2010 Mart Anneleri Paylaşım Alanı

Şeymacım, sıkma canını, çok haklısın aslında orada kalmak istemiyorsun ama yinede geçici bir süre olduğunu düşün ve biraz daha sabret eşin için.. Ve eşinin bir işi olduğu içinde ayrıca şükret, beni düşün teselli bul, eşim hala işsiz, ne kadar sürecek bu durum bilmiyorum..
 
Merolayn hoşgeldin.. Geçmiş olsun kuzuya, İklimde yine sümüklü ve öksürüklü, bebeler bir düzelemedi gitti yaa...
Özlettin kendini, ama seni anlıyorum, evde iken bende giremiyordum hiç nete..
Seyhanlar Erzurum-Oltu ya gidiyor, Seyhan da eşiyle gidiyor yani..
 
oh iyi çok sevindim onun adına, çok teşekkürler Ysmincim..evet ya bi iyileşemiyolar, sürekli bi problem ya dişten çekiyoruz ya hastalıktan, Rabbim dermansız dert vermesin inş.
 
oh iyi çok sevindim onun adına, çok teşekkürler Ysmincim..evet ya bi iyileşemiyolar, sürekli bi problem ya dişten çekiyoruz ya hastalıktan, Rabbim dermansız dert vermesin inş.

Amin. Buna şükür elbette ama onlar hasta oldu mu bizlerde çok üzülüyoruz, içim parçalanıyor o öksürdükçe inan..
Sanki havalar iyice ısınsa hastlanmayacaklarmış gibi geliyor bana, sürekli havaya isyan edip oturuyorum :))
 
Oooo Merolayn, siz burayı hatırlar mıydınız ?
Geçmiş olsun Eyo'ya, sana da kolay gelsin...

Tanya, gözlerin için Refresh göz damlası denedin mi?

Şeyma, sıkma canını, hakkınızda hayırlısı olsun.

Ayşegül, Yasemin'e katılıyorum, kendi ofisim olsa Doruk'a bir oda tahsis eder ve yanımdan ayırmam.

Çok işim var çoook...
 
Çocuklarda Caillou(Kayu) çılgınlığı ve olumsuz etkileri
18 Mayıs 2011

Çocuklarda Caillou (Kayu) çılgınlığı ve olumsuz etkileri
Fransız yazar Christine L’Heureux ve çizer Hélène Desputaux’nun yarattığı bir çizgi kahraman olan Kayu (ya da orijinal adıyla Caillou) tüm dünyada 2-6 yaş arası okulöncesi çocuklarda tam anlamıyla bağımlılık yaratı. Kayu ilk kez Kanada’da kitap serisi olarak çıkmış ve ardından son 11 yıldır dünya televizyonlarında çizgi film serisi olarak yayınlandı. Şimdilerde Kayu, İsviçre’den Almanya’ya, İspanya’dan Dubai’ye gösterildiği 50’den fazla ülkede izlenme rekorları kırıyor ve tüm Dünya da Kayu pazarı yaratılmış.
Dört yaşındaki bir çizgi film karakterinden, miniklerin ilk idolü haline gelebilecek bir fenomenin nasıl doğduğu sorusunun cevabı Kayu’nun günlük hayatı işlemesinde ve basitliğinde saklı.
Birçok anne baba çocuklarının Caillou(Kayu) fanatiği olmalarından şikayetci durumunda. Caillou çizgi filminin çocuklar üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu küçük çocuğu olan tüm anne babalar tecrübe etmiştir.
Anne Babalar çocukları için endişeli!
Bir anne Caillou’dan dolayı kendi kızında gözledikleri olumsuzlukları şu şekilde dile getiriyor;

