2011 Aralık Anneleri


ayy ne güzel darısı başıma biz de alsak da rahatlasak ya
ben de kızımın kaşı babasına gözü bana benzesin istiyorum:)) kayınvalideme de benzeyebilir valla kadının hala kırışıklığı bile yok yani
 


desteğiniz için saolun arkadaşlar.doktor moralimi bozduğundan beri kendimi süte verdim.günde 3 bardak süt içiyom.2 porsiyon meyve,ceviz,badem,kuru incir,bide her yemeğin yanına mutlaka bi kase yoğurt yiyorum.doktor kontrole çağırmadı ama ben hafta ya pazartesi tekrar kontrole gidip tekrar muayene olmak isticem.10 günde biraz gelişme sağlar heralde.
 
kızlar benim oğlumda ultrasonda yüzünü kapatıyor.kime benzediğini çok merak ediyorum ama hiç göremedik.aynı durumda olan var mı.biraz üzülüyorum bu durumdan gerçi sağlıklı olsunda önemli olan bu.
 
yasmincim sende moralini bozma bol bol süt iç,et ye vitamin hapı vermiştir doktor demir folik asit ihmal etme iç.toparlar bebeğin.benimde şeker biraz yüksek çıktı tatıl yememem lazım ama canım çok istiyor.
 
Arkadaşar bugün şeker testi yaptırdım açlık kan şekerim 92 bu iyi ama 50 g şeker yüklemesi sonucu 1 saat bekledikten sonra alınan kan sonucu ise 204 idrarda da maalesef pozitif şimdi bunun bebeğime bir zararı var mı hiç bir fikrim yok bilgisi olan beni aydınlatırsa sevinirim...
 

