- 6 Mart 2012
- 17.795
- 28.882
- 798
- 49
- Konu Sahibi Azkullanilmiskaynanamvar
-
- #21
1. Makarnayı kendiniz yapmışsınız, sosunu değil, kendisini siz yapmışsınız.
2. Ispanak ve pancarla beraber kendiniz yaptığınız için normal makarnalardan çok daha sağlıklı ve değişik bir fikir olmuş.
3. Ayrıca çok da güzel görünüyor.
4. Ciddi anlamda da komik bir insansınız.
Yani oyumu geçiyorum, tüm beğenim sizinle
Ellerine sağlık başarılar diliyorum yarışmada..
Anlatım harika idi,hele o tatlı pisiye bayıldım,suratının ortasına bir tane çarp benim için sonrada öpüver olurmu..
elinize sağlık çok güzel ,besleyıcı ve sağlıklı görünüyorlar... malzemelerin ismini yazıp açıklama yapmışsınız ya şunu söylıyım ben de, hamur için yumurta kırdığınız resımde yanında da çay koymussunuz , ben onu yağ olarak gördum Allah Allah yagı nereye kullandı acaba dıye tekrar tekrar okudum baktım ki çaymışadını yazmadıgın için oldu bak onu da yazmalıydın
Ayarlasam bu kadar denk gelmezdiEllerinize saglik,pisicigin bakisina koptum
Cok tatli bisey yaa bayildimm. Bakisini sevdigimmAyarlasam bu kadar denk gelmezdi
Kendisi yurtdışından mama yiyor vücut tipi, cinsi ve de aristokratlığından. O yüzden biz yemek yerken bize ve yediklerimize bir bakışı var aynen buradaki gibi: "Sizi pis ev yemeği yiyen fakirler, hepiniz fakirsiniz keşke ölseniz" gibi
Bir arkadaş hijyenik bulmamış haklıdır ama kedim o kadar kendini beğenmiş ve bizi hor gören bir kedidir ki, masaya çıkmışlığı, yediklerimize tenezzül edip bakmışlığı ve hatta mutfağa girmişliği bile yoktur. Ben evde balık kızarttığımda bile kokudan dolayı arka balkona gidip sabaha kadar kendini defalarca temizler. Balık sevmeyen kedi olur mu, benimki kokusuna bile tahammül edemez. Öyle bir cins işte kendisi
Merhabalar,
Evlendim evleneli elimin hiç yatkın olmamasına , becerimin sıfır olmasına rağmen ısrarla Derya Baykal havalarında evde süzülüp el becerisi isteyen her şeyi denemekte, hüsran sonuçlar elde etmekteyim. Şu dönem yaşadığım bazı can sıkıcı olaylar ve de ağır işsizlik durumum da üzerine eklenince kendi kendime "Haydi kızım Winston, zaman bir şeyleri daha mıncıklayıp becerememe, kendini de rezil etme zamanı" dedim.Ve işe koyuldum.
MALZEMELERİMİZ;
Altlarına ne olduklarını yazmasaydın vay halimize demeyinBen ilk evlendiğimde taze fasülye diye bakla almıştım, bu tarifte adı geçen pancar yerine geçen hafta kırmızı ve siyah turp alıp sonra "anaaa yanlış olmuş" dediğim için ek açıklamayı bir borç bildim.
YAPILIŞI;
Malzemelerimizi yıkayıp ayrı tencerelere koyup, daha sonrasında rahatça rondodan/ blendırdan /rendeden geçebilmesi için yumuşatma amacıyla pişiriyoruz. Ispanak için 5 dakika yeterli olurken, pancar için 30-45 dakika pişirme süresi gerekiyor.
Bu sırada yapacağımız iki ayrı beze için iki bardak unu, 2 yumurta ve biraz tuz ile yoğurup sert bir hamur elde ediyoruz.
Yoğurma işlemi bitince zaten taş gibi olan hamur iyice taş olsun diye üstünü örtüp dinlendiriyoruz.
Kendi suyunda pişmiş bir tutam ıspanağı ben elimdeki tek mutfak aleti olan blendır ile parça pinçik edip, sanki her yemek hazırlayışta malzemelerimi nescafe fincanlarına koyuyormuş edası ile ne akla hizmetse onların içine koyup, "haberim yokmuşçasına çek hacı" diye poz veriyorum.
Aynı blendırda haşat etme ve nescafe fincanına iteleme işlemini pancara da uyguluyoruz.
Önceden taş haline gelen hamurlarımızdan ilkini alıp, üzerine pancar püremizden kıvamını ayarlayacak şekilde koyup yoğuruyor, aynı işlemi diğer hamur bezesinde de ıspanak püresini kullanarak tamamlıyoruz.
Açtığımız iki bezeden de ince, muntazam, mümkünse aynı eşit aralıklı dilimlerle kesilmiş şeritler elde ediyoruz. (Benim gözler ileri miyop, bir de doğuştan yeteneksizim, siz bana bakıp böyle kesmeyin sakın, insan yiyecek bunları insan!)
Kestiğimiz şeritleri "tipleri yamuk oldu, bari birbirine yapışıp hepten yaratığa dönüşmesinler" diyerek önceden unladığımız bir tabağa seriyor ya da sarkıtıyoruz.
Sonrasında normal makarna yapar gibi az tuz ve zeytinyağı ile kaynattığımız suda makarnalarımızı 5-15 dakika (damak zevkimize göre) pişirip servis tabağına alırız.
İlk kurbanımızın yemeğimize gelmesini bekleriz.
Evin kedisindeki o bakışı görürüz ve başlarız çemkirmeye:
-Ne var? O bakış ne öyle? Dur bir de süsleyeyim, sen patilerini bile yersin,dur daha bitmedi ki ! Bakma öyle insafsız kaynana gibi, nimet bu nimet!
Süsleme aşamasına geçeriz. Ve ta taa..
Kedideki şu iç sesi adeta duyarız :"La süsleyeceğim diye kenarına pancar kesip koydu ya la, süs süs dediği buymuş, bende bunu sahip diye bu evde tutup besliyorum ya, off off"..
Yamuk yumuk, korkunçlu makarna tarifimi okuduğunuz için teşekkür ederim.
Hepimize afiyet, keyif olsun !
yaaa ben resimlerinizi neden göremiyorum
Makarnanın tadı nasıl olmuş bilmem ama
uzunnn zamandır bu kadar gülmemiştim :)
Ellerinize sağlık umarım kazanırsınız yarışmayı :)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?