normalde 26 günde olurum bua y 28.gündeyim 2 gün geçmiş oluyor onca tedaviden sıonra bıraktım vazgeçtim dediğim an böyle oldu bakalım herşeyin hayırlısı rabbim tüm isteyenlere versin bakalım beklemedeyim
günaydınn kızlarrr naıslsınız
Dünya kadınlar günümüz kutlu olsun kızlarrrrr
hadfi hayırlı haberler inş. :))))))))))))))
saol canım seninde kutlu olsun ....
günaydın kızlar size güzel bir haber vereyim dedim cuma günü adet oldum demiştim ya bir iki kahve rengi leke şeklinde geldi daha bir şey yok ve bugün ayın 8 i eğer onu adet saymazsak bugün itibariyle günüm geçmiş oluyor ama bu sefer test yapmayacapğım yarın doktora giderim
zaten serpil demişti ya şubat ayı dengesiz diye herhalde ondan oldu son 3 adetimi baz alırsak 1 aralık 27 aralık 24 ocak 8 şubat tam yumurtlamaya denk geliyordu ama ben normal adet oldum bakalım sonuç ne olacak
Hiçbir karşılaşma tesadüf değildir. Hiçbir hissediş, düşünüş, bakış, algılayış, seziş de öyle. Hatta bunların tersi de tesadüf değil. Alışveriş yaptığımız market,yemek yediğimiz lokanta, su içtiğimiz
çeşme, yürüdüğümüz kaldırım ve orada yanlarından birer yabancı olarak geçip gittiğimiz insanlar... Tesadüf gibi görünen karşılaşmalar, yolu sorduğumuz herhangi biri, hafifçe çarptığımız insan...
Bize gülümseyen küçük bir çocuk önümüzden aniden uçuveren kuş...Gün boyu yaşadığımız en basit olay bile herhangi bir zihinsel, fiziksel, ruhsal yada duygusal bir olayın tetikleyicisi olur.
Küçük ya da büyük...Bazen hiç hesapta olmayan durumların içine çekiliveririz. Hayal bile etmediğimiz olayları yaşarken buluruz kendimizi. Bir martı çığlığı, bir satıcı bağırışı, alır götürür bizi yıllarca ya da yollarca uzaklara...Hem öğretmen hem de öğrenciyizdir her ilişkinin içinde. Doğduğumuz aile, gittiğimiz okullar, sıra arkadaşımız, sevgilimiz , eşimiz, çocuğumuz vs. Her ilişki, farklı bir yönümüzün aynasıdır. Ve bizler de onlar için birer aynayız. Farkındalığımız yükseldikçe, durumları ve ilişkileri yaşarken, kendimizi ve yaşanılanları gözlemlemeye başlarız. Ve eğer yaşadıklarımıza yüksek idrakle bakabilmeyi başarırsak, o ilişki ya da durumu ne için yaşadığımızı kavrarız. Düğmelerimize en fazla basan insanlar, en iyi öğretmenlerimizdir. O ilişkide kurban olmadığımızı anlar, ilişkinin bize neyi öğretmeye çalıştığını kavrarsak, dersimizi alır ve yolumuza devam ederiz. Eğer bunu yapamazsak, o ilişkide ya da durum içinde tutsak olur, ya daha ağır durumlar yaşar ya da daha travmatik durumları ( o dersi alıncaya, eksik yönümüzü tamamlayıncaya, kendimizi düzeltinceye kadar) tekrar takrar yaşamaya devam ederiz.
Bazen bazı insanların hayatına yalnızca katalizör olarak gireriz. Onların hayatlarında değiştirmesi gereken durumun düğmesine basar ve sessizce çekiliriz. Ve yüksek farkındalık içinde kalırsak, yaşanılan durumdan etkilenmeden, arkamıza bakmadan yolumuza devam ederiz.
Özet olarak, en büyük düşmanımız en iyi dostumuzdur aslında. Çünkü bizde en büyük değişime neden olur genellikle. Ve her karşılaşma kutsaldır. Karşımızdaki insanın tanrısallığını kabul edip o şekilde yaklaşırsak, nefreti, öfkeyi, suçluluk duygusunu, o insana karşı sorumlu olduğumuz ve o ilişkiye mahkum olduğumuz duygusunu ve kini söküp atarız varlığımızdan.
Yaşadığımız her durum, tanıştığımız her insan öğretmenimizdir. Ne kadar kısa sürede öğrenirsek öğrenmemiz gerekenleri, karmamızı çözüp, iç huzuruna, mutluluğa, ideal ilişkimize ve ruhsal eşimize kavuşuruz.
DIŞARIDA MUCİZE ARAMA, MUCİZE SENSİN
Hiçbir karşılaşma tesadüf değildir. Hiçbir hissediş, düşünüş, bakış, algılayış, seziş de öyle. Hatta bunların tersi de tesadüf değil. Alışveriş yaptığımız market,yemek yediğimiz lokanta, su içtiğimiz
çeşme, yürüdüğümüz kaldırım ve orada yanlarından birer yabancı olarak geçip gittiğimiz insanlar... Tesadüf gibi görünen karşılaşmalar, yolu sorduğumuz herhangi biri, hafifçe çarptığımız insan...
