- 7 Mart 2011
- 2.302
- 16
- 358
oku sen kazaya karşısın böyle belaların başından gitmek nedir bilmediği insanlara kazaya karşı derler akacak kan damarda durmazmış geldimiydi öylleıakrebim bana şu aralar içten içe kızabilirsiniz ama yaşadıklarım normal değil artık bi gidimde okunayım diyorum valla
pazartesi akşamı ayağıma 1 demlik çay devrildi hemde o sakat olan ayağa
eziğin morluğu geçip tam iyleşmeden bide yanık (zaten annemin dahi fikirleri sayesinde yarada olmuştu)
kız kardesimin sevdiği çocuk daha dogrusu nişanlısı düğüne 1 ay kala mayıs ayında kaza yapıpı bir adama çarpmıştı ve hapise girmişti
bu hafta o tahliye oldu ve tekrar düğün hazırlıklarına başlandı işin kötüsü bayramdan hemen sonra
o da bi kenara işler aralıksız gidiyor kaç parçaya bölüncem sastım
burayı ihmal ediorum ara ara farkındayım ama yazamadıgım zamnalarda bile takip ediorum
lütfen kızmayın bana nereye kosacağımı sastım
üst üste gelir geçmiş olsun
çok etkileyici şimdi iş çıktı bana tüm öğleden sonra hz lut u incelemeliyimmmm ilgimi çekti“Bir kısım medya topluma bu mübarek Ramazanda bile çarpık cinsellik pompalıyor. Bedeli maddi ve manevi kahır olan o onur kırıcı günaha karşı birbirimizi uyarmaya mahkumuz. Yüce Kur’an’ın şu ürpertici dersine kulak verelim:
Eşcinselliğe batmış bir kavme elçi olarak gönderilen Hz. Lut (as) sokak sokak koşup dolaştı, yalvardı, yakardı da erkekleri o utançtan vazgeçirmeye çalıştı:
“Ey kavmim! Siz
den önce hiçbir halkın işlemediği bu korkunç fuhuşu nasıl işlersiniz? Nasıl olur da kadınlar yerine erkeklere şehvetle yönelirsiniz? İlahi sınırları dehşetle çiğneyen bir topluluk oldunuz.(A’raf 80-83) Allah’a isyan etmekten korkup çekinin artık. Beni size Allah gönderdi. Bırakın bu ürpertici isyanı ve gelin, size Allah’tan getirdiğim yola uyun.’ (Şuara 161-163) ‘Nasıl olur da erkeklere şehvetle yönelirsiniz? Nasıl olur da Rabbinizin sizin için yarattığı kadın eşlerinizi bırakıp da böyle bir azgınlığa düşersiniz.” (Şuara 165-166)
Azgınların keyifleri kaçtı ve öfkeyle karşı koydular Hz. Peygambere. “Ey Lut, sus artık. Eğer bize böyle karışmayı bırakmazsan seni bu şehirden sürüp def ederiz.” dediler. (Şuara 167) Nihayet Hz. Lût bitkin düştü ve Rabbine yalvardı: "Rabbim, fesat çıkaran bu kavme karşı bana yardım et." (Ankebut, 30) “Beni ve ailemi bu kimselerin yaptıklarından kurtar.’ (Şuara 169)
Bunun üzerine yüce Allah çoğunluğu iğrenç fuhuşa düşen ve uyarılara kulak tıkayan o milleti cezalandırmak üzere üç melek gönderdi. Gerçek kimliklerini gizleyen melekler Hz. Lut’un evine genç ve yakışıklı üç erkek misafir suretinde geldiler. Gençleri gören sapkın erkekler Hz. Lut’un evini sardılar ve gençleri kendilerine teslim etmesini istediler. Misafirlerine yapılmak istenenin utancı ve ürpertisi içerisinde tek başına bir savaş verdi Hz. Lut. Çırpındı, yalvardı misafirlerini kurtarmak için.
‘Ey kavmim, etmeyin. Çok istiyorsanız işte kızlarım, alın onları nikâhlayın, ama beni misafirlerime rezil rüsva etmeyin. Yok mu aranızda aklı başında bir tek kişi?” (Hud 78)
Melekler, kapılarını sımsıkı kapattığı evinde tüm gücüyle misafirlerini savunan Hz. Lut’un telaşını teskin ettiler. “Ey Lut, biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana asla dokunamayacaklar. Gece olunca kavminle işbirliği yapan karının dışındaki yakınlarını al ve götür buralardan. Geride kalanlar sabaha doğru azaba uğrayacaklar. (Hud 81)
Gece bastırdı. Azgınlar amaçlarına ulaşmak için ertesi günü beklerken Hz. Lut yakınlarıyla birlikte şehri sessizce ve gizlice terk etti. Nihayet sabaha yakın Allah Sodom-Gomore şehirlerinin üzerine taş yağdıran dehşetli bir kasırga gönderdi. Yerin derinlerine batan o şehirler şimdi Ölü Denizin güzergâhında ibretli bakışları bekliyor.
Allah’ım bizi iffetsizlikten koru. Bizi sonsuza dek utanç duyacağımız günahları arzulamaktan uzaklaştır. Kalbimizi zikrinle doldur ki yüreğimiz şeytanın pisliklerinde boğulmasın.” Dr. Muhammed Bozdağ
günaydın kızlarrrr......
nasılsınız hayat nasıl gidiyor bakalım ? benim başladı yoğunluğum hepinize kolay gelsin....
genic yoğunsun galiba cancazım ya sana da kolay gelsin senin ne iş yaptığını bi kavrayamadım ama sağlık sektöründeymiş sin gibi hissediyorum ..