Eşim mi haklı ailem mi? Ben nasıl davranmalıyım?

Çocuğunun kişiliği oluşuyor , kritik bir dönemde kişilik gelişimi açısından.Sen onu ezdiriyorsun.Dengeyi kurmalısın.

Eşin sonuna kadar haklı.Ben eşinin yerinde olsam heralde baya sinir olurdum.
 
Merhaba hatunlar.
Ailem içeride, ben kendimi tuvalete kapattım konu açıyorum. Sorarlarsa kabız ettiniz beni diyeceğim. Ruhum kabız oldu gerçekten.

Arkadaşlar benim ailem biraz rahattır. En azından bana kıyasla rahatlar. Bir yere gittiklerinde her daim geç kalırlar. Kafalarına göre hareket ederler, pek umursamazlar karşısındaki ne düşünür diye. Bir de üstüne eleştirirler herkesi. En mükemmel onlar çünkü. Bu, ben bekarken de böyleydi evlendim hala böyle.

Velhasılı ailem bana uzak bir semtte oturuyor. Geldiklerinde kalırlar. Bugün öğlen hal hatır sormak için aradım. Bir iki saat sonra oradayız dediler. Güzel, gelsinler tabi de bir telefon açıp söyleseler. En azından ev uygun olur yemek yapılır. Yerinde duramayan oğlumla iki ayağım bir pabuca girmez. Hadi bu duruma alıştım. Bir iki saat diyorsa zaten en az 5 saat sonra gelirler. O yüzden rahattım. Hep de bir bahaneleri vardır gecikme için.

Iki erkek kardeşim var. Bana her geldiklerinde öyle yarım saat laf olsun diye oturur, bu tarafta ikamet eden kuzenlerle plan yaparlar. Burada yemek yiyip çıkarlar sadece. Ben deli gibi hazırlık yaparım, uğraşırım ama onlar gezerler. Hadi buna da alıştım. Kalacağız derler sonra gecenin bir yarısı vazgeçtik gideceğiz derler. Gece 1 den erken gelmezler eve. O da en iyi ihtimal. Eşim de ayıp olmasın diye bekler onları uyumaz. Hoş, en büyük ayıbı eşim ve benim evimize gelip gezmeye giden bir kez bile oturup muhabbet etmeyen, sadece yemek yemek ya da uyumak için evi kullanan kardeşlerim yapıyor ama işte...

Bugün eşim "ben gece ikiye kadar kardeşlerin geziyor diye oturup onları bekleyemem. Uyuyacağım bugün" dedi. Ses etmedim uyudu. Uyudu da bundan sonra olacaklar belli. Gecenin yarısında gürültüler eşliğinde gelecekler. Hadi sigara içelim oturalım ya da acıktık diyecekler. Çıkan seslerden eşim uyanacak, tık sesine uyanan oğlum huysuzluk edip kalkacak. Saatlerce onu uyutmaya çalışacağım. Muhtemelen her zaman olduğu gibi bir iki saat uykuyla sabah erkenden kalkan oğlumla birlikte harabeye dönen evi temizlemeye başlayacağım. Yani ailem bana geldiğinde bana düşen rol iş yapmak, iş yapmak ve yine iş yapmak. Muhabbet, oturup konuşmak hak getire.

Az önce eşim "ben sıkıldım bu durumdan artık. Bize geliyorlar ama bizde değiller. Yine gece 2de gelip kahkaha atıp çocuğu uyandıracak sonra gidecekler. Öğlene kadar uyuyor onlar rahat bu konuda. Biz düzeni olan insanlarız erken kalkıyoruz. Bu kadar saygısızlık olmaz vs" dedi. Her zaman olduğu gibi ailemi savundum. Sus git yat falan dedim.

Gerçekten objektif olamıyorum. Eşim haklı mı bu konuda. Peki ben ne yapmalı nasıl davranmalıyım? Zaten yeğenlerim, oğlum ve annem tüketti beni. Oğlumun oyuncağını paylaşmak istememesi, annemin sürekli onlar yetim, onlara yazık demesi, benim her daim arada kalmam. Oğlum ezilmesin diye çok uğraşıyorum ama gün sonunda ezilen, dışlanan yine oğlum oluyor. Vicdanım rahatsız olsa da annemin gazıyla "evet onlar yetim onların istedikleri olsun" diyorum en nihayetinde.

Lütfen okuyup objektif olarak yorumlar mısınız. Ailem mi anormal davranıyor, eşim mi abartıyor. Şimdiden teşekkürler.


Tabiki de eşin haklı.. asıl böyle bi aileden sen nasıl çıkmışsın hayret ettim doğrusu..
Seni anlaya biliyorum, ama ne yaparsın aile işte atsan atılmaz satsan satılmaz.. insan susuyor sadece
 
Merhaba hatunlar.
Ailem içeride, ben kendimi tuvalete kapattım konu açıyorum. Sorarlarsa kabız ettiniz beni diyeceğim. Ruhum kabız oldu gerçekten.

Arkadaşlar benim ailem biraz rahattır. En azından bana kıyasla rahatlar. Bir yere gittiklerinde her daim geç kalırlar. Kafalarına göre hareket ederler, pek umursamazlar karşısındaki ne düşünür diye. Bir de üstüne eleştirirler herkesi. En mükemmel onlar çünkü. Bu, ben bekarken de böyleydi evlendim hala böyle.

