2009 şubat bebekleri bu gün ne yedi?

kardelen bu günlerde yine iştahsız zorla bikaç kaşık yedirebiliyorum
ağlaya ağlaya oda mamayı 180 cc içiyordu ona güveniyordum şimdi
onuda azalttı 125 anca içiyor süt veriyordum 2 gündür onuda istemiyor
bayramdan sonra kontrol var 7 kiloyu görseydik diyordum ama
bu gidişledahada zayıflıcak ( vitamin şuruplarınıda içiremiyorum
 
kızlar kabızlık sorunu yaşıyor musunuz???? ben ek gıdaya başlayınca ilk milupanın 8 tahıllı ballı kahvaltılığı ile başladım o mu yaptı bilmiyorum ama yavrum yaklaşık 2 haftadır kabızlık sorunu yaşıyor ağlaması falan yok ama yaparken çok zorlanıyor ıkınıyor kızarıyor yüzünden belli oluyor yani ben de incir, haşlanmış kuru kayısı püresi ile çare bulmaya çalışıyorum ne yapayım???? bir de kızlar şu mamaların üzerinde 4 hafta içerisinde tüketiniz diyor ya buna uyuyor musunuz oğluşum çok iştahlı değil öyle kaşık kaşık yemiyor hazır mamaları ben de değişik değişik vereyim diyorum bu sefer de 4 haftada bitmeyince atarsam üzülürüm ne dersiniz? ev yemekleri yemek istiyor tadı tuzu yerinde ya onları güzel yiyor ama ona özel yaptığım tuzsuz zeytinyağlıları tükürüyor ne yapcam ben yaaaa????
 
oğluşumun günlük menüsü ise genelde şu şekilde sabahları 50-60cc anne sütü ile hazırlanmış içine pekmez,peynir,yarım yumurta sarısı,rondodan geçirilmiş ceviz,fındık,badem karışımı eklenmiş milupa 8 tahıllı ballı kahvaltılık,öğleğin sebze veya tarhana çorbası (70-80ccyi geçmez) arada da 100cclik devam sütüyle mayalanmış günlük yoğurt akşam meyve püreleri (genellikle en az 2 çeşit meyveden oluşan),bazen de yatmadan önce yine 50-60cc su ile hazırlanmış gece maması istediği kadar da anne sütü çalıştığım için sabah ve öğleyin yaklaşık 100ccden 200cc anne sütü sağıyorum onu içiyor evde geçen zamanda ve sabaha kadar da (genellikle geceleri 2 defa kalkıyor) emiyor toplamda 500ccyi buluyordur herhalde meyve dışındaki ek gıdaları tüküre tükre zorla yiyoruz çok iştahlı değiliz ama bunu şükür
 
KIZLART ALLTAKİ YAZIYI MUTLAKA OKUYUN BEN OKUYUNCA İNNAMADIM VE LÜTFEN YORUMLARINIZI YAZIN BİZ ŞİMDİ BU BEBEKLERE NE YEDİRİP NE İÇİRELİM HADİ BAKALIM OFFFF..
Market raflarındakilerin hikayesi
Ne yersek oyuz, ne yersek onun gibi oluyoruz. Peki markettten
aldığımız üzüm, domates, mısır nasıl, bunları tanıyor muyuz? Sunay
Demircan’ın müthiş yazısını kaçırmayın…


Sunay Demircan’ın yazısı:

Markete gittiniz.

Yeşil sapları, şık karton kutuları, minik-yeşil etiketleri; Tek renk,
tek ses, tek yürek halleri; yüksek fiyatlarıyla tezgahların yıldızı,
kan kırmızı domatesler.

Yediniz mi?

Yiyeceksiniz!

Zira onlar, modern dünyanın gurur kaynakları.

“Tatmin olma” duygusu köreltilmiş, “yeter” sözünü defterinden çoktan silmiş insan evladının zeka ürünleri onlar.
Onlara şimdi domates diyorlar.

