kızlar nerde doğum hikayeleriniz ve bebişlerinizin fotoğrafları...sabırsızlıkla bekliyoruz...
kızlar slm sizleri çok özledim ama vaktim kısıtlı ,facedeki arkadaşlar sebebini okur ordan zaten..b topiği görünce acaba ne zaman doğurucam diye düşünmüştüm ama şimdi 1 haftadır bebeğim kollarımdaçok şükür rabbime..
Egemen aramıza 7 mart ptesi 21,45 te normal doğumla 45cm ve 2590 gr olarak katıldı..34+5 te prematüre olarak doğd ne yazıki ama şükür sağlıklıyız ,küveze fln girmeden kurtardık kendimizi..
ilk fırsatta doğum hikayemi fln yazarım..kutlayan herkese de çok tşkler..darısı hayırlıyla sizin başınıza inş..Maşallahlarınızı eksik etmein şekerler,çok öpüldünüz..
cnm çok çok geçmiş olsn ,esra söyledi telefonda dydum seni ve dua ettim hep..moralini yüksek tutmaya çalış çok şükürki iyi ve aramızda..biliyorum sabretmek çok zor ve yıpratıcı ama Rabbim sabrını verecektir,herşeyin iyi oldugnu ve bugünlerin geçeceğini düşün..Rabbim yardımcın olsn,gözünaydın güle güle büyüt bebeğini..
canim seninde gozun aydin,
Allah anli babali buyutsun
buradaki arkadaslardan Allah razi olsun cok duyarlisiniz,insaniz destege ihtiyacimiz var hepiniz mesajlarla destek oldunuz ve de dualarinizla da, cok sukur kendimi topladim.
dedigin gibi bu gunlerin gecici oldugunu ve guzel gunler bizi bekliyor diye dusunuyorum.
bebegimde nefes alma sorunu yasamiyor cok sukur,normal kilosuna ve haftasina gelinceye kadar hastanede kalicak hemsire oyle dedi,
hergun yanina gidiyorum hasret gidiyoruz kizimla Allahim ne guzel bi duygudur bu,
hepimizin evladina Allahim saglik sihhat versin.
Key key aklımız sende..Bebişin nasıl,ne zaman hastaneden çıkacak?Dualarımız sizinle canım..
opiğiniz hayırlı olsunnn
Tüm bebeklerimiz analı,babalı,sağlıklı olsunlar..
welcome cnm ah_kalbimde var.... oda life_city le aynı anda sezaryen oldu tabi bilgisi yok...
Vatana,millete hayırlı evlatlar olsunlar..
Nerden başlamalı, nasıl anlatmalı bilmiyorum.Rüya gibi...Kafam hala allak bullak.Şaşkınlığımı hala atabilmiş değilim.
Canım oğlum, annesinin bir tanesi, 20 Mart pazar günü sabah saat 9.37 de dünyaya gözlerini açtı.Evet, daha erkendi.Daha 35+3 'tük.Erken doğabileceğine dair hiçbir belirti yoktu, hamileliğim çok güzel geçiyordu.Bu nedenle ciğer geliştirici iğneler, ilaçlar falan kullanmadım hiç.Biz oğlumu sabırsızlıkla beklerken, o da bize kavuşmak için sabırsızlanıyormuş meğer.Nereden bilebilirdik.En ufak bir sinyal vermemişti ki bize.Biz onu içerde, keyfi yerinde sanıyorduk.Kısmet...Nasipten öte yol yok derler ya, aynen öyle...
Cumartesi günü kanlı akıntım gelmişti aslında.Nişan deniyormuş buna.Çok hafifti ama korkuttu yine de.Doğumun habercisi olabiliyormuş.Hemen doktorumuzu aramıştık.O da bunun doğal olduğunu, yatıp dinlenmem gerektiğini söyledi.Doğumun yaklaştığını o da hiç düşünmedi,çünkü hiç sancım yoktu,ağrım yoktu.Ertesi gün olabileceğini ise hiiç tahmin etmedik.Hazırlıksızdım, doğum çantam bile hazır değildi,annem henüz gelmemişti bile.Psikolojik olarak bile hazır değildim.Henüz bebeğimin bir ismi bile yoktu..vs.Daha beklemeliydi yani.Ama olmadı.Tabi cumartesi günü bilebilseydik ertesi gün doğum olacağını, en azından biraz daha hazırlıklı olabilirdik belki.
Pazar sabahı saat 7'de uyurken suyum geldi.Ayağa kalktım, boşaldı resmen.Eşime, suyum geldiii diye bağırdığımı hatırlıyorum.Aniden fırladı.Elimiz ayağımıza dolaştı.Ağlamaya başladım.Hemen annemi aradım.Sabahın köründe uyuyorlardı elbette.Durumu anlattım ve duş almaya fırsatım olup olmadığını sordum.O da var dedi.Duştan çıkınca hemen doğum çantasını hazırlamaya çalıştık.Daha doğrusu valizin içine fırlattık desem yeridir.Tabi bu sırada eşim doktoru aradı.O da hemen hastaneye gidin, ben de geliyorum dedi.
Hastaneye gitmek için evden çıkmamız 1 saati buldu.Bu sırada annem yola çıktığını haber verdi ama Ankara'ya gelmesi akşamı bulacaktı.
Hastaneye geldiğimizde , kapıda suyum bir kez daha boşaldı.Hemen yukarı çıktık.Kimsecikler yoktu."Kimse yok mu" diye bağırdık.Duyan olmadı.Sadece bir bayanın bağırma sesleri geliyordu.Anlaşılan sancılanan ve doğumu bekleyen biri daha vardı.Sonra bir hemşire geldi ve durumu anlattık.Beni hemen nst ye bağladı.5 dk sonrasında doktorumuz yanımızdaydı zaten.Hemen beni odaya aldırttı.Hemşire beni hazırladı, ameliyat elbisesini giydim.Doktor bey muayene etti ve açılmanın başladığını gördü.Sezaryen olacağım öncesinden belli olduğu için hemen ameliyathaneyi hazırlattı ve ben kaşla göz arasında sedyedeydim.Ne olduğunu anlayamadım bile.Herşey o kadar çabuk gelişmişti ki.Bir elimde telefon anneme haber veriyorum doğuma giriyorum diye.O ağlıyor, yetişemedim,yanında olamadım diye.Ben ağlıyorum şaşkınlıktan,korkudan...Eşim panik, ne yapacağını bilmez halde.Kime haber vereceğini bilmiyor.Önceden doğuma girmesini planlarken, bırak girmeyi, şimdi ameliyathaneye giderken elimi tutmayı bile akıl edemiyor.Öylece iki öksüz ne yapacağımızı bilmez haldeyiz.