[TABLE="width: 100%"]
[TR]
[TD="colspan: 3"][FONT=Arial,Helvetica]GEBELİKTE DİYABET (ŞEKER HASTALIĞI)[/FONT][/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="colspan: 3"]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="colspan: 3"]Diabetes mellitus (Şeker hastalığı)hakkında genel bilgilerDiabetes Mellitus latince'de "ballı idrar" anlamına gelen bir kelimedir. Şeker hastalığının ilk zamanlarında muhtemelen hastanın idrarının tadına bakılarak tanı konmaktaydı. Kan şekeri çok yüksek olduğunda idrara geçen glikozun idrara şeker tadı verdiğinin keşfedilmesi nedeniyle hastalığa bu isim verilmiş olabilir.
Kan şekeri normalde yaklaşık olarak 100 mililitre kanda 100 gram bulunacak şekilde sabit sınırlar içerisinde tutulur. Yemek sonrası besinlerden kana geçen glikoz (şekerin en ufak yapıtaşı) pankreas organından insülin salgılanmasını uyarır. Salgılanan insülin vücudun tüm hücrelerinin bu glikozdan faydalanmasında aracı görevi görür.
Böylece yemek sonrası oluşan kan şekeri yükselmesi glikozun hücrelerin içine girmesiyle normal sınırlarına geri döner. İnsülin kanda glikoz yükselmesine bağlı olarak salgılandığından kan şekeri normale döndüğünde salgı durur ve böylece kan şekeri seviyesinin aşırı düşmesi engellenmiş olur.
Herhangi bir nedenle (uzun süren açlık gibi) kan şekeri seviyesi düşerse bu sefer glukagon adlı bir hormon salgılanır. Bu hormon ise karaciğer depolarından kana şeker sağlanması yönünde çalışarak seviyeyi normale döndürmeye çalışır.
Diabetes Mellitus vücudun çeşitli nedenlerle kan şekeri seviyesini ayarlamada başarısız olduğu bir hastalıktır. Bunun sonucunda kan şekeri toklukta aşırı yüksek olduğu gibi açlıkta da yüksek seyreder. Kan şekeri seviyesinin yüksek seyretmesi ve yüksekliğin uzun yıllar devam etmesi kan damarları üzerinde birçok yoldan olumsuz etki yaratır. Damarlardaki bozukluk başta göz, böbrek ve kalp olmak üzere tüm organlarda hastalık süresi ile direkt ilişkili olarak çeşitli bozukluklar meydana getirir.
Eğer herhangi bir nedenle pankreastan salgılanan insülin yetersiz olursa Tip I diyabet, ya da insülin yeterli olmasına rağmen hücreler glikozu kullanamamaktaysa Tip II diyabet ortaya çıkar. Her iki durumda da ortak bulgu kan şekerinin yüksek seyretmesi ve bu durumun hastalığın süresiyle direkt ilişki içinde tüm organlara zarar vermesidir.
Cushing sendromu, akromegali, hiperprolaktinemi gibi hormonal hastalıklarda, başka bir nedenle yüksek doz kortizon tedavisi görenlerde ve diğer birçok ağır hastalığın seyri esnasında da kan şekeri kontrolden çıkabilir. Bu durumlarda hastalığın tedavi edilmesi ya da kortizon tedavisinin bitmesi durumunda kan şekeri genellikle kısa zamanda normale döner. Bu bahsedilen diyabete ikincil diyabet (başka bir nedene bağlı ortaya çıkan şeker hastalığı) adı verilir.
Hangi nedenle ortaya çıkarsa çıksın şeker hastalığı çok yemek yeme, çok su içme ve fazla idrar yapma şeklinde belirti verir. Genç yaşlarda Tip I diyabetin ilk belirtisi kanda aşırı şeker yükselmesine bağlı olarak ortaya çıkan ketoasidoz (şeker koması) olabilir. Bazen ilk belirtiler vücudun çeşitli yerlerinde yaralar çıkması, sık sık vajinal mantar enfeksiyonu oluşması ya da tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu olabilir. Nadir durumlarda ilk belirtiler bozulan organların yaptığı belirtiler (böbrek yetmezliği gibi) olabilir.
Şeker hastalığının tanısında değişmez bulgu açlık kan şekerinin en az iki ölçümde normalden yüksek çıkmasıdır. Bu durumda diyabet aşikardır. Latent (gizli) diyabet ise OGTT adı verilen şeker yükleme testleriyle ortaya çıkarılabilir.
Tip I diyabet genellikle erken yaşlarda belirti veren ve tedavisinde insülin kullanılması gereken bir hastalıktır. Bu yüzden tıp literatüründe "insüline bağımlı diyabet" ya da kısaca IDDM (Insulin dependent diabetes mellitus) olarak anılır. Tip II diyabet ise genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkar. Bu hastalıkta ise kan şekerinin hücreler tarafından kullanımındaki bozukluğu gidermeye yönelik olarak tablet şeklindeki çeşitli ilaçlardan ya da ileri aşamalarda insülinden faydalanılır.
Şeker hastalığı bazen ilk kez gebelikte ortaya çıkabilir. Buna da gestasyonel (gebeliğe bağlı) diabetes mellitus adı verilir.
Daha öncesinden şeker hastalığı olan ve bu nedenle insülin kullanan gebeler ve mevcut gebeliği esnasında şeker hastalığı tanısı konan gebelerde anne adayı ve özellikle de bebek açısından tehlikeli durumlar ortaya çıkabilir.
[/TD]
[/TR]
[/TABLE]
 
