bence bundan sonra daha güzel bir yaşamınız olacak siz ders aldınız eşinizde sizsiz yapamadı ama terapıstı kesınlıkle bırakmayın daha sevecen olun sivri dilinizi zaten torpuledınız bırazdaha sevgi dolu konusursanız ohh sizden mutlusu olmaz mutluluklar sıze guzel anılarınızıda paylasın burdanEvet beklediğim gelişmeler oldu ama ben şu dönemde olmasını değil de terapistten sonra olmasını bekliyordum. Biz terapiste gidene dek eşimle ayrı durma kararı almıştık iki gün önce. O akşam yani o terapiste gittiği akşam ben de onu bekledim dışarıda. Çıkışta oturduk biraz. Konuştuk ve konuşmada ben ona herhangi bir boşanma durumunda çocuğunu istediği zaman (mahkemenin izin verdiği zamanların dışında da) görebileceğini, benim bu şehirden gitme fikrinden vazgeçtiğimi söyledim. Yani vereceğin kararda lütfen çocuk boyutunu düşünme dedim. Tamam teşekkür ederim dedi. Sonra beni eve bırakıp otele gitmişti. Dün hiç aramadım, o da aramadı. Gece çocuk uyuyunca oturdum tv izliyordum gayet de dingin ve huzurluydum aslında. Yani elimin telefona gitmesi gibi bir durumum da yoktu. Gece 1 de telefonum çaldı. Bi kere çaldırıp kapattı. Hiç oralı olmadım. 5 dakika sonra aradı. Konuşmalar aynen şöyle:
E:Napıyosun?
B:İyiyim sen napıyosun?
E:Köydeyim. Ama ben çok kötüyüm..
B:Hayırdır inşallah?
E:Bugün tüm gün çok tedirgindim. Akşam olmak bilmedi. Kendimi çok kötü hissettim. Aklım hep sizdeydi.
B: Biz iyiyiz, çocuk da gayet iyi, uyuyo tedirgin olmanı gerektirecek bişey yok merak etme.
E:Ben yine de tedirginim. İçimden bi ses sürekli napıyosun sen kendine gel evine git diyo.
B:Anladım..
E:Ben gelmek istiyorum eve.
B:Sen bilirsin.
E:Tamam geliyorum, görüşürüz.
Yarım saat sonra geldi eve, ben salonda tv izliyordum ışıklar kapalı. Işığı açtı gözümün içine baktı. Ben ona bakıyorum o bana bakıyo. Napıyosun dedi tedirgin bi şekilde. Tv izliyorum dedim. Ben boşanmak istemiyorum, vazgeçtim dedi bana öfkeli bi şekilde. Ben bakıyorum sadece .
Bundan sonra hani bi çocuk size küser de gönlünü alırken nasıl konuşur işte öyle tatlı, hafif sert ama daha çok böyle insanın içinden kalkıp yanağını sıkıştırmasını getirecek şekilde "Ama bundan sonra benim dediklerim olacak, bana kötü davrandığın zaman da çeneni pükerim (bana kızınca öyle derdi hep), yarın akşam da yatağımıza gelicem. Şimdi çok sigara kokuyorum. Kalk hadi yat yerine" deyip kolumdan tutup yatak odasına götürdü. Ben yaa ama ben bişey izliyodum yaaa falan öyle saçmaladım. Hadi hadi çabuk sabah kalkamıyosun sonra dedi. Ben de ne olduğunu idrak etmeye çalışırken uyuyakalmışım..
Sabah dersim vardı erken çıktım evden. O uyuyordu daha. Bi daha da konuşmadık.
İşte böyle..
Abant kafa dinleme yeri. Göl kenarı.Çok teşekkür ederim inşallah hepimizin hakkında hep hayırlı şeyler olsun. Ben de düşünüyorum biraz tek başıma bi yerlere gitmeyi. Nereye gidebilirim diye de düşünüyorum..
evet bence de u donusu diyemeyizBana göre bu bir U dönüşü değil zaten. Beklediğim bir sonuçtu.
Ama yine de kendimi her duruma alıştırmaya çalışıyordum.
Olan tek bişey var bana göre. Öfkesi biraz yatıştı belki..
