gönderdiğim kreşte bizim buranın en pahalı yeri ve bana hiç söylemeden değiştirmişler sınıfını ben arayıp nasıl olduğunu merak ettiğimde tesadüfi öğrendim. daha sonra psikologları görüşmek istedi eşim gitti illa küçüklerin arasında dursun biraz uslansın demeğe getirmişler lafı bende istemedim zaten bebeklerle olsun isteseydim evde kardeşiyle otursun derdim dedim.şimdi göndermiyorum ama içim içimide yiyiyor.bi yandanda biraz havalar ısınsın istiyorum şimdi kreşe gidecek hastalık getirecek kardeşine bılaştıracak. ama okula başlayıncada aynı durum olacak okadar ikilemlerdeyimki sıkıntıdan işimede konsantre olamıyorum.
bende 7 ay emzirdim zaten kızımda 3 aylıkken işe başladım ücretsiz kullanmamıştım. hamile olduğumu öğrenince gittiğim iki dr emzirme dedi bende bıraktırmıştım.sonra dr değiştirdim o da keşke emzirseydin dedi ama iş işten geçti.şuan oğlumda emmiyor bir ay oldu bıraktı zorladım emziremedim memeği ağzına aldığında öğürmeye başlıyodu biri 7 ay biride 8 ay emmiş oldu
aslında düşüncende haklısın da anneciğin baş edebiliyor mu 2 yavruyla? başedebiliyorsa en azından kış döneminde kreşe gönderme havalar iyileşince gönderirsin o zaman canım. ama kızınla da ilgilenilmesi oyun oynatılması lazım, boyama yapacak, aktivite yapacak...aslında oğluşun ablasının yanında daha iyi gelişir, çocuk çocukla oynayarak gelişiyor.
emzirme konusuna gelince, kızını zaten en fazla 2-3 ay daha emzirebilirdin canım daha fazlasına doktor izin vermezdi. oğluşun da kendi bırakmış dediğin gibi. benim yengemin kızı da öyle yapmış tam 8 aylıkken öğürmeye başlamış memeyi alınca. doktora sormuşlar o da "bırak o zaman" demiş. komşular da "sütün acımıştır" demişler. o ne demekse...
bizim kız da bir ara memeyi almıyordu zorlamıştım o dönem, oluyor yani bunlar, zor valla...
ben nedense emzirme konusunda takıntılıyım, 2 hatta 3 yaşına kadar emzirmek istiyorum, tabii Allah vergisi süt gelecek, bebekten de talep olacak. annem bana gülüyor, " sen inanıyor musun hiç 2 sene emzireceğine " diyor. kadın haklı, iş yerinde süt izni bebek 1 yaşına gelene kadar o da günde 1.5 saat. yani 1 yaşından sonra öğlenleri eve gidip de emziremezsem süt gitgide azalır. benim öyle sağdığımda fazla gelmiyor zaten, bir kahve fincanı ancak gelir.sağdığıma değmez. işte o zaman napacaz bilmiyorum. daha 2 ay var bakalım,
Bu arada bebişleri hastalıktan korumak için aşağıdakilere dikkat edelim, bildiğimiz şeyler ama yine de paylaşayım:
"Çocuğun bağışıklık sisteminin güçlenmesi için yağmur ve kar olan günler haricinde her gün dışarı çıkarılması gerekir. Avm gibi kalabalık ve havasız ortamlarda bulunulmamalı. mecbur kalmadıkça asansöre binilmemeli. odası sık sık havalandırılmalı. kendi ellerimizi de gün içinde sık sık yıkamalı, dışarıdan geliyorsak bebeğe temas etmeden önce ellerimizi yıkamalıyız."
Aslında atv de zahide yetiş in programına çıkan çocuk doktoru hayri gözlükgillerin verdiği bağışıklı sistemini güçlendirici karışım vardı. ama bizim sıpalar o karışımı hayatta yemez.
HAYRİ GÖZLÜKGİLLER İN TARİFİLERİ:
Bulaşıcı hastalıklardan koruyan karışım
Malzemeler: Turp, portakal, elma, nar, mandalina, limon, havuç, deniz börülcesi, kuru üzüm siyah üzüm, bıldırcın yumurtası, pekmez.
Yapılışı: Tüm malzemeyi blanderda çırparak püre haline getirin. İçine 2 yemek kaşığı pekmez ekleyin ve her sabah çocuklarınıza yedirin.
Bağışıklık sistemini güçlendiren çay
Malzemeler: Ihlamur çiçeği, deniz börülcesi ve tarçın.
Yapılışı: Malzemeleri suyun içine koyup 10 dk. kaynatın. Daha sonra suyunu süzüp çocuğunuza içirin.