GESTASYONEL (gebeliğe bağlı) DİYABET
Tanım:
Daha önceden diyabeti olmayan bir gebede ikinci trimester ve sonrasındaki bir zamanda diyabet ortaya çıkmasına gestasyonel diyabet adı verilir.
Gebelikte fetusun gelişmesini sağlamaya yönelik olarak glikoz metabolizmasında önemli değişiklikler meydana gelir. Plasentadan salgılanan HPL (Human placental lactogen) adlı hormon gebelikte fetusa yeterince glikoz gitmesini sağlamak amacıyla insülinin kan şekerini düşürücü etkisini frenler. Böylece gebelikte doğal bir hiperglisemi eğilimi ortaya çıkar. Bu eğilim bazen patolojik boyutlara ulaşabilir. Özellikle HPL'nin en etkili olduğu 24. gebelik haftasından itibaren anne adayı diyabetik hale gelebilir.
Gestasyonel diyabet kimlerde görülür?
Gestasyonel diyabet tüm gebelerin yaklaşık %5'inde ortaya çıkar. Gebelikle beraber görülen şeker hastalıklarının %90'ı gestasyonel diyabet özelliklerini taşır.
Gestasyonel diyabet gelişme riskinin yüksek olduğu gebeler:
Daha önce ölü doğum yapmış , anomalili bebek doğurmuş, iri bebek (4000 gram üzerinde) doğurmuş; birden fazla sayıda düşük yapmış olan;
daha önceki gebeliğinde gestasyonel diyabet geçirmiş olan;
gebelik öncesi kilosu normalden fazla olan;
yaşı ileri olan (35 yaş ve üzeri);
birinci derece akrabalarından birinde diyabet olan;
tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu ya da mantar enfeksiyonu olan anne adaylarında mevcut gebelikte gestasyonel diyabet gelişme riski artar.
Mevcut gebeliğinde bebeği gebelik haftasına göre daha iri olan;
gebelik esnasında fazla kilo alışı preeklampsiye bağlı olmayan;
nedeni açıklanamayan polihidramnios (amnios sıvısının artması) saptanan;
bebeği beklenmedik bir şekilde ölen;
idrarda glikoz çıkışı saptanan ya da diyabet belirtileri gösteren (çok yemek yeme ve su içme, bol idrar yapma gibi) gebelerde de gestasyonel diyabet mevcut olabilir ya da gebeliğin kalan kısmında gelişebilir.