Bize gülümseyen küçük bir çocuk önümüzden aniden uçuveren kuş...Gün boyu yaşadığımız en basit olay bile herhangi bir zihinsel, fiziksel, ruhsal yada duygusal bir olayın tetikleyicisi olur.
Küçük ya da büyük...Bazen hiç hesapta olmayan durumların içine çekiliveririz. Hayal bile etmediğimiz olayları yaşarken buluruz kendimizi. Bir martı çığlığı, bir satıcı bağırışı, alır götürür bizi yıllarca ya da yollarca uzaklara...Hem öğretmen hem de öğrenciyizdir her ilişkinin içinde. Doğduğumuz aile, gittiğimiz okullar, sıra arkadaşımız, sevgilimiz , eşimiz, çocuğumuz vs. Her ilişki, farklı bir yönümüzün aynasıdır. Ve bizler de onlar için birer aynayız. Farkındalığımız yükseldikçe, durumları ve ilişkileri yaşarken, kendimizi ve yaşanılanları gözlemlemeye başlarız. Ve eğer yaşadıklarımıza yüksek idrakle bakabilmeyi başarırsak, o ilişki ya da durumu ne için yaşadığımızı kavrarız. Düğmelerimize en fazla basan insanlar, en iyi öğretmenlerimizdir. O ilişkide kurban olmadığımızı anlar, ilişkinin bize neyi öğretmeye çalıştığını kavrarsak, dersimizi alır ve yolumuza devam ederiz. Eğer bunu yapamazsak, o ilişkide ya da durum içinde tutsak olur, ya daha ağır durumlar yaşar ya da daha travmatik durumları ( o dersi alıncaya, eksik yönümüzü tamamlayıncaya, kendimizi düzeltinceye kadar) tekrar takrar yaşamaya devam ederiz.
Bazen bazı insanların hayatına yalnızca katalizör olarak gireriz. Onların hayatlarında değiştirmesi gereken durumun düğmesine basar ve sessizce çekiliriz. Ve yüksek farkındalık içinde kalırsak, yaşanılan durumdan etkilenmeden, arkamıza bakmadan yolumuza devam ederiz.
Özet olarak, en büyük düşmanımız en iyi dostumuzdur aslında. Çünkü bizde en büyük değişime neden olur genellikle. Ve her karşılaşma kutsaldır. Karşımızdaki insanın tanrısallığını kabul edip o şekilde yaklaşırsak, nefreti, öfkeyi, suçluluk duygusunu, o insana karşı sorumlu olduğumuz ve o ilişkiye mahkum olduğumuz duygusunu ve kini söküp atarız varlığımızdan.
Yaşadığımız her durum, tanıştığımız her insan öğretmenimizdir. Ne kadar kısa sürede öğrenirsek öğrenmemiz gerekenleri, karmamızı çözüp, iç huzuruna, mutluluğa, ideal ilişkimize ve ruhsal eşimize kavuşuruz.
DIŞARIDA MUCİZE ARAMA, MUCİZE SENSİN
Toplam 5 kullanıcı konuyu okuyor. (3 üye ve 2 ziyaretçi)
serpil02507+,cimcimes53+,nimren,
cimcime nimrenn ne haberrrr kızlar yalnış okumadıysam seldanın günü geçmiş oluyor değilmii????
mrb serpil, cimcime
evet doğru okumuşsun günü geçmiş tatlım inş. hamiledir
alalım şöyle güzel haberler moraller yerine gelsin bizide motive etsin... dimi ama
sevinemiyorum ama içimdeki ses sevin diyor nasıl yaşanır az önce kara haber geldi amcam vefat etti zaten bir haftadır yoğun bakımdaydı hep iyi olacak diye dua ettim ama olmadı bir ölüm bir doğuma denk gelirmiş ne yapayım ne söyleyeyim bilemedim şimdi tben diyecek yinemi diye ama bu sefer de böyle
sevinemiyorum ama içimdeki ses sevin diyor nasıl yaşanır az önce kara haber geldi amcam vefat etti zaten bir haftadır yoğun bakımdaydı hep iyi olacak diye dua ettim ama olmadı bir ölüm bir doğuma denk gelirmiş ne yapayım ne söyleyeyim bilemedim şimdi tben diyecek yinemi diye ama bu sefer de böyle
girebildim sonunda
bende seni özledimmmmmmmmmmmmm
sevinemiyorum ama içimdeki ses sevin diyor nasıl yaşanır az önce kara haber geldi amcam vefat etti zaten bir haftadır yoğun bakımdaydı hep iyi olacak diye dua ettim ama olmadı bir ölüm bir doğuma denk gelirmiş ne yapayım ne söyleyeyim bilemedim şimdi tben diyecek yinemi diye ama bu sefer de böyle
sonunda ben de girebildim
naber kuşum...
keyifler nasıl???????
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?