canım geçmiş olsundoktoru aradım sordum normal dedi kasık karın kalça pelvik bölge rahim vajina ağrıları genişliyor ya ondan dedi beraberinde kanama yoksa bir de Allah korusun bişey düşecekmiş gibi bir his yoksa birşey olmaz dedi.
doktoru aradım sordum normal dedi kasık karın kalça pelvik bölge rahim vajina ağrıları genişliyor ya ondan dedi beraberinde kanama yoksa bir de Allah korusun bişey düşecekmiş gibi bir his yoksa birşey olmaz dedi.
canım geçmiş olsundoktorunun dediği gibi eğer kan yoksa ve ağrı sancı özellikle tek taraflı ise korkulacak bşy yoktur diyorlar (
acısından çok şüphe mahvediyor bizi işte(
voltajın dediği hareketi yap,kasları güçlendirmek için faydalı;ben de yapmıyordum aklıma gelmişken ben de yapayım :))
Ayy bende ara sıra yapıyorum o hareketi. Şimdi sizde hatırlatınca yapayım dedim. Çokk komik bebeğim tepki veriyor
nazcım doktorun içini rahatlatmış şekerim çok sevindim.
Bizim içinde iyi bir bilgi oldu.En azından endişe duymakdan vazgeçeriz.
Biz oğluşumla karnımızı doyurduk geldik.
Bugun üzerimde bir halsizlik var,uykum var.
Bir bebekten mektup var
Dokuz ay on günlükken çıktım gurbete... İnsanoğlu kuş misali bir bakıyorsunuz karında, bir bakıyorsunuz kucakta...
Öyküm böyle başladı işte... Sonra ağladım durduk yere... Aslında herşeyin bir sebebi vardı. Ah bir de konuşabilseydim!
Halen burnumda tütüyor annemin aşererken pişirdiği yemeklerin enfes kokuları...
Hep güzel kokular gelmedi tabi... Beni düşünmeden yanımda fosur fosur sigara içenlerin nikotin kokularına gıcık oldum.
Bulunduğum mekanı sorarsanız bayağı korunaklıydı. Benden hiç bir ses dışarıya sızmıyordu ama çevrede olup biteni telekulak gibi dinleyebiliyordum. Buna hissediyordum desem belki biraz daha iyi olacak.
Az mı Mozart dinlettiler bana! Neymiş efendim uyumlu ve sakin bir kişilik olurmuşum. Tamam ona sözüm yok ama yabancı dile de ne demeli! İngilizce ve Fransızca kasetlerden sözcük öğreneceğim diye iki yıl Türkçe konuşamadım. Tabi sevgili ebeveynlerim bunu akıl edemedikleri için doktor doktor gezdirdiler beni!
Kaldığım yer bana yetiyordu ta ki son aya kadar. Şöyle bir ayağımı uzatayım desem ayağım kasılıp kalıyordu. Sevgili annemin "koş hayatım bebeğimiz tekme attı" nidalarıyla babamın gelişi bir oluyordu. Tabi saygı anne karnında başlar hemen ayaklarımı çekiveriyordum. Ne de olsa büyüklerin yanında ayak uzatılmaz değil mi?
Hele bir gün omzumda nasıl bir acı duydum anlatamam. Meğer sebep annemin hamile elbisesinin madeni kemeriymiş. Şöyle bir ellerimle annemin karın duvarına yüklendim. Anladı sanırım gevşetti de rahatladım.
Bir de malum turşu olayı... Neler çektim bir bilseniz. Bana nasıl da dokunuyordu. Ama evlatlık duygusu işte katlanıyordum. Ne de olsa annem! Canı çekmiş yemiş! Ama turp yemesine çok içerliyordum. Bir ömür ağzıma sürmemeye yemin etmiştim.
İlk aylarda boğazıma bir yudum süt, yoğurt girmemişti biliyor musunuz? İnanın sokak sütçülerinden medet umuyordum. Meğerse annem tiksiniyormuş sonra neyse ki lıkır lıkır içmeye başladım. Gıdasına dikkat etmek zorunda.. O aldığı bebek giysilerine nasıl sokacak beni! Sonra sağıma soluma pamuk sıkıştırmak zorunda kalacak diye ödüm koptu. Ama neyse ki bu süreci de çabuk atlattı da adam gibi beslenmeye başladım.
Sürekli evde oturduğu zamanlarda o kadar çok sıkılıyordum ki... Ben de insanım benim de canım var! Onun gezmesi demek benim de gezmem olacaktı ne de olsa! Bir nefes hava da ben alsam günaha mı girersin be anneciğim? Hem ne kadar hareket edersen o kadar çabuk doğarım bunu da bilmeni isterim.
Anneciğim ve babacığım uzun bir maratondan sonra artık yanınızdayım. Eğer size rahatsızlık vermişsem özür dilerim. Ama hiç merak etmeyin. Beni koklamanıza müsaade ederek kendimi size affettireceğim.