Gestasyonel diyabet tanısı nasıl konur?
Gebelikte şeker hastalığı tarama testi (PPG):
Gestasyonel diyabet tanısı konan gebelerin yarısında yukarıda bahsedilen risk faktörlerinden hiçbiri bulunmaz. Bu nedenle hiç bir şikayeti olmasa bile tüm gebeler 24.-28. gebelik haftalarında yani HPL hormonunun kanda en yüksek seviyelere ulaştığı ve diyabet gelişme riskinin en yüksek olduğu dönemde şeker hastalığı tarama testine tabi tutulurlar.
Postprandial glikoz (gıda alımı sonrası glikoz) (PPG) testinde gıda alımından bağımsız olarak herhangi bir zamanda suda çözünmüş 50 gr saf glikoz içilmesinden bir saat sonra tokluk kan şekeri ölçülür. Testte bozukluk çıkması mutlaka diyabet olduğunu göstermez. Oral glikoz tolerans testi (şeker yükleme testi) (OGTT) uygulanarak kesin tanı konur. PPG'de bozukluk çıkan gebelerin ancak %15'lik kısmında gestasyonel diyabet saptanır.
Gebelikte şeker hastalığı tanı testi (Şeker yükleme testi) (OGTT):
12 saatlik bir açlık süresi sonunda açlık kan şekeri ve suda çözünmüş 100 gram glikozun içilmesinden bir, iki ve üç saat sonra damardan kan alınarak tokluk kan şekeri ölçümü yapılır. Bu dört ölçümden iki ya da daha fazlasının yüksek çıkması durumunda gestasyonel diyabet tanısı kesinleşir.
Ölçümlerden yanlızca biri patolojik çıkan anne adayları yakın takibe alınır. Bu anne adaylarında belli bir süre sonra OGTT tekrarlanır.
Gestasyonel diyabet gelişme riski yüksek olan anne adaylarında tanı için şeker tarama testi (PPG) değil, direkt olarak şeker yükleme testi (OGTT) yapılır. Test normal çıksa bile 32.-34. gebelik haftaları arasında tekrarlanır.
Gestasyonel diyabetin yarattığı tehlikeler nelerdir?
Gestasyonel diyabet tanısı konduktan sonra tedavi ya diyetle ya da insülin kullanılarak yapılır. Tablet şeklindeki şeker düşürücü ilaçlar gebelikte kullanılmazlar.
Özellikle insülinle tedavisi gereken gestasyonel diyabetli hastalarda istenmeyen durumların ortaya çıkma riski yanlızca diyetle kontrol altına alınabilen gestasyonel diyabete göre belirgin şekilde yüksektir. Ancak diyetle kontrol altına alınan gebelerin %10'luk bir kısmında antenatal kontrollerin birinde diyete uyamama ya da diyetin yetersiz gelmesi nedeniyle insülin tedavisi başlamak gerekebilir.
Anne adayı için varolan tehlikeler:
Gestasyonel diyabette Tip I diyabetin aksine ketoasidoz ("şeker koması") daha az görülür.
Gestasyonel diyabet uygun bir şekilde kontrol altına alınmazsa piyelonefrit (böbrek enfeksiyonu) gibi ciddi enfeksiyonların ortaya çıkma olasılığı artar. Dirençli vajinal kandidiyazis (mantar) gelişebilir.
Gestasyonel diyabette ve özellikle de diyet ile kontrol altına alınabilen tipinde preeklampsi gelişme riski normal gebeliklerle eşittir.
Bebek için varolan tehlikeler:
Gestasyonel diyabet organ gelişimi tamamlandıktan sonra ortaya çıkan bir durum olduğundan bu anne adaylarının bebeklerinde anomali ortaya çıkma riski normal gebeliklerle eşittir.
Kan şekerinin yüksek seyretmesi gebeliğin tüm dönemlerinde bebeğin anne karnında aniden ölme riskini artırır. Bu risk özellikle insülinle kontrol altına alınmaya çalışılan gestasyonel diyabetli gebelerde veya kontrolü aksatan gebelerde daha yüksektir.
Kan şekeri yüksekliği kontrol altına alınamayan gestasyonel diyabet bebeğin normalden iri olmasına, amnios sıvısının artmasına neden olabilir.
Gestasyonel diyabetlilerin, özellikle de kan şekeri diyetle kontrol altına alınabilen anne adaylarının bebeklerinin akciğer olgunlaşmasının normal gebelere göre daha geç olduğuna dair bir bilimsel veri yoktur.
Kontrol edilmemiş gestasyonel diyabeti olan anne adaylarının bebeklerinde antenatal dönemde fetal distres gelişme riski normal gebeliklere göre çok daha fazladır.
Gebelik öncesinden varolan diyabette olduğu gibi gestasyonel diyabette de doğum eylemi esnasında bebek açısından bazı problemler ortaya çıkabilir. Bu gebelerin bebeklerinde antenatal dönemde (doğum öncesi) olduğu gibi intrapartum dönemde de (doğum eylemi esnasında) fetal distres daha sık gelişir.
İri bebeğin doğumu esnasında doğum eyleminin yavaş seyretmesi ya da durması yanında çıkım esnasında omuz takılması problemi ortaya çıkabilir.
Bebek doğduktan sonra da özellikle doğum eyleminin hemen öncesinde ya da doğum eylemi esnasında kan şekeri yüksek seyreden annelerin bebeklerinde başta hipoglisemi (kan şekeri düşmesi), hipokalsemi (kalsiyum düşüklüğü) ve hiperbilirubinemi (bilirubin yüksekliği) olmak üzere ciddi yenidoğan problemleri ortaya çıkabilir.
Tüm bu sayılanlar gestasyonel diyabet tanısı konduktan sonra diyet ya da gerektiği durumlarda insülin kullanılarak kan şekerinin etkili bir şekilde kontrol altına alındığı durumlarda daha az sıklıkla ortaya çıkar.
Bu nedenle gestasyonel diyabeti olan anne adayı tanı konduktan sonra tüm gebelik boyunca sıkı bir takipte tutulur, normal gebelikten daha fazla sayıda kontrole çağırılır ve daha fazla sayıda tetkik yapılır.
 


Eğer bebeğinizin ölçüleri bu haftada "biraz düşük" gibi görünüyorsa hemen endişelenmeyin. Bu konuda doktorunuzun size önerdiklerine (sol yana yatarak bol bol istirahat etme, belli gıdaları daha fazla tüketme gibi) mutlaka uyun. Belli bir süre sonunda yapılan ölçümlerde büyük ihtimalle bebeğiniz sizin arzu ettiğiniz kiloya ulaşacaktır. Yine de tüm bebeklerin aynı kiloda doğmadıklarını, sağlıklı doğan bebeklerin doğum kilolarının 2500-4000 gram gibi geniş bir yelpazede yer alabildiğini unutmayın.


