Ahhhh Akrepcim şu geceleri yeme krizine girip kendini kurarken bulmalar o kadar tanıdık ki bana ben de evlenmeden önce vardı 12-13 yaşlarında başladı bi çok sıkıntım vardı o zamanlar 13 yaşında bi kızın ne sıkıntısı olur ki demeyin benim 12-16 yaş arası hayatımın ennnn berbat olarak nitelendirdigim zamanları bu kusma olayı bi hastalık bulumia nevrosa ismi ilk olarak geceleri başladı bende canım sıkıldıkça üzüldük ce caresizligimi hissettikce deli gibi yer sonra kendimi tuvalette bulurdum 13 yaşında da 71 kilo falandim sonra bu şekilde kilo verdigimi farkettim ve kasıtlı yapmaya başladım o sıralarda ailemden uzakta istanbul da yaşıyordum 4 ay civarı kaldım orda 4 ay sonra eve döndüğümde 64 kiloydum ama hala bu hastalığın bağımlısı değildim şimdi anlıyorum annemler inanamadı rejim yaptığımı söyledim bikaç ay sonra annem hastalugimi farkettiginde 55 kiloydum ama çok geçti artık hastalığın bağımlısı olmuştum ve açıkçası durumuna karşı ailemin tepkisi çok fazla yanlış oldu yanımda değil karşımda durdular (sonradan bunu farkettik er çok şükür) diyetisyenler psikiyatriler eleştiriler halbuki ailem mevcut sorunlarimdan dolayi bu hastalığın olduğunu anlamak istemedikleri psikolojim öyle bozulmustu ki artık tek mutluluğu zayiflamakta zannettim 50 kiloydum ama kendimi hala dünyanın en şişman insanı zannediyordum psikologum ve diyetisyenim bu hastalıktan ölenlerin fotoğraflarını gosterdikce ne kadar ince cesetleri olduğunu düşünüp ozenirdim sürekli kilodan bahsetmek isterdim 15 yaşındaydım ve 47 kiloydum yüzüm cokmustu ve besinsiz linkten yürümek bile zor geliyordu artık dökülmesi neredeyse imkansız bi yola girmiştim çünkü bi yudum şu bile icsem midede durmuyordu istemdisi olarak suyu bile kusuyordum beni görenler çok çirkin bi zayıf olduğumu söylediklerine iltifat sayardim yüzüm bembeyaz olmuş ölmeye az kalmış ama zayıfim diye düşünürdüm ve hala 40 kilonun ideal olduğunu zannederdim annemin ölmeni istemiyorum diye bana sarılarak ağladığı gece dün gibi hala kusmalarm engel olmak için psikiyatristim ağır ilaçlar vererek uyumak sağladı 7 ay boyunca bebek gibi sürekli uyudum uyutuldum diyetisyenim kan testi bakıp anneme bu kız bu kan değerleriyle 1,5 sene yasarsa mucize olur dediğini hatırlıyorum 14 yaşında kolesterol şeker sahibi olmuştum hiç hatırlamak istemediğim tedavi süreci sonrasında iyilestim ama 1 ayda 61 kiloya çıktım sonra sağlıklı bi şekilde tekrar 51 e düştüm Allah a çok şükürYok canım ben öyle küçük şeyleri dert etmem..Belkide hep büyükleriyle rastlaştım içindirHatırlamadı yok hediye almadı vs.vs. Aslında fazlasıyla anlayışlıyımdır ben halden anlarım Ha hep yanlış anlaşılırım o ayrı
Yanıbaşındaki hayatını, ömrünü, evini paylaştığın insan böylesi özel bi günde karşına geçip başka bir kadından hoşlandığını söylerse ve o kadında yakın arkadaşın olursa o anlayış sınırı bayağı zorlanıyor ehh bu da normal sanırım hala unutmamam/unutamamam... Civatalar bile zorluyor sıyırmamak için.. Çok sağolsun mimar bi arkadaşım var o beni yeniden imar etti onardı.. Her koptuğumda onun yanında buldum kendimi.. Gözyaşına boğulduğum anlarda sağolsun kızcağız işini gücünü bırakıp ilgilendi benle.. Geceleri yeme krizlerim sonrada kusmalarm oluyordu buraya aksettirmedimm hatta bırakmak istedim burayı ama bırakırsam kendimide bırakırdım biliyorum en azından yeme konusunda sınırlama koyabiliyordumm burası var diye ha bazen kaçıyordu ama artık dur diyorumm ve vermek istiyorum şu kiloları artık..
