Herhangi bir yere ilk defa giden çoğu kişi karıştırır zaten. İkinci seferde hesabı nereye ödeyeceğinizi de bilirsiniz nereden giriş yapacağınızı da otobüsün nerede duracağını da.
Ben senin yerinde olsam kendimi turist gibi hissederdim. Turist olup hiç bilmediğim yerleri aramak, aldığım metro biletini basacak makinayı görmeyio öyle geçip gittiğim için polis tarafından durdurulmak, yazilari okuyamayip yanlış durakta inip ondan bundan yardım istemek falan mesela bana çok keyifli geliyor. Senin yerinde olsam utanmak yerine keyfini çıkartırdim bu turist hallerin. Dediğim gibi bir kere yapsan zaten ikincisinde artık bilmiş olacaksin..
Yüklük vs meselesine gelince... kadın sevmediği birinin fotoğrafını görmüş. Eleştirmek için konuşmus işte. Niye kişisel aldın ki? Eğer modern bir ev resmi olsa 'zevksiz eve bak' derdi, evde pembe eşya gorse "tam pembik gelin,kezban" derdi, çekyat görse 'cemaat evi gibi' derdi, herşeyi harika,güzel bir sitede,iç mimar elinden çıkmış yerde foto görse 'sonradan görme' derdi. İnsanın sevmediğine diyecek lafi mi yok?
Ayrıca sen köyden gelmişsin ve köylüsün. Bu utanacak bir şey değil ki. Köyde doğana köyde yaşayana köylü denir. Neden bundan cekinip bu sanki utanacak bir şeymiş gibi icerliyorsunuz? Hep işte dizilerden filmlerden beyne böyle isleniyor. Koyluler cahil, köylüler fakir, köylüler saf...oysa ne alakası var? Bence bunu bir eziklik olarak görmeyi bırakın. Benim ispanyol bir arkadaşım var. Galiçya diye küçük bir bölgesinin bilmemne köyünde yasiyor. O mesela her fırsatta köyünden bahsederdi. Ben muhabbet açmak için Barselona'dan ,Gaudi'nin eserlerinden girerdim. o 'benim köyüm de çok güzel,keşke önceden tanissaydik gelirdin' der ağaçlıklı yerde evinin fotolarını gösterirdi (aynı Karadeniz gibi doğası da evleri de. Ha Samsun ha Galiçya köyü) . Ne bileyim, benim çok hoşuma gitmişti. Oysa bizde olsa İstanbul diyene 'evet evet çok güzel. Boğaz çok güzel' falan der insanlar,hiç demez; 'isyanbul güzel ama Kayseri'nin koyundenim ben. Bak, bu da dagimiz' diye.
Bence siz de bakış açınızi değiştirip köylülüğünüzle gurur duymaya calisin. Hatta her konusu açıldığında bahsedin köyünüzden. Asıl siz bu şekilde kendi kimliginizle barisirsaniz insanlar da sizin kimliginizle hoşgörüyle yaklasir.
Ben doğma buyume İstanbulluyum. Üniversiteye küçük bir şehre gitmiştim. Memlekete giderdim , kıyafet çantasıyla gelirdim. Ya da annem gelse normal bir sırt çantasıyla gelirdi. Ama köylü arkadaşlar öyle bir koli ile gelirdi ki,elmalar,tarhanalar,yapraklar,reçeller,portakallar,lavaşlsr... Bana kırk yılda bir mektup gelirdi, köylü arkadaşlara koli koli taze gıda,meyve,sebze.
Oralarda köylü olmak çok daha havaliydi mesela :)