Ameliyathaneye girdim öylece.Hafif soğuk.Ben şaşkın...Birkaç doktor ve bir hemşire beni güleryüzle karşıladı.Tek söylediğim ama daha çok erken, çok hazırlıksızım oldu.O kadar içtenlerdi ki beni rahatlatmak için ellerinden geleni yaptılar.Müzik açıldı.bir yandan epiduralim takılıyor, bir yandan onlar kendi aralarından sohbet ediyorlar.Çok rahatlar.Doktor bey anlatıyor,şimdi şunu yapıyorum şimdi bunu yapıyorum.Bacaklarımdan aşağı bir sıcaklık hissedeceksin falan.İnanın epidural takılırken ne acı ne ağrı hiçbir şey hissetmedim.Doktorlar bana takılıyor.Bize bir pazar kahvaltısı borcun var diye, hepsi benim için sabahın köründe uyanıp apar topar gelmişler.Ve yatırdılar beni.En büyük korkum epiduralde olsa ameliyatı hissetmekti.Doktor bey hissedersen hemen uyuturuz seni korkma dedi.Hemen önüme perdeyi çektiler.Hemşire hanım korkma,şimdi kontrol ediyoruz derken oğlumun ağlamasını duydum.Allahım bu nasıl olabilir.Daha yatalı 5 dk bile olmadı, oğlum dünyaya geldi.Gözyaşlarımı tutmanın imkanı yok, bebeğim ağlıyor, ben ağlıyorum...İnanılmaz bir duygu.Sol tarafta göbek bağı kesilirken herşeyi izledim.İyi mi sağlıklı mı diye sorabildiğimi hatırlıyorum.Sonra sardılar ve yanağını yanağıma değdirdiler.İşte hayatın anlamı bu dedim.Cennette olmak bu olsa gerek.Sıcacıktı teni.Gözyaşlarımız birbirine karıştı.Sonra üşümesin annesi,götürelim dediler.Ve alıp gittiler bebeğimi.Zaten bir o zaman dokunabildim bebeğime.
Sonrasında dikme aşamaları.Sanırım biraz sakinleştirici verdiler.Mayıştığımı hissettim.Bir ara bitmedi mi, sıkıldım dediğimi hayırlıyorum.Az kaldı dediler.Ve sonra herşey bitti.İnanılmaz rahat ve kolay bir doğumdu.Ne sondayı hissettim ne başka birşeyi.Oradaki tüm doktorlara, hemşirelere ne kadar teşekkür etsem az...
Odaya alındığımda haberi alan buradaki birkaç eş dost gelmişti bile.Annemi arayıp çok iyi olduğumu söyledim.O gün gelen giden beni yalnız bırakmadılar sağolsunlar.Annemler, kayınvalidemler ancak akşama gelebildiler memleketimizden.Onlar da şaşkındı, bitkindi ama mutluydu.O gün bütün gün bebeğimi yanıma getirmelerini bekledim.Meğer aceleci oğlumu yoğun bakıma küvöze almışlar.Bana üzülürüm diye söylememişler.Ne zamanki ben ayaklarım açıldı ve yürümeye başladım, beni onu görmeye götürdüler.O zaman dayanamadım işte.Ondan sonraki tüm gün de bekledim ama getirmediler oğlumu.Fırsat buldukça, ayağa kalkabildikçe ben gittim görmeye.Salı günü tek başıma taburcu oldum.Oğlum olmadanŞimdi her gün onu görmeye gidiyorum.Süt sağıp götürüyorum, gerçi günlerce serumla beslendi oğlum.Midesinden hortumla kirli birşeyler çektiler.2 gündür anne sütü veriyorlar.Ama çok çok az.Çünkü kakasını yapamıyor,kabızlığı var.Tam doyamadığı için de devamlı ağlıyor, karnı aç yavrumun.Serum takviyesi devam ediyor bir yandan ama yetmiyor doyması için.Onu orda bırakmak çok zor.Aklım devamlı onda.Şimdi ne kadar küvözde kalacak bilmiyorum, doktor her geçen gün daha iyi olduğunu söylüyor.Zaten haftasına göre kilosu ve boyu iyi çok şükür.2900 gr ve 48 cm doğdu.Sonu iyi olsun da sabretmeye hazırım.Yeter ki tamamen sağlıklı olarak yanıma gelsin bebeişim.Dua etmekten başka yapacak birşeyim yok.Sizden de dualarınızı bekliyorum.
Ben şunu anladım ki, hayatta hiçbir şey için plan yapmamak gerekiyormuş.Yaşam seni çemberine alıp yönlendiriyormuş zaten.Ne planlarım vardı.Doğum fotoğrafçısı, oda süsleme, doğumumun kameraya alınması,bir gün önceden çektireceğim fön :)... vs.Şimdi anlıyorum ki hepsi boş.Oğlum iyi olsun yeter başka hiçbir şey istemiyorum.Birkaç kare fotoğraf çektik işte kendimiz hastane odasında.Oğlumla odada bir fotoğrafım bile yok doğal olarak,onun tek fotoğrafları, küvözün dışından çektiklerimiz.
İşte böyle...Çok uzun oldu sanırım.Mazur görün.Hala şaşkınım çünkü.Yazınca, paylaşınca rahatladım biraz.
tiancu canım ağlayarak okudum ne de güzel anlatmışsın, yaşadım sanki.. Bebişin iyi olacak, kollarında, evinde yatağında uyuyacak.. Zaten her şey güzel gidiyo bak.. Allah sana sabır versin, minik bebişine de acil şifalar, bir an önce kavuşursunuz inşallah..
Nerden başlamalı, nasıl anlatmalı bilmiyorum.Rüya gibi...Kafam hala allak bullak.Şaşkınlığımı hala atabilmiş değilim.
Canım oğlum, annesinin bir tanesi, 20 Mart pazar günü sabah saat 9.37 de dünyaya gözlerini açtı.Evet, daha erkendi.Daha 35+3 'tük.Erken doğabileceğine dair hiçbir belirti yoktu, hamileliğim çok güzel geçiyordu.Bu nedenle ciğer geliştirici iğneler, ilaçlar falan kullanmadım hiç.Biz oğlumu sabırsızlıkla beklerken, o da bize kavuşmak için sabırsızlanıyormuş meğer.Nereden bilebilirdik.En ufak bir sinyal vermemişti ki bize.Biz onu içerde, keyfi yerinde sanıyorduk.Kısmet...Nasipten öte yol yok derler ya, aynen öyle...
Cumartesi günü kanlı akıntım gelmişti aslında.Nişan deniyormuş buna.Çok hafifti ama korkuttu yine de.Doğumun habercisi olabiliyormuş.Hemen doktorumuzu aramıştık.O da bunun doğal olduğunu, yatıp dinlenmem gerektiğini söyledi.Doğumun yaklaştığını o da hiç düşünmedi,çünkü hiç sancım yoktu,ağrım yoktu.Ertesi gün olabileceğini ise hiiç tahmin etmedik.Hazırlıksızdım, doğum çantam bile hazır değildi,annem henüz gelmemişti bile.Psikolojik olarak bile hazır değildim.Henüz bebeğimin bir ismi bile yoktu..vs.Daha beklemeliydi yani.Ama olmadı.Tabi cumartesi günü bilebilseydik ertesi gün doğum olacağını, en azından biraz daha hazırlıklı olabilirdik belki.
Pazar sabahı saat 7'de uyurken suyum geldi.Ayağa kalktım, boşaldı resmen.Eşime, suyum geldiii diye bağırdığımı hatırlıyorum.Aniden fırladı.Elimiz ayağımıza dolaştı.Ağlamaya başladım.Hemen annemi aradım.Sabahın köründe uyuyorlardı elbette.Durumu anlattım ve duş almaya fırsatım olup olmadığını sordum.O da var dedi.Duştan çıkınca hemen doğum çantasını hazırlamaya çalıştık.Daha doğrusu valizin içine fırlattık desem yeridir.Tabi bu sırada eşim doktoru aradı.O da hemen hastaneye gidin, ben de geliyorum dedi.
Hastaneye gitmek için evden çıkmamız 1 saati buldu.Bu sırada annem yola çıktığını haber verdi ama Ankara'ya gelmesi akşamı bulacaktı.