Bitsin en azından kilo ızdırabım..
Seldom o kadar güzel atlatmissin ki gülmeyi tutamadim bu kadar dramatik olayı komedi gibi anlatmissin Karadul falan hayata bakış açın bu sanırımakrebim canım benim, bir kadının yaşayabileceği en zor şeyle başetmişsin eehhhhhh bundan sonra kimseye eyvallahın olmaması çok doğal!! olmasın da zeten... şükredecek ne var?? tabi ki kızın var!! ben hep diyorum bir kadın kendisi için anne olur!! yaşanan her şeye rağmen velev ki arkanı dönüp gittin bir gün yanında kızın var bundan daha büyük bir ödül olur mu? tüm yaşadıklarına savaştıklarına bedel bir ödül!! seviyorum seni ben :)
madem döküldük ben de anlatayım :) biz eşimle fakültede tanıştık, ama annem asla kabul etmiyor, o etmeyince ben de olmaz diyorum tabi... sebep de sadece eşimin Amasyalı olmaması... neyse fakülte bitti, eşim çok bunaltıyor beni... gençlik işte arayıp dayımları fala tehdit ediyor kaçırıcam falan diye... ben de baktım annem de ikna olmuyor, kaçacak halim de yok, mevzuyu kapatmak için annemin seçtiği birine tamam dedim, ama sır gibi de saklıyorum, bir ay içinde evlenicez ve kanadaya gidicez, böylece kendimce kaçıcam burallardan falan işte... sözlendiğim kişiyi sözlendiğim gece gördüm, ertesi gün gidip vize başvurunda bulunduk ve nikah tarihi aldık, hem de benim doğumgünüme denk geldi nikah tarihi... 20 gün falan var işte nikaha.... bu arada bi kez daha gördüm, çocukluğa bak sadece 3 kez gördüğüm adamla evleniyorum...kendimce ah ediyorum herşeye tamam diyorum falan... nikah günü geldi... ben kuafördeyim, erkek tarafı samsundan yola çıkmış işte beni kuaförden alacaklar ve salona gidicez... kuzenim geldi dayımla beni almaya, daha da hazır değilim eve gidiyoruz falan diyorlar, neden diyorum, bişey yok bi eve gel geri gelirsin falan diyorlar neyse çıktık gelinlik üzerimde saçım yarım yamalak üstüne normal bir eşarp taktım... eve geldim herkeste bir telaş... düğün konvoyu kaza yapmış ve damat ile kızkardeşi vefat etmiş... böylece ben nikahı olmadan dul kalan kız modunda kaldım ortada... bir de uzun bir süre kendimi suçladım, ben sadece onu kullandım durumdan kurtulmak için diye... sonra tabi annem yaşananlardan akıllanıp eşime tamam dedi ama bu sefer de ben hayır diyorum, yüzüm yok ki geri dönmeye.... aradan 2 yıl geçti ve eşim bir şekilde ikna etti beni evlendik... senelerce doğumgünü kutlamadım ki biz de çok önemlidir böyle günler... evlendikten 3 yıl sonra eşim bir doğumgünümde beni samsuna o kişinin kabrine götürdü ve artık bitir bu acıyı burda dedi... çok destek oldu hiç hakkını ödeyemem... suçluluk duygusundan çok zor kurtuldum... ve tam 12 yıl sonra yeniden yalnız kaldım... eşimin vefatından sonra o kişinin anne babası evime geldi... çok üzüldüm senelerce onlarla görüşmeyi reddettiğim için... eşim üzülür diye hep geri durdum ama o anne baba da kendileince kaybettikleri çocuklarını göreceklerdi beni görünce...haksızlık etmişim çok... vesselam artık doğumgünlerimi de kutluyoruz...
ayol kendimi karadul gibi hissediyorum, yaklaşan erkek yanıyor :/ her ikisine de Mevla rahmet nazarıyla baksın inşallah...
