Cuma Zayıflama Yarışması 2. Takım

Akşam yemeği:
Neden akşam saat 18′den sonra ağır yemekler yememeli, çünkü mide 18′de sonra çalışmasını minimuma (en düşük tempo) indirir.
Ve böylece tam sindirilmeyen besinler bağırsaklara geçer ve oradada gerekli sindirim olmaz ve absorbe edilen besleyici meddeler tam hazmedilmemiş olduğundan yanarak enerjiye dönüşürken aşırı curuf (artık madde) oluşur ve bu curuf (artık madde) vücudun zayıf noktalarına depolanır.
Böylece kilo vermek imkansız olur vede kişi sürekli kilo alır.
Mide sabah saat 3′de çalışmaya başlar ve saat 7′de en yüksek çalışma temposuna ulaşır.
Saat 13′e doğru çalışmasını yavaşlatır ve 18′den sonra çalışmasını minimuma indirir.
Bağırsaklar saat 7′de normal çalışmaya başlar ve saat 13′de çalışma temposu maksimuma erişir ve saat 18′ye doğru temposunu azaltır vede saat 22′a doğru minimum derecede çalışır. Bu nedenle geç saatlerde yenen besinler hazmedilmez ve büyük problem yaratır.
Nişastalı besinler (ekmek, makarna, baliyat, tahıl vb) akşam geç saatlerde yenirse tam sindirilmez ve nişasta şekere dönüşür, şekerde yağa dönüştürülerek vücutta depolanır.
Yani ha hayvansal ağır besinler, ha nişastalı besinler her ikiside kilo yapar.
Bu nedenle akşam yemeği yerine yoğurt, meyve, sebze yenmesi veya sebze çorbası içilmesi doğru olur.

Türk Misafirperverliği veya Türk İşkencesi:
Aslında çok güzel örf, adet ve töre gibi görünsede bu abartı misfirperverlikten çıkıyor ve işkenceye dönüşüyor.
Misafir gitiğiniz yerde veya size misafir geldğinde masanın üstü boş kalırsa ayıp olurmuş gibi, önce çay ve cerez, yemek vaktine karar zaman varsa kahvaltı gibi hafif aperatifler, yemekten sonra, tabii bu yemek zaten çok çeşitli ve ağır, evet yemekten sonra meyve ve meyveden sonra yine cerez, çay veya kahve faslı.
Bütün bunlar normal olanıdır.
Birde bazı misafirler ayağa kalkmadan yine açıktılar mı diye sorma ve ve hatta yatılıya gelen bazı misafirler yatmadan önce yine birşeyler atıştırıyorlar.
Misafirlik misafirlik olmaktan çıkıyor, işkenceye dönüşlüyor ve bunu her ev sahibi yapamak zorunda, çünkü dedikodudan korkuyorlar.
Bu kötü alışkanalık töre, adet veya misfirperverlik olamaz.
Bu insanaları zehirlemektir.
Bana kalırsa misafire yemek vermemek vermekten daha iyidir, misafirin ve tabii kendi sağlığınız için.

genic .!.:

tatlım görmez miyim görüyorum. en azından benim aç gözlülüğümü kesinlikle frenliyor çünkü geçen hafta olan olaylardan sonra normalde saldırırdım birşeylere şimdi gözüm istiyor ama canm hiçbir şey istemiyor.

