Yine kalbim paramparça

grill sen nasıl baş ettin eşinin ailesi ile
çünkü çok benzerler
geliyorlar mı hiç
 
grill sen nasıl baş ettin eşinin ailesi ile
çünkü çok benzerler
geliyorlar mı hiç
ben blöf yapmadım canım o yüzden.
kv bana küfrettiği gün eşimi tercihe mecbur bıraktım.
öyle uzun uzun konuşmalar, süre verme falan olmadı. gayet nettim. ya o ya ben. o gece valiz hazırlamaya başladım. eşim beni seçti. ailesi evime gelirse polise şikayet edeceğim dedim kabul etti. etmeseydi zaten boşanacaktım.
deli miyim de elaleme dövdürüp sövdüreceğim, ezdireceğim kendimi?
bu arada ev hanımıyım ve küçük bir ilçede yaşıyordu ailem. kim ne der hiç umrumda olmaz.
kv üç kere geldi. kızlarımı görmesi için ben izin verdim. görümceler de öyle. senede iki kere belki. kalmak isterlerse sadece 1-2 gece, daha fazla olmaz.
 
Son düzenleme:
böyle güçlü ve kendinden emin kadınları seviyorum.
 

Size söylediklerini bu yüzden hatırlatıyorum aslında. Darptan vazgecip sözlü ve psikolojik şiddete dönmüş işte. Sizde açtıgı yara çok mu farklı?
Somutlaştırmak gerekirse kırılan televizyonun haline bakın, tamir etmek yerine yenisini alsak yine aynı değerde diyordunuz mesela.
Peki ya siz ne haldesiniz? Sizden bir başka pink_woman daha var mı?
Bahsettiginiz konular "tartısma sırasında o sinirle bana gıcık dedi" şeklinde geçiştirilebilecek birşey degil. Bu sinirle ilgili savunmayı ya da geleneksellikten bahsettigi açıklamayı kabul etmeyin bence. Sanki bahar şenliginden falan bahsediyorsunuz da bizde böyledir diyor...

O size öfkelendi, kendisini haklı gördü ve sizi cezalandırdı.
Bunu yaparken "karımı cok seviyorum, ona kıyamam, eşim veya degil, hicbir insana vurmamalıyım, gidip bir kosup enerjimi öfkemi atayım" dedi mi? Hayır.
Ben de o zaman koşmayı bırakıp her gün birilerine saldırayım mesela. Cahilim demek de koymaz bana. Ne de olsa cezasız kalıyor sucum, hatta ödüllendiriliyorum... Bir de cehaletime acıyanların özverisi ve sevgisiyle de beslenirim, her koşulda kazanırım. O zaman neden kendimi zorlayayım?
Nerede kaldı kendime saygım? nerede kaldı sevgim, sevdigime saygım?
Gururlu insan bunu kendisine yapmaz. İnsanlık onurunun ne demek oldugunu bilen de bunu uygulamaz.

Duygularınızın karmaşık oldugu belli. Onları düzenleyebilmeniz, gelecek hayallerinizi -herhangi bir kişiye baglı olmaksızın- yalnızca kendinizin için yapmanız ve sizi mutlu eden kişileri (aile, eş, arkadaş vb.) hakettikleri sürece buna ortak etmeniz konusunda size katkısı olabilecegini düşündügüm için hatırlatmak istemiştim.

bu tartışmalardan önce ailesine gitmeyi planlıyordu
oradan biliyorum işi çok yoğundu
işlerim hafifledi gibi belki memlekete giderim dedi

Bir süre tek başınıza kalmayı istiyor olabilirsiniz. Fakat bunu siz talep etmemişsiniz ki eşinize.
O zaten ailesine gitmeyi planlıyormuş, siz itiraz etmeyince yine kaldıgı yerden hayatına devam etmeyi seçmiş.
Sözleşme diyen adamın bir saat sonra anneme gidecegim demesi size çelişkili gelmiyor mu?

Ailesine rest çekmeye gittigini varsayalım.
En azından "bu konuyu onlarla da konusacagım, bir daha gelmeyecekler, sana kendimi kanıtlayacagım" demesi gerekmez miydi? Yani siz böyle birşey beklemediniz mi?
 