Seldom o kadar güzel atlatmissin ki gülmeyi tutamadim bu kadar dramatik olayı komedi gibi anlatmissin Karadul falan hayata bakış açın bu sanırım
Ayyy canım benim yaaa hayata böyle bakan birini hiçbir şey uzemez garantidesin ne güzel iyi ki ahiret var yoksa hersey daha zor olurdu :)zadegancım bir müddet sonra bu noktaya geliyorsun :) bazen münasebetsizler soruyor, daha gençsin evlenirsin falan diye... ayol aklı olan yaklaşır mı bana :) hem ben hala evliyim sadece bi müddet ayrı dünyalarda takılıyoruz
Ayyy canım benim yaaa hayata böyle bakan birini hiçbir şey uzemez garantidesin ne güzel iyi ki ahiret var yoksa hersey daha zor olurdu :)zadegancım bir müddet sonra bu noktaya geliyorsun :) bazen münasebetsizler soruyor, daha gençsin evlenirsin falan diye... ayol aklı olan yaklaşır mı bana :) hem ben hala evliyim sadece bi müddet ayrı dünyalarda takılıyoruz
Ayyy canım benim yaaa hayata böyle bakan birini hiçbir şey uzemez garantidesin ne güzel iyi ki ahiret var yoksa hersey daha zor olurdu :)zadegancım bir müddet sonra bu noktaya geliyorsun :) bazen münasebetsizler soruyor, daha gençsin evlenirsin falan diye... ayol aklı olan yaklaşır mı bana :) hem ben hala evliyim sadece bi müddet ayrı dünyalarda takılıyoruz
Canim ya ben de seni seviyorum. Bir de şu anlatimini. Amin canım amin.akrebim canım benim, bir kadının yaşayabileceği en zor şeyle başetmişsin eehhhhhh bundan sonra kimseye eyvallahın olmaması çok doğal!! olmasın da zeten... şükredecek ne var?? tabi ki kızın var!! ben hep diyorum bir kadın kendisi için anne olur!! yaşanan her şeye rağmen velev ki arkanı dönüp gittin bir gün yanında kızın var bundan daha büyük bir ödül olur mu? tüm yaşadıklarına savaştıklarına bedel bir ödül!! seviyorum seni ben :)
madem döküldük ben de anlatayım :) biz eşimle fakültede tanıştık, ama annem asla kabul etmiyor, o etmeyince ben de olmaz diyorum tabi... sebep de sadece eşimin Amasyalı olmaması... neyse fakülte bitti, eşim çok bunaltıyor beni... gençlik işte arayıp dayımları fala tehdit ediyor kaçırıcam falan diye... ben de baktım annem de ikna olmuyor, kaçacak halim de yok, mevzuyu kapatmak için annemin seçtiği birine tamam dedim, ama sır gibi de saklıyorum, bir ay içinde evlenicez ve kanadaya gidicez, böylece kendimce kaçıcam burallardan falan işte... sözlendiğim kişiyi sözlendiğim gece gördüm, ertesi gün gidip vize başvurunda bulunduk ve nikah tarihi aldık, hem de benim doğumgünüme denk geldi nikah tarihi... 20 gün falan var işte nikaha.... bu arada bi kez daha gördüm, çocukluğa bak sadece 3 kez gördüğüm adamla evleniyorum...kendimce ah ediyorum herşeye tamam diyorum falan... nikah günü geldi... ben kuafördeyim, erkek tarafı samsundan yola çıkmış işte beni kuaförden alacaklar ve salona gidicez... kuzenim geldi dayımla beni almaya, daha da hazır değilim eve gidiyoruz falan diyorlar, neden diyorum, bişey yok bi eve gel geri gelirsin falan diyorlar neyse çıktık gelinlik üzerimde saçım yarım yamalak üstüne normal bir eşarp taktım... eve geldim herkeste bir telaş... düğün konvoyu kaza yapmış ve damat ile kızkardeşi vefat etmiş... böylece ben nikahı olmadan dul kalan kız modunda kaldım ortada... bir de uzun bir süre kendimi suçladım, ben sadece onu kullandım durumdan kurtulmak için diye... sonra tabi annem yaşananlardan akıllanıp eşime tamam dedi ama bu sefer de ben hayır diyorum, yüzüm yok ki geri dönmeye.... aradan 2 yıl geçti ve eşim bir şekilde ikna etti beni evlendik... senelerce doğumgünü kutlamadım ki biz de çok önemlidir böyle günler... evlendikten 