Genişletmek için tıkla...

aynen canım..
bugün beni gören bir müşterim otururken karnımın kat kat olmadığını farketti..çok mutlu oldum..
tabii bu da müthiş buluşum sayesinde..tüm abartılı yeme dürtülerini kestii ve çok enerjikimm

akrep33 .!.:

Türk Misafirperverliği veya Türk İşkencesi:
Aslında çok güzel örf, adet ve töre gibi görünsede bu abartı misfirperverlikten çıkıyor ve işkenceye dönüşüyor.
Misafir gitiğiniz yerde veya size misafir geldğinde masanın üstü boş kalırsa ayıp olurmuş gibi, önce çay ve cerez, yemek vaktine karar zaman varsa kahvaltı gibi hafif aperatifler, yemekten sonra, tabii bu yemek zaten çok çeşitli ve ağır, evet yemekten sonra meyve ve meyveden sonra yine cerez, çay veya kahve faslı.
Bütün bunlar normal olanıdır.
Birde bazı misafirler ayağa kalkmadan yine açıktılar mı diye sorma ve ve hatta yatılıya gelen bazı misafirler yatmadan önce yine birşeyler atıştırıyorlar.
Misafirlik misafirlik olmaktan çıkıyor, işkenceye dönüşlüyor ve bunu her ev sahibi yapamak zorunda, çünkü dedikodudan korkuyorlar.
Bu kötü alışkanalık töre, adet veya misfirperverlik olamaz.
Bu insanaları zehirlemektir.
Bana kalırsa misafire yemek vermemek vermekten daha iyidir, misafirin ve tabii kendi sağlığınız için.

Genişletmek için tıkla...

:))) aman tanrım ne kadar doğru aslında ama bildiğimiz halde yine de bunları yapmaya devam ediyoruz.

akrep33 .!.:

aynen canım..
bugün beni gören bir müşterim otururken karnımın kat kat olmadığını farketti..çok mutlu oldum..
tabii bu da müthiş buluşum sayesinde..tüm abartılı yeme dürtülerini kestii ve çok enerjikimm

Genişletmek için tıkla...

evet işte aynen ben de öyleyim o kadar işe rağmen haftasonu dün akşam kent ormana biraz hava almaya gittik. oğlanın önünde arkasında dolandım durudum eşimde sen bu enerjiyi nerden buluyosun diyor.

Ağır akşam yemeğini bıraktıktan sonra akşamaları bir kase yoğurt veya bir meyve veya bir tabak salata yiyince veya bir kase çorba içince midem küçüldü ve artık fazla yemek yemeden aynı tempo ile çalışıyorum vede daha dinçim.
İşte şu kadarlık kilo kalori şundan ve bu kadarlık kilo kalori bundan yiyeceksin demek hikaye.
Sindirim sistemeleri iyi çalışan insan az yemekle yetinir, ama sindirim sistemilerinde problem olan kişi ne kadar yese doymaz.

Günde 5-6 öğün yeme hikayeside doğru değildir.
Bazı hastalara doktorlar az yemek yemeyi tavsiye edeceğine, gün alınan 3 öğünün 5-6 öğüne yayılmasını tavsiye edilmektedirler.
Evet günde 3 defa ağır yemek yemek tabii doğru değil ve bunun yerine günlük 3 defa alınan öğünü, 5-6 öğüne yaymak iyi fikir gibi gözüksede iyi fikir değil.
Günde 3 defa değil mümkünse 2,5 öğün almakatır, yani akşam yemeği yerine yoğurt, meyve, salata veya çorba gibi çok hafif bir menü iyi olur.
Neden böyle bir beslenme gereklidir?
Çünkü mide kahvaltıdan sonra bunun hazmetmek için 4-5 saat zamana ihtiyaç duyar ve öğle yemğinden sonrada yine 4-5 saatlik bir zaman dili
mine ihtiyaç vardır.
Ve çok hafif bir akşam öğününden sonra mümkünse birşey yememek gerekir.
Zira mide bu saaten sonra en minimum çalışma temposuna girer ve yenilen besinler hazmedilmez mide büyür ve sarkar.
Mide: mide asidi (HCL) ve sodyumhidrojenkarbonat (NaHCaO3)’ı salğılar asidi direkt besinlerin hazmı için mide mukazasına gönderirken, sodyumhidrojenkarbonatı pakreasa nakleder.
Bu asit ve bazın kaliteli salğılanabilmesi için öğünler arasında 4-5 saat gibi bir zaman dilimi gerekir vede arada birşeyler atıştırmakta asit ve bazı kalitesinin düşmesine sebep olur.
Asit ve bazın kalitesi düşünce besinlerin sindirilmsi problem olur.
Bu nednele mümkünse günde 2 öğün en idealidir, şayet mümkün değilse 2,5 öğünde olabilir.
Bu Alman tarzı beslenme gibi gözüksede değildir, çünkü bunlarda bu beslenmeyi Osmanlı’dan almış Osmanlı’da malum Kuran’a ve Peygamber Efendimizin sünnetine dayanayark bu beslenme tekniği geliştimişti.
Eskiden beri İstanbul’da yaşayanlar sağlıklı beslenmeyi bilir.
Avrupa hayranlığı ve bizden olmayan bujuvazinin Türk gibi değil Avrupalı gibi yaşaması diğer insanlarımızında bunlara özentisi nedeniyle milli değerlerimiz yok olmuştur.
Mesala Atatürk’ün en sevdiği yemek kuru fasulye, bu gün hangi zengin kuru fasulye yerki.