Evet beklediğim gelişmeler oldu ama ben şu dönemde olmasını değil de terapistten sonra olmasını bekliyordum. Biz terapiste gidene dek eşimle ayrı durma kararı almıştık iki gün önce. O akşam yani o terapiste gittiği akşam ben de onu bekledim dışarıda. Çıkışta oturduk biraz. Konuştuk ve konuşmada ben ona herhangi bir boşanma durumunda çocuğunu istediği zaman (mahkemenin izin verdiği zamanların dışında da) görebileceğini, benim bu şehirden gitme fikrinden vazgeçtiğimi söyledim. Yani vereceğin kararda lütfen çocuk boyutunu düşünme dedim. Tamam teşekkür ederim dedi. Sonra beni eve bırakıp otele gitmişti. Dün hiç aramadım, o da aramadı. Gece çocuk uyuyunca oturdum tv izliyordum gayet de dingin ve huzurluydum aslında. Yani elimin telefona gitmesi gibi bir durumum da yoktu. Gece 1 de telefonum çaldı. Bi kere çaldırıp kapattı. Hiç oralı olmadım. 5 dakika sonra aradı. Konuşmalar aynen şöyle:
E:Napıyosun?
B:İyiyim sen napıyosun?
E:Köydeyim. Ama ben çok kötüyüm..
B:Hayırdır inşallah?
E:Bugün tüm gün çok tedirgindim. Akşam olmak bilmedi. Kendimi çok kötü hissettim. Aklım hep sizdeydi.
B: Biz iyiyiz, çocuk da gayet iyi, uyuyo tedirgin olmanı gerektirecek bişey yok merak etme.
E:Ben yine de tedirginim. İçimden bi ses sürekli napıyosun sen kendine gel evine git diyo.
B:Anladım..
E:Ben gelmek istiyorum eve.
B:Sen bilirsin.
E:Tamam geliyorum, görüşürüz.
Yarım saat sonra geldi eve, ben salonda tv izliyordum ışıklar kapalı. Işığı açtı gözümün içine baktı. Ben ona bakıyorum o bana bakıyo. Napıyosun dedi tedirgin bi şekilde. Tv izliyorum dedim. Ben boşanmak istemiyorum, vazgeçtim dedi bana öfkeli bi şekilde. Ben bakıyorum sadece .
Bundan sonra hani bi çocuk size küser de gönlünü alırken nasıl konuşur işte öyle tatlı, hafif sert ama daha çok böyle insanın içinden kalkıp yanağını sıkıştırmasını getirecek şekilde "Ama bundan sonra benim dediklerim olacak, bana kötü davrandığın zaman da çeneni pükerim (bana kızınca öyle derdi hep), yarın akşam da yatağımıza gelicem. Şimdi çok sigara kokuyorum. Kalk hadi yat yerine" deyip kolumdan tutup yatak odasına götürdü. Ben yaa ama ben bişey izliyodum yaaa falan öyle saçmaladım. Hadi hadi çabuk sabah kalkamıyosun sonra dedi. Ben de ne olduğunu idrak etmeye çalışırken uyuyakalmışım..
Sabah dersim vardı erken çıktım evden. O uyuyordu daha. Bi daha da konuşmadık.
İşte böyle..
Evet beklediğim gelişmeler oldu ama ben şu dönemde olmasını değil de terapistten sonra olmasını bekliyordum. Biz terapiste gidene dek eşimle ayrı durma kararı almıştık iki gün önce. O akşam yani o terapiste gittiği akşam ben de onu bekledim dışarıda. Çıkışta oturduk biraz. Konuştuk ve konuşmada ben ona herhangi bir boşanma durumunda çocuğunu istediği zaman (mahkemenin izin verdiği zamanların dışında da) görebileceğini, benim bu şehirden gitme fikrinden vazgeçtiğimi söyledim. Yani vereceğin kararda lütfen çocuk boyutunu düşünme dedim. Tamam teşekkür ederim dedi. Sonra beni eve bırakıp otele gitmişti. Dün hiç aramadım, o da aramadı. Gece çocuk uyuyunca oturdum tv izliyordum gayet de dingin ve huzurluydum aslında. Yani elimin telefona gitmesi gibi bir durumum da yoktu. Gece 1 de telefonum çaldı. Bi kere çaldırıp kapattı. Hiç oralı olmadım. 5 dakika sonra aradı. Konuşmalar aynen şöyle:
E:Napıyosun?
B:İyiyim sen napıyosun?
E:Köydeyim. Ama ben çok kötüyüm..
B:Hayırdır inşallah?
E:Bugün tüm gün çok tedirgindim. Akşam olmak bilmedi. Kendimi çok kötü hissettim. Aklım hep sizdeydi.
B: Biz iyiyiz, çocuk da gayet iyi, uyuyo tedirgin olmanı gerektirecek bişey yok merak etme.
E:Ben yine de tedirginim. İçimden bi ses sürekli napıyosun sen kendine gel evine git diyo.