Velhasılı ailem bana uzak bir semtte oturuyor. Geldiklerinde kalırlar. Bugün öğlen hal hatır sormak için aradım. Bir iki saat sonra oradayız dediler. Güzel, gelsinler tabi de bir telefon açıp söyleseler. En azından ev uygun olur yemek yapılır. Yerinde duramayan oğlumla iki ayağım bir pabuca girmez. Hadi bu duruma alıştım. Bir iki saat diyorsa zaten en az 5 saat sonra gelirler. O yüzden rahattım. Hep de bir bahaneleri vardır gecikme için.

Iki erkek kardeşim var. Bana her geldiklerinde öyle yarım saat laf olsun diye oturur, bu tarafta ikamet eden kuzenlerle plan yaparlar. Burada yemek yiyip çıkarlar sadece. Ben deli gibi hazırlık yaparım, uğraşırım ama onlar gezerler. Hadi buna da alıştım. Kalacağız derler sonra gecenin bir yarısı vazgeçtik gideceğiz derler. Gece 1 den erken gelmezler eve. O da en iyi ihtimal. Eşim de ayıp olmasın diye bekler onları uyumaz. Hoş, en büyük ayıbı eşim ve benim evimize gelip gezmeye giden bir kez bile oturup muhabbet etmeyen, sadece yemek yemek ya da uyumak için evi kullanan kardeşlerim yapıyor ama işte...

Bugün eşim "ben gece ikiye kadar kardeşlerin geziyor diye oturup onları bekleyemem. Uyuyacağım bugün" dedi. Ses etmedim uyudu. Uyudu da bundan sonra olacaklar belli. Gecenin yarısında gürültüler eşliğinde gelecekler. Hadi sigara içelim oturalım ya da acıktık diyecekler. Çıkan seslerden eşim uyanacak, tık sesine uyanan oğlum huysuzluk edip kalkacak. Saatlerce onu uyutmaya çalışacağım. Muhtemelen her zaman olduğu gibi bir iki saat uykuyla sabah erkenden kalkan oğlumla birlikte harabeye dönen evi temizlemeye başlayacağım. Yani ailem bana geldiğinde bana düşen rol iş yapmak, iş yapmak ve yine iş yapmak. Muhabbet, oturup konuşmak hak getire.

Az önce eşim "ben sıkıldım bu durumdan artık. Bize geliyorlar ama bizde değiller. Yine gece 2de gelip kahkaha atıp çocuğu uyandıracak sonra gidecekler. Öğlene kadar uyuyor onlar rahat bu konuda. Biz düzeni olan insanlarız erken kalkıyoruz. Bu kadar saygısızlık olmaz vs" dedi. Her zaman olduğu gibi ailemi savundum. Sus git yat falan dedim.

Gerçekten objektif olamıyorum. Eşim haklı mı bu konuda. Peki ben ne yapmalı nasıl davranmalıyım? Zaten yeğenlerim, oğlum ve annem tüketti beni. Oğlumun oyuncağını paylaşmak istememesi, annemin sürekli onlar yetim, onlara yazık demesi, benim her daim arada kalmam. Oğlum ezilmesin diye çok uğraşıyorum ama gün sonunda ezilen, dışlanan yine oğlum oluyor. Vicdanım rahatsız olsa da annemin gazıyla "evet onlar yetim onların istedikleri olsun" diyorum en nihayetinde.

Lütfen okuyup objektif olarak yorumlar mısınız. Ailem mi anormal davranıyor, eşim mi abartıyor. Şimdiden teşekkürler.
Kendi çocuğunuzu korumaktan bile acizseniz başkalarının çocuğunuza iyi davranacağına yönelik beklentiniz de olmasın. Onların yetim olması oğlunuzun suçu ise ezdirin ezilsin ki hayatı boyunca böööyle ezik kalsın anasından bunu gördü çünkü!
Neyse, eşiniz haklı ailem bana geldiği zaman çıt çıkmaz herkes yemeğini de uykusunu da uyur, etraf toplu bırakılır erkek kardeşim bile yemeğe yardım eder, kusura bakmayın da insan evladının hayvan sürüsünden farklı olması lazım di mi ama. Haa eviniz ormanın içindeyse bilemem tabi.
Ananıza bir zahmet, anne çocuk ezik yetişecek hepsine eşit davran kimsenin hakkını yeme, çocuklar ne görürse onu yaparlar,diyiverin
 
İşte hazır yatak da olamıyor. Her an fikir değiştiriyorlar. Kalacağız diyorlar ben hazırlık yapıyorum vazgeçtik teyzene gidelim diyorlar. Ya da yatak yorgan eşimin yattığı bazanın altında. Kalmayacağız diyorlar, sonra neyse kalalım diyorlar. Bunu dedikleri saat gece bir buçuk. Eşimi uyandırıyorum yatak hazırlıyorum vs.