genic .!.:

evet işte aynen ben de öyleyim o kadar işe rağmen haftasonu dün akşam kent ormana biraz hava almaya gittik. oğlanın önünde arkasında dolandım durudum eşimde sen bu enerjiyi nerden buluyosun diyor.

Genişletmek için tıkla...

o enerji vücutta yanan yağlardan geliyor..yağların yanması da beynin vücuda devamlı bolluk sinyali yollamasından geliyor..bolluk sinyalide süper buluşun beyne tokluk sinyali göndermesinden kaynaklanıyor...

genic .!.:

:))) aman tanrım ne kadar doğru aslında ama bildiğimiz halde yine de bunları yapmaya devam ediyoruz.

Genişletmek için tıkla...

evet canım..o yüzden misafir geldiğinde ya da misafirliğe gittiğimizde tüm dengemiz bozulur maalesef oysa atalarımızın dediği söz gibi misafir umduğunu değil bulduğunu olsa normal yeme düzenimize uyulsa iki tarfın sağlığı açısından çok doğru olur ama nerdee..
yanlış anlaşılma endişesi olur hep..
ve şimdi misafirler sipariş vererek gelirler bu da ayrı bir durum tabii.

Salata:
Bu besinde zeyinyağıdır. Midede normal olarak 30-120 dakika kalan çoban salatasına zeytin yağı katlırsa bu süre midede 3-4 saate ve bağırsaklarda 8-10 saate kalır ve kişinde açlık duygusu uzun bir süre görükmez.
Ayrıca zeytin yağı olmadan yenen domatesteki likopen isimli bir çeşit B-Vitamini çok çok az değerlendirilir. Zeytin yağı ile ise tamamı değerlendirilir. Bu diğer sebzeler içinde geçerlidir.
Her türlü salataya zeytin yağı, sirke ve limon suyu katılmalıdır.
Yemeğe başlamadan önce salata yenmeli, sonra çorba içilmeli ve sonrada diğer yemekler yenmelidir.
Neden çünkü önce salata yenirse bağırsakları çalıştırılır, hareketlendirir, tembeliği önler, bağırsak içindeki artık maddeleri dışarı atılmasını sağlar.
Yemekten önce salata yenmesi ile bağırsaklarda ishal, kabızlık ve tembelik gibi durumlar olmaz vede bağırsaklarda iltihaplı ve ülserli rahatsızlıklar olmaz.

akrep33 .!.:

Sendemi Adana'lısın yoksa görev icabımı?

Genişletmek için tıkla...

Adanalıyım canım ben. Zaten buralıyım görev icabı da burdayım :)

akrep33 .!.:

evet canım..o yüzden misafir geldiğinde ya da misafirliğe gittiğimizde tüm dengemiz bozulur maalesef oysa atalarımızın dediği söz gibi misafir umduğunu değil bulduğunu olsa normal yeme düzenimize uyulsa iki tarfın sağlığı açısından çok doğru olur ama nerdee..
yanlış anlaşılma endişesi olur hep..
ve şimdi misafirler sipariş vererek gelirler bu da ayrı bir durum tabii.