Babacığım doğumumu beklerken dokuz doğurduğunu biliyorum. Seni de annem kadar çok seviyorum.
hangi hareketmiş oooo hangii,hangiiiiiiiibnde yapam canlar
canım geçmiş olsundoktorunun dediği gibi eğer kan yoksa ve ağrı sancı özellikle tek taraflı ise korkulacak bşy yoktur diyorlar (
acısından çok şüphe mahvediyor bizi işte(
voltajın dediği hareketi yap,kasları güçlendirmek için faydalı;ben de yapmıyordum aklıma gelmişken ben de yapayım :))
Bir bebekten mektup var
Dokuz ay on günlükken çıktım gurbete... İnsanoğlu kuş misali bir bakıyorsunuz karında, bir bakıyorsunuz kucakta...
Öyküm böyle başladı işte... Sonra ağladım durduk yere... Aslında herşeyin bir sebebi vardı. Ah bir de konuşabilseydim!
Halen burnumda tütüyor annemin aşererken pişirdiği yemeklerin enfes kokuları...
Hep güzel kokular gelmedi tabi... Beni düşünmeden yanımda fosur fosur sigara içenlerin nikotin kokularına gıcık oldum.
Bulunduğum mekanı sorarsanız bayağı korunaklıydı. Benden hiç bir ses dışarıya sızmıyordu ama çevrede olup biteni telekulak gibi dinleyebiliyordum. Buna hissediyordum desem belki biraz daha iyi olacak.
Az mı Mozart dinlettiler bana! Neymiş efendim uyumlu ve sakin bir kişilik olurmuşum. Tamam ona sözüm yok ama yabancı dile de ne demeli! İngilizce ve Fransızca kasetlerden sözcük öğreneceğim diye iki yıl Türkçe konuşamadım. Tabi sevgili ebeveynlerim bunu akıl edemedikleri için doktor doktor gezdirdiler beni!
Kaldığım yer bana yetiyordu ta ki son aya kadar. Şöyle bir ayağımı uzatayım desem ayağım kasılıp kalıyordu. Sevgili annemin "koş hayatım bebeğimiz tekme attı" nidalarıyla babamın gelişi bir oluyordu. Tabi saygı anne karnında başlar hemen ayaklarımı çekiveriyordum. Ne de olsa büyüklerin yanında ayak uzatılmaz değil mi?
Hele bir gün omzumda nasıl bir acı duydum anlatamam. Meğer sebep annemin hamile elbisesinin madeni kemeriymiş. Şöyle bir ellerimle annemin karın duvarına yüklendim. Anladı sanırım gevşetti de rahatladım.
Bir de malum turşu olayı... Neler çektim bir bilseniz. Bana nasıl da dokunuyordu. Ama evlatlık duygusu işte katlanıyordum. Ne de olsa annem! Canı çekmiş yemiş! Ama turp yemesine çok içerliyordum. Bir ömür ağzıma sürmemeye yemin etmiştim.
İlk aylarda boğazıma bir yudum süt, yoğurt girmemişti biliyor musunuz? İnanın sokak sütçülerinden medet umuyordum. Meğerse annem tiksiniyormuş sonra neyse ki lıkır lıkır içmeye başladım. Gıdasına dikkat etmek zorunda.. O aldığı bebek giysilerine nasıl sokacak beni! Sonra sağıma soluma pamuk sıkıştırmak zorunda kalacak diye ödüm koptu. Ama neyse ki bu süreci de çabuk atlattı da adam gibi beslenmeye başladım.
Sürekli evde oturduğu zamanlarda o kadar çok sıkılıyordum ki... Ben de insanım benim de canım var! Onun gezmesi demek benim de gezmem olacaktı ne de olsa! Bir nefes hava da ben alsam günaha mı girersin be anneciğim? Hem ne kadar hareket edersen o kadar çabuk doğarım bunu da bilmeni isterim.
Anneciğim ve babacığım uzun bir maratondan sonra artık yanınızdayım. Eğer size rahatsızlık vermişsem özür dilerim. Ama hiç merak etmeyin. Beni koklamanıza müsaade ederek kendimi size affettireceğim.
Babacığım doğumumu beklerken dokuz doğurduğunu biliyorum. Seni de annem kadar çok seviyorum.
Canım idrarını tutmaya çalışır gibi kulladığın kas pelvik taban kasları.. aç-kapa tut-bırak gibi günde bir kaç kez 5-10 tekrar yapmamızı öneriyor uzmanlar. ama çişin varken değil boş zamanlarında. her yerde ve her zaman yapabilirsin.
hem doğuma hem doğum sonrası toparlanmaya yardımcı..