3 yıl sonra eşim bir doğumgünümde beni samsuna o kişinin kabrine götürdü ve artık bitir bu acıyı burda dedi... çok destek oldu hiç hakkını ödeyemem... suçluluk duygusundan çok zor kurtuldum... ve tam 12 yıl sonra yeniden yalnız kaldım... eşimin vefatından sonra o kişinin anne babası evime geldi... çok üzüldüm senelerce onlarla görüşmeyi reddettiğim için... eşim üzülür diye hep geri durdum ama o anne baba da kendileince kaybettikleri çocuklarını göreceklerdi beni görünce...haksızlık etmişim çok... vesselam artık doğumgünlerimi de kutluyoruz...
ayol kendimi karadul gibi hissediyorum, yaklaşan erkek yanıyor :/ her ikisine de Mevla rahmet nazarıyla baksın inşallah...
seldom hata bendeki senden sıradan bi hikaye bekledimakrebim canım benim, bir kadının yaşayabileceği en zor şeyle başetmişsin eehhhhhh bundan sonra kimseye eyvallahın olmaması çok doğal!! olmasın da zeten... şükredecek ne var?? tabi ki kızın var!! ben hep diyorum bir kadın kendisi için anne olur!! yaşanan her şeye rağmen velev ki arkanı dönüp gittin bir gün yanında kızın var bundan daha büyük bir ödül olur mu? tüm yaşadıklarına savaştıklarına bedel bir ödül!! seviyorum seni ben :)
madem döküldük ben de anlatayım :) biz eşimle fakültede tanıştık, ama annem asla kabul etmiyor, o etmeyince ben de olmaz diyorum tabi... sebep de sadece eşimin Amasyalı olmaması... neyse fakülte bitti, eşim çok bunaltıyor beni... gençlik işte arayıp dayımları fala tehdit ediyor kaçırıcam falan diye... ben de baktım annem de ikna olmuyor, kaçacak halim de yok, mevzuyu kapatmak için annemin seçtiği birine tamam dedim, ama sır gibi de saklıyorum, bir ay içinde evlenicez ve kanadaya gidicez, böylece kendimce kaçıcam burallardan falan işte... sözlendiğim kişiyi sözlendiğim gece gördüm, ertesi gün gidip vize başvurunda bulunduk ve nikah tarihi aldık, hem de benim doğumgünüme denk geldi nikah tarihi... 20 gün falan var işte nikaha.... bu arada bi kez daha gördüm, çocukluğa bak sadece 3 kez gördüğüm adamla evleniyorum...kendimce ah ediyorum herşeye tamam diyorum falan... nikah günü geldi... ben kuafördeyim, erkek tarafı samsundan yola çıkmış işte beni kuaförden alacaklar ve salona gidicez... kuzenim geldi dayımla beni almaya, daha da hazır değilim eve gidiyoruz falan diyorlar, neden diyorum, bişey yok bi eve gel geri gelirsin falan diyorlar neyse çıktık gelinlik üzerimde saçım yarım yamalak üstüne normal bir eşarp taktım... eve geldim herkeste bir telaş... düğün konvoyu kaza yapmış ve damat ile kızkardeşi vefat etmiş... böylece ben nikahı olmadan dul kalan kız modunda kaldım ortada... bir de uzun bir süre kendimi suçladım, ben sadece onu kullandım durumdan kurtulmak için diye... sonra tabi annem yaşananlardan akıllanıp eşime tamam dedi ama bu sefer de ben hayır diyorum, yüzüm yok ki geri dönmeye.... aradan 2 yıl geçti ve eşim bir şekilde ikna etti beni evlendik... senelerce doğumgünü kutlamadım ki biz de çok önemlidir böyle günler... evlendikten 3 yıl sonra eşim bir doğumgünümde beni samsuna o kişinin kabrine götürdü ve artık bitir bu acıyı burda dedi... çok destek oldu hiç hakkını ödeyemem... suçluluk duygusundan çok zor kurtuldum... ve tam 12 yıl sonra yeniden yalnız kaldım... eşimin vefatından sonra o kişinin anne babası evime geldi... çok üzüldüm senelerce onlarla görüşmeyi reddettiğim için... eşim üzülür diye hep geri durdum ama o anne baba da kendileince kaybettikleri çocuklarını göreceklerdi beni görünce...haksızlık etmişim çok... vesselam artık doğumgünlerimi de kutluyoruz...
