Yine kalbim paramparça

İyi birşey değil yaptığım bunu biliyorum ama engel olamıyorum kendime yada engel olmak istemiyorum bilmiyorum
İçimden elbette birşeyler gidiyor
Bir kötülüğü bilmeden yapmak var birde bilerek yapılan kötülükler var
Kendime kızsam bile engel olamıyorum
Geçen gün şöyle bir konuşma geçti
Eşim biliyorsunuz aileme düşkün
Kardeşinin okul taksitini yolla dedi
Bende babamın ihtiyacı yok dedim
İşte sen ailene gelince neden böyle hesaplar yapıyorsun dedi
Ben borç alsalar hemen verdiklerinde söylerim
İşte bunlar önemli şeyler değil dedi
Bende gerek yok
Herşeyi kaldırdım ama ailemin adının asla maddi birşeyde geçmesini istemem dedim
Üzüyorsun beni böyle dedi belki dünyada bunu en son dile getirecek insan benim dedi
Yapacak birşey yok dedim insan oglu beşar şaşar yapmam der yapar dedim
 
Öfkenizi, intikam alma isteginizi anlıyorum.
Ama bunun yolunun, hiç yapmadıgı şeyleri yapmış gibi göstermek ve karşınızdaki kişiye haksızlık yapmak oldugunu düşünmüyorum.

Hicbir şey olmamış gibi davranmanız da mümkün degil, dolmuşsunuz ve en ufak hatasında taşıyorsunuz.
Fakat çoraplarını neden orada bıraktın diye abartılı tepki göstermek ile bir insanı yapmadıgı birşeyle itham etmek farklı şeyler.

Bu konuda size birşey diyemiyorum çünkü insanlarla kurdugum ilişkilerde kırgınlıklar yaşasam da bir şekilde tolere edebilecegim konulardı.
Forumda şimdiye dek ne yazdıysam annem, babam, eşim, dostum, partonum vs bunlar üzerinden empati kurarak tecrübelerimi paylaşmaya çalışıyordum.

Oysa sizin yaşadıklarınız okurken bile tahammül sınırlarını zorluyor...
Ezen ezilen ilişkisi üzerine kurulu bir birliktelikten saglıklı sonuclar alınmaz.
Aslında tam da bu yüzden aldatılan veya şiddete maruz kalan insanlara "kendiniz için" boşanın deniliyor. Yani oradaki durum karşınızdaki kişiyi kendi yoklugunuzla cezalandırmanın, ders vermenin de ötesinde.
 
geç kalmış bir hesaplaşma.
zamanında gösteremediğin tepkileri topluca ve peşpeşe gösteriyorsun.
ve de her ikiniz de evliliğiniz de bu süreçte biraz daha yıpranacaktır.
taa ki sen içini soğutana kadar.
hıncını alana kadar da sürdüreceksin.
ama eşin ne kadar tahammül eder bilemiyorum.
beraber bir aile terapistine gitseniz.
onun eşliğinde birbirinize doğru cümleler ile derdinizi anlatsanız.
çünkü nihayetinde şu an bu evliliği sürdürme gayretindesiniz.
bu şekilde hergün birbirinize eziyet ederek bu zor biraz.
tamiri zor olacaktır.
 
Bu arada maddi konularda imkanlarınız dahilinde ister ailenize ister hiç tanımadıgınız bir yabancıya yardımcı olabilirsiniz. Sonuçta sizin kendi emeginizle kazandıgınız bir ücretten bahsediyoruz.
Hatta kendinize ucu ucuna yetecek bir meblag ayırıp tüm kazancınızı dagıtmayı bile tercih edebilirsiniz.

Fakat ortak bir yaşam, ortak sorumluluklar demektir.
O yüzden önce kendi ihtiyaçlarınızı hatta kendi geleceginizi garanti almaya çalışmanız yalnızca sizin için degil, partneriniz için de yaptıgınız birşeydir.
Eşinin haberi olmadan, eve katkı sunmadan harcamak/dagıtmak da sorumsuzluk, saygısızlık anlamına gelir. Boşanma sebebi olarak bile gösterilebilir.