Devasa seralarda, tümüyle bilgisayar kontrolünde, topraksız koşullarda (su kültürü) yetişiyorlar.

Her birinin köküne birer serum hortumu bağlı, damla damla dökülüyor azotlar, fosforlar, kalsiyumlar. ..

Hava mı lazım?

Pompalar var, suyun içine gerektiği kadar hava basıyor.

Güneş mi lazım?

Cıvalı ampuller var, fotosentezi artıran yüksek basınçlı ışık basıyor.

Kuş mu lazım?

Aşk olsun!

Zamanı gelince, salınıyor bambus arıları içeri; dölleniversinler, kurda-kuşa muhtaç olmadan..

Çünkü onlar doğanın güvensiz derbederliğine terk edilemeyecek kadar değerliler.

Onlar, öbür dünyaya giderken yanımızda götüreceğimiz yatlar, katlar, plazmalar, plazalar…

Hala markettesiniz.

Süt içip kemikleri geliştirmek gibi bir inancın peşinde, dolaşıyorsunuz raflarda.

O, beyaz sıvının içinde protein, vitamin, bir sürü bakteri, mineral filan olduğunu düşünüyorsunuz.

Nasıl söylemeli, bilmem ki?

Aramızda kalsın ama, onun içinde artık bir şey yok!

İyisi mi bunu size, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Ahmet Aydın söylesin “Süt
sağlıklı bir içecekken, raf ömrünü uzatmak için pastörizasyon, yüksek
ısı uygulaması (UHT) ve homojenizasyonla çok zararlı bir ürün haline
getiriliyor. Bu işlemlerle sütün içindeki tüm bakterileri öldürülüyor.
Pastörizasyon, sütün vitamin ve mineralle zenginleşmesini engelliyor,
sindirim enzimlerini tahrip ediyor, tahrip olan ve sindirilmeyen
protein parçacıkları, bağırsaktan kanımıza geçiyor, vücut da bunları
düşman olarak algılıyor ve bağışıklık sistemini tahrip ediyor. İnsan
vücudu tahrip oluyor ve alerjik hastalıklara, bağışıklık sistemi
hastalıklarına, romatizmal hastalıklara neden oluyor. Çocuklarda
görülen kronik orta kulak iltihabının altında da süt kullanımı
vardır…”.

Hadi bunları geçtik bir kalem. Siz o sütü veren ineğin başına gelenlerden haberdar mısınız?

İnek inek olmaktan çıkalı çok oldu.

Önüne konan her şeyi yiyen, bol hormon ve antibiyotikle ayakta durabilen, deri kaplı et parçaları onlar.

Günde 100 kilo süt (!) veren inek yaptılar.

Ne demek biliyor musunuz bu?

Market arabasını sürmeye devam.

Üzümleri gördünüz mü?

Sanki bağdan yeni gelmişler. Dipdiri, ipiriler.

Nereden geliyor bunlar?

Şili’den.

Şili mi?

Evet!

Kaç gündür buradalar?

3-5 gün oldu.

Düşünün, Şili’nin bir köyünde topluyorlar bunları.

Uzun yolculuklar sonunda bize geliyor. Bir süre bizim manavda
bekliyor.. Alıyorsun eve getiriyorsun, evde de 3-5 gün daha, bana mısın
demiyor.

İyi ama, nasıl?

Şahane şeyler var, adına ilaç diyorlar. Üzümlere verilen bu ilaçlardan birinin etiketindeki faydaları sayalım mesela:

Dane büyüklüğünü artırır,

Dane ağrılığını artırır,

Dane şeklini daha düzgün olarak değiştirir,

Tam olgunlaşmada bile daneye parlak sarı yeşil rengini verir,

Güçlü üzüm çöpüne rağmen dane sıkıca sapa bağlı kalır. Bu yüzden
yükleme taşıma esnasında danelenme nedeniyle olabilecek kayıplar
azalır,

Dayanıklı ve dirençli kabuk sayesinde hasat ve hasat sonrası olabilecek yaralanmalar en aza iner, hastalıklara direnç katar,
Kullanım dozu yükseldiğinde sofralık üzümlerde hasadı geciktirir,

Yüksek kalite ve standart sağlar,

Raf ömrü uzar

Daha durun!