ayol kendimi karadul gibi hissediyorum, yaklaşan erkek yanıyor :/ her ikisine de Mevla rahmet nazarıyla baksın inşallah...
Bitanem çok haklısın ama tutki ayrıldım o an sinirime yenilip ne olacak sonra... Babaya aşık bi kızım var ve kızına düşkün bir baba.. Kızımın dünyası yıkılacak bi kere .. Birde bende gri yoktur. Ayrıldım bitti gorusmem ama bu şekilde ilişkileri kuvvet li baba kız yüzüne gorusmem gerekir bana ters.. ilk ve en sağlam nedenim bu ikinci ve daha düşük seviyeli olan arkamda duracak ailemin olmaması. Ha bu çokta dert değil bana istedikten sonra başka memlekete başka ülkeye gider kurarim Allahın izni ile hayatımı .Ahhhh Akrepcim şu geceleri yeme krizine girip kendini kurarken bulmalar o kadar tanıdık ki bana ben de evlenmeden önce vardı 12-13 yaşlarında başladı bi çok sıkıntım vardı o zamanlar 13 yaşında bi kızın ne sıkıntısı olur ki demeyin benim 12-16 yaş arası hayatımın ennnn berbat olarak nitelendirdigim zamanları bu kusma olayı bi hastalık bulumia nevrosa ismi ilk olarak geceleri başladı bende canım sıkıldıkça üzüldük ce caresizligimi hissettikce deli gibi yer sonra kendimi tuvalette bulurdum 13 yaşında da 71 kilo falandim sonra bu şekilde kilo verdigimi farkettim ve kasıtlı yapmaya başladım o sıralarda ailemden uzakta istanbul da yaşıyordum 4 ay civarı kaldım orda 4 ay sonra eve döndüğümde 64 kiloydum ama hala bu hastalığın bağımlısı değildim şimdi anlıyorum annemler inanamadı rejim yaptığımı söyledim bikaç ay sonra annem hastalugimi farkettiginde 55 kiloydum ama çok geçti artık hastalığın bağımlısı olmuştum ve açıkçası durumuna karşı ailemin tepkisi çok fazla yanlış oldu yanımda değil karşımda durdular (sonradan bunu farkettik er çok şükür) diyetisyenler psikiyatriler eleştiriler halbuki ailem mevcut sorunlarimdan dolayi bu hastalığın olduğunu anlamak istemedikleri psikolojim öyle bozulmustu ki artık tek mutluluğu zayiflamakta zannettim 50 kiloydum ama kendimi hala dünyanın en şişman insanı zannediyordum psikologum ve diyetisyenim bu hastalıktan ölenlerin fotoğraflarını gosterdikce ne kadar ince cesetleri olduğunu düşünüp ozenirdim sürekli kilodan bahsetmek isterdim 15 yaşındaydım ve 47 kiloydum yüzüm cokmustu ve besinsiz linkten yürümek bile zor geliyordu artık dökülmesi neredeyse imkansız bi yola girmiştim çünkü bi yudum şu bile icsem midede durmuyordu istemdisi olarak suyu bile kusuyordum beni görenler çok çirkin bi zayıf olduğumu söylediklerine iltifat sayardim yüzüm bembeyaz olmuş ölmeye az kalmış ama zayıfim diye düşünürdüm ve hala 