Hastaneye geldiğimizde , kapıda suyum bir kez daha boşaldı.Hemen yukarı çıktık.Kimsecikler yoktu."Kimse yok mu" diye bağırdık.Duyan olmadı.Sadece bir bayanın bağırma sesleri geliyordu.Anlaşılan sancılanan ve doğumu bekleyen biri daha vardı.Sonra bir hemşire geldi ve durumu anlattık.Beni hemen nst ye bağladı.5 dk sonrasında doktorumuz yanımızdaydı zaten.Hemen beni odaya aldırttı.Hemşire beni hazırladı, ameliyat elbisesini giydim.Doktor bey muayene etti ve açılmanın başladığını gördü.Sezaryen olacağım öncesinden belli olduğu için hemen ameliyathaneyi hazırlattı ve ben kaşla göz arasında sedyedeydim.Ne olduğunu anlayamadım bile.Herşey o kadar çabuk gelişmişti ki.Bir elimde telefon anneme haber veriyorum doğuma giriyorum diye.O ağlıyor, yetişemedim,yanında olamadım diye.Ben ağlıyorum şaşkınlıktan,korkudan...Eşim panik, ne yapacağını bilmez halde.Kime haber vereceğini bilmiyor.Önceden doğuma girmesini planlarken, bırak girmeyi, şimdi ameliyathaneye giderken elimi tutmayı bile akıl edemiyor.Öylece iki öksüz ne yapacağımızı bilmez haldeyiz.
Ameliyathaneye girdim öylece.Hafif soğuk.Ben şaşkın...Birkaç doktor ve bir hemşire beni güleryüzle karşıladı.Tek söylediğim ama daha çok erken, çok hazırlıksızım oldu.O kadar içtenlerdi ki beni rahatlatmak için ellerinden geleni yaptılar.Müzik açıldı.bir yandan epiduralim takılıyor, bir yandan onlar kendi aralarından sohbet ediyorlar.Çok rahatlar.Doktor bey anlatıyor,şimdi şunu yapıyorum şimdi bunu yapıyorum.Bacaklarımdan aşağı bir sıcaklık hissedeceksin falan.İnanın epidural takılırken ne acı ne ağrı hiçbir şey hissetmedim.Doktorlar bana takılıyor.Bize bir pazar kahvaltısı borcun var diye, hepsi benim için sabahın köründe uyanıp apar topar gelmişler.Ve yatırdılar beni.En büyük korkum epiduralde olsa ameliyatı hissetmekti.Doktor bey hissedersen hemen uyuturuz seni korkma dedi.Hemen önüme perdeyi çektiler.Hemşire hanım korkma,şimdi kontrol ediyoruz derken oğlumun ağlamasını duydum.Allahım bu nasıl olabilir.Daha yatalı 5 dk bile olmadı, oğlum dünyaya geldi.Gözyaşlarımı tutmanın imkanı yok, bebeğim ağlıyor, ben ağlıyorum...İnanılmaz bir duygu.Sol tarafta göbek bağı kesilirken herşeyi izledim.İyi mi sağlıklı mı diye sorabildiğimi hatırlıyorum.Sonra sardılar ve yanağını yanağıma değdirdiler.İşte hayatın anlamı bu dedim.Cennette olmak bu olsa gerek.Sıcacıktı teni.Gözyaşlarımız birbirine karıştı.Sonra üşümesin annesi,götürelim dediler.Ve alıp gittiler bebeğimi.Zaten bir o zaman dokunabildim bebeğime.
Sonrasında dikme aşamaları.Sanırım biraz sakinleştirici verdiler.Mayıştığımı hissettim.Bir ara bitmedi mi, sıkıldım dediğimi hayırlıyorum.Az kaldı dediler.Ve sonra herşey bitti.İnanılmaz rahat ve kolay bir doğumdu.Ne sondayı hissettim ne başka birşeyi.Oradaki tüm doktorlara, hemşirelere ne kadar teşekkür etsem az...
Odaya alındığımda haberi alan buradaki birkaç eş dost gelmişti bile.Annemi arayıp çok iyi olduğumu söyledim.O gün gelen giden beni yalnız bırakmadılar sağolsunlar.Annemler, kayınvalidemler ancak akşama gelebildiler memleketimizden.Onlar da şaşkındı, bitkindi ama mutluydu.O gün bütün gün bebeğimi yanıma getirmelerini bekledim.Meğer aceleci oğlumu yoğun bakıma küvöze almışlar.Bana üzülürüm diye söylememişler.Ne zamanki ben ayaklarım açıldı ve yürümeye başladım, beni onu görmeye götürdüler.O zaman dayanamadım işte.Ondan sonraki tüm gün de bekledim ama getirmediler oğlumu.Fırsat buldukça, ayağa kalkabildikçe ben gittim görmeye.Salı günü tek başıma taburcu oldum.Oğlum olmadanŞimdi her gün onu görmeye gidiyorum.Süt sağıp götürüyorum, gerçi günlerce serumla beslendi oğlum.Midesinden hortumla kirli birşeyler çektiler.2 gündür anne sütü veriyorlar.Ama çok çok az.Çünkü kakasını yapamıyor,kabızlığı var.Tam doyamadığı için de devamlı ağlıyor, karnı aç yavrumun.Serum takviyesi devam ediyor bir yandan ama yetmiyor doyması için.Onu orda bırakmak çok zor.Aklım devamlı onda.Şimdi ne kadar küvözde kalacak bilmiyorum, doktor her geçen gün daha iyi olduğunu söylüyor.Zaten haftasına göre kilosu ve boyu iyi çok şükür.2900 gr ve 48 cm doğdu.Sonu iyi olsun da sabretmeye hazırım.Yeter ki tamamen sağlıklı olarak yanıma gelsin bebeişim.Dua etmekten başka yapacak birşeyim yok.Sizden de dualarınızı bekliyorum.
Ben şunu anladım ki, hayatta hiçbir şey için plan yapmamak gerekiyormuş.Yaşam seni çemberine alıp yönlendiriyormuş zaten.Ne planlarım vardı.Doğum fotoğrafçısı, oda süsleme, doğumumun kameraya alınması,bir gün önceden çektireceğim fön :)... vs.Şimdi anlıyorum ki hepsi boş.Oğlum iyi olsun yeter başka hiçbir şey istemiyorum.Birkaç kare fotoğraf çektik işte kendimiz hastane odasında.Oğlumla odada bir fotoğrafım bile yok doğal olarak,onun tek fotoğrafları, küvözün dışından çektiklerimiz.
İşte böyle...Çok uzun oldu sanırım.Mazur görün.Hala şaşkınım çünkü.Yazınca, paylaşınca rahatladım biraz.
Nerden başlamalı, nasıl anlatmalı bilmiyorum.Rüya gibi...Kafam hala allak bullak.Şaşkınlığımı hala atabilmiş değilim.
Canım oğlum, annesinin bir tanesi, 20 Mart pazar günü sabah saat 9.37 de dünyaya gözlerini açtı.Evet, daha erkendi.Daha 35+3 'tük.Erken doğabileceğine dair hiçbir belirti yoktu, hamileliğim çok güzel geçiyordu.Bu nedenle ciğer geliştirici iğneler, ilaçlar falan kullanmadım hiç.Biz oğlumu sabırsızlıkla beklerken, o da bize kavuşmak için sabırsızlanıyormuş meğer.Nereden bilebilirdik.En ufak bir sinyal vermemişti ki bize.Biz onu içerde, keyfi yerinde sanıyorduk.Kısmet...Nasipten öte yol yok derler ya, aynen öyle...