Boy uzatan ve kilo aldıran macun
Bir tutam çarkıfelek ve kantaron otunu 10 dakika kısık ateşte kaynatın ve ocaktan aldıktan sonra 3-4 dakka demlendirin süzün ve için bu çay yediklerinizin sindirimini artıtırken açlık refleksini uyarır ve çocuk aç olduğunu anlar.
Malzemeler:
1 adet muskat
3 adet badem
1 tatlı kaşığı arı sütü
1 tatlı kaşığı polen
1 tatlı kaşığı bal
Macunu hazırlamak için:
Temiz bir kaseye badem ve ardından da muskatı rendeleyin üzerine polen, arı sütü, bal, ve ılıtılmış çayımızdanda 1 yemek k. kadar katarak iyice macun şeklinde karıştırınız bu doğal karışımdan her gün sabah akşam 2 tatlı kaşığı kadar yedirebilirsiniz.
Gribe karşı önleminizi alın
Sert kış kapımızda… Hepimiz aksırmaya, hapşırmaya başladık. ‘Grip mi, nezle mi, soğuk algınlığı mı yaşıyoruz’ sorularına yanıt ararken bir yandan da vücut bağışıklık sistemini kuvvetlendirebilmek için çareler arıyoruz. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hayri Gözlükgiller, sağlıklı bir kış geçirebilmenin yollarını anlattı.
Çocuk gelişiminde bağışıklık sisteminin önemi nedir?
Bağışıklık sistemi ya da bağışıklık ‘koruyuculuk sistemi’dir. Bir ülkenin askerleri olduğu gibi vücudun da askerleri vardır. Vücut, savunma mekanizmaları ile kendisini korur. Bu savunma mekanizmasının başında akyuvarlar gelir. Akyuvarlar vücuda herhangi bir şekilde enfeksiyon girdiği zaman o bölgeye gider, bölgeyi çevirerek kontrol altına alır. Eğer akyuvarlar yeterli değilse o bölgeyi tahrip edip mikropları öldürmek için vücuttan çeşitli maddeler salgılanmaya başlar. Bina ne kadar güzel olursa olsun eğer temelinde demir, çimento yoksa o bina sağlam olmaz. Çocuklar için de aynı durum geçerlidir. Çocuk büyürken birçok vitamine ihtiyaç duyar. Çinko, demir, B12 gibi vitamin eksikliklerinde çocuğun hem vücut büyümesi durur hem de savunma sistemleri çalışmaz.
Beslenmenin bağışıklık sistemine etkileri nelerdir?
Çinko, demir, B12, folik asit vücut savunması ile ilgili maddeler-vitaminlerdir. Bu vitaminlerin vücutta yapımı yoktur. Mutlaka dışarıdan alınmaları gerekir. Özellikle selenyum (deniz ürünleri, tavuk, soğan, sarımsak, brokoli, buğday tohumu), magnezyum (badem, fıstık, fındık, ceviz, soya fasulyesi, rafine edilmemiş tahıllar, tam tahıllı ekmek), C vitamini (koyu yeşil yapraklı sebzeler) ve çinko (yumurta sarısı, baklagiller, kabak çekirdeği, ayçiçeği çekirdeği, buğday tohumu, tüm tahıllar) içeren besinlerin tüketimi çocuk gelişim ve sağlığı açısından son derece önemlidir. Ette çinko ve demir, enginarda molibden, kerevizde selenyum daha fazladır. Bunları hepsi doğal beslenmeyle temin edilebilir ve vücut savunmasında bu maddeler çok etkilidir. Doğal ve düzenli beslenen çocuklar daha sağlıklıdır ve enfeksiyona yakalanma olasılıkları daha düşüktür.
Bağışıklık sistemi nasıl korunur?
Dışarıdan alınabilen immün sistem koruyucuları ile bağışıklık sistemi desteklenebilir. Bu immün koruyucuların özelikle mevsim değişikliklerinde -kış aylarının başlangıcında- kullanılması enfeksiyon sıklığını azaltır. Ekinezya, mürver, propolis gibi maddeler içeren bitkisel destekler immün sistem için faydalı olacak ve özellikle çocukların salgın hastalıklardan korunmasına yardımcı olacaktır. Ekinezya, beta glukan, mürver, propolis grip ve soğuk algınlığına karşı hem doğal bir koruma sağlar hem de tedavisinde yardımcı olur. Günümüz dünyasında ne yazık ki eskiden olduğu kadar doğal gıdalarla beslenemiyoruz. Çalışan anne ve babaların çocukları neredeyse bebeklik çağından itibaren kreşte, serviste sürekli hastalık yapıcı mikropların tehdidi altında kalıyor. Bu durumda bağışıklık sistemini doğal yoldan güçlendiren, doğal koruma sağlayan ekinezya, çinko, beta glukan, propolis ve mürver gibi destekler önem kazanıyor.
Beta Glukan, Ekinezya, C vitamini, Çinko niçin gereklidir?