Mesela bu durum hep sorun olduğu için eşim ya da ben anneme "kalacak mısınız anne" diye sormuşuz hatırlamıyorum kim sordu. Uzun bir süre lafını edip trip attı. Misafire kalacak mısınız diye sorulmaz diyerek.
Kocama hiç değer vermiyosun bence. Direk kavga sebebi bu benim için. Kalır yada kalmaz sen çıkar yorgan yastığı kenara koy. Sabah geri koyarsın. Bu da bi çözüm
 
Haklısınız. Sanırım böyle olmamın sebebi annem. Çocukluğum ve ergenliğim boyunca kendi ailesi hep en önemliydi. Bizden ve babamdan da önemliydi. Bu öğretiyle yetiştim. Aile her zaman önceliklidir. Her ne kadar bu bende o zamanlar öfkeye sebep olsa da, bilinçaltına işlemiş demek ki. Ben de annem gibi davranıyorum.
Acikcasi yazdiginiz hiçbir şeyi yeni idrak etmiş gibi gorunmuyorsunuz bana. Zaten üzerine dusundugunuz ve çoktan tanımladığıniz problemler gibi bunlar. Değişmek zordur, inatla bilinçli yapılan hataları düzeltmek biraz gurur da kırıcı olabilir. Acaba degismenizi gerektirecek bahsettiginiz problemleri değişmesi zor oldugu bilinen bilincaltina bağlayarak değişmekten mi kacmaya çalışıyorsunuz? Ya da bilincaltiniza işlenerek sizi kendiyle aynı hataları yapmaya ittiğini soylediginiz annenize kabahat bulunacagini bile bile bu konuyu açarak biraz esinize karsi vicdan rahatlatmak, biraz anneye olan öfkeyi dolaylı olarak atmak istemiş olabilir misiniz?

Aslinda burda konusulanlarin ben sizin icin cok yonlendirici oldugunu zannetmiyorum. Cunku konunun gidisatini ongorerek actiniz ve tam da kafanizdaki gibi yonleniyor yorumlar. Normalde üzerine dusunulmemis ya da karar verilemeyen durumlarda buradaki yorumlar yol gösterici olabiliyor. Ama ben başından beri sizin yönlendirilmesi gereken bir karar surecinde olmadığınızı hissediyorum. Siz her şeyi dusunmus ve sonuca baglamissiniz. Sizin probleminiz sanırım dusuncelerinizle ve dusuncelerinizi dusunmekle fazla vakit kaybetmek. Size tasviyem düşüncelerinizi, davranışlarınizi olduğu haliyle irdeleyip aciklamalar yaparak, açıklamalarınizda haklı olduğunuza ikna olmak için yine zaten düşünmüş olduğunuz şeyleri tekrar tekrar düşünüp konusmakla oyalanmayin. Çünkü ne düşünürseniz dusunun, ne kadar düşünürseniz düşünün hayatınız sadece
davrandiginiz şekilde yonleniyor. Pratikte yapmanız gerekenlere odaklanmak ve değişim baslatmak için harcayin içsel enerjinizi.

Böyle açıkça yazdım ama hadsizlik olarak algilamayin lütfen. Bu konular üzerine düşünmeye yatkın biri olduğunuzu gözlemlediğim için açıkça yazmanın faydalı olabileceğine inanarak yazdim.
 
Kendi çocuğunuzu korumaktan bile acizseniz başkalarının çocuğunuza iyi davranacağına yönelik beklentiniz de olmasın. Onların yetim olması oğlunuzun suçu ise ezdirin ezilsin ki hayatı boyunca böööyle ezik kalsın anasından bunu gördü çünkü!
Neyse, eşiniz haklı ailem bana geldiği zaman çıt çıkmaz herkes yemeğini de uykusunu da uyur, etraf toplu bırakılır erkek kardeşim bile yemeğe yardım eder, kusura bakmayın da insan evladının hayvan sürüsünden farklı olması lazım di mi ama. Haa eviniz ormanın içindeyse bilemem tabi.
Ananıza bir zahmet, anne çocuk ezik yetişecek hepsine eşit davran kimsenin hakkını yeme, çocuklar ne görürse onu yaparlar,diyiverin
Hayvan sürüsü,orman filan,yakışmadı:KK51:
 
Acikcasi yazdiginiz hiçbir şeyi yeni idrak etmiş gibi gorunmuyorsunuz bana. Zaten üzerine dusundugunuz ve çoktan tanımladığıniz problemler gibi bunlar. Değişmek zordur, inatla bilinçli yapılan hataları düzeltmek biraz gurur da kırıcı olabilir. Acaba degismenizi gerektirecek bahsettiginiz problemleri değişmesi zor oldugu bilinen bilincaltina bağlayarak değişmekten mi kacmaya çalışıyorsunuz? Ya da bilincaltiniza işlenerek sizi kendiyle aynı hataları yapmaya ittiğini soylediginiz annenize kabahat bulunacagini bile bile bu konuyu açarak biraz esinize karsi vicdan rahatlatmak, biraz anneye olan öfkeyi dolaylı olarak atmak istemiş olabilir misiniz?

