Ahh, ahh ne acılar ne acılar. Çekenler çok iyi anlıyor bu hayal kırıklıklarını. O güzel haberle hayata bağlanıyorsun herşeyi sevmeye başlıyorsun, yaşamdan zevk alıyorsun. Tabi içinde de o korku var seni kemiren. Ya birşey olursa diyee. Sürekli teselli ediliyorsun bu düşünceni yakınındakilerle paylaşınca. Ama o birşey oluyor ve sen yanlızsın. sessizce ağlarsın şanssızlığına. Güçlü olmaya çalışırsın. Kimsenin elinden birşey gelmez. Seninde dediğin gibi insan ve çocuk sevgisi olmayan , hamileyken sigara içen, hiçbir özveride bulunmayanlar çatır çatır doğururken, biz acaba bir sonraki tedavi sürecini göğüsleyecek gücü bulana kadar, hayatın içinde hayattan soyut bir şekilde yaşamaya devam edeceğiz. Ahh canım, sen benim korkumu yaşamışsın. Bence hergün aynı korkuyu yaşıyorum. Benimde tüp bebek. bu 3. denemem. 21 mart kalp atışına gideceğim. Ama hiç belirtim, bulantım yok. Ne olacağını bilmiyorum. Sende o kadar endişe yaşadın ne olacak ne bitecek diye, ama önüne geçilmiyor işte. Gidecekse gidiyor. Elimizden hiçbirşey gelmiyor, doktorların bile elinden bir şey gelmiyor. Her türlü nakil yapılıyor, olmadık operasyonlar yapılıyor ama bir embriyo yaratıp transfer etmekten başka ne yazıkki birşe yapılamıyor. Allahım isyankarmı oluyorz bilmiyorum ama gerçekten bu şekilde imtihan edilmek çok zormuş. Seni çok iyi anlıyorum canım. Kendini üzme desemde boş olduğunu biliyorum. İnşallah bu süreç kısa olur ve kendini kısa sürede toparlarsın. İlk denemelerde nasıl bir yıkıma uğrayıp zamanla kendimizi toparladığımızı biliyorsun. Yine öyle olacak. Zaman yine bununda ilacı olacak. Ama inşallah günün birinde bizlerde bir bebek sahibi olacağız. tüm dualarım seninle...