B:Anladım..
E:Ben gelmek istiyorum eve.
B:Sen bilirsin.
E:Tamam geliyorum, görüşürüz.
Yarım saat sonra geldi eve, ben salonda tv izliyordum ışıklar kapalı. Işığı açtı gözümün içine baktı. Ben ona bakıyorum o bana bakıyo. Napıyosun dedi tedirgin bi şekilde. Tv izliyorum dedim. Ben boşanmak istemiyorum, vazgeçtim dedi bana öfkeli bi şekilde. Ben bakıyorum sadece .
Bundan sonra hani bi çocuk size küser de gönlünü alırken nasıl konuşur işte öyle tatlı, hafif sert ama daha çok böyle insanın içinden kalkıp yanağını sıkıştırmasını getirecek şekilde "Ama bundan sonra benim dediklerim olacak, bana kötü davrandığın zaman da çeneni pükerim (bana kızınca öyle derdi hep), yarın akşam da yatağımıza gelicem. Şimdi çok sigara kokuyorum. Kalk hadi yat yerine" deyip kolumdan tutup yatak odasına götürdü. Ben yaa ama ben bişey izliyodum yaaa falan öyle saçmaladım. Hadi hadi çabuk sabah kalkamıyosun sonra dedi. Ben de ne olduğunu idrak etmeye çalışırken uyuyakalmışım..
Sabah dersim vardı erken çıktım evden. O uyuyordu daha. Bi daha da konuşmadık.
İşte böyle..
Hmm sevindim senin için Allah bi daha göstermesin konunu okumuştum tekrar okudum bi kaç yerde eşinin gozlerinin dolduğunu yazmışsın merhametli birisi olduğunu çıkarıyorum bu yazdığından hazır mutluluğu yakalamışken bırakmayın mutluluğun peşini etten püften sebeplereBana göre bu bir U dönüşü değil zaten. Beklediğim bir sonuçtu.
Ama yine de kendimi her duruma alıştırmaya çalışıyordum.
Olan tek bişey var bana göre. Öfkesi biraz yatıştı belki..
Evet beklediğim gelişmeler oldu ama ben şu dönemde olmasını değil de terapistten sonra olmasını bekliyordum. Biz terapiste gidene dek eşimle ayrı durma kararı almıştık iki gün önce. O akşam yani o terapiste gittiği akşam ben de onu bekledim dışarıda. Çıkışta oturduk biraz. Konuştuk ve konuşmada ben ona herhangi bir boşanma durumunda çocuğunu istediği zaman (mahkemenin izin verdiği zamanların dışında da) görebileceğini, benim bu şehirden gitme fikrinden vazgeçtiğimi söyledim. Yani vereceğin kararda lütfen çocuk boyutunu düşünme dedim. Tamam teşekkür ederim dedi. Sonra beni eve bırakıp otele gitmişti. Dün hiç aramadım, o da aramadı. Gece çocuk uyuyunca oturdum tv izliyordum gayet de dingin ve huzurluydum aslında. Yani elimin telefona gitmesi gibi bir durumum da yoktu. Gece 1 de telefonum çaldı. Bi kere çaldırıp kapattı. Hiç oralı olmadım. 5 dakika sonra aradı. Konuşmalar aynen şöyle:
E:Napıyosun?
B:İyiyim sen napıyosun?
E:Köydeyim. Ama ben çok kötüyüm..
B:Hayırdır inşallah?
E:Bugün tüm gün çok tedirgindim. Akşam olmak bilmedi. Kendimi çok kötü hissettim. Aklım hep sizdeydi.
B: Biz iyiyiz, çocuk da gayet iyi, uyuyo tedirgin olmanı gerektirecek bişey yok merak etme.
E:Ben yine de tedirginim. İçimden bi ses sürekli napıyosun sen kendine gel evine git diyo.
B:Anladım..
E:Ben gelmek istiyorum eve.
B:Sen bilirsin.
E:Tamam geliyorum, görüşürüz.
Yarım saat sonra geldi eve, ben salonda tv izliyordum ışıklar kapalı. Işığı açtı gözümün içine baktı. Ben ona bakıyorum o bana bakıyo. Napıyosun dedi tedirgin bi şekilde. Tv izliyorum dedim. Ben boşanmak istemiyorum, vazgeçtim dedi bana öfkeli bi şekilde. Ben bakıyorum sadece .