Aslinda burda konusulanlarin ben sizin icin cok yonlendirici oldugunu zannetmiyorum. Cunku konunun gidisatini ongorerek actiniz ve tam da kafanizdaki gibi yonleniyor yorumlar. Normalde üzerine dusunulmemis ya da karar verilemeyen durumlarda buradaki yorumlar yol gösterici olabiliyor. Ama ben başından beri sizin yönlendirilmesi gereken bir karar surecinde olmadığınızı hissediyorum. Siz her şeyi dusunmus ve sonuca baglamissiniz. Sizin probleminiz sanırım dusuncelerinizle ve dusuncelerinizi dusunmekle fazla vakit kaybetmek. Size tasviyem düşüncelerinizi, davranışlarınizi olduğu haliyle irdeleyip aciklamalar yaparak, açıklamalarınizda haklı olduğunuza ikna olmak için yine zaten düşünmüş olduğunuz şeyleri tekrar tekrar düşünüp konusmakla oyalanmayin. Çünkü ne düşünürseniz dusunun, ne kadar düşünürseniz düşünün hayatınız sadece
davrandiginiz şekilde yonleniyor. Pratikte yapmanız gerekenlere odaklanmak ve değişim baslatmak için harcayin içsel enerjinizi.

Böyle açıkça yazdım ama hadsizlik olarak algilamayin lütfen. Bu konular üzerine düşünmeye yatkın biri olduğunuzu gözlemlediğim için açıkça yazmanın faydalı olabileceğine inanarak yazdim.

:) kendimi çıplak gibi hissettim şu anda. Kabinin perdesini biri açtı ve ben kıyafete mi yönelsem, memelerimi ellerimle mi kapatsam bilemedim. Öyle bir haldeyim.

Hadsizlik değil de, zamanında gittiğim psikolog, 25 yıllık dostum ve siz söylediniz bunları yalnızca. Dostum olan kişi hala öneride bulunuyor sabırla. Bir konuda tespitinizi baltalamak isterim sadece. Evet düşündüğüm, hatta çokça düşündüğüm şeyler bunlar. Evet belki de öfkeme hak verilmesine ihtiyacım var. Ancak eyleme çevirme konusunda fazla çalışan bir zihnim var aynı zamanda. Buradaki yorumlar aklıma gelen, üzerinde epey düşündüğüm cümleler olabilir ancak bazen o kadar çok düşünüp herkesin yerine o kadar kendimi koyuyorum ki, devreler yanıyor. Bir müddet sonra kimin haklı olduğunu unutup muhakeme yeteneğimi köreltiyorum. Bu noktada konu açma isteğim oluyor. Yardımı oluyor yazılanların. Sadece, kendi iç sesimi okuyor gibi oluyorum her yorumda.

İyi bir gözlemcisiniz, daha önce söyleyen oldu mu :)
 
Kendi çocuğunuzu korumaktan bile acizseniz başkalarının çocuğunuza iyi davranacağına yönelik beklentiniz de olmasın. Onların yetim olması oğlunuzun suçu ise ezdirin ezilsin ki hayatı boyunca böööyle ezik kalsın anasından bunu gördü çünkü!
Neyse, eşiniz haklı ailem bana geldiği zaman çıt çıkmaz herkes yemeğini de uykusunu da uyur, etraf toplu bırakılır erkek kardeşim bile yemeğe yardım eder, kusura bakmayın da insan evladının hayvan sürüsünden farklı olması lazım di mi ama. Haa eviniz ormanın içindeyse bilemem tabi.
Ananıza bir zahmet, anne çocuk ezik yetişecek hepsine eşit davran kimsenin hakkını yeme, çocuklar ne görürse onu yaparlar,diyiverin

Ne kadar kaliteli bir üslubunuz var. Farkında olmadan sizi çok öfkelendirecek bir şey mi yaptım acaba? Zira kendimi olduğu gibi açtığım bir sorunum karşısında böyle bir üslup kullanmanıza mana veremedim ben. Çocuğumu korumaktan aciz değilim. Çocuğum ya da ben ezik de değiliz. Ailem de ne yapmış olursa olsunlar, hayvan sürüsü yakıştırmasına layık değiller. Lütfen yorum yaparken üslubunuza dikkat edin ki, belki karşınızdaki insan aşırı zor bir dönemden geçiyordur. Kırgın ve üzgündür. Burada a yorum yapmanın amacı dedi olana yardımcı olmak zannediyorum. Sizin yorumunuz tenkit edici ve incitici. Yardımcı olmaktan çok uzakta. Saygılar.
 
Merhaba hatunlar.
Ailem içeride, ben kendimi tuvalete kapattım konu açıyorum. Sorarlarsa kabız ettiniz beni diyeceğim. Ruhum kabız oldu gerçekten.

Arkadaşlar benim ailem biraz rahattır. En azından bana kıyasla rahatlar. Bir yere gittiklerinde her daim geç kalırlar. Kafalarına göre hareket ederler, pek umursamazlar karşısındaki ne düşünür diye. Bir de üstüne eleştirirler herkesi. En mükemmel onlar çünkü. Bu, ben bekarken de böyleydi evlendim hala böyle.

Velhasılı ailem bana uzak bir semtte oturuyor. Geldiklerinde kalırlar. Bugün öğlen hal hatır sormak için aradım. Bir iki saat sonra oradayız dediler. Güzel, gelsinler tabi de bir telefon açıp söyleseler. En azından ev uygun olur yemek yapılır. Yerinde duramayan oğlumla iki ayağım bir pabuca girmez. Hadi bu duruma alıştım. Bir iki saat diyorsa zaten en az 5 saat sonra gelirler. O yüzden rahattım. Hep de bir bahaneleri vardır gecikme için.