Dyelim ki geçmiş konuları kapattınız, tek problem ailesi. Kendimi sizin yerinize koyuyorum (kısmen bulundugum dönemler de oldu) işlerim hafifledi bi gideyim dedigi an o konuşma benim için sıfırlanmış olurdu herhalde.
Siz ailesinden kopmasını zaten istemediniz ki. Ama dk.1 gol 1. Bir kaç gun bekleyecek kadar bile dayanamıyor mu annesizlige?
Gerçekten çok sabırlısınız, daha dogrusu saglıksız denilecek düzeyde aşıksınız... İşte başından beri anlayamadıgım da bu.

Mantıgımın kabul etmedigi kişiyi, daha dogrusu saygımı yitirdigim insanı sevemiyorum mesela.
Onunla da onsuz da mutsuz olacagı düşünülüyorsa insanlar denemekten yana kullanıyorlar seçimini.
Fakat birinde kaybedecek yılları var, digerinde onuru.
Yaşanılan ikilem bu şekilde tarif edilince cevap da açık oluyor bence.

Ayrıca aynı kisiyle sürekli deneyerek, şans vererek mutsuz olabilecekken digerinde tek başına ya da yeni tanıdıgı insanlarla mutlu olma ihtimalinin daha çok oldugunu düşünüyorum. Başkalarına şans vermektense kendime şans vermeyi tercih ederim. En azından sömürülmem, kendime nankörlük yapmam.
 
Ailesine rest çekmeye gittigini varsayalım.
En azından "bu konuyu onlarla da konusacagım, bir daha gelmeyecekler, sana kendimi kanıtlayacagım" demesi gerekmez miydi? Yani siz böyle birşey beklemediniz mi?
ben bile bu açıklamayı bekledim burda S stepanova
ama o kadar emin ki pink'in blöfünden, ehveni şer sayılabilecek bir konuşma yapıyor ama tam da sizin yazdığınız teminat cümlesini sarfetme gereği dahi duymuyor.
neden gidiyor meçhul. ne yapacak meçhul. ama sorsan her şeyi açıkladı.
 
neden her defasında yanılıyorum
neden her defasında inanıyorum
neden?
inanin neyim var bilmiyorum?
belki sizler kadar ozsaygım yoktur kendime
yada güçlü değilimdir yada gururlu
ama gerçekten yoruldum ben bu durumdan
kafam allak bullak
bir taraftan neyin ne oldugunu anlayamıyorum
bir taraftan birşeyleri anlamaya çalışmaktan ve anlatmaktan yoruldum
bilmiyorum hiç birşeyi
güçlü değilim gururlu karakterli hiç değilim...
üzgünüm sadece
 
bir karar vermelisin belki de.
karşına alıp ona söz hakkı vermeden
şartlarım bu bu bu, işine gelirse diyeceksin. tek cevap isteyeceksin evet veya hayır.
evet derse son şansı ver.
hayır derse yolla.
denemek istiyorsun ya, ailene gitmeni istemiyorum. ben git diyene kadar gitme ve benimle ilgilen de. kabul edecek mi?
 
Birseyi anlamaya ve anlatmaya çalışmana gerek yok. Sen elinden geleni yaptın. Şimdi düşün. sen bu evliliğin başından itibaren ne kadar mutluydun. Eğer mutsuz olduğun gün sayısı çoğunluktaysa ona göre yol haritası çiz. Kocam beni sevdiğini söyledi cümlesiyle devam etmenin bi anlamı var mı sence
 
Yeni bisey mi oldu.
 

Kendinize haksızlık etmeyin. Geçmişte bazı şeylerin üstünü örtmüş olmanız evet sorun ama bunu yaşarken kendinizde olmadıgınızı kabul etmeniz bir o kadar önemli. Bugun o kadın degilsiniz.

Farklı konularda yaşamış olsak da aileye rest çekmenin ne kadar zor oldugunu da biliyorum.
Bunu yapmak, o sorunları gögüsleyebilmek, kıt kanaat geçinmeye çalışıp kendi ayaklarınız üzerinde durmak kolay degil.
Siz bunları atlatmış bir kadınsınız.
Bugun maaşınızla, kariyerinizle kendinize yepyeni bir hayat çizmişsiniz.

Problem, size o dönem en büyük destegi verecek olan insanın sevgisine sıgındıgınız anda tüm gücünü sizi sindirmek için kullanması.
Aile, maddiyat derken her şeyi bahane ederek korku haline getirmişsiniz. Saçma da olsa insanın kendi çelişkilerini nasıl abarttıgını, bahaneler ürettigini ve kendi cıkmazlarını yine kendisinin oluşturdugunu da yine yaşayarak gördüm maalesef.
Aynı şeylerden korkuyor olmamamız, sizin daha zayıf bir insan oldugunuzu göstermez bence.