40 kilonun ideal olduğunu zannederdim annemin ölmeni istemiyorum diye bana sarılarak ağladığı gece dün gibi hala kusmalarm engel olmak için psikiyatristim ağır ilaçlar vererek uyumak sağladı 7 ay boyunca bebek gibi sürekli uyudum uyutuldum diyetisyenim kan testi bakıp anneme bu kız bu kan değerleriyle 1,5 sene yasarsa mucize olur dediğini hatırlıyorum 14 yaşında kolesterol şeker sahibi olmuştum hiç hatırlamak istemediğim tedavi süreci sonrasında iyilestim ama 1 ayda 61 kiloya çıktım sonra sağlıklı bi şekilde tekrar 51 e düştüm Allah a çok şükür
Akrepcim eşin başka bi kadından hoşlandığını soyledigi halde seni onunla halaa birlikte olmaya tutan nedir ki kafanı karıştırmak istemiyorum ama ortada sevgi yoksa evlilik mi olur aynı şeyi sen eşine söylesen senin en yakın arkadaşın olan adamdan hoşlanıyorum desen esin ne yapar bi de doğum gününde sakin çocuğum için evliligimi sürdürüyorum deme mutsuz anne mutlu çocuk yetiştirebilir mi allah aşkına asıl mutsuz evlilikler çocukların psikolojik sağlığı için surdurulmemeli seni elestirmiyorum böyle anlama başıma böyle bi durum gelmedi geldiğinde nasıl davranirim bu da kesin değil ama sen o adamın kahrini çek pis camasirlarini yıka arkasını topla iskembesini doyurucu sonra pisledigi tuvaleti temizle o adama çocuk ver cinsel ihtiyaclarina karşıla ondan sonra ben başka kadını seviyorum Ohhh ne ala memleket Akrepcim yanlış anlama ama eşine bildiğin gıcık oldum şimdi seni galeyana getirmek amacım değil ama galeyana gelsen iyi olur adam her istediği hali yesin kadın arkasını toplayın vay efendim vay
Kuzum biz siradanmiyizki hikâyemiz sıradan olsun.. Anlattgin hikaye çok güzeldi kızlar bana da dua istiyorum hepinizden birbirimize dua etmeyi unutmayalımseldom hata bendeki senden sıradan bi hikaye bekledim...bu nasıl bir iş nasıl bir hayat hikayesi... İnsan acılarla pişiyor demek ki. Hyataın Kübra ile devam ediyor...Nasip işte Eşinin nasibi senmişsin senin nasibin de Kübra.
Bir hikaye anlatayım:
vakti zamanında bir beldede yağmur yağmıyormuş belde halkı toplanmış yağmur duasına çıkmış yok yağmur yağmıyor. dua ediyorlar yağmur yağmıyor...Olacak gibi değil. Ne yapsak ne yapsak civarda yaşayan kalp gözü açık bir zat var ona danışalım şu halimizi biz dua ediyoruz ama yağmur hala yağmıyor diyorlar. Gidiyorlar soroyorlar neden yağmıyor napalım diye o da diyor ki ' kolay sizin işiniz, gidin 1 çift kırmızı pabuç getirin'. adamlar zatın dediğini yapıyor duaya çıkıyorlar ve yağmur yağıyor.Soruyorlar hocaya hocam nedir bu olayın aslı diye.