Iki erkek kardeşim var. Bana her geldiklerinde öyle yarım saat laf olsun diye oturur, bu tarafta ikamet eden kuzenlerle plan yaparlar. Burada yemek yiyip çıkarlar sadece. Ben deli gibi hazırlık yaparım, uğraşırım ama onlar gezerler. Hadi buna da alıştım. Kalacağız derler sonra gecenin bir yarısı vazgeçtik gideceğiz derler. Gece 1 den erken gelmezler eve. O da en iyi ihtimal. Eşim de ayıp olmasın diye bekler onları uyumaz. Hoş, en büyük ayıbı eşim ve benim evimize gelip gezmeye giden bir kez bile oturup muhabbet etmeyen, sadece yemek yemek ya da uyumak için evi kullanan kardeşlerim yapıyor ama işte...

Bugün eşim "ben gece ikiye kadar kardeşlerin geziyor diye oturup onları bekleyemem. Uyuyacağım bugün" dedi. Ses etmedim uyudu. Uyudu da bundan sonra olacaklar belli. Gecenin yarısında gürültüler eşliğinde gelecekler. Hadi sigara içelim oturalım ya da acıktık diyecekler. Çıkan seslerden eşim uyanacak, tık sesine uyanan oğlum huysuzluk edip kalkacak. Saatlerce onu uyutmaya çalışacağım. Muhtemelen her zaman olduğu gibi bir iki saat uykuyla sabah erkenden kalkan oğlumla birlikte harabeye dönen evi temizlemeye başlayacağım. Yani ailem bana geldiğinde bana düşen rol iş yapmak, iş yapmak ve yine iş yapmak. Muhabbet, oturup konuşmak hak getire.

Az önce eşim "ben sıkıldım bu durumdan artık. Bize geliyorlar ama bizde değiller. Yine gece 2de gelip kahkaha atıp çocuğu uyandıracak sonra gidecekler. Öğlene kadar uyuyor onlar rahat bu konuda. Biz düzeni olan insanlarız erken kalkıyoruz. Bu kadar saygısızlık olmaz vs" dedi. Her zaman olduğu gibi ailemi savundum. Sus git yat falan dedim.

Gerçekten objektif olamıyorum. Eşim haklı mı bu konuda. Peki ben ne yapmalı nasıl davranmalıyım? Zaten yeğenlerim, oğlum ve annem tüketti beni. Oğlumun oyuncağını paylaşmak istememesi, annemin sürekli onlar yetim, onlara yazık demesi, benim her daim arada kalmam. Oğlum ezilmesin diye çok uğraşıyorum ama gün sonunda ezilen, dışlanan yine oğlum oluyor. Vicdanım rahatsız olsa da annemin gazıyla "evet onlar yetim onların istedikleri olsun" diyorum en nihayetinde.

Lütfen okuyup objektif olarak yorumlar mısınız. Ailem mi anormal davranıyor, eşim mi abartıyor. Şimdiden teşekkürler.
Konuna tek söyleyeceğim şey, eşinin tarafı bu şekilde davransa ne tepki verirdin!!!!!!
 
Benim eşimden dahi duyduğum cümlelerdir bunlar, sonrası zaten hep kavga gürültü.
Sen öyle büyüdün, yok nerde gördün, her şeyin abartı, bir kereden bir şey olmaz vs.

Çocuklarımla alakalı en çok dikkat ettiğim şey öğle ve gece uykularında evde olmaları ve mümkünse misafirin gitmiş olması.
Gitmez ise ben içeri gider bayağı bir süre gelmem.
O sırada da umrumda olmaz içerideki bekliyor mu, oturuyor mu, laf mı ediyor, kapıdan çekip gitmiş mi vs.
Aileniz tuhaf diyemiceyecğim, benim ailemle benzer özellikleti var, rahatlıkları ve hep kendi etraflarında dönen dünya meselesi.
Babam sürekli çok şımarıklar, çok ses çıkarıyorlar niye ağlıyor bu kadar, her istediğini yapıyorsun tarzı konuşur.
Çünkü biz öyle büyüdük ki, çocuk bir yere gitmez, evde oyun oynanmaz, gülünmez, komşulara ses gider, put gibi otur.
Ablam 8 ben 2 yaşındayken bizi evde bırakıp akşam gezmeye giderlerdi, şaka gibi.
Bu insanlar şimdi akıl veriyor...

Kendileri çocuk büyütürken yapmadıklarını kızlarından görünce, tuhaf karşılıyorlar.
Zaten adınız çıkmış, hiç umursamadan uyarın valla.
:))
Aynen öyle.Büyük oğlum ailemizin ilk torunlarından.Annemin evinde bebeğimi alçak sesle,tatlım beniim,güzel oğlum diye severken annemin ters ters bakışı:)
Zaten öyle herkesin yanında,yavvvrummmm,iyiki doğurmuşum iyikiii diye transa geçenlerden ben de hazzetmem ama annem yani o kadar da olmasın mı?Ama evet olmamalıydı,yanlıştı,onlar öyle yapmamışlardı,çocuk yaptık demekti bu,ayıptı,:işsiz:
Hatta bir gün oğlum değiştirme örtüsünden temiz beziyle sürünerek kaçmıştı,ben de gel pijamamızı giyelim diye gülerek çağırıyordum,annem sert sert,giydir şu çocuğu dedi,sanki çocuk çıplak ya da altı kirli,kırılmıştım ne yalan söyleyeyim.
Fakat şimdi en son torun olan yeğenim ellerinde bir veliaht,benim 200 katım sözlerle diğer torunların yanında olmasına aldırış etmeden abartıyla seviyorlar,övüyorlar,o da bir şey,en azından eleştiren bakışlar kesildi:))
 
:) kendimi çıplak gibi hissettim şu anda. Kabinin perdesini biri açtı ve ben kıyafete mi yönelsem, memelerimi ellerimle mi kapatsam bilemedim. Öyle bir haldeyim.