Genişletmek için tıkla...

Ay olmuyo öyle ya yapamıyorum ben. İlla ki yedirir içiririm. Öyle görmüşüm yapmazsam onlara emek harcamamışım gibi düşünürüm.

bulbul .!.:

Adanalıyım canım ben. Zaten buralıyım görev icabı da burdayım :)



Ay olmuyo öyle ya yapamıyorum ben. İlla ki yedirir içiririm. Öyle görmüşüm yapmazsam onlara emek harcamamışım gibi düşünürüm.

Genişletmek için tıkla...

benim baba memleketi Adana canım
misafir ikramları en azından geç saatlerde olmazsa daha süper olur canım en azından o saatlerde biz uzak duralım o yiyeceklerden

dün ne yedim

sabah
6-7 yulaflı bisküvi

öğle
kuşbaşı dürüm

ara
3 yulaflı bisküvi

kitap:uyanmış(gece evi romanlarından)geçen hafta birini bitirmiştim.
vakıa suresi,esma-ül hüsna
akşam eve gidince pizza yaptım.yemek sonrası mutfağımı temizledim.misafir wc yi temizledim.makineye çamaşır attım.sular seller gibi oldum.sabah da akşam pişirdiğim 5 lt sütü yoğurt mayaladım.

su:4 lt
1 bardak açık çay

günaydın....

haftasonu menülerim...

cumartesi..
sabah (mevye salatası)
öğlen (türlü-cacık)
aksam (sumaklı-soğanlı-domates salatası ve tavuksuyu çorba)


pazar....

sabah (haşlanmış patatas-domates-salatalık)
akşam (tavuklu bulgur pilavı-cacık)

bu iki günde sanırım hayatımda hiç içmediğim kadar su içtim ev temizlerken eniştem zavallı yardıma gelmesine rağmen sürekli su taşıdı... :)


pazartesi menüm....

sabah (yarım simit arası biraz peynir ve bir kaç dilim sert nektarin)......
öğle akşam arası (yağsız bol domatesli menemen ve ayran )

sabah ki sandaviçin sırrı....kepek ekmeğinede güzel oluyor nektarin sert ve mayhoş olunca sandaviç yanında meyve suyu içmek istediğimde beynimi kandırıyor ve sanki bir koca bardak seftali suyu içmiş gibi oluyorum... yıllar önce spor hocamn tavsiye etmişti oda bir beslenme uzmanından öğrenmiş... daha önce zayıf olan bir bay arkadaşım vardı kız arkadaşıyla beslenme uzmanına gittiler çok zaman önce kız zayıflamak çocuk kilo almak istiyordu.. dr. çocuğa bol bol hazır yada sıkma meyve suyu tüketmesini önerirken kıza tamamen yasaklamıştı. çünkü meyve suyu hazırsa fazladan şekerli oluyor taze sıkmaysada bir kaç meyveden ancak elde ediliyor helede bu meyveler yeşil değilse hazırlar kadar olmasada bolca şeker barındırıyor. kalorileride ekstresi.. bununla birlikte posasız tüketeceğimiz meyve suları dırek kana karıştığından ani şeker yüklemesi oluyor. bunun dışında eğer hareketsiz isek bu şeker depolanıyor... tabi insanın içtikçe içesi geliyor bunun sebebi yine şeker..biz şekeri kısarken sıkma bile olsa bir kaç meyveyi (renklileri özellikle) birden mideye indirmek bağırsaklar içinde pek iyi olmuyor çalıştırayım derken tembelleştiriyoruz.... benim yaptığım sadece vücudumun ihtiyacı olmasada geçmişte beynimin alışkanlık edindiği ve zararlı bir isteği kandırarak bastırmak oluyor... bunu elmayla ya da sevdiğim diğer meyvelerlede yapıyorum az tuzlu yada has yağsız köy peynirleriyle süper oluyor tavsiye ederim kızlar...