Bundan sonra hani bi çocuk size küser de gönlünü alırken nasıl konuşur işte öyle tatlı, hafif sert ama daha çok böyle insanın içinden kalkıp yanağını sıkıştırmasını getirecek şekilde "Ama bundan sonra benim dediklerim olacak, bana kötü davrandığın zaman da çeneni pükerim (bana kızınca öyle derdi hep), yarın akşam da yatağımıza gelicem. Şimdi çok sigara kokuyorum. Kalk hadi yat yerine" deyip kolumdan tutup yatak odasına götürdü. Ben yaa ama ben bişey izliyodum yaaa falan öyle saçmaladım. Hadi hadi çabuk sabah kalkamıyosun sonra dedi. Ben de ne olduğunu idrak etmeye çalışırken uyuyakalmışım..
Sabah dersim vardı erken çıktım evden. O uyuyordu daha. Bi daha da konuşmadık.
İşte böyle..
İnşallah.. sabah ben erken çıkacağım için annem gelmişti. yani eşimin kalktığı zaman annemle oglum zaten kahvaltı ediyor olacaklardı. O yüzden öyle bişey yapmadım.
canım hayırlısı olsun ınsallah. Umarım hersey gercek anlamıyla ıstedıgınız gıbı devam eder. Esın sevmıyorum falan demıstı sanırım bunlarda kafa karısıklıgından soylendı. Terapiye devam edıceksınız ama dımı.? Hersey gonlunuzce olsun, problemler tamamen bıtsın ınsallah en kısa suredeEvet beklediğim gelişmeler oldu ama ben şu dönemde olmasını değil de terapistten sonra olmasını bekliyordum. Biz terapiste gidene dek eşimle ayrı durma kararı almıştık iki gün önce. O akşam yani o terapiste gittiği akşam ben de onu bekledim dışarıda. Çıkışta oturduk biraz. Konuştuk ve konuşmada ben ona herhangi bir boşanma durumunda çocuğunu istediği zaman (mahkemenin izin verdiği zamanların dışında da) görebileceğini, benim bu şehirden gitme fikrinden vazgeçtiğimi söyledim. Yani vereceğin kararda lütfen çocuk boyutunu düşünme dedim. Tamam teşekkür ederim dedi. Sonra beni eve bırakıp otele gitmişti. Dün hiç aramadım, o da aramadı. Gece çocuk uyuyunca oturdum tv izliyordum gayet de dingin ve huzurluydum aslında. Yani elimin telefona gitmesi gibi bir durumum da yoktu. Gece 1 de telefonum çaldı. Bi kere çaldırıp kapattı. Hiç oralı olmadım. 5 dakika sonra aradı. Konuşmalar aynen şöyle:
E:Napıyosun?
B:İyiyim sen napıyosun?
E:Köydeyim. Ama ben çok kötüyüm..
B:Hayırdır inşallah?
E:Bugün tüm gün çok tedirgindim. Akşam olmak bilmedi. Kendimi çok kötü hissettim. Aklım hep sizdeydi.
B: Biz iyiyiz, çocuk da gayet iyi, uyuyo tedirgin olmanı gerektirecek bişey yok merak etme.
E:Ben yine de tedirginim. İçimden bi ses sürekli napıyosun sen kendine gel evine git diyo.
B:Anladım..
E:Ben gelmek istiyorum eve.
B:Sen bilirsin.
E:Tamam geliyorum, görüşürüz.
Yarım saat sonra geldi eve, ben salonda tv izliyordum ışıklar kapalı. Işığı açtı gözümün içine baktı. Ben ona bakıyorum o bana bakıyo. Napıyosun dedi tedirgin bi şekilde. Tv izliyorum dedim. Ben boşanmak istemiyorum, vazgeçtim dedi bana öfkeli bi şekilde. Ben bakıyorum sadece .
Bundan sonra hani bi çocuk size küser de gönlünü alırken nasıl konuşur işte öyle tatlı, hafif sert ama daha çok böyle insanın içinden kalkıp yanağını sıkıştırmasını getirecek şekilde "Ama bundan sonra benim dediklerim olacak, bana kötü davrandığın zaman da çeneni pükerim (bana kızınca öyle derdi hep), yarın akşam da yatağımıza gelicem. Şimdi çok sigara kokuyorum. Kalk hadi yat yerine" deyip kolumdan tutup yatak odasına götürdü. Ben yaa ama ben bişey izliyodum yaaa falan öyle saçmaladım. Hadi hadi çabuk sabah kalkamıyosun sonra dedi. Ben de ne olduğunu idrak etmeye çalışırken uyuyakalmışım..
Sabah dersim vardı erken çıktım evden. O uyuyordu daha. Bi daha da konuşmadık.
İşte böyle..