Cumartesi günü kanlı akıntım gelmişti aslında.Nişan deniyormuş buna.Çok hafifti ama korkuttu yine de.Doğumun habercisi olabiliyormuş.Hemen doktorumuzu aramıştık.O da bunun doğal olduğunu, yatıp dinlenmem gerektiğini söyledi.Doğumun yaklaştığını o da hiç düşünmedi,çünkü hiç sancım yoktu,ağrım yoktu.Ertesi gün olabileceğini ise hiiç tahmin etmedik.Hazırlıksızdım, doğum çantam bile hazır değildi,annem henüz gelmemişti bile.Psikolojik olarak bile hazır değildim.Henüz bebeğimin bir ismi bile yoktu..vs.Daha beklemeliydi yani.Ama olmadı.Tabi cumartesi günü bilebilseydik ertesi gün doğum olacağını, en azından biraz daha hazırlıklı olabilirdik belki.
Pazar sabahı saat 7'de uyurken suyum geldi.Ayağa kalktım, boşaldı resmen.Eşime, suyum geldiii diye bağırdığımı hatırlıyorum.Aniden fırladı.Elimiz ayağımıza dolaştı.Ağlamaya başladım.Hemen annemi aradım.Sabahın köründe uyuyorlardı elbette.Durumu anlattım ve duş almaya fırsatım olup olmadığını sordum.O da var dedi.Duştan çıkınca hemen doğum çantasını hazırlamaya çalıştık.Daha doğrusu valizin içine fırlattık desem yeridir.Tabi bu sırada eşim doktoru aradı.O da hemen hastaneye gidin, ben de geliyorum dedi.
Hastaneye gitmek için evden çıkmamız 1 saati buldu.Bu sırada annem yola çıktığını haber verdi ama Ankara'ya gelmesi akşamı bulacaktı.
Hastaneye geldiğimizde , kapıda suyum bir kez daha boşaldı.Hemen yukarı çıktık.Kimsecikler yoktu."Kimse yok mu" diye bağırdık.Duyan olmadı.Sadece bir bayanın bağırma sesleri geliyordu.Anlaşılan sancılanan ve doğumu bekleyen biri daha vardı.Sonra bir hemşire geldi ve durumu anlattık.Beni hemen nst ye bağladı.5 dk sonrasında doktorumuz yanımızdaydı zaten.Hemen beni odaya aldırttı.Hemşire beni hazırladı, ameliyat elbisesini giydim.Doktor bey muayene etti ve açılmanın başladığını gördü.Sezaryen olacağım öncesinden belli olduğu için hemen ameliyathaneyi hazırlattı ve ben kaşla göz arasında sedyedeydim.Ne olduğunu anlayamadım bile.Herşey o kadar çabuk gelişmişti ki.Bir elimde telefon anneme haber veriyorum doğuma giriyorum diye.O ağlıyor, yetişemedim,yanında olamadım diye.Ben ağlıyorum şaşkınlıktan,korkudan...Eşim panik, ne yapacağını bilmez halde.Kime haber vereceğini bilmiyor.Önceden doğuma girmesini planlarken, bırak girmeyi, şimdi ameliyathaneye giderken elimi tutmayı bile akıl edemiyor.Öylece iki öksüz ne yapacağımızı bilmez haldeyiz.
Ameliyathaneye girdim öylece.Hafif soğuk.Ben şaşkın...Birkaç doktor ve bir hemşire beni güleryüzle karşıladı.Tek söylediğim ama daha çok erken, çok hazırlıksızım oldu.O kadar içtenlerdi ki beni rahatlatmak için ellerinden geleni yaptılar.Müzik açıldı.bir yandan epiduralim takılıyor, bir yandan onlar kendi aralarından sohbet ediyorlar.Çok rahatlar.Doktor bey anlatıyor,şimdi şunu yapıyorum şimdi bunu yapıyorum.Bacaklarımdan aşağı bir sıcaklık hissedeceksin falan.İnanın epidural takılırken ne acı ne ağrı hiçbir şey hissetmedim.Doktorlar bana takılıyor.Bize bir pazar kahvaltısı borcun var diye, hepsi benim için sabahın köründe uyanıp apar topar gelmişler.Ve yatırdılar beni.En büyük korkum epiduralde olsa ameliyatı hissetmekti.Doktor bey hissedersen hemen uyuturuz seni korkma dedi.Hemen önüme perdeyi çektiler.Hemşire hanım korkma,şimdi kontrol ediyoruz derken oğlumun ağlamasını duydum.Allahım bu nasıl olabilir.Daha yatalı 5 dk bile olmadı, oğlum dünyaya geldi.Gözyaşlarımı tutmanın imkanı yok, bebeğim ağlıyor, ben ağlıyorum...İnanılmaz bir duygu.Sol tarafta göbek bağı kesilirken herşeyi izledim.İyi mi sağlıklı mı diye sorabildiğimi hatırlıyorum.Sonra sardılar ve yanağını yanağıma değdirdiler.İşte hayatın anlamı bu dedim.Cennette olmak bu olsa gerek.Sıcacıktı teni.Gözyaşlarımız birbirine karıştı.Sonra üşümesin annesi,götürelim dediler.Ve alıp gittiler bebeğimi.Zaten bir o zaman dokunabildim bebeğime.
Sonrasında dikme aşamaları.Sanırım biraz sakinleştirici verdiler.Mayıştığımı hissettim.Bir ara bitmedi mi, sıkıldım dediğimi hayırlıyorum.Az kaldı dediler.Ve sonra herşey bitti.İnanılmaz rahat ve kolay bir doğumdu.Ne sondayı hissettim ne başka birşeyi.Oradaki tüm doktorlara, hemşirelere ne kadar teşekkür etsem az...
Odaya alındığımda haberi alan buradaki birkaç eş dost gelmişti bile.Annemi arayıp çok iyi olduğumu söyledim.O gün gelen giden beni yalnız bırakmadılar sağolsunlar.Annemler, kayınvalidemler ancak akşama gelebildiler memleketimizden.Onlar da şaşkındı, bitkindi ama mutluydu.O gün bütün gün bebeğimi yanıma getirmelerini bekledim.Meğer aceleci oğlumu yoğun bakıma küvöze almışlar.Bana üzülürüm diye söylememişler.Ne zamanki ben ayaklarım açıldı ve yürümeye başladım, beni onu görmeye götürdüler.O zaman dayanamadım işte.Ondan sonraki tüm gün de bekledim ama getirmediler oğlumu.Fırsat buldukça, ayağa kalkabildikçe ben gittim görmeye.Salı günü tek başıma taburcu oldum.Oğlum olmadanŞimdi her gün onu görmeye gidiyorum.Süt sağıp götürüyorum, gerçi günlerce serumla beslendi oğlum.Midesinden hortumla kirli birşeyler çektiler.2 gündür anne sütü veriyorlar.Ama çok çok az.Çünkü kakasını yapamıyor,kabızlığı var.Tam doyamadığı için de devamlı ağlıyor, karnı aç yavrumun.Serum takviyesi devam ediyor bir yandan ama yetmiyor doyması için.Onu orda bırakmak çok zor.Aklım devamlı onda.Şimdi ne kadar küvözde kalacak bilmiyorum, doktor her geçen gün daha iyi olduğunu söylüyor.Zaten haftasına göre kilosu ve boyu iyi çok şükür.2900 gr ve 48 cm doğdu.Sonu iyi olsun da sabretmeye hazırım.Yeter ki tamamen sağlıklı olarak yanıma gelsin bebeişim.Dua etmekten başka yapacak birşeyim yok.Sizden de dualarınızı bekliyorum.