Eşiniz belli ki paragöz bir insan degil, paylaşmayı da seviyor. Fakat bugunku adımlarınızın yarını da var...
Siz ihtiyaçları olmadıgı halde her konuda ailenizi desteklerseniz ona da ailesi için böyle davranmasına izin verdiginiz anlamına gelir -ki fazlasıyla paylaşımcı birinden bahsediyoruz-
Ancak onun kardesini siz okutmussunuz. Bu yüzden kendi kardesinizin egitimi için maddi destekte bulunmayı gecmisteki durumu eşitlemek olarak düşünebilirsiniz.
 
ona ne?
ne yaparsa yapsın veya düşünsün. onlar senin ailen. senden daha çok sevebilir mi?
belki aile yapınız farklı. ona normal gelen sizin için tuhaftır.
onun derdi işi gücü sensin bundan sonra. diğerleri geri planda.
 

Benim bu kadar ardı ardına sürekli tepkili olmamın sebeplerinden biride şu
Ben bir kaç yıl sonra onun ailesine bir buçuk saat uzaklıkta ki yere zorunlu görev için gideceğim
Bu beni ürpertiyor
Şimdiden net olabildiğim kadar net oluyorum ki nabzını ölçüyorum
Evet şuan bu evliliği devam ettirmek istiyorum belki ama olmayacaksa bitirme kararım hep var
Ben zorunlu görev için gittiğimde orada ailesi ve kendi yüzünden hem ruh sağlığı mi hem beden sağlığı mi bozamam
Aslında biz yüklü bir borç ödüyoruz
Ev aldık bide benim kyk borcum var maaşımızdan geriye sadece cep harçlığımız kalıyor
Ama kendisi güya içinden geldiği için söylüyor ama ben artık herşeyden korkar oldum
Bir kaç yıla onun ailesinin yakınına gittiğimizde ihtiyaç dışında birşeylere harcama yapılmasını istemem bu benim ailem dahı olsa
Çünkü biz şimdi sanki daha yeni evlenmiş gibi her şeyi en ince ayrıntısına kadar konuşuyoruz
Mesela onun memleketinde nasıl bir yaşantımız olacak
Bizim tavrımız ne olacak
Benim ailemin yanına ne sıklıkla gelinecek
Yada onun ailesi burada ki yaptığı gibi çat kapı yaptıklarında nasıl kapıda kalacaklarını
Kendisinin ne sıklıkla ailesinin yanına gideceği felan filan
Ben artık herşeye daha dikkatli davranıyorum
Nasıl denilir fırsat vermemeye çalışıyorum
Yoksa benim kardeşim okuyor ben istediğim zaman ihtiyacı olduğunda yollarım
Sadece kız arkadaşı ile yemeğe gitmesi için bile para yollarım
Yada buna kahve için diye
Buna karışmaz hatta yolla der ama yarın karşıma çıkmasın hiç birşey benim
 

Sanırım konunuzu okuyan herkes benzer ihtimalleri düşünüyordur...
Alıntıladıgınız mesajı, sizin davranıslarınızdan ziyade, eşinizin muhtemel davranıslarında "haksızlık mı yapıyorum, ailesine para versin ama evini de ihmal etmesin, yine eskisi gibi oldu" vb. kafa karışıklıgı yaşarsanız eşinizle aile tartışması degil; yine size yapacagı saygısızlıklar, iki kişilik ailenizi yeterince sahiplenememe ve sorumluluklarla ilgili bir tartışma yürütmeniz için yazmıştım.
Çünkü eşinizin şimdiye kadar olan tavırlarının o yaşadıgı aydınlama(!) ile birden bire değişecegine inanmıyorum.
Dilerim bu tür olayları hiç yaşamazsınız.


