Burada kaldigimiz evin ev sahibi Polonyali bir cocuk doktoru, ayni zamanda komsumuz. Hamileligimi ogrendigim ilk zamanlarda, hepiniz gibi ben de iyi doktor arayisina girdim ve ulkede hicbir doktoru tanimiyordum. Gayri ihtiyari, sektorden tanidiklari olur dusuncesiyle kendisine gittim. 4 haftaliktim sanirim, hamilelik sureci icin doktor tavsiyesi istedim. Bana ''Neden? Hasta misin ki?'' dedi. Ben de ''Ne alakasi var, sadece bebegin iyi oldugunu gormek istiyorum, doktora gitmek ve sureci nasil degerlendirecegimle ilgili bilgi almak istiyorum'' dedim. O da bana ''Hastalarin doktora ihtiyaci olur, sen hasta degil hamilesin'' dedi. Hayatimda yeme-icme kadar dogal bir surece girdigimi ve 3. aydan sonra doktora gitmem gerektigini soyledi. Ben tabi halen ''Olur mu canim, bunun iste dis gebeligi var, bos gebeligi var, iste dis gebelikte fallop tupu patliyor'' da bilmem ne(forum neferi), bir suru sey saydim. Adam katir katir gulmeye basladi. ''O dedigin hamileligin %5 lik kisminda olusuyor. Ayrica agridan yerinde oturamazsin dedi.Bu kadarlik dilim icin mi hemen doktora kosma ihtiyaci hissediyorsun?'' dedi. Tabi esim de o ara gulmekten yerlerde. Ben adami bastirmak icin ''ama iste...'' li durumlar siraliyorum surekli. Bir yandan esime de saydiriyorum'' Manyak midir nedir ya 12 haftalik olsun diyormus. yok ya'' falan filan. Nitekim sindiremedim durumu ve kendim doktor arayisina girdim. Inanir misin, gittigim hicbir doktor 8 hafta dolmadan doktor randevusu vermedi. Yani 1 ay beklemek gerekecekti. Gecti surec ve keseyi, bebegi, kalp atislarini her seyini gormus duymus olduk. Hatta doktorum bana '' birkac hafta sonra gelmis olsan ikili testini de aradan cikarirdik'' dedi. Buradaki duzende, adet donemindeki kanaman gibi yogun kanamalar gormedigin surece, belirlenen haftalardan once doktor kontrolunu onermiyorlar. Hatta yasak. Sonraki arastirmalarimda da Avrupa' da ilk ultrason muayenesinin ayni burada oldugu gibi 8 haftadan once olmadigini ve hatta Ingiltere` de 12 haftadan once ultrason muayenesi gerceklesmedigini ogrendim(farkliysa oralarda yasayan arkadaslar yesillendirsinler). Simdi kalkip kimse
demesin 'Yok efendim oradaki sistem duzgun olsaydi anne sutune karsi cikmazlardi hebele hubele'' . Her sistemin kendine gore dogru ve yanlislari var. Ben Turkiye' de kadinlarin bu psikolojiye burunmelerinin bir sebebinin de bizim saglik sistemimiz oldugunu dusunuyorum. Hamilelere hasta muamelesi gosteriliyor ve ilk haftalardan bit kadar kese gorundu, kese buyudu ama bebek yoktu, bebek vardi kalbi nerdeydi, aha da kalbi atti diye sinir stres ne varsa alip goturuyor. O surecte zaten forumda hatim indirildigi icin en buyuk felaket senaryolarinin bas rolleri oluyoruz. Kimseyi ozellikle yargilamak degil amacim, buyuk ihtimalle Turkiye' de olsaydim ben de ayni kafada olacaktim. Suan cok