Hadsizlik değil de, zamanında gittiğim psikolog, 25 yıllık dostum ve siz söylediniz bunları yalnızca. Dostum olan kişi hala öneride bulunuyor sabırla. Bir konuda tespitinizi baltalamak isterim sadece. Evet düşündüğüm, hatta çokça düşündüğüm şeyler bunlar. Evet belki de öfkeme hak verilmesine ihtiyacım var. Ancak eyleme çevirme konusunda fazla çalışan bir zihnim var aynı zamanda. Buradaki yorumlar aklıma gelen, üzerinde epey düşündüğüm cümleler olabilir ancak bazen o kadar çok düşünüp herkesin yerine o kadar kendimi koyuyorum ki, devreler yanıyor. Bir müddet sonra kimin haklı olduğunu unutup muhakeme yeteneğimi köreltiyorum. Bu noktada konu açma isteğim oluyor. Yardımı oluyor yazılanların. Sadece, kendi iç sesimi okuyor gibi oluyorum her yorumda.

İyi bir gözlemcisiniz, daha önce söyleyen oldu mu :)
Olmaz mi, mesleğim bu :) Ama bu kadar açık bir yuzlestirmeyi çok az kişiye yaptim. Elbette size sizi hiç tanımadan yorum yaptim, tamamen haklı oldugumu düşünerek yazmadim. Yüzde yüz yönlendirilmeye ihtiyaç duyarak da açmış olabilirsiniz konuyu :)

Psikologlar her ne kadar aynı eğitimi alsalar da benzersiz kişilik özellikleri, benzersiz geçmişleri ve benzersiz tecrubeleri mesleklerini yaparken hepsini birbirinden mutlak biçimde farklı kılıyor. Bir psikologla hele ki arkadasiniz olan bir psikologla yol katedemiyorsaniz başka bir psikologla devam etmenizi tavsiye ederim. Çünkü süreç boyunca tanıdık oldugunuz için istemeden de olsa arkadasinizi manipüle etmiş olabilirsiniz, arkadasiniz aranizdaki ilişki sebebiyle profesyonel yaklasamamis olabilir, kırıcı olabilecegini dusunerek yuzlestirme yapmayi ihmal ediyor olabilir ya da en basiti sizi anlayamiyor olabilir.
 
Eşiniz haklı ama bu dengeyi sizin kurmanız lazım. Geldiler diyelim kardeşlerinize şaka yollu ablaniz olarak sizi özlüyorum ateş almaya gelmiş gibi gelip gitmeniz bir oluyor ben ve enisteniz kiriliyoruz diyin. Eşinizin de gönlü hoş olur.

Eve geç geleceklerse eşinizin beklemesi gerekmiyor onlar ayıp olmayacak kadar yakın görüyorlar belliki sizi siz niye eşinize eziyet yapıyorsunuz ? Sen yat hayatım diyin. Annenize söyleyin neden böyle yapıyorlar onlar benim kardeşim bana geldiklerinde eşime mahçup oluyorum diyin. Yani ailenizi yönlendirmek sizin elinizde iyi bir dille belli edin herseyi
 
Fazla sabırlıyım evet :) yatması değil sıkıntı, benim evime gelip sadece yemek yitip yatıyorlar. Saygısızlık bu diyor. Bir de gürültü var tabi.

Yeğenlerimin biri oğlumla yaşıt, diğeri büyük. Yaşıt olanla sıkıntı oluyor genelde. Yahu bir kere kalacak mısınız dedik diye öyle söylenemez deyip küsmüş insanlar. Yatıya gelmeyin desem evlat reddi olur :)

Ahaha yok yahu, sen soylemezsen dusunemeyebilirler rahatsiz olacaginizi. Hani dis kapinin mandali degiller ki senin ailen, darilsalar bile anlarlar eninde sonunda. Cocuga yazik hem.

En azindan ayda teke dusursunler, ayda iki ayni sehir icinde yatili icin cok. Gerek yok yani iki taraf acisindan da.
 
Görüyorum ve arttırıyorum :)) haklı tabi ki lakin içimdeki "zaten ayda iki kez geliyorlar idare edebiliriz" sesini durduramıyorum.

Hayır etmemelisiniz
İki haftada bir gelip düzeninizi bozuyolar
Gittikleri yere uyum sağlamaları lazım
Ben şu an kardeşimi diğer odada bırakıp uzanmaya geldim mesela. Çocuğumun uyku saati olsa yine alır gelir uyuturdum.
Hani yemek yaparsın, ne biliyim uyku saatini 1 saat ileri alırsın küçük düzenlemeler olur ama eşinin gece 2 ye kadar kardeşinin keyfi gezmesinden dönmesini beklemesi ona da haksızlık. Seni görmeye geliyorlarsa sizinle oturmalı. Hani 5 kere gelişinde 1 kere böyle olsa herkes müsahama gösterir. Ama sizinkiler abartmış.
 