Ben şunu anladım ki, hayatta hiçbir şey için plan yapmamak gerekiyormuş.Yaşam seni çemberine alıp yönlendiriyormuş zaten.Ne planlarım vardı.Doğum fotoğrafçısı, oda süsleme, doğumumun kameraya alınması,bir gün önceden çektireceğim fön :)... vs.Şimdi anlıyorum ki hepsi boş.Oğlum iyi olsun yeter başka hiçbir şey istemiyorum.Birkaç kare fotoğraf çektik işte kendimiz hastane odasında.Oğlumla odada bir fotoğrafım bile yok doğal olarak,onun tek fotoğrafları, küvözün dışından çektiklerimiz.
İşte böyle...Çok uzun oldu sanırım.Mazur görün.Hala şaşkınım çünkü.Yazınca, paylaşınca rahatladım biraz.
Nerden başlamalı, nasıl anlatmalı bilmiyorum.Rüya gibi...Kafam hala allak bullak.Şaşkınlığımı hala atabilmiş değilim.
Canım oğlum, annesinin bir tanesi, 20 Mart pazar günü sabah saat 9.37 de dünyaya gözlerini açtı.Evet, daha erkendi.Daha 35+3 'tük.Erken doğabileceğine dair hiçbir belirti yoktu, hamileliğim çok güzel geçiyordu.Bu nedenle ciğer geliştirici iğneler, ilaçlar falan kullanmadım hiç.Biz oğlumu sabırsızlıkla beklerken, o da bize kavuşmak için sabırsızlanıyormuş meğer.Nereden bilebilirdik.En ufak bir sinyal vermemişti ki bize.Biz onu içerde, keyfi yerinde sanıyorduk.Kısmet...Nasipten öte yol yok derler ya, aynen öyle...
Cumartesi günü kanlı akıntım gelmişti aslında.Nişan deniyormuş buna.Çok hafifti ama korkuttu yine de.Doğumun habercisi olabiliyormuş.Hemen doktorumuzu aramıştık.O da bunun doğal olduğunu, yatıp dinlenmem gerektiğini söyledi.Doğumun yaklaştığını o da hiç düşünmedi,çünkü hiç sancım yoktu,ağrım yoktu.Ertesi gün olabileceğini ise hiiç tahmin etmedik.Hazırlıksızdım, doğum çantam bile hazır değildi,annem henüz gelmemişti bile.Psikolojik olarak bile hazır değildim.Henüz bebeğimin bir ismi bile yoktu..vs.Daha beklemeliydi yani.Ama olmadı.Tabi cumartesi günü bilebilseydik ertesi gün doğum olacağını, en azından biraz daha hazırlıklı olabilirdik belki.
Pazar sabahı saat 7'de uyurken suyum geldi.Ayağa kalktım, boşaldı resmen.Eşime, suyum geldiii diye bağırdığımı hatırlıyorum.Aniden fırladı.Elimiz ayağımıza dolaştı.Ağlamaya başladım.Hemen annemi aradım.Sabahın köründe uyuyorlardı elbette.Durumu anlattım ve duş almaya fırsatım olup olmadığını sordum.O da var dedi.Duştan çıkınca hemen doğum çantasını hazırlamaya çalıştık.Daha doğrusu valizin içine fırlattık desem yeridir.Tabi bu sırada eşim doktoru aradı.O da hemen hastaneye gidin, ben de geliyorum dedi.
Hastaneye gitmek için evden çıkmamız 1 saati buldu.Bu sırada annem yola çıktığını haber verdi ama Ankara'ya gelmesi akşamı bulacaktı.
Hastaneye geldiğimizde , kapıda suyum bir kez daha boşaldı.Hemen yukarı çıktık.Kimsecikler yoktu."Kimse yok mu" diye bağırdık.Duyan olmadı.Sadece bir bayanın bağırma sesleri geliyordu.Anlaşılan sancılanan ve doğumu bekleyen biri daha vardı.Sonra bir hemşire geldi ve durumu anlattık.Beni hemen nst ye bağladı.5 dk sonrasında doktorumuz yanımızdaydı zaten.Hemen beni odaya aldırttı.Hemşire beni hazırladı, ameliyat elbisesini giydim.Doktor bey muayene etti ve açılmanın başladığını gördü.Sezaryen olacağım öncesinden belli olduğu için hemen ameliyathaneyi hazırlattı ve ben kaşla göz arasında sedyedeydim.Ne olduğunu anlayamadım bile.Herşey o kadar çabuk gelişmişti ki.Bir elimde telefon anneme haber veriyorum doğuma giriyorum diye.O ağlıyor, yetişemedim,yanında olamadım diye.Ben ağlıyorum şaşkınlıktan,korkudan...Eşim panik, ne yapacağını bilmez halde.Kime haber vereceğini bilmiyor.Önceden doğuma girmesini planlarken, bırak girmeyi, şimdi ameliyathaneye giderken elimi tutmayı bile akıl edemiyor.Öylece iki öksüz ne yapacağımızı bilmez haldeyiz.
Ameliyathaneye girdim öylece.Hafif soğuk.Ben şaşkın...Birkaç doktor ve bir hemşire beni güleryüzle karşıladı.Tek söylediğim ama daha çok erken, çok hazırlıksızım oldu.O kadar içtenlerdi ki beni rahatlatmak için ellerinden geleni yaptılar.Müzik açıldı.bir yandan epiduralim takılıyor, bir yandan onlar kendi aralarından sohbet ediyorlar.Çok rahatlar.Doktor bey anlatıyor,şimdi şunu yapıyorum şimdi bunu yapıyorum.Bacaklarımdan aşağı bir sıcaklık hissedeceksin falan.İnanın epidural takılırken ne acı ne ağrı hiçbir şey hissetmedim.Doktorlar bana takılıyor.Bize bir pazar kahvaltısı borcun var diye, hepsi benim için sabahın köründe uyanıp apar topar gelmişler.Ve yatırdılar beni.En büyük korkum epiduralde olsa ameliyatı hissetmekti.Doktor bey hissedersen hemen uyuturuz seni korkma dedi.Hemen önüme perdeyi çektiler.Hemşire hanım korkma,şimdi kontrol ediyoruz derken oğlumun ağlamasını duydum.Allahım bu nasıl olabilir.Daha yatalı 5 dk bile olmadı, oğlum dünyaya geldi.Gözyaşlarımı tutmanın imkanı yok, bebeğim ağlıyor, ben ağlıyorum...İnanılmaz bir duygu.Sol tarafta göbek bağı kesilirken herşeyi izledim.İyi mi sağlıklı mı diye sorabildiğimi hatırlıyorum.Sonra sardılar ve yanağını yanağıma değdirdiler.İşte hayatın anlamı bu dedim.Cennette olmak bu olsa gerek.Sıcacıktı teni.Gözyaşlarımız birbirine karıştı.Sonra üşümesin annesi,götürelim dediler.Ve alıp gittiler bebeğimi.Zaten bir o zaman dokunabildim bebeğime.