Canım idrarını tutmaya çalışır gibi kulladığın kas pelvik taban kasları.. aç-kapa tut-bırak gibi günde bir kaç kez 5-10 tekrar yapmamızı öneriyor uzmanlar. ama çişin varken değil boş zamanlarında. her yerde ve her zaman yapabilirsin.
hem doğuma hem doğum sonrası toparlanmaya yardımcı..
geçmişler olsun cnm
ALLAH korusun bizleri mucizelerimizikıpırdak şeyler
bnm de ağrım oluyo ama laterne nin dediği gibi şüphe mahwedio bizleri ........................
nazcım doktorun içini rahatlatmış şekerim çok sevindim.
Bizim içinde iyi bir bilgi oldu.En azından endişe duymakdan vazgeçeriz.
Biz oğluşumla karnımızı doyurduk geldik.
Bugun üzerimde bir halsizlik var,uykum var.
Kegel egzersizleri deniyordu degil mi
Bir bebekten mektup var
Dokuz ay on günlükken çıktım gurbete... İnsanoğlu kuş misali bir bakıyorsunuz karında, bir bakıyorsunuz kucakta...
Öyküm böyle başladı işte... Sonra ağladım durduk yere... Aslında herşeyin bir sebebi vardı. Ah bir de konuşabilseydim!
Halen burnumda tütüyor annemin aşererken pişirdiği yemeklerin enfes kokuları...
Hep güzel kokular gelmedi tabi... Beni düşünmeden yanımda fosur fosur sigara içenlerin nikotin kokularına gıcık oldum.
Bulunduğum mekanı sorarsanız bayağı korunaklıydı. Benden hiç bir ses dışarıya sızmıyordu ama çevrede olup biteni telekulak gibi dinleyebiliyordum. Buna hissediyordum desem belki biraz daha iyi olacak.
Az mı Mozart dinlettiler bana! Neymiş efendim uyumlu ve sakin bir kişilik olurmuşum. Tamam ona sözüm yok ama yabancı dile de ne demeli! İngilizce ve Fransızca kasetlerden sözcük öğreneceğim diye iki yıl Türkçe konuşamadım. Tabi sevgili ebeveynlerim bunu akıl edemedikleri için doktor doktor gezdirdiler beni!
Kaldığım yer bana yetiyordu ta ki son aya kadar. Şöyle bir ayağımı uzatayım desem ayağım kasılıp kalıyordu. Sevgili annemin "koş hayatım bebeğimiz tekme attı" nidalarıyla babamın gelişi bir oluyordu. Tabi saygı anne karnında başlar hemen ayaklarımı çekiveriyordum. Ne de olsa büyüklerin yanında ayak uzatılmaz değil mi?
Hele bir gün omzumda nasıl bir acı duydum anlatamam. Meğer sebep annemin hamile elbisesinin madeni kemeriymiş. Şöyle bir ellerimle annemin karın duvarına yüklendim. Anladı sanırım gevşetti de rahatladım.
Bir de malum turşu olayı... Neler çektim bir bilseniz. Bana nasıl da dokunuyordu. Ama evlatlık duygusu işte katlanıyordum. Ne de olsa annem! Canı çekmiş yemiş! Ama turp yemesine çok içerliyordum. Bir ömür ağzıma sürmemeye yemin etmiştim.
İlk aylarda boğazıma bir yudum süt, yoğurt girmemişti biliyor musunuz? İnanın sokak sütçülerinden medet umuyordum. Meğerse annem tiksiniyormuş sonra neyse ki lıkır lıkır içmeye başladım. Gıdasına dikkat etmek zorunda.. O aldığı bebek giysilerine nasıl sokacak beni! Sonra sağıma soluma pamuk sıkıştırmak zorunda kalacak diye ödüm koptu. Ama neyse ki bu süreci de çabuk atlattı da adam gibi beslenmeye başladım.
Sürekli evde oturduğu zamanlarda o kadar çok sıkılıyordum ki... Ben de insanım benim de canım var! Onun gezmesi demek benim de gezmem olacaktı ne de olsa! Bir nefes hava da ben alsam günaha mı girersin be anneciğim? Hem ne kadar hareket edersen o kadar çabuk doğarım bunu da bilmeni isterim.
Anneciğim ve babacığım uzun bir maratondan sonra artık yanınızdayım. Eğer size rahatsızlık vermişsem özür dilerim. Ama hiç merak etmeyin. Beni koklamanıza müsaade ederek kendimi size affettireceğim.
Babacığım doğumumu beklerken dokuz doğurduğunu biliyorum. Seni de annem kadar çok seviyorum.
Nazım Dr aramissin iyi olmuş.
Hani birde tatildesin yaiyice hamlamis sagın solun
oohhhh afiyetler olsuuunnn her ikinize de yiğene topak topak et olsuunnnmaşşALLAH
Dün akşam ben öyleydim, muhteşem yüzyılı bile seyredemeden uykum geldi.
9 buçukta yattık, iyi bir uykumu aldım ama şimdi yemekten sonra yine ağırlık çöktü..
evet canım aynen:) şimdiden böyleyiz sonra özellikle son zamanalrda nasıl endişeli oluruz artık Allah bilir. :)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?