Olmaz mi, mesleğim bu :) Ama bu kadar açık bir yuzlestirmeyi çok az kişiye yaptim. Elbette size sizi hiç tanımadan yorum yaptim, tamamen haklı oldugumu düşünerek yazmadim. Yüzde yüz yönlendirilmeye ihtiyaç duyarak da açmış olabilirsiniz konuyu :)

Psikologlar her ne kadar aynı eğitimi alsalar da benzersiz kişilik özellikleri, benzersiz geçmişleri ve benzersiz tecrubeleri mesleklerini yaparken hepsini birbirinden mutlak biçimde farklı kılıyor. Bir psikologla hele ki arkadasiniz olan bir psikologla yol katedemiyorsaniz başka bir psikologla devam etmenizi tavsiye ederim. Çünkü süreç boyunca tanıdık oldugunuz için istemeden de olsa arkadasinizi manipüle etmiş olabilirsiniz, arkadasiniz aranizdaki ilişki sebebiyle profesyonel yaklasamamis olabilir, kırıcı olabilecegini dusunerek yuzlestirme yapmayi ihmal ediyor olabilir ya da en basiti sizi anlayamiyor olabilir.

Arkadaşım psikolog değil pdr mezunu. Hayatımda dibe attığım her an onun yardımıyla ayağa kalktım. "bunları zaten biliyorsun ama" ile cümleye başlıyor olsa da, bana çok yardımı oldu. Sebebini bilmiyorum ama doğru bildiklerimin onaylanmasına ihtiyaç duyuyorum.

Ailemle, eşimle ve hatta oğlumla yaşadığım sorunların temelinde de bu problem var. Onaylanma arzusu. Çevremde, kibirli dediğim dedik güçlü biri olarak tanımlanıyor olsam da, iç dünyamda vardığım tüm sonuçların büyük bir çoğunluk tarafından doğru kabul edilmesine ihtiyacım oluyor. Aynı durum oku karşımdakine çevirdiğim zaman da vuku buluyor. Eşimin, ailemin ve kardeşlerimin genel geçer görgü kurallarına riayet etmesi, toplum içinde en azından minimum zeka seviyesine hitap edecek ölçüde davranmalarını, dolayısıyla benim onayımdan geçmelerini arzuluyorum. Açıkça dile getirmesem de, daimi olarak kontrol etme ve değiştirme isteğim oluyor hepsine karşı. "onlar da böyle ne yapalım" deyip geçemiyorum. Bu hususta zihnimi "ne yapabilirim" sorusu ile o denli meşgul ediyorum ki, evet dediğiniz gibi söylenen her şey zaten düşündüklerim oluyor. Eyleme geçme konusunda hep sıkıntılı bir insandım, hala öyleyim. Bu durum nasıl aşılır ve ben doğru iletişimi nasıl sağlarım inanın bilmiyorum.
 
Fedakarliktan kastiniz nedir?polemik amacli sormuyorum inanin yani sahsen insan işi kendinden biliyor bende kendimden biliyorum asla eşim bu tepkiyi veremez ne olursa olsun!onlara karşı fazla beklentili olabilirmisiniz?

Şöyle açayım o halde. Ailemin yaşadığı yerde benim arkadaş çevrem, dostlarım var. Çok sık gidemiyorum. Önceleri gittiğim zaman bir iki saat de arkadaşlarıma ayırırdım. Annem "bize geliyorsun ama onlara gidiyorsun" diyerek söylenmeye başladı. Ki asla iki saatten fazla olmadı buluşmalar. Oğlumu uyutur gider, uyanmadan dönerdim. Annem kırılmasın diye onlara gittiğimde sadece onlara zaman ayırmaya başladım. Uzunca süredir bu böyle devam ediyor. Aynı özveriyi görebiliyor muyum? Hayır tabi ki.

Bir diğer örnek. Yeğenlerimden ve kardeşlerimden hiçbir şeyi esirgemem. Oğluma bir şey alıyorsam annem "aynısından onlara da al" der, o an durumum olmasa da mutlaka alırım. Geçtiğimiz yıl gücüm olmadığı halde oğluma alamadığım bir eşyayı yeğenlerime aldım. Lafını etmem isteyerek aldım. Ancak ailem oğlum da torunları olduğu halde aynı verici tutumu sergilemiyor mesela.

Beklenti demişsiniz. Ben iki yıl önce aileme karşı tüm beklentimi sıfırladım. Yaşadığım bir kaç üzücü olay sonrasında. Ancak onların beklentileri bitmedi. Her daim eleştirdiler sen nasıl kardeşsin, sen nasıl halasın, sen nasıl evlatsın diyerek. Onlar her daim beklenti içinde olmasa ben zaten bu yaşanılanları problem etmem.