Beta glukan savunma hücrelerimizin duvarlarında bulunan bir maddedir. Dışarıdan alındığında vücudu daha kuvvetlendirecektir. Ekinezya da vücut savunmasında çok önemlidir. Gribal enfeksiyonların semptomlarını hafifletmesi söz konusudur. C vitamini özelikle viral ve gribal enfeksiyonlardan korunma, daha kısa sürede atlatılmasında etkilidir. Vücut direncinin sağlanmasında çok önemlidir.
Beta glukan, grip virüsüne karşı koruyuculuk sağlamaktadır. Ekinezyanın grip semptomlarını hafiflettiği bilinmektedir. Mürver grip semptomlarını 4 güne varan oranlarda kısaltabilirken, propolis grip virüsüne karşı antiviral etkinlik göstermektedir. Çinko ise bağışıklık sisteminin sağlıklı çalışması için olmazsa olmaz olan bir elementtir. Eksikliğinde vücudun savunma hücreleri görevlerini gerektiği gibi yapamaz, çocuklarda iştahsızlık ve büyümede gelişme gözlenir. Enfeksiyonlara yatkınlık artar.
Vücut için çinkonun önemi nedir?
Gelişme geriliğinin %20’sı çinko eksikliğinden kaynaklanır. Demir, çinko, B12 eksikliği içerisinde çinkonun ayrı bir önemi vardır. Çinko dediğimiz şey bütün immün sisteminin koruyucu hücrelerin temel maddesidir. Çinko eksikliğinde çocuklarda ciddi anlamda enfeksiyona duyarlılık, enfeksiyon sıklığında artma meydana gelir. Çinko olmadan hiçbir şey olmaz.
Ebeveyn hastalık taşıyıcı mıdır?
Virüsler ne koşulda olursa olsun iki saat kadar anne-baba üstünde durur. Virüslü biriyle temastan sonra çocuğuna enfeksiyonu bulaştırabilir. Bu nedenle anne-babanın immün sisteminin mutlaka çocuğu kadar kuvvetli olması gerekir. Eğer ebeveynler sağlıklı olurlarsa, çocuklar da sağlıklı olur. Anne-baba çocukları için gösterdikleri hassasiyeti kendileri için de göstermek zorundadır. Annesi ya da babası hasta olan çocukların sağlıkları da bundan olumsuz olarak etkilenir. Erişkinler de kendilerini korumak için mutlaka önlem almak zorundadır. Bu nedenle, onların da erişkinler için hazırlanmış ekinezya, propolis, beta glukan, çinko, mürver ve C vitamini içeren ürünleri kullanmalarında yarar vardır. Böylelikle erişkinler de hem kendilerini hem de çocuklarını grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklardan korumuş olurlar.
Stres bağışıklığı etkiler mi?
Vücudun iki düşmanı vardır. Dengesiz beslenme ve stres. Dengesiz beslenmede vücut tamamen çöker ya da obeziteye meyil oluşur. Bir çocuğun obez ya da kilolu olması onun immün sistemin kuvvetli olduğu anlamına gelmez. Stres durumunda vücut kendi kendisini bitirecek maddeler üretiyor. Stresi yok edebilmek için maddeler üretiyor ve dengesini şaşırıyor. Sonuçta immün sistemde çöküş meydana geliyor. Bu nedenle stres dönemlerinde hepimiz daha sık hasta oluruz, uçuk çıkar. Bunların hepsi immün sistemin zayıflamasının sonucudur.
İmmün koruyucuların önemi nedir?Propolis, ekinezya, mürver, beta glukan gibi immün koruyucular antiviral koruyucular yani destek tedavisidir. Bunların hepsi dışarıdan destek veya vücudu kuvvetlendirmek amacıyla verilir. Bu destekleri ideal bir biçimde içeren formüller kullanılabilir. Bu arada hemen hatırlatmak isterim ki özellikle aktarlarda satılan doğal sağlık ürünlerinin kullanımında bazı sıkıntılar olabilmektedir. Doz ayarlaması yapmak olanaksızdır. Eğer destek ürün kullanılacaksa mutlaka iyi araştırılmalı ve özellikle de çocuk sağlığı alanında uzmanlaşmış firmaların ürünleri kullanılmalıdır.
Vitaminler beslenmenin olmazsa olmaz parçalarıdır. Bazı durumlarda ise sadece vitamin kullanmak bağışıklık sistemini güçlendirmek ve eğer varsa grip, soğuk algınlığı gibi hastalıkların tedavisine yardımcı olmak için yetersiz kalabilir. Özellikle A ve D vitamini gibi yağda eriyen vitaminlerin fazla kullanılması vücutta birikime ve istenmeyen yan etkilere neden olabilmektedir. Bu nedenle bilinçsiz olarak vitamin kullanılmasının yerine, bitkisel desteklerden faydalanılması daha uygun olacaktır.