Şimdiye dek uzaktınız da ne degisti? Çat kapılar, uzun uzun kalmalar yok muydu?
Bundan sonra sizin neye, ne kadar izin vereceginiz önemli ve eşinizi ne kadar ikna ettiginiz...

Yakın da olsanız eve gelmelerinin önüne set çekerseniz yüzsüz de olsalar kapıda kala kala gelmemeyi ögrenirler ki bunu eşinizle de konuşmuşsunuz.
Hiç de ayıp diye düşünmüyorum çünkü onlar arsızlıklarına ayıp demiyor ise size ait bir alanı savunmanız, sınırlar koymanız terbiyesizlik olmaz.


Eşinize fırsat vermek olarak da düşünmeyin. Öncelikle sizin aileniz ona ve evinize kayınvalideniz gibi davranmadılar, dolayısıyla aradaki samimiyeti kıyaslamak dogru olmaz.
Hoş tutulan damadın nezaketten yoksunlugu nankörlük olur zaten.

Yine de nedenleri umursamadan her şeyi eşit yapmaya çalışsanız dahi eşinizin tavırları şimdiye dek sizin kendi ailenizle kurdugunuz dengeli ilişkideki gibi olsaydı zaten bu noktaya gelmiş olmazdınız.
Bu durumda -siz düşkünlük olarak degismeyi düşünmediginize göre- eşitligi saglamak için yine eşiniz degismeli.
 
Eşimin aslında biraz benim tarafımdan desteğe ihtiyacı var
Nasıl diyeyim işte bana ben artık sana karşı şöyle davranacağım dediğinde ben hı hı tabi tabi eminim yaparsın sözlerinden daha çok sen bunu yapabilirsin ben sana inanıyorum desem çok daha farklı olacaktır buna inanıyorum ama
İçimde öyle bir öfke var ki
İnanın karşı koyamıyorum
Geçen gün ablamla yemeğe davet etti
Kardeşim bizdeyken
Bende sınavım olduğu için gitmek istemedim
Eşime de eniştem ve kardeşimle iyi anlaştığı için istersen sen gidebilirsin dedim
Oda yok seni yalnız bırakıp gitmeyeyim dedi gitmedi de
Sonra konuşunca şimdi böyle diyorsun peki senin memleketinde yaşamaya başladığımız zaman ne olacak
O zamanda beni yalnız bırakıp ailenin yanina gitmekten çekinecek misin
Yoksa her arandığında hoop orada mı olacaksın dedim
Oda bana gidilmesi gerektiği zaman (hastalıktır vs.) tabiki aradıkları zaman giderim
Ama onun dışında herşeye koşacak halim yok dedi
Bende emin misin evliliğimizin ilk zamanlarında bence orada yaşıyor olsaydık hiç eve geleceğini düşünmüyordum dedim
Oda olgunluk mu diyeyim artık birşeylerin farkına mı varmak diyeyim ama ben eskisi gibi değilim
Aileme karşı bunun sende farkındasın
Önceden hatırlıyorum ne çok zehir etmişler hayatı banada sanada
Ama şimdi bazı şeyleri gördüm
Mesela pirenin nasıl deve yapılarak bana anlatıldığını dedi
O yüzden çoğu şeyi göz ardı ediyorum ailemle ilgili dedi
 
Sıkıntı eşimde ben bu yüzden başka insanları suçlamıyorum sürekli
Ama kv dem çok iyi kullanıyor oğlunun ailesine olan zaafını
Mesela nasıl duyduğum birşey yok öyle birşey olmadı diyebiliyor
Yada sürekli oğlunu arayıp
Ahh oğlum babasın sen kardeşlerine şu oldu bu oldu diye arayıp kafasını sürekli saçma sapan şeylerle meşgul etmesi
Yada daha bir sürü şey
Buda eşimin suçuna aslında azda olsa kv katkısının olduğu gerçeğini değiştirmiyor
 
Mesela pirenin nasıl deve yapılarak bana anlatıldığını dedi
O yüzden çoğu şeyi göz ardı ediyorum ailemle ilgili dedi

Zaten bu kısım önemli.
Pire yalanlarla deve yapıldı ya da deve hep deveydi; ne farkeder?