 
 
canımdoktorunla konuş sınır 140 diye biliyorum.çünkü benimde 142 çıktı sınırda diyet önerecektir doktorun tatlı yememeye çalış.bişy olmaz canını sıkma .
 
kızlar hepinize şimdiden hayırlı bayramlar diliyorum

bu aralar canım çok sıkkın. eşim bana hiç hamileymişim gibi davranmıyor. bazen çok kibar, anlayışlı oluyor. bazense çok ama çok kaba, tıpkı şuan olduğu gibi:26:son bir haftadır sürekli tartışıyoruz. hiç bebek muhabbetide geçmiyor. sizde de böyle mi? bu durum beni de etkiliyor. o bu kadar ilgisiz olunca ben de ilgisiz oluyorum. zaten gurbetteyim hiç bebiş muhabbeti ettiğim kimse yok. internet yok,forumada giremiyorum.
 

Saol pikolata seninde bayramin mübarek olsun.
Sanirim bu kabalik ve odunluk tüm erkeklerin hamurunda var. Dünde biz esimle tartistik. Kendisi tüm hafta ise gidiyor, sirf haftasonu evde. Güya ben dogum yapana kadar isi degistirecekti, hani artik yalniz kalmayayim diye. Ama hic olumlu birsey göremiyorum. Sonunda kizdim, dedim dogumda kim yanimda olacak. Ya isini degistir yada doguma yakin ailemin yanina giderim, 40im cikana kadarda orada kalirim. Vay efendim senmisin bunu diyen, bana bagirdi cagirdi ve dedigi son cümle, her kadin kendi basina nasil dogum yapiyorsa bende öyle yapacakmisim Resmen kendi basinin caresine bak. Sinirden catlatirlar bunlar insani.
 

kesinlikle katılıyorum, gerçekten çok düşüncesiz oluyorlar bazen. neler yaşadığımızı anlamıyorlar. bizimkide oruçtan dolayı sürekli gergin, habire terslemeler. kaç gündür hep kavga ediyoruz, bugün alışverişe çıktık. yol boyu birbirimize saydık. yarın bir de bayram, ailemsiz geçirdiğim ilk bayram olacak, böyle mi olmalıydı karnımda bebek, gurbette çok güzel moral oluyor.
 

Aslinda bu erkeklere iyi bir ders gerekiyor ama neyse. Ben artik Allah´a havale ediyorum her canimi acittiginda. Lütfen sende kendini bukadar yipratma, üzme. Ailenden uzaktasin evet ama bak bebisin yaninda. Bebegini düsün. Ben her moralim bozuldugunda, oglusumu düsünüyorum, karnimi oksuyorum azda olsa moralim düzeliyor. Su erkekler icin kendimizi üzmeye degmez aslinda. Insallah gelecekteki bayramlardada bebeginle birlikte aileni ziyarete gidersin.
 
 

Eklentiler

  • $resimli-ramazan-bayrami-kutlama-mesaj.webp
    24,2 KB · Görüntüleme: 140
Son düzenleme:

inşallah bu bayramda annemlerin yanına gidiyoruz. bar o zamana kadar düzelsek de annemler bir şey anlamasa.bir de bizim bebek çok ani oldu, ilk gece hamile kaldım. zaten tam alışamadım, nasıl bakıcam bunalımına girdim. o da destek olmayınca daha zor oluyor. bir de ben yapı olarak ağlayamayan biriyim. hal böyle olunca rahatlayamıyorum.
inşallah bu günleri de atlatırız
 
kızlar ben uzun süre ayakta kalıyorum, bir zararı olurmu ki?
gezmeye çıkıyoruz, 5-6 saat mağaza geziyorum. evde desen sürekli temizlik, iftar derken gene uzun süre ayakta kalıyorum.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…