Zat , diyor ki burda yaşayan yetim bir kız çocuğu vardı ayakkabısı yokmuş , halktan biri çocuğa bir çift kırmızı pabuç almış ama demiş ki 'bunu sana aldım ama eskitme bir daha alamam'.Kız çocuğu çok sevinmiş pabuçları aldığına ve her sabah uyandığında pabuçları eskiyecek korkusuyla 'Allah'ım nolur bugün yağmur yağmasın' diye dua ediyormuş...Birilerinin duası bizim duamızdan daha büyük ki bizim istediklerimiz olmuyo.
ben de senin gibi düşünüyorum. Eskiden aldatılan kadın için neden eşini boşamıyor ki derdim şimdi keyfi nasıl isterse onu yapar diyorum. Çocuk önemli çünkü.Sen çocuğuna daha iyi bir ortamda bakabileceğini düşünüyorsan onu yaparsın yoksa oturur evinde bakarsın.Bitanem çok haklısın ama tutki ayrıldım o an sinirime yenilip ne olacak sonra... Babaya aşık bi kızım var ve kızına düşkün bir baba.. Kızımın dünyası yıkılacak bi kere .. Birde bende gri yoktur. Ayrıldım bitti gorusmem ama bu şekilde ilişkileri kuvvet li baba kız yüzüne gorusmem gerekir bana ters.. ilk ve en sağlam nedenim bu ikinci ve daha düşük seviyeli olan arkamda duracak ailemin olmaması. Ha bu çokta dert değil bana istedikten sonra başka memlekete başka ülkeye gider kurarim Allahın izni ile hayatımı .
Kızım önemli ...
Üstelik hatasını anlayan! evine daha bağlı! biri olmusken sirket gibi düşünüp mantığa vurup devam diyorum. .
Sağol canım benim...ben de senin gibi düşünüyorum. Eskiden aldatılan kadın için neden eşini boşamıyor ki derdim şimdi keyfi nasıl isterse onu yapar diyorum. Çocuk önemli çünkü.Sen çocuğuna daha iyi bir ortamda bakabileceğini düşünüyorsan onu yaparsın yoksa oturur evinde bakarsın.
Evliliği 1 kase suya benzetiyorlar. eşler kaseyi biber elleriyle tutarlarsa evlilik devam eder biri bırakınca öbürü de bırakırsa evlilik biter. şimdi kaseyi elinde sen tutuyorsun içinde bembeyaz bir inci 'kzın' duruyor. Anladığım kadarıyla eşin arada kaseyi tutuyor arada bırakıyor. Bir de sen kaseye toz kaçmasın diye uğraşırken geliyor biri de kasenin içine tükürüyor. İşin daha da zor. Bi elinle kaseyi tutarken diğer elinle kaseyi örtmeye çalışacaksın. ha kase düşerse ne olur? kırılır, içindeki inci balık değil ki susuz kalınca ölsün belki biraz incinir. İncini eline alırsın kasede tutmaktan daha zor olsa da avcunun içinde taşımaya devam edersin. Kaseye pislik kaçmasını engelleyebiliyorsan gücün yettiğince taşırsın yükünü...
Dualarım seninle
Bitanem çok haklısın ama tutki ayrıldım o an sinirime yenilip ne olacak sonra... Babaya aşık bi kızım var ve kızına düşkün bir baba.. Kızımın dünyası yıkılacak bi kere .. Birde bende gri yoktur. Ayrıldım bitti gorusmem ama bu şekilde ilişkileri kuvvet li baba kız yüzüne gorusmem gerekir bana ters.. ilk ve en sağlam nedenim bu ikinci ve daha düşük seviyeli olan arkamda duracak ailemin olmaması. Ha bu çokta dert değil bana istedikten sonra başka memlekete başka ülkeye gider kurarim Allahın izni ile hayatımı .
Kızım önemli ...
Üstelik hatasını anlayan! evine daha bağlı! biri olmusken sirket gibi düşünüp mantığa vurup devam diyorum. .
Belki basiam gelmediginden ama ben ayni fikirde degilim benim de kizim var babasina asiksa gider babasinda da kalir bende de ama ugruna bir suru fedakarlik yaptigim adam( ki ben esim icin oyle buyuk fedakarliklar yapmadim her kadin gibi yemek temizlik bulasik cocuk dogum vs )Sağol canım benim...