Farzedelim ki eşinizin gözünde gerçekten deve olacak bir olaydı. Kabullenemiyorsa tartışır, konuşur anlasamıyoruz der ayrılır. Sacma sapan davranmak ne yahu?

Uç bir örnek olsun siz aldatmış olsanız bile öyle davranmamalıydı size. Sadakat yoksa evlilik de yok deyip bitirmeliydi.
Ama eşinizin size geçmişte yaptıklarını düşünürsek böyle bir durum yaşadıgınızda canınıza kastedermiş gibi duruyor...
Başından beri söyledigim zihniyet problemi de böyle birşey.

Yaptıgı hiçbir şeye ne pire ne de gerçek deve bahane olmaz.
Öfkenizin geçmemesinin sebebi de muhtemelen bu.

Problem; size çok büyük haksızlık yapılmasında ve eşinizin degistim derken bile aslında "yalanlara artık inanmıyorum" anlamında konusmasında. İnansa aynı olacak demek ki...

Kendisini size her türlü ispat etmeli, deve diyerek sıvamasın bi zahmet.
 
Aslında şu konuda biraz empati kurunca esimin bu pire mevzusunu biraz daha anlayışla karşılayabilirim
Bu hiç bir zaman bana haksızlık yapmasını gerektirmez ama
5 yaşında 4 kardeşle yetim kalmak
Daha genç bir anne
Ve saçma evliliği
Her türlü şiddetin olduğu bir ev
Ve eşim okumak için başka memlekete gelmiş
Ve 27 yaşında 5 yaşından beri sen babasın rolüne bürünmüş
Kv desen cahilin önde gideni
Gorumceler desen onlar daha kötü
Kocasıyla tartışmasında bile eşime sığınmış
Kocasıda öyle karaktersizdi ki o bile arardı sürekli
Hepsinin dilinde üvey babanın bile dilinde sen bizim babamızsın bizi toparla cümleleri
Şimdi eşimin yerine kendimi koyuyorum
Ben kendimi bir ailenin babası olarak hissetseydim asla evlenmezdim
O evlendi ama halen aramalar ağlamalar bayılmalar devam etti
Sonra bir müddet sonra kendisine ağlayanların 2 saat sonra düğünde olduğunu gördü
Yani eşim aslında ailesi tarafından kullanıldığını yeni anladı
Ben psikologa gidiyordum
Psikolog bana eşin ailesinden büyük bir kazık yemediği sürece anlamaz doğruyu yanlışı dedi
Eşimin bu zamana kadar ki hayat görüşü şuydu
Biz evin en büyük ailesiyiz
Kv bile eşimin kızı
Ve zorda kalıp sığındığında baba nasıl kabul etmeyecekti
Eee bir baktı eşi kabul etmiyor
Nasıl olurdu bir baba anne kızlarını nasıl kabul etmezdi böyle düşündü
Ondan sonra da başladı çatışmalar
Benim eşimin kutsalları onlar
Kimse birşey diyemez ve yapamaz
Şimdi ben resti çekince kendisi de kendine zaman ayırıp bazı şeyleri düşünme fırsatı buldu
Belki yine sözünde duramayacak
Şahsen ben güvenmiyorum ama
Şans vermek istedim son kez
 

Kararlarınızda sizi zorluyor olmak istemem, eğer siz şans verdim diyorsanız -bu tavrım yanlış da olabilir- konu orada kapanmıştır benim için.
Zaten her şeyin farkındasınız ve olumsuz bir durumla karşılaştıgınızda bundan direkt olarak etkilenecek olan kişi sizsiniz.
Fakat ister istemez yazmaya devam ettikçe kendi düşüncelerimi 180 derece degistiremeyecegim için aynı şeyleri yazmış oluyorum.