Petunya ve karnabahar geni konmuş mısırlardan yapılma cipsleri de yiyeceksiniz.

Geceleri de bahçenizi denizanası geniyle donatılmış buğdaylarla aydınlatacaksı nız.

Diyebilirsiniz ki, “hep olumsuz tarafından bakma, bu gelişmeler olmasa
açlığın önüne geçilemez”. İyi ama açlığın nedeni gıda üretimindeki
yetersizlik değil ki!

Tam tersine, bugün dünyada gıda üretiminde fazlalık var. Öyle ki, tüm
üretilen besinleri toplayıp, dünyadaki insan sayısına bölseniz, kişi
başına günlük 2 kilo gıda düşüyor.

Bu hepimizi besler de, yusyuvarlak bile yapar.

Sorun gıda üretiminin yetersizliği değil, aç olanların gıda alacak paralarının olmaması.

Ama, daha da vahimi, biz de o süt, domates, üzüm gibi oluyoruz.

Neye ağlayıp, neye güleceğimizi birileri bize anlatıyor.

Kimi sevip, kimden nefret edeceğimizi de.

İnsan ilişkilerini artık klavye ve monitor üzerinden kuruyoruz.

Gün geliyor, öldürüyoruz.

Adına “bilgi” dedikleri rafine verilerle zihnimizi doldurup, enselerinde barkod yapıştırılmış mamül ürünler oluyoruz.

Ne diyelim?
 
beg canım eğer bunları düşünürsek toplu bir şekilde intihar etmemiz lazım
yapıcak bişey yok yada var ben bilmiyorum napalım küçücük evlemizin bir odasını bahçe
bir odasını ahır yapamayızya herkes sorunları anlatıyor meyva sebze hormonlu süt süt değil
mama zararlı herkes bunlardan dert yanıyor çözüm üreten kimse yok...
 
bebis bugün patates ve tatli kabak corbasi icti
tek 6-7 kasik
birazdanda meyva püresi yediricem
 
valahi sevgicim o dediğn doğru aslında, ben kafayı sıyırmak üzereyim laelaelaelaelaedelikafaduldenlülülülülülüzaten bide netten giripte bu tür şeyler bakmama mı gerek bilmiyorum akannehirokuya okuya her gün kafam allak bullak odu zaten herkes ayrı bişey yazıp çizyor ben en çok süt olayına değilde şu marketten aldığımız üzüm ve domates olayına takıldım acaba gerçekten öylemi üretiliyor :1shok:yoksa biraz abartılıyormuakannehir anlamış değilim yaaa..:uhm:
 
bence abartılıyor canım.ayrıca sakına gözede çöp batar bu kadar üstnde durma .ama alırken dikkat et herşeyin iyisini almaya çalış.ben yamuk yumuk şekli bozulmuş hiç birşeyi almıyorum.çünkü genleriyle oynanabiliniyor..güzel gördüğümüde kaçırmıyorum.sırf almak için dolap doldurmam.sık sık market pazar alışverişi taze taze yapmak en mantıklısı.
 
benim oğluşda mama dışında ilaveten tarhana çorbası yedi baybmix yoktu büyümix yedi 2 tane akşamda iftarda sofrada herşeyin tadına baktıkaydirigubbakcemile3 artık sabahta kalhvatı yaptırırım bu arada 1 yumurta sarısını bütün olarak vermeye başladım ben.
 