İhanet söz konusu olursa hemen asıp kesiyordum önceleri ben de, asla yaşayamam bitirirm felan diye ama öyle kolay değilmiş işte.. Ha affettimmi hayır kesinlikle hayır, dediğim gibi sadece mantık noktasında ve kızımın aile ortamında büyütmek istiyorum..
Asla kavga etmedim, söylenip çene yapmadım devamlı zira nefretlik bir durum bu söyleniceksen baş ağrıtacaksan devamlı bitir gitsin.. Yani kızım şahit olmadı saçma söz düellolarına..
Birde işin manevi yönü varki beni benden alır.. Rabbim öyle güzel yoluna koyuyor öyle güzel şeyler yaşatıyorki hamdolsun... İmtihan dünyası işte herkesin payı, imtihanı ayrı.. Önemli olan bize verilen aklı kullanarak, isyan etmeden yol alabilmek.. Ömür dediğin sonu olmayan yol değilki, elbet birgün bitecek ve o sonsuz alemde olacak asıl güzellikler..
Mevlam görelim neyler, neylerse güzel eyler...
Hayatım yalnız anlamadığın veya anlatamadığım şu durum var BEN AFFETMEDİM bi ikinciside MUTSUZ ANNE yok ortada.. Ben uç noktalarda pozitif bi insanım.. Bırak benim kızı, kızımın sınıfına girdiğimde tümm çocuklar etrafımda toplanır, öğretmen girer ama oralı olmazlar evet hiiç abartmıyorum oralı olmazlar ben kaçarım...Belki basiam gelmediginden ama ben ayni fikirde degilim benim de kizim var babasina asiksa gider babasinda da kalir bende de ama ugruna bir suru fedakarlik yaptigim adam( ki ben esim icin oyle buyuk fedakarliklar yapmadim her kadin gibi yemek temizlik bulasik cocuk dogum vs )
gidicek baska kadindan hoslanacak sonra gelip benim yaptigim yemegi yiyecek benim yikadigim camasirlari giyip pisletecek bilmiyorum ama kabul edebilecegim birsey degil gibi ama hedef hakli herkezin her konuya bakis acisi farkli ve herkez kendi bakis acisinda hakli aldatilan her kadin evliligi devam ettirmeye karar verdiyse cocugu icin bosanmadigi soyluyor ama ben bu konuya katilmiyorum.Cunku mesela sahsen benim kizim henuz 15 aylik ama cocuklar her yasta herseyi anliyor bundan 3 ay oncesinde bosanma karari ciddi ciddi almistim ve bunu anneme bile soylemistim o donem ve onun oncesinde 6 ay kadar o kadar uzgun zamanlar gecirdim kizim takribi 7 aylikti ilk bu surec bssladiginda o da surekli agliyordu huzursuz ve huysuztu 7 aylik cevresindekileri cok da idrak edemeyen bir bebek bile annesindeki huzursuzlugu hissedebiliyorsa okula giden ve cevresini idrak eden bi cocuk bu durumdan nasil etkilenmesin!!! Tamam biraz da fazla feministlik var bende belki biraz da o yuzden aldatma olayina bu kadar kesin dusunceler icerisindeyim ama diyecegim ve baglamak istedigim yer su ki
MUTSUZ EVLILIK=MUTSUZ AILE ORTAMI=MUTSUZ ANNE
MUTSUZ ANNE=MUTSUZ COCUK
Yanliz korkuyorum ki aldatilma olayi basima gelmeden ölmeyecegim cunku bu konuda cok buyuk konusuyorum ama Allah biliyor ki bu kesin dusuncelerimiz altinda yatan sebep ulkemizde kadinlarin erkeklerden daha az hak taninmasi ve kadinlarin yaptigi suc fena gorulurken erkeklerde daha masum kabul edilmesi bu gune kadar aldatan kadini affedip evliligini devam ettiren erkeklerin ve aldatan erkegi affedip evliligini devam ettiren kadinlarin sayisi istatistik olarak arastirilsa maalesef cok gulunc rakamlar elde edilir..........
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?