Sizin babanız da bir baba, acaba yaşadıklarınızdan haberi olsa ne olurdu?
Çok sinirlenmek ve kızını kurtarmaya çalışmak başka, gidip damadı vurması başka degil mi?
İşte eşinizin yaptıgı haksızlık da buna benziyor. Üstelik sizin suçunuz yoktu o ayrı bir konu. Ama suçlu bile olsanız öyle davranmaya hakkı hiç yoktu.

Eşiniz bir daha pire deve dediginde ikna olmak yerine "gerçekten hatalıysanız tartışsaydı, cok büyük bir konu ise de ayrılsaydınız ama hicbir şey o kadar kalbinizi kırması için bir sebep olamaz, böyle evlilik de olmaz" düşüncesiyle davranması gerketigini anlatın.
En azından size herhangi bir haksızlık yaptıgında hem çekip gidebileceginizi bilsin hem de kendi davranısındaki yanlışın "kandırıldım" diyerek masumlaştırılamayacak kadar agır oldugunu ve tek hatasının ailesine inanmak olmadıgını bilsin.
 
ısrarla söylüyorum. ne yaşarsa yaşasın, hiçbiri kocanın "sana fiziksel ve psikolojik şiddet" uygulamasına gerekçe, bahane olamaz.
S stepanova nın dediği gibi kocan bahanelere sığınmaktan vazgeçip zihniyetini değiştirmek için uğraşsın.
öyle saçma ki eşinin açıklamaları; tam bir "özrü kabahatinden büyük" durumu.
 
S stepanova ve B Began çok haklısınız
Verecek cevabım yok
Yalnızca ona son bir şans verdiğim için belkide empati kurmaya çalışıyorum
Ha derseniz ki sen çok mu iyisin asla değilim sinirliyim yani aslında tahammülüm yok eşime karşı
Bu tartışmaları yaşarken eşime ailen gelmeyecek dediğimde tamam seninde ailen gelmesin o zaman demişti önce ki kısımlarda belirtmiştim
Bir iki kez benim anne babam ile konuşurken ki (benim annem ve babam düğündü çeyizdi diye koşturdular eşim rica ettiği için tabi o zamanlar kayinvalideme uzaktı burası gelip ilgilenemiyordu ama şimdi tüm uzaklık bitti nedense)
Hatta ailem eşimi benden hep önde tutmuştur
Yani annem arar onlara gideceğimiz zaman oğlum canın ne istiyor diye sorar
Babam deseniz öz oğulları ile ancak bu kadar ilgilenir
Ki benim ailem 5,6 ayda bir iki günlüğüne gelmişlerdi bundan önce ondan öncede ne zaman geldiler tam hatırlamıyorum bile
Sırf kendi ailesinin hatasını kapatmak için masum insanlara laf attı
Kimse gelmesin o zaman evimize diye
Annemle babamla konuşurken son zamanlarda işte gelin buyrun sürekli davet ediyor
Önceleri birşey dememiştim ama bugün patladım
Çünkü o kadar yapmacık geldi ki
Benimle gelmesinler diye kavga ettiğin insanları neden çağırıyorsun sürekli dedim
Muhtemelen hatasını anladığı için vicdan yapıyor
Ee işte senin gibi mi olayım dedi
Bende benim gibi ol söylediğin sözlerin arkasında dur dedim
Sen güya bana adalet adalet diye sözler veriyorsun
Ama senin terazin asla adaletli olamaz
Terazinin bir kefesi hep yukarıda olur
O kefedekilerin hatalarini örtmek içinde ancak etrafındakilerde suç ararsın dedim
Bozuldu tabi ben seninle sınavdan sonra konuşacağım bu konuyu dedi
Ama sende benim aileme seni yine neyle doldurmuşlar demiştin diyor
Bende evet gelininin hakkında yalan söylüyorsa bir insan oğluna karşı bile bile dolduruyordur dedim
Bende sana her zaman söylerim dedim
 