Sonrasında dikme aşamaları.Sanırım biraz sakinleştirici verdiler.Mayıştığımı hissettim.Bir ara bitmedi mi, sıkıldım dediğimi hayırlıyorum.Az kaldı dediler.Ve sonra herşey bitti.İnanılmaz rahat ve kolay bir doğumdu.Ne sondayı hissettim ne başka birşeyi.Oradaki tüm doktorlara, hemşirelere ne kadar teşekkür etsem az...
Odaya alındığımda haberi alan buradaki birkaç eş dost gelmişti bile.Annemi arayıp çok iyi olduğumu söyledim.O gün gelen giden beni yalnız bırakmadılar sağolsunlar.Annemler, kayınvalidemler ancak akşama gelebildiler memleketimizden.Onlar da şaşkındı, bitkindi ama mutluydu.O gün bütün gün bebeğimi yanıma getirmelerini bekledim.Meğer aceleci oğlumu yoğun bakıma küvöze almışlar.Bana üzülürüm diye söylememişler.Ne zamanki ben ayaklarım açıldı ve yürümeye başladım, beni onu görmeye götürdüler.O zaman dayanamadım işte.Ondan sonraki tüm gün de bekledim ama getirmediler oğlumu.Fırsat buldukça, ayağa kalkabildikçe ben gittim görmeye.Salı günü tek başıma taburcu oldum.Oğlum olmadanŞimdi her gün onu görmeye gidiyorum.Süt sağıp götürüyorum, gerçi günlerce serumla beslendi oğlum.Midesinden hortumla kirli birşeyler çektiler.2 gündür anne sütü veriyorlar.Ama çok çok az.Çünkü kakasını yapamıyor,kabızlığı var.Tam doyamadığı için de devamlı ağlıyor, karnı aç yavrumun.Serum takviyesi devam ediyor bir yandan ama yetmiyor doyması için.Onu orda bırakmak çok zor.Aklım devamlı onda.Şimdi ne kadar küvözde kalacak bilmiyorum, doktor her geçen gün daha iyi olduğunu söylüyor.Zaten haftasına göre kilosu ve boyu iyi çok şükür.2900 gr ve 48 cm doğdu.Sonu iyi olsun da sabretmeye hazırım.Yeter ki tamamen sağlıklı olarak yanıma gelsin bebeişim.Dua etmekten başka yapacak birşeyim yok.Sizden de dualarınızı bekliyorum.
Ben şunu anladım ki, hayatta hiçbir şey için plan yapmamak gerekiyormuş.Yaşam seni çemberine alıp yönlendiriyormuş zaten.Ne planlarım vardı.Doğum fotoğrafçısı, oda süsleme, doğumumun kameraya alınması,bir gün önceden çektireceğim fön :)... vs.Şimdi anlıyorum ki hepsi boş.Oğlum iyi olsun yeter başka hiçbir şey istemiyorum.Birkaç kare fotoğraf çektik işte kendimiz hastane odasında.Oğlumla odada bir fotoğrafım bile yok doğal olarak,onun tek fotoğrafları, küvözün dışından çektiklerimiz.
İşte böyle...Çok uzun oldu sanırım.Mazur görün.Hala şaşkınım çünkü.Yazınca, paylaşınca rahatladım biraz.
Nerden başlamalı, nasıl anlatmalı bilmiyorum.Rüya gibi...Kafam hala allak bullak.Şaşkınlığımı hala atabilmiş değilim.
Canım oğlum, annesinin bir tanesi, 20 Mart pazar günü sabah saat 9.37 de dünyaya gözlerini açtı.Evet, daha erkendi.Daha 35+3 'tük.Erken doğabileceğine dair hiçbir belirti yoktu, hamileliğim çok güzel geçiyordu.Bu nedenle ciğer geliştirici iğneler, ilaçlar falan kullanmadım hiç.Biz oğlumu sabırsızlıkla beklerken, o da bize kavuşmak için sabırsızlanıyormuş meğer.Nereden bilebilirdik.En ufak bir sinyal vermemişti ki bize.Biz onu içerde, keyfi yerinde sanıyorduk.Kısmet...Nasipten öte yol yok derler ya, aynen öyle...
Cumartesi günü kanlı akıntım gelmişti aslında.Nişan deniyormuş buna.Çok hafifti ama korkuttu yine de.Doğumun habercisi olabiliyormuş.Hemen doktorumuzu aramıştık.O da bunun doğal olduğunu, yatıp dinlenmem gerektiğini söyledi.Doğumun yaklaştığını o da hiç düşünmedi,çünkü hiç sancım yoktu,ağrım yoktu.Ertesi gün olabileceğini ise hiiç tahmin etmedik.Hazırlıksızdım, doğum çantam bile hazır değildi,annem henüz gelmemişti bile.Psikolojik olarak bile hazır değildim.Henüz bebeğimin bir ismi bile yoktu..vs.Daha beklemeliydi yani.Ama olmadı.Tabi cumartesi günü bilebilseydik ertesi gün doğum olacağını, en azından biraz daha hazırlıklı olabilirdik belki.
Pazar sabahı saat 7'de uyurken suyum geldi.Ayağa kalktım, boşaldı resmen.Eşime, suyum geldiii diye bağırdığımı hatırlıyorum.Aniden fırladı.Elimiz ayağımıza dolaştı.Ağlamaya başladım.Hemen annemi aradım.Sabahın köründe uyuyorlardı elbette.Durumu anlattım ve duş almaya fırsatım olup olmadığını sordum.O da var dedi.Duştan çıkınca hemen doğum çantasını hazırlamaya çalıştık.Daha doğrusu valizin içine fırlattık desem yeridir.Tabi bu sırada eşim doktoru aradı.O da hemen hastaneye gidin, ben de geliyorum dedi.
Hastaneye gitmek için evden çıkmamız 1 saati buldu.Bu sırada annem yola çıktığını haber verdi ama Ankara'ya gelmesi akşamı bulacaktı.
Hastaneye geldiğimizde , kapıda suyum bir kez daha boşaldı.Hemen yukarı çıktık.Kimsecikler yoktu."Kimse yok mu" diye bağırdık.Duyan olmadı.Sadece bir bayanın bağırma sesleri geliyordu.Anlaşılan sancılanan ve doğumu bekleyen biri daha vardı.Sonra bir hemşire geldi ve durumu anlattık.Beni hemen nst ye bağladı.5 dk sonrasında doktorumuz yanımızdaydı zaten.Hemen beni odaya aldırttı.Hemşire beni hazırladı, ameliyat elbisesini giydim.Doktor bey muayene etti ve açılmanın başladığını gördü.Sezaryen olacağım öncesinden belli olduğu için hemen ameliyathaneyi hazırlattı ve ben kaşla göz arasında sedyedeydim.Ne olduğunu anlayamadım bile.Herşey o kadar çabuk gelişmişti ki.Bir elimde telefon anneme haber veriyorum doğuma giriyorum diye.O ağlıyor, yetişemedim,yanında olamadım diye.Ben ağlıyorum şaşkınlıktan,korkudan...Eşim panik, ne yapacağını bilmez halde.Kime haber vereceğini bilmiyor.Önceden doğuma girmesini planlarken, bırak girmeyi, şimdi ameliyathaneye giderken elimi tutmayı bile akıl edemiyor.Öylece iki öksüz ne yapacağımızı bilmez haldeyiz.