kelebekcearzum .!.:

günaydın....

haftasonu menülerim...

cumartesi..
sabah (mevye salatası)
öğlen (türlü-cacık)
aksam (sumaklı-soğanlı-domates salatası ve tavuksuyu çorba)


pazar....

sabah (haşlanmış patatas-domates-salatalık)
akşam (tavuklu bulgur pilavı-cacık)

bu iki günde sanırım hayatımda hiç içmediğim kadar su içtim ev temizlerken eniştem zavallı yardıma gelmesine rağmen sürekli su taşıdı... :)


pazartesi menüm....

sabah (yarım simit arası biraz peynir ve bir kaç dilim sert nektarin)......
öğle akşam arası (yağsız bol domatesli menemen ve ayran )

sabah ki sandaviçin sırrı....kepek ekmeğinede güzel oluyor nektarin sert ve mayhoş olunca sandaviç yanında meyve suyu içmek istediğimde beynimi kandırıyor ve sanki bir koca bardak seftali suyu içmiş gibi oluyorum... yıllar önce spor hocamn tavsiye etmişti oda bir beslenme uzmanından öğrenmiş... daha önce zayıf olan bir bay arkadaşım vardı kız arkadaşıyla beslenme uzmanına gittiler çok zaman önce kız zayıflamak çocuk kilo almak istiyordu.. dr. çocuğa bol bol hazır yada sıkma meyve suyu tüketmesini önerirken kıza tamamen yasaklamıştı. çünkü meyve suyu hazırsa fazladan şekerli oluyor taze sıkmaysada bir kaç meyveden ancak elde ediliyor helede bu meyveler yeşil değilse hazırlar kadar olmasada bolca şeker barındırıyor. kalorileride ekstresi.. bununla birlikte posasız tüketeceğimiz meyve suları dırek kana karıştığından ani şeker yüklemesi oluyor. bunun dışında eğer hareketsiz isek bu şeker depolanıyor... tabi insanın içtikçe içesi geliyor bunun sebebi yine şeker..biz şekeri kısarken sıkma bile olsa bir kaç meyveyi (renklileri özellikle) birden mideye indirmek bağırsaklar içinde pek iyi olmuyor çalıştırayım derken tembelleştiriyoruz.... benim yaptığım sadece vücudumun ihtiyacı olmasada geçmişte beynimin alışkanlık edindiği ve zararlı bir isteği kandırarak bastırmak oluyor... bunu elmayla ya da sevdiğim diğer meyvelerlede yapıyorum az tuzlu yada has yağsız köy peynirleriyle süper oluyor tavsiye ederim kızlar...

Genişletmek için tıkla...

güzel bir kandırmacaymış canım tavsiyene uyucaz tabii

selam millet umarım herkesin keyfi yerindedir zira benim hala uykum var

gelelim dünkü menümüze

sabah: yarım simit ve şekersiz çay

ara: 2 kayısı

öğle: sebzeli köfte ve salata

ara: bir küçük kase kiraz ve şeftali

akşam: salata

3,5 litre su ve 2 fincan yeşilçay

bu sıcaklarda da ütü yapmak hiç çekilmiyor ama elim mahkum yaptım.

genic .!.:

gelelim dünkü menümüze

sabah: yarım simit ve şekersiz çay

ara: 2 kayısı

öğle: sebzeli köfte ve salata

ara: bir küçük kase kiraz ve şeftali

akşam: salata

3,5 litre su ve 2 fincan yeşilçay

bu sıcaklarda da ütü yapmak hiç çekilmiyor ama elim mahkum yaptım.

Genişletmek için tıkla...

ellerine sağlık tatlım..benimde bir sürü var bu akşam ütülerim artık mecburen