Bide benim sınavım bir kaç haftalık değildi
En az 6 ay çalışmam gerekiyordu
Ama ben bundan yaklaşık 3, 4 hafta önce boşanma dilekçe mi yazdım
Şimdi vicdan rahatlatma dedim
Ki gerçekten sınavım 6 ay gibi çalışmam gerekirdi ama malum çalışsam bile bu tartışmalar içerisinde ne kadar anladığım sınavda belli olacak
Bana son zamanlarinda iyi davranarak bu hatasını telafi edemeyecek
Bana sorarsanız bu evlilik bitecek belki bir ay belki bir yıl sonra asla bir geleceği yok
Yalnızca ilerde pişman olmamak adına verdiğim bir şans bu
 
Ailesi ile yaşanan olayları konuları tamamen silersem
Aslında etrafımda ki bir çok erkekten mükemmel denilecek kadar iyi
Ama malesef iyi bir eş değil
 
bence ortada empati yapması gereken tek kişi eşin. sen neyin empatisini yapıyorsun?

benim ailem gelmeyecekse senin ailen de gelmesin diyen insan, vicdan yaptığından değil muhtemelen geleceğe yatırım yapıyor. hani ailesine yakın yere taşınacaksınız ya, ailesine çeşitli bahanelerle mutlaka gidecek. size gelmeleri için hazırladığı doneler olabilir bu davranışlar.

yazdıklarından senin hala idare eden taraf, onun çaba sarfetmeyen taraf olduğu izlenimini alıyorum.
 
Ailesi ile yaşanan olayları konuları tamamen silersem
Aslında etrafımda ki bir çok erkekten mükemmel denilecek kadar iyi
Ama malesef iyi bir eş değil
evliliğin ilk 9 ayında yaşattıklarına bakarak kötü insana denk gelmişsin diye düşünüyorum. iyi insan kimseye zararı dokunmayan insandır. seninki hem çok kötü bir eş, hem riyakar biri. riyakarlığı sana evliliği zindan ederken, senin dışında herkese -ailen de dahil- mükemmel davranması.
iyi insan tanımı bu değil.
 
merhaba hanımlar
yeni konu açmak yerine buradan devam etmek istedim
dün eşim çok kötüydü
nedenini sordum ama seninle ilgili değil kendime kızgınım dedi
neye ve neden dedim
bir ay izin alabilir misin dedi bana
bende biliyorsun bizde izin işi çok zor hele ki bir ay daha zor vermezler dedim
sonra tabi anlatmaya başladı
artık yoruldum, boğuldum, tahammülüm kalmadı
herkes kendi ailesi ile meşgulken ben nasıl kendi kurduğum aileyi bu hale getirdim
herkes evinde mutlu mesutken ben ne yaptım böyle dediki
zaten uzun zamandır iyiyiz yani
ona böyle düşündüren neydi anlamadım
bir ay izin al gidelim buralardan telefonlarımızıda evde bırakalım
kimseye nereye gittiğimizide söylemeyelim
bırak kurtarayım bende kendi ailemi dedi
bir ay sadece seninle olmak istiyorum dedi
seninle evliliğime bakmak sadece seninle kurduğum aileye odaklanıp
hem kendimi hemde seni toparlamak istiyorum dedi
bıktım milletin derdinden dedi
zaten 4 ay kardeşim kaç ay ailem geldi
biz doğru düzgün karı koca bile olamadık dedi
artık tükendim ben bıktım onlardanda çekemiyorum dedi
herkes kendi yuvası için çırpınırken bende kendi yuvamı bırakıp
milletin yuvası için çırpındım ama bu saatten sonra kimseye tahammülüm yok dedi
kızlar bildiğim kadarı ile ailesi ilede bir problemi yok ama bu patlamayı neden yaşadı bilmiyorum
 

Aklı başına gelmiş.
Erkekler geç olgunlaşıyor diye işte bu yüzden söylüyorlar.
Kurtarmak istiyor sen de ona yardım etmelisin bence. Izin alabiliyorsan al derim. Ama 1 ay da çokmus ohal döneminde imkansız sanırım. .
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…