Bir başka olay. Ameliyat oldum. Asla ailemden beklentim olmadı. Eşim, eşimin ailesi destek olacaklardı bir şekilde. Beni arayıp geleceklerini, yanımda olacaklarını söylediler. İnanın gelmelerini istemedim çünkü biliyorum yaşanacakları. Cümbür cemaat geldiler. Yemekleri kayınvalidem yaptı. Oğluma halası baktı. Ailem sadece yemek yiyip çay içtiler. Hiçbir destekleri olmadığı gibi ben kanımdaki narkozu lavaboda dışarı çıkarırken, açık yazayım kusarken annem banyo kapısında "halası bak üzülüyor onunla oyna" diyordu yeğenim için. Altını çizeyim ameliyat olduğum gün oluyor bu.

Ben beklenti içinde değilim. Ben bu denli bencil davranıp, bir de beni eleştirmelerine beni bencillikle suçlamalarına katlanamıyorum.
 
Yanlis anlamayin ama bir seyi merak ettim. Kardeslerinizin bir isi yok mu? sabah erkenden ise giden insanlar haftasonlarida erken uyanirlar aliskanlik oldugu icin. Haliyle cok gec saatlere kadar uyanikta kalamazlar. Haftasonlari da calisan insanlar daha cok dinlenmek isterler. Orayi pek anlayamadim

İkisi de çalışıyor. Değişik bir uyku düzenleri var. Abim artık işyerinde uzun yıllar çalıştığı için çalışma saatlerini kendine göre düzenliyor. Sabaha karşı uyuyup öğlen işe gidiyor. Gece geç saatlere kadar çalışıyor. Annem ben kendimi bildim bileli gece yarısına kadar oturur, öğlene kadar uyurdu. Sonra da bizi strese sokardı şu iş yetişmedi, bu iş olmadı diyerek. Kardeşim de az uyku ile yaşamaya alışmış bir insan. Sadece babam düzenli ve planlı yaşar.
 
Hiç boyle birşey yok bi alınırlar ama gene gelirler gelince de dikkat ederler artık nasıl bu kadar sessiz kaliyorsunuz anlamadım gerçekten

Ben biraz mesafeli ve soğuk bir insanım. Aileme karşı daha fazla. Sanırım sessiz kalarak bu özelliklerim yüzünden kendimi cezalandırıyorum. Kendimden feragat ederek, tatmin edemediğim kişilere başka yönden verici olmaya çabalıyorum.
 
Arkadaşım psikolog değil pdr mezunu. Hayatımda dibe attığım her an onun yardımıyla ayağa kalktım. "bunları zaten biliyorsun ama" ile cümleye başlıyor olsa da, bana çok yardımı oldu. Sebebini bilmiyorum ama doğru bildiklerimin onaylanmasına ihtiyaç duyuyorum.

Ailemle, eşimle ve hatta oğlumla yaşadığım sorunların temelinde de bu problem var. Onaylanma arzusu. Çevremde, kibirli dediğim dedik güçlü biri olarak tanımlanıyor olsam da, iç dünyamda vardığım tüm sonuçların büyük bir çoğunluk tarafından doğru kabul edilmesine ihtiyacım oluyor. Aynı durum oku karşımdakine çevirdiğim zaman da vuku buluyor. Eşimin, ailemin ve kardeşlerimin genel geçer görgü kurallarına riayet etmesi, toplum içinde en azından minimum zeka seviyesine hitap edecek ölçüde davranmalarını, dolayısıyla benim onayımdan geçmelerini arzuluyorum. Açıkça dile getirmesem de, daimi olarak kontrol etme ve değiştirme isteğim oluyor hepsine karşı. "onlar da böyle ne yapalım" deyip geçemiyorum. Bu hususta zihnimi "ne yapabilirim" sorusu ile o denli meşgul ediyorum ki, evet dediğiniz gibi söylenen her şey zaten düşündüklerim oluyor. Eyleme geçme konusunda hep sıkıntılı bir insandım, hala öyleyim. Bu durum nasıl aşılır ve ben doğru iletişimi nasıl sağlarım inanın bilmiyorum.
Hayatınızın seyrini yönlendiren, sizi normal bir hayattan alikoyan bir problemi bir psikologla görüşmeniz daha doğru olur. En yakininizdaki kişinin yıllarca söylediği şeyi de söylese o şeyi konunun uzmanından duymak size daha doyurucu gelecektir. Tabi şunu söylemeden gecemeyecegim, ben tüm yollar da denense uztesinden gelinemeyecek problemlerin her zaman hayatımızda olacağını, kimi zaman problemle yaşamayı öğrenmenin problemi cozmeye çalışmaktan daha işlevsel olduğunu düşünüyorum. Ama sizin durumunuzda denenmiş çok yol yok gibi gorunuyor.

Dışardan insanların sizi guclu görüyor olması sizin kendinizi güçlü gösterdiginiz anlamına gelir. Neden güçlü görünme ihtiyacı duydugunuz üzerine düşünmüşsünüzdür diye tahmin ediyorum. Bu konuda kendinizi eşinize acabilirsiniz, eğer konusabileceginiz biri ise. Sanırım eşinize karşı da güçlü görünme gereği duyuyorsunuz. Biraz şeffaf olmayı deneyin. Yapabiliyorsaniz annenizle küçük küçük yüzleşmeyi deneyin. Yani burada yazmak için çok geniş ve hassas bir konu. Bitirilmemiş ya da tamamlanmamış işler kavramini okumanızı tavsiye edebilirim.
 
X