bizim kabızlık sorunumuz yok canım mama konusuna gelince pek uymuyorum ama benim kız yemiyor eninde sonunda atılıyor yani
 
benimkide dün iftarda yarım dilim kremalı fırında patates yedi bayıla bayıla daha versem yiycekti ama korktum dokunur diye başka vermedim...cadı ağzının tadını oda biliyor bu gün öğlen içinde kabak yemeği pişiriyorum içine birazda pirinç attım yer sanırım.
 
bende çorba pişiriyorum kzıma
bir çay kaşığı tereyağında irmiği kavyrdum rendelenmiş domates ve patates ekleedim
inşallah yer tereyağı iyide kokusu evi sardı yaaa
buarada sabah kızıma keçi sütü aldım normal sütünü içti bugün
ama keçi sütünüde deniyeceğim anne sütüne yakın diyorlar kadir tuğcuya sorucam bunu
 
kızlar goglynin devam sütü kullanan varmı aranızda kardelen muhallebi yemiyor pek
sulu yapıp biberona koyuyorum ama herseferinde kıvamı tuttramayıp koyu yapıyorum
devam sütü var aynı küçük paketlerde görmüşsünüzdür onlardan alsam tadı kıvamı nasıl
acaba
 
Merhaba arkadaşlar. Kızım 8 Şubat doğumlu yani 7. ayını bitirdi. Hergün öğlen yemeği olarak sebze çorbası veriyorum kızıma. Aslında sebzeleri arada değiştiriyorum, eklemeler çıkartmalar yapıyorum ama hep aynı şeyi yedirmekten sıkıldım. Konunun tamamını okuyamadım. Malum kızım pek izin vermiyor buna. Bana değişik çorba tarifleri verebilir misiniz? Mesela sebzeli mercimek, şehriye vs bebekler için nasıl hazırlayayım.?

Benim sebze çorbam şöyle: patates, havuç, kabak, irmik, taze fasülye, tere yağı, domates, 1 - 2 kuşbaşı et (yada kıyma) ve birazcık tuz. bunları düdüklüde haşlayıp rondodan geçiriyorum ama tam anlamıyla ezm,iyorum ki çiğnemeyi öğrensin.

Başka alternatifler de arıyorum çocuğu bıktırmak istemediğim için...
 

yayla çorbası yapabilirsin.ev yapımı tarhanadan çorba yapabilirsin.hem en besleyici oymuş bebekler için.şehriye çorbasınıda tel şehriye ile yaprsan ilk denemede kolay yutuyor arpa şehriyeye göre.ben önce 1 domatesi rendeliyorum.içine 1 tatlı kaşığı 3 kere çekilmiş kıyma koyuyorum.sonra şehriyeyide atıp 1-2 dk kavuruyorum.sıcak suyu ekleyip kaynatıyorum.en son ocaktan indirdikten sonra zeytinyağı koyuyorum içine.bazen içine değişiklik olsun diye havuçda rendeliyorum.maşallah kızımın en çok sevdiği çorba bu diyebilirim.
 
bugün kardelen sabah 7:30 gibi 150 cc süt içti
9 da anneme bıraktım dışarı çıkmam gerekiyordu muhallebi yaptım bikaç kaşık yemiş
10:30da 180 cc mama
öğlen çorba yapmıştım yemedi çeyrek kase yoğurt yedi
sonra yine mama
akşam üstü muzu ezdim sütle sulandırdım ondan yedi biraz
yatmadan öncede keçi sütünün içine 2 cici bebe kattım içti
gecede mama veririm artık
 
kızlar bugün kabak dolması yaptım oğluma içine pirinç 3 kez çekilmiş kıyma,kırmızı biber ve zeytinyağı domates püresine biraz sukatıp iyice pişirdim daha sonra ezip üstüne yoğurt çorbalara göre biraz daha sevdi sanki belki sizin bebişler de sever:)
 


teşekkürler canım...
 
canım bende bir yerde okumuştum pilava dolma içine yoğurt karıştırıp 9 aylıktan itibaren verebilirsiniz yazıyordu.ben ara sıra ben yerken onada tadına baktırıyorum pilav yiyor
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…