Ameliyathaneye girdim öylece.Hafif soğuk.Ben şaşkın...Birkaç doktor ve bir hemşire beni güleryüzle karşıladı.Tek söylediğim ama daha çok erken, çok hazırlıksızım oldu.O kadar içtenlerdi ki beni rahatlatmak için ellerinden geleni yaptılar.Müzik açıldı.bir yandan epiduralim takılıyor, bir yandan onlar kendi aralarından sohbet ediyorlar.Çok rahatlar.Doktor bey anlatıyor,şimdi şunu yapıyorum şimdi bunu yapıyorum.Bacaklarımdan aşağı bir sıcaklık hissedeceksin falan.İnanın epidural takılırken ne acı ne ağrı hiçbir şey hissetmedim.Doktorlar bana takılıyor.Bize bir pazar kahvaltısı borcun var diye, hepsi benim için sabahın köründe uyanıp apar topar gelmişler.Ve yatırdılar beni.En büyük korkum epiduralde olsa ameliyatı hissetmekti.Doktor bey hissedersen hemen uyuturuz seni korkma dedi.Hemen önüme perdeyi çektiler.Hemşire hanım korkma,şimdi kontrol ediyoruz derken oğlumun ağlamasını duydum.Allahım bu nasıl olabilir.Daha yatalı 5 dk bile olmadı, oğlum dünyaya geldi.Gözyaşlarımı tutmanın imkanı yok, bebeğim ağlıyor, ben ağlıyorum...İnanılmaz bir duygu.Sol tarafta göbek bağı kesilirken herşeyi izledim.İyi mi sağlıklı mı diye sorabildiğimi hatırlıyorum.Sonra sardılar ve yanağını yanağıma değdirdiler.İşte hayatın anlamı bu dedim.Cennette olmak bu olsa gerek.Sıcacıktı teni.Gözyaşlarımız birbirine karıştı.Sonra üşümesin annesi,götürelim dediler.Ve alıp gittiler bebeğimi.Zaten bir o zaman dokunabildim bebeğime.
Sonrasında dikme aşamaları.Sanırım biraz sakinleştirici verdiler.Mayıştığımı hissettim.Bir ara bitmedi mi, sıkıldım dediğimi hayırlıyorum.Az kaldı dediler.Ve sonra herşey bitti.İnanılmaz rahat ve kolay bir doğumdu.Ne sondayı hissettim ne başka birşeyi.Oradaki tüm doktorlara, hemşirelere ne kadar teşekkür etsem az...
Odaya alındığımda haberi alan buradaki birkaç eş dost gelmişti bile.Annemi arayıp çok iyi olduğumu söyledim.O gün gelen giden beni yalnız bırakmadılar sağolsunlar.Annemler, kayınvalidemler ancak akşama gelebildiler memleketimizden.Onlar da şaşkındı, bitkindi ama mutluydu.O gün bütün gün bebeğimi yanıma getirmelerini bekledim.Meğer aceleci oğlumu yoğun bakıma küvöze almışlar.Bana üzülürüm diye söylememişler.Ne zamanki ben ayaklarım açıldı ve yürümeye başladım, beni onu görmeye götürdüler.O zaman dayanamadım işte.Ondan sonraki tüm gün de bekledim ama getirmediler oğlumu.Fırsat buldukça, ayağa kalkabildikçe ben gittim görmeye.Salı günü tek başıma taburcu oldum.Oğlum olmadanŞimdi her gün onu görmeye gidiyorum.Süt sağıp götürüyorum, gerçi günlerce serumla beslendi oğlum.Midesinden hortumla kirli birşeyler çektiler.2 gündür anne sütü veriyorlar.Ama çok çok az.Çünkü kakasını yapamıyor,kabızlığı var.Tam doyamadığı için de devamlı ağlıyor, karnı aç yavrumun.Serum takviyesi devam ediyor bir yandan ama yetmiyor doyması için.Onu orda bırakmak çok zor.Aklım devamlı onda.Şimdi ne kadar küvözde kalacak bilmiyorum, doktor her geçen gün daha iyi olduğunu söylüyor.Zaten haftasına göre kilosu ve boyu iyi çok şükür.2900 gr ve 48 cm doğdu.Sonu iyi olsun da sabretmeye hazırım.Yeter ki tamamen sağlıklı olarak yanıma gelsin bebeişim.Dua etmekten başka yapacak birşeyim yok.Sizden de dualarınızı bekliyorum.
Ben şunu anladım ki, hayatta hiçbir şey için plan yapmamak gerekiyormuş.Yaşam seni çemberine alıp yönlendiriyormuş zaten.Ne planlarım vardı.Doğum fotoğrafçısı, oda süsleme, doğumumun kameraya alınması,bir gün önceden çektireceğim fön :)... vs.Şimdi anlıyorum ki hepsi boş.Oğlum iyi olsun yeter başka hiçbir şey istemiyorum.Birkaç kare fotoğraf çektik işte kendimiz hastane odasında.Oğlumla odada bir fotoğrafım bile yok doğal olarak,onun tek fotoğrafları, küvözün dışından çektiklerimiz.
İşte böyle...Çok uzun oldu sanırım.Mazur görün.Hala şaşkınım çünkü.Yazınca, paylaşınca rahatladım biraz.
Teşekkür ederim hepinize.Oğlum dualarımızla her geçen gün daha iyi oluyor.Bugün yoğun bakımda 9.günü.Daha ne kadar kalacak bilemiyorum ama sabırla bekliyoruz.Yeter ki iyi olsun....Allah yavrularımız bize bağışlasın inşallah.
Nerden başlamalı, nasıl anlatmalı bilmiyorum.Rüya gibi...Kafam hala allak bullak.Şaşkınlığımı hala atabilmiş değilim.
Canım oğlum, annesinin bir tanesi, 20 Mart pazar günü sabah saat 9.37 de dünyaya gözlerini açtı.Evet, daha erkendi.Daha 35+3 'tük.Erken doğabileceğine dair hiçbir belirti yoktu, hamileliğim çok güzel geçiyordu.Bu nedenle ciğer geliştirici iğneler, ilaçlar falan kullanmadım hiç.Biz oğlumu sabırsızlıkla beklerken, o da bize kavuşmak için sabırsızlanıyormuş meğer.Nereden bilebilirdik.En ufak bir sinyal vermemişti ki bize.Biz onu içerde, keyfi yerinde sanıyorduk.Kısmet...Nasipten öte yol yok derler ya, aynen öyle...
Cumartesi günü kanlı akıntım gelmişti aslında.Nişan deniyormuş buna.Çok hafifti ama korkuttu yine de.Doğumun habercisi olabiliyormuş.Hemen doktorumuzu aramıştık.O da bunun doğal olduğunu, yatıp dinlenmem gerektiğini söyledi.Doğumun yaklaştığını o da hiç düşünmedi,çünkü hiç sancım yoktu,ağrım yoktu.Ertesi gün olabileceğini ise hiiç tahmin etmedik.Hazırlıksızdım, doğum çantam bile hazır değildi,annem henüz gelmemişti bile.Psikolojik olarak bile hazır değildim.Henüz bebeğimin bir ismi bile yoktu..vs.Daha beklemeliydi yani.Ama olmadı.Tabi cumartesi günü bilebilseydik ertesi gün doğum olacağını, en azından biraz daha hazırlıklı olabilirdik belki.