Fakat diyorum ki korkuyu tedbir olarak önünüze koyar, anlam degisikligine giderseniz sorunlarınızı da daha iyi analiz edersiniz.
Ucurumun kenarındaysanız korkmanız dogal yani. Ama kendi iyiliginiz için ucurumdan uzaklasmak gerekiyor degil mi?
Siz, size zarar veren şeylerden kaçınmak yerine bunu başka seylere yöneltmeyi seciyorsunuz. Ailem üzülecek demek gibi.

Ne kadar dogru bilmiyorum ama ben ne yaptıgımı yazayım size.
Size tavsiyem şu an ne "istediginizi" düşünün.
Örnegin, bu eşinizin size iyi davranması da olabilir. Orada bakacagınız şey "x, iyi davranıyor mu davranmıyor mu?" olsun.
Ama "x'le mutlu olmak" gibi başkalarından ötürü sizin hissettiginiz duygular şeklinde olmasın.
"X, x yapacak" veya "ben Y yapacagım" demek gibi isteklerinizi sıralayın. Bunların pratikte karşılıgı oldugunu düşünmediginizde de olmayacagına kanaat getirin, başka bir deyişle listenizden silin, kendinizi merkeze koyarak yenilerini yazın.

Özetle hayatınızın merkezinde siz varsınız. Size ögretilen erdemleri bir yana bırakın ve bencil olun. Başka insanlara zarar vermediginiz, kötü muamelede bulunmadıgınız sürece bunun kimseye zararı olmaz.
Aksine bugune kadar başkalarının zarar veren bencilliklerine katlandıgınız, kendinizden vazgectiginiz için bugun bu kadar güçsüz ne yapacagını bilmez bir halde hissettiginizi düşünüyorum.
 
hanımlar öncelikle hepinizin ellerine ve dillerine sağlık
yaptığınız yorumlar çok doğru ve güzel
ben evlendiğim zaman neye uğradığı mı şaşırdım
ben hep sessiz sakin bir insandım
hani derler ya kafasına vur ekmeğini al tarzı
hep böyleydim lisede de üniversitete de
yani hakkını savunan bilen biri değildim
şuan belki çok yavaş hareket ediyor gibi gelebilirim size ama ben ilkkez tabiri caizse çatır çatır hakkımı savunuyorum
bu zamana kadar nerdeydi bende bu akıl bilmiyorum
sizler için çok basit olabilir ama benim için hiç yapamayacağım şeyleri yapıyorum aileni istemiyorum bana bir daha aynısı yapılırsa onlara kapıyı gösteririm felan
hatta şunu diyeyim sosyal çevremde de artık çok fazla sesi çıkan biriyim
dün mesela kargoya gittim orada ki adam birşeyi eksik yazmışım diye bana bağırıyor
yok şunu açık yazmayı öğretemedim diye
bende neden bağırıyorsunuz bu kadar gergin olmak zorunda değilsiniz insanım ben hata yapabilirim abartacak bir durum yok ortada diye çıkıştım
önceden olsa adam mesela fiziksel engelli diye kalbi kırılmasın derdim
valla dün bayağı aştığımı gördüm o merhamet duygumu
ben çok gariptim eskiden simdileri yeni yeni normal olmaya başladım ..
 
naif bir insan olmak zor ya.
ben olsam mesela haddini bil ulan derdim kesin.
ben çalıştığım dönem patronuna tekme atmış insanım
 
güzel bir ilerleme senin açından pink.
fazla sessiz olmak iyi birşey değil.
gerektiğinde hakkını arayacak kendini savunacaksın.
gerektiğinde de bağıracaksın biraz:))
eşin memleketine mi gitti son durumunuz nedir?
 
Ne kadar cok benziyoruz birbirimize.
Bigun markete gittim aldigim seyler 3liralik seyse 15 lira para tuttu dedi kasiyer verdim.
Parayi verirken bile aslinda farkindayim ama bisey diyemedim.
Ciktim marketten belki 10 kere hesapladim bildigim halde.
Yarimsaat o marketin onunde beklemisimdir soylesemmi soylemesemmi diye .
Sonra girdim dedim boyle boyle baktilar evet biseyi 10tane olarak hesaplamislar.
Olur dedim siz kusura bakmayin dedim.
Ama nasil girdim dedim bide bana sor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…