Evet beklediğim gelişmeler oldu ama ben şu dönemde olmasını değil de terapistten sonra olmasını bekliyordum. Biz terapiste gidene dek eşimle ayrı durma kararı almıştık iki gün önce. O akşam yani o terapiste gittiği akşam ben de onu bekledim dışarıda. Çıkışta oturduk biraz. Konuştuk ve konuşmada ben ona herhangi bir boşanma durumunda çocuğunu istediği zaman (mahkemenin izin verdiği zamanların dışında da) görebileceğini, benim bu şehirden gitme fikrinden vazgeçtiğimi söyledim. Yani vereceğin kararda lütfen çocuk boyutunu düşünme dedim. Tamam teşekkür ederim dedi. Sonra beni eve bırakıp otele gitmişti. Dün hiç aramadım, o da aramadı. Gece çocuk uyuyunca oturdum tv izliyordum gayet de dingin ve huzurluydum aslında. Yani elimin telefona gitmesi gibi bir durumum da yoktu. Gece 1 de telefonum çaldı. Bi kere çaldırıp kapattı. Hiç oralı olmadım. 5 dakika sonra aradı. Konuşmalar aynen şöyle:
E:Napıyosun?
B:İyiyim sen napıyosun?
E:Köydeyim. Ama ben çok kötüyüm..
B:Hayırdır inşallah?
E:Bugün tüm gün çok tedirgindim. Akşam olmak bilmedi. Kendimi çok kötü hissettim. Aklım hep sizdeydi.
B: Biz iyiyiz, çocuk da gayet iyi, uyuyo tedirgin olmanı gerektirecek bişey yok merak etme.
E:Ben yine de tedirginim. İçimden bi ses sürekli napıyosun sen kendine gel evine git diyo.
B:Anladım..
E:Ben gelmek istiyorum eve.
B:Sen bilirsin.
E:Tamam geliyorum, görüşürüz.
Yarım saat sonra geldi eve, ben salonda tv izliyordum ışıklar kapalı. Işığı açtı gözümün içine baktı. Ben ona bakıyorum o bana bakıyo. Napıyosun dedi tedirgin bi şekilde. Tv izliyorum dedim. Ben boşanmak istemiyorum, vazgeçtim dedi bana öfkeli bi şekilde. Ben bakıyorum sadece .
Bundan sonra hani bi çocuk size küser de gönlünü alırken nasıl konuşur işte öyle tatlı, hafif sert ama daha çok böyle insanın içinden kalkıp yanağını sıkıştırmasını getirecek şekilde "Ama bundan sonra benim dediklerim olacak, bana kötü davrandığın zaman da çeneni pükerim (bana kızınca öyle derdi hep), yarın akşam da yatağımıza gelicem. Şimdi çok sigara kokuyorum. Kalk hadi yat yerine" deyip kolumdan tutup yatak odasına götürdü. Ben yaa ama ben bişey izliyodum yaaa falan öyle saçmaladım. Hadi hadi çabuk sabah kalkamıyosun sonra dedi. Ben de ne olduğunu idrak etmeye çalışırken uyuyakalmışım..
Sabah dersim vardı erken çıktım evden. O uyuyordu daha. Bi daha da konuşmadık.
İşte böyle..
E nolmuşta U dönüşü yapmış birdenbire bu adam?
10 yıldır bunu ben yapıyordum. Onun canını ne kadar acıttığımı bilmeden, farkedemeden.. Sizin baktığınız noktadan bakınca o zaman 10 yıldır da ben "şanslı"ydım.. Benim eşim oh ne ala memleket diyerek keyfine bakacak bir insan hiç olmadı bugüne kadar. sadece bizim ilişkimizde değil tüm ilişkilerinde kendi çıkarlarını düşünen biri olmadı. Aslında herşey ortada. Tek bir gerçek var. O da şu: Evet onun da her insan da olduğu gibi iyi olmayan yanları var ama benimkilere "iyi olmayan yan" bile denemezdi. Ben ağzımdan çıkanların farkında bile değilmişim. Aklıma geldikçe bile utandığım sözler var..Vallahi eşiniz çok şanslı. Canı sıkılınca "seni sevmiyorum istemiyorum boşanmak istiyorum" diyip keyfi gelince ona kapıları açan bir karısı var. Ben olsam ben de boşanmam bu kadar üstüme düşen bir kadın olsa. Oh ne ala memleket diyerek bakarım keyfime. Üç gün severim üç gün yataklarına girer sonra otelime giderim. Hayat bana güzel.
Aah ah sorma..Strong önceki konularına şöyle bir göz attım da sen de baya zor kadınmışsın
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?