Pazar sabahı saat 7'de uyurken suyum geldi.Ayağa kalktım, boşaldı resmen.Eşime, suyum geldiii diye bağırdığımı hatırlıyorum.Aniden fırladı.Elimiz ayağımıza dolaştı.Ağlamaya başladım.Hemen annemi aradım.Sabahın köründe uyuyorlardı elbette.Durumu anlattım ve duş almaya fırsatım olup olmadığını sordum.O da var dedi.Duştan çıkınca hemen doğum çantasını hazırlamaya çalıştık.Daha doğrusu valizin içine fırlattık desem yeridir.Tabi bu sırada eşim doktoru aradı.O da hemen hastaneye gidin, ben de geliyorum dedi.
Hastaneye gitmek için evden çıkmamız 1 saati buldu.Bu sırada annem yola çıktığını haber verdi ama Ankara'ya gelmesi akşamı bulacaktı.
Hastaneye geldiğimizde , kapıda suyum bir kez daha boşaldı.Hemen yukarı çıktık.Kimsecikler yoktu."Kimse yok mu" diye bağırdık.Duyan olmadı.Sadece bir bayanın bağırma sesleri geliyordu.Anlaşılan sancılanan ve doğumu bekleyen biri daha vardı.Sonra bir hemşire geldi ve durumu anlattık.Beni hemen nst ye bağladı.5 dk sonrasında doktorumuz yanımızdaydı zaten.Hemen beni odaya aldırttı.Hemşire beni hazırladı, ameliyat elbisesini giydim.Doktor bey muayene etti ve açılmanın başladığını gördü.Sezaryen olacağım öncesinden belli olduğu için hemen ameliyathaneyi hazırlattı ve ben kaşla göz arasında sedyedeydim.Ne olduğunu anlayamadım bile.Herşey o kadar çabuk gelişmişti ki.Bir elimde telefon anneme haber veriyorum doğuma giriyorum diye.O ağlıyor, yetişemedim,yanında olamadım diye.Ben ağlıyorum şaşkınlıktan,korkudan...Eşim panik, ne yapacağını bilmez halde.Kime haber vereceğini bilmiyor.Önceden doğuma girmesini planlarken, bırak girmeyi, şimdi ameliyathaneye giderken elimi tutmayı bile akıl edemiyor.Öylece iki öksüz ne yapacağımızı bilmez haldeyiz.
Ameliyathaneye girdim öylece.Hafif soğuk.Ben şaşkın...Birkaç doktor ve bir hemşire beni güleryüzle karşıladı.Tek söylediğim ama daha çok erken, çok hazırlıksızım oldu.O kadar içtenlerdi ki beni rahatlatmak için ellerinden geleni yaptılar.Müzik açıldı.bir yandan epiduralim takılıyor, bir yandan onlar kendi aralarından sohbet ediyorlar.Çok rahatlar.Doktor bey anlatıyor,şimdi şunu yapıyorum şimdi bunu yapıyorum.Bacaklarımdan aşağı bir sıcaklık hissedeceksin falan.İnanın epidural takılırken ne acı ne ağrı hiçbir şey hissetmedim.Doktorlar bana takılıyor.Bize bir pazar kahvaltısı borcun var diye, hepsi benim için sabahın köründe uyanıp apar topar gelmişler.Ve yatırdılar beni.En büyük korkum epiduralde olsa ameliyatı hissetmekti.Doktor bey hissedersen hemen uyuturuz seni korkma dedi.Hemen önüme perdeyi çektiler.Hemşire hanım korkma,şimdi kontrol ediyoruz derken oğlumun ağlamasını duydum.Allahım bu nasıl olabilir.Daha yatalı 5 dk bile olmadı, oğlum dünyaya geldi.Gözyaşlarımı tutmanın imkanı yok, bebeğim ağlıyor, ben ağlıyorum...İnanılmaz bir duygu.Sol tarafta göbek bağı kesilirken herşeyi izledim.İyi mi sağlıklı mı diye sorabildiğimi hatırlıyorum.Sonra sardılar ve yanağını yanağıma değdirdiler.İşte hayatın anlamı bu dedim.Cennette olmak bu olsa gerek.Sıcacıktı teni.Gözyaşlarımız birbirine karıştı.Sonra üşümesin annesi,götürelim dediler.Ve alıp gittiler bebeğimi.Zaten bir o zaman dokunabildim bebeğime.
Sonrasında dikme aşamaları.Sanırım biraz sakinleştirici verdiler.Mayıştığımı hissettim.Bir ara bitmedi mi, sıkıldım dediğimi hayırlıyorum.Az kaldı dediler.Ve sonra herşey bitti.İnanılmaz rahat ve kolay bir doğumdu.Ne sondayı hissettim ne başka birşeyi.Oradaki tüm doktorlara, hemşirelere ne kadar teşekkür etsem az...
Odaya alındığımda haberi alan buradaki birkaç eş dost gelmişti bile.Annemi arayıp çok iyi olduğumu söyledim.O gün gelen giden beni yalnız bırakmadılar sağolsunlar.Annemler, kayınvalidemler ancak akşama gelebildiler memleketimizden.Onlar da şaşkındı, bitkindi ama mutluydu.O gün bütün gün bebeğimi yanıma getirmelerini bekledim.Meğer aceleci oğlumu yoğun bakıma küvöze almışlar.Bana üzülürüm diye söylememişler.Ne zamanki ben ayaklarım açıldı ve yürümeye başladım, beni onu görmeye götürdüler.O zaman dayanamadım işte.Ondan sonraki tüm gün de bekledim ama getirmediler oğlumu.Fırsat buldukça, ayağa kalkabildikçe ben gittim görmeye.Salı günü tek başıma taburcu oldum.Oğlum olmadanŞimdi her gün onu görmeye gidiyorum.Süt sağıp götürüyorum, gerçi günlerce serumla beslendi oğlum.Midesinden hortumla kirli birşeyler çektiler.2 gündür anne sütü veriyorlar.Ama çok çok az.Çünkü kakasını yapamıyor,kabızlığı var.Tam doyamadığı için de devamlı ağlıyor, karnı aç yavrumun.Serum takviyesi devam ediyor bir yandan ama yetmiyor doyması için.Onu orda bırakmak çok zor.Aklım devamlı onda.Şimdi ne kadar küvözde kalacak bilmiyorum, doktor her geçen gün daha iyi olduğunu söylüyor.Zaten haftasına göre kilosu ve boyu iyi çok şükür.2900 gr ve 48 cm doğdu.Sonu iyi olsun da sabretmeye hazırım.Yeter ki tamamen sağlıklı olarak yanıma gelsin bebeişim.Dua etmekten başka yapacak birşeyim yok.Sizden de dualarınızı bekliyorum.
Ben şunu anladım ki, hayatta hiçbir şey için plan yapmamak gerekiyormuş.Yaşam seni çemberine alıp yönlendiriyormuş zaten.Ne planlarım vardı.Doğum fotoğrafçısı, oda süsleme, doğumumun kameraya alınması,bir gün önceden çektireceğim fön :)... vs.Şimdi anlıyorum ki hepsi boş.Oğlum iyi olsun yeter başka hiçbir şey istemiyorum.Birkaç kare fotoğraf çektik işte kendimiz hastane odasında.Oğlumla odada bir fotoğrafım bile yok doğal olarak,onun tek fotoğrafları, küvözün dışından çektiklerimiz.
İşte böyle...Çok uzun oldu sanırım.Mazur görün.Hala şaşkınım çünkü.Yazınca, paylaşınca rahatladım biraz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?