“1.Karanlıktan korkmayan (henüz korkmayı öğrenmediği için) kızım, Caillou'nun karanlıktan korkması temalı bölümünü izledikten sonra korkmanın ne olduğunu öğrendi ve bizim de kendisiyle gelmesini istemeye başladı odasına giderken.
2. Yaşlanma ve ölüm temalı bölümü izleyen bir arkadaşımın kızı, kreşte sık sık annesinin yaşlandığını ve öldüğünü söylemeye başladı. Babasına sizin yaşlanmanızı istemiyorum, ölmeyin siz diyerek duygusal sahneler yaşadı ve yaşattı.
3. Kreşe giden ve kreşe alışkın olan kızım, sabahları ağlamaya başladıktan birkaç gün sonra ağlamadığı bir sabahın akşamında "anne ben artık arkadaşlarımdan utanmıyorum" diyerek beni dumura uğrattı. Biraz düşündükten ve endişeden sonra yakın zamanda izlediği Caillou'nun büyükbabasının arkadaşıyla tanışması ve "Caillou büyükbabasının arkadaşından biraz utanmıştı" cümlesi yankılandı beynimde. Daha önce sorduğu ama benim o an çok da üzerinde durmadığım "anne utanmak nedir, kötü bir şey mi?" sorusu da yine yakın zamanlarda gelen konuyla ilgili bir başka soruydu.
Şimdilik Caillou ile maceralarımız bunlar ama beni düşünmeye başladı. Verdiği mesajlar çocuklar tarafından böyle mi algılanıyor yoksa sadece benim kızım mı yaşıyor bunu diye merak ediyorum. Yine de artık Caillou izlemiyoruz biz.”
Annemizin bu endişesine kesinlikle katılıyorum. Tüm çocuklar bu mesajları bu şekilde algılıyorlar. Caillou küçük çocukların idolü haline gelmiş. Bu yaştaki çocuklar için bu kahramanın yaptığı her şey doğru kabul edilir. Zaten bu yaşta çocuklar kendileri gibi olan bu çocuktan hayatı öğreniyorlar. Fakat öğrendikleri bu hayat gerçeği yansıtmıyor.
Merkezimize gelen ailelerin yoğun talebi üzerine bu konuda yazmaya karar verdim. Ardından Kayu’nun birkaç bölümünü hem Türkiye’de yayınlandığı şekilde, hem de orijinal İngilizce dilinde dikkatlice izledim ve dikkatimi çeken ilk olumsuzlukları bbelirtmek istiyorum.
Caillou (Kayu)’nun olumsuz yanları nelerdir?
Kayu, çocuklara farklı bir kültür öğretiyor !
Çizgi filmde ilk dikkatimi çeken kültürel farklılıklardı. Çocuk sürekli annesine babasına teşekkür ediyor. “Thank you” aynen Türkçeye çevrilmiş ve “sağol” gibi daha sıcak kelimeler kullanılmamış. Öncelikle bizim kültürümüzde her şey için aile bireylerine teşekkür edilmez. Bizim duygusal bağımızda, gülümsememizde salıdır teşekkürümüz. Teşekkür resmiyetin, mesafenin göstergesidir. Teşekkür etmek çocuk ile anne baba arasına mesafe koyar. Bizim kültürümüzde sevgi bağı çok kuvvetlidir ve bireysel bir toplum değiliz.
Aynı zamanda kültürümüzde çocuklarımız bu filmde olduğu gibi adım atmak için bile anne babalarından izin istemez ve bağımsız hareket eder. Kayu nerdeyse soluk almak için bile annesinden, babasından izin istiyor, her şey için teşekkür ediyor.
Bu haliyle Kayu abartılı bir şekilde kibar bir çocuk. Biz buna çocuk değil ancak yetişkin diyebiliriz. Aslında çocuklarımız çocuk karakteri içinde bir yetişkini model alıyor. Bu durum sağlıklı değil çünkü biz çocuklarımızın bir yetişkin olmasını değil, çocuk gibi davranmasını ve çocukluğunu yaşamasını istiyoruz.
Kayu, çocuklarda benmerkezciliği geliştiriyor!
Çizgi film genç anne baba ve 2 çocuktan oluşan çekirdek ailenin hikayesinden oluşuyor. Fakat her şey Kayu’nun etrafında dönüyor. Kardeşinin istekleri, ailenin hayatı geri planda tutulmuş. Çizgi filmde benmerkezcilik ön planda yer alıyor. Kardeş sanki filmde bir dekor gibi kullanılmış. Kardeş Kayu’yu mutlu etmek için figüran oyuncu gibi. Bu durum görsel olarak da belirgin şekilde gösterilmiş. Çizgi film masal kitabı gibi duruyor. Kayu dışında diğer objeler hareket etmiyor. Kayu ve onunla ilgili kahramanlar hareket ediyor ve diğer objeler sadece hikaye kitabının sayfası gibi hareketsiz ve basit duruyor.
Kayu’da gerçek bir aile dinamiği yok!
Aile sonsuz mutluluğun yaşandığı yer değil, toplumun en küçük yapı taşıdır. Yani toplumda olduğu gibi ailede de anlaşmazlıklar çıkabilir. Çocuk toplumda yer almadan önce ailede problem çözme becerisini geliştirir. Fakat Kayu’nun ailesi öyle mutlu bir aile ki her şey hep yolunda gidiyor. Daha doğrusu Kayu’yu mutlu etmek için aile seferber olmuş. Ailede sorunlar Kayu’nun mutlu olacağı şekilde çözülüyor ve gerçekçi değil. Çocuk hiçbir şekilde hayal kırıklığı yaşamıyor veya “hayır” ile karşılaşmıyor. Kayu’nun en çılğın istekleri bile bir kılıfa uydurulup karşılanıyor. Anne baba ise hep sakin, hiç sinirlenmiyor. Mümkün mü bir annenin stesli olmaması, arada bir de olsa sinirlenmemesi? Tabi ki mümkün değil.
Çizgi filmde tozpembe bir hayat var. Eğer çizgi filmin çıkış noktası çocuğun günlük hayatı olmasa bir sorun yok. Fakat gerçek hayatı işleniyorsa gerçek yaşam gibi olmalı. Fantastik bir öykü olsa çocuk, bunların doğru olamayacağını yavaş yavaş anlar. Fakat çizgi film gerçek hayatı gösterdiğini savunuyor bu nedenle çocuklar için tehlikelidir. Çocuklar kendi anne babalarını Kayu’nun anne babasıyla karşılaştırıp eleştirebilirler. Mesela, çocuk annesine; “Anne, Kayu’nun annesi onun soğukta dışarı çıkmasına izin verdi sen bana vermiyorsun kötü annesin” diyebilir.
Kayu’da çocuklar aptal yerine konuyor!
Kayu’da hayat o kadar yavaş ve sıkıcı ki çocuğun yaptığı her şey hikaye okur gibi arka planda bir ses tarafından tarif ediliyor. Çocuğun neden sonuç ilişkisi kurmasına fırsat verilmiyor. Örneğin “kayu çamuru eline almış gülümsüyor” sahnesinde arka plandaki ses “Kayu çamuru elinde tutmaktan hoşlanmıştı” diye ne olduğunu anlatıyor. Bizim kültürümüzde çocuklar cin gibiler ve lep demeden leblebiyi anlayacak kapasitedeler. Çocuklarımızın bu çizgi filmi izlemelerine izin vererek kapasitelerini geliştirmek bir yana geriletmiş oluyoruz çünkü bu çizgi film çocukların zihinsel faaliyetlerini yavaşlatır.
Kayu’nun çizimi de berbat bir durumda. Kayu, çizgi filmde maket gibi duruyor. Kayu bir bebek gibi çizilmiş aslında 4 yaşında bir çocuk. Jest ve mimikleri anlaşılmadığı için de arka planda bir ses çocuğun yaşadığı duyguları tekrar ediyor. Ben Kayu'yu izlerken bir çizgi film izlemiş gibi değil, sanki bir masal kitabının sayfalarını yavaş yavaş çevriliyormuş gibi hissettim.
Kayu’nun eğitici bir yanı yok, ticari yanı dışında!
Kayu’nun izlediğim bölümlerinde eğitici bir yan bulamadım. Çocuklarımız günlük hayatı zaten yaşayarak öğreniyorlar. Bunları izleyerek öğrenmesine gerek yok. Çizgi film bir şey öğretmesinden çok, kötü örnek olması ile ön planda yer alıyor. Örneğin Kayu’nun kahvaltı yapması bile bir olay halinde gelmiş. Anne babanın gözü hep Kayu’nun üstünde, onun için yaşıyorlar. Kardeş ise bir kenara itilmiş. Kayu’nun Helikopter Anne Baba tanımına uyan anne babası var. İşlenen temalar tamamen gerçek dışı bir aile dinamiğini sergiliyor ve çocukları olumsuz etkileyecek niteliktedir.
Bunun yanı sırada çocuklar anne babalarına Kayu aksesuarları ve oyuncakları almaları için ısrar ediyor. Kayu pazarı yaratılmış. Her yerde Kayu ile ilgili eşyalar satılıyor ve çocuklar bunları almak için tutturuyor, ağlama krizleri yaşıyorlar.
Bütün bu olumsuzlukları sadece birkaç bölümünü izlediğimde fark ettiğim. Her bölümde farklı temalar işleniyor ve her tema ayrı ayrı analiz edilmelidir. Temaların etkisi üzerine yazımın başlangıcında annemizin kendi kızındaki gözlemlerine yer vermiştim. Buna benzer örnekleri zaten çocuklarınızda gözlüyor olmalısınız.
Anne babalara önerim Kayu’yu çocuklarına çok sık ve düzenli izletmemeleridir. Eğer çocuklar düzenli izlerlerse Kayu fanatiği oluyorlar ve onun her hareketleri model alıyorlar. Çok mecbur kalırsanız ara sıra izletebilirsiniz ama Kayu’nun çocuğunuzda bağımlılık yapmasına izin vermeyin.
Çocuklarınızın Kayu fanatiği olmaması dileğiyle,
Pedagog Sevil Yavuz
Çocuk ve Ergen Psikolojisi Uzmanı, Filial Terapist, Psikolojik Danışman
Parenting Skills & Counseling Center
www.pedagogsevilyavuz.com
 
Tanya sık sık gözlerini kırparak nemlendir ve suni gözyaşı kullan.


sabahtan beri elimde gözyaşı damlasıyla geziyorum..geçmedi maalesef..
artık 1 hafta 10 gün gözlük takarım..acısı gecsin yeter ki..
 
Bu kayu onusu benim e kafamı kurcalıyordu ne zamandır..bizn eredeyse hiç tv izlemiyoruz (at yarışı dışında:))
ama bu karakter heryere işlemiş..kitap almak istiyorum bu dazlak çocuk, tshirt almak istiyorum yine bu, ayakkabı baksam yine..heryerde kayu..başka secenek yok gibi..çocuklara biraz da zorla kabullendiriyorlar..en son şarkı söyleyen bebeklrini çıkarmışlar bu kayu nun..oğluş gördü mağazada çocuğun elinde..yapıştı reyona..ağlaya ağlaya..almadım inat ettim..dayatıyorlar bişeyi..başka alternatif yok gibi..nerde bizim çocukluğumuzn çizgi filmleri..oyunları..
kısmet olursa öğreteceğim hepsini oğluma.çelik çomak oynamayı da bilsin topaç atmayı da kağıttan uyduruk uçurtmayı da..
 
hoş geldiniz mrl ve aysgül:))

gözlerimi nasıl rahatlatabilirim fikri olan var mı?hala içinde dikenli tel var gibi..canımı yakıyor

Tanyacım batma için faydalı olur mu bilmiyorum ama eşit miktarda gül suyu ve maden suyunu karıştrıp bi pamukla gözüne uygularsan yorgunluğa iyi geliyor.
 
sabahtan beri elimde gözyaşı damlasıyla geziyorum..geçmedi maalesef..
artık 1 hafta 10 gün gözlük takarım..acısı gecsin yeter ki..

Bende lens kullanıyorum ve çok sıkıntı olmaya başladı, gözümden ameliyat olmaya karar verdim, bir ara gidip kornea tabakasının ameliyat için uygun olup olmadığına baktıracam. Aynı senin gibi uyuyakalıyorum kuzuyu uyuturken ve 2 haftadır geçmek bilmeyen bir zonklama var gözümün birinde..
 

Ben 11 yıl önce ameliyat oldum, miyopum sıfırlandı, çok rahatım, hepinize tavsiye ederim.
Öncesinde gözlük de lens de kullandım, özellikle lens kullanmak çok zorladı beni.
 
Ben 11 yıl önce ameliyat oldum, miyopum sıfırlandı, çok rahatım, hepinize tavsiye ederim.
Öncesinde gözlük de lens de kullandım, özellikle lens kullanmak çok zorladı beni.

Çevremde birçok kişi laser ameliyatı oldu, hepsi de aynı şeyi söylüyor, eğer kornea uygunsa kesinlikle olmak istiyorum bende artık, 10 yıldan fazla süredir lens kullanıyorum, aynaya bile bakmadan takıp çıkarabilirim ama bu saatten sonra böyle bir imkan varken lens le uğraşmak istemiyorum..
 
Ben bu Kayu konusuna çok da takılmıyorum. O olmasa başka bişey olcak çocukların etkisi altında kalacağı..
Bi ara da Sihirli Annem ,Acemi Cadı gibi dizileri zleyen çocuklar hayatta sihir diye bişey var sanıyolar diye tepki göstermişlerdi. Hatta Superman'i izleyen bi çocuğun 'Ben Superman oldum' die camdan atladığını söylenmişti...
Biz de He-manlerle Voltranlarla Süpermanlerle Şirinlerle fln büyüdük.. Ben kimseye sihir yapmaya çalışmadım.. Ya da mantarların altında şirinler yaşıyor mu diye aramadım..
İnce eleyip sık dokudukça daha da mutsuz oluyoruz. Ben bunu bilir bunu söylerim.. Bazı şeyleri bilmeden yaşamak bizi daha huzurlu yapacaktır kanaatindeyim.. Bİlgi her zaman mutluluk ve huzur getirmiyor ne yazık ki..
 
Kayu'yu ben hiç izlemedim. Ama yazıldığı gibiyse, çok gıcık gerçekten. İzleten arkadaşlarıma yolladım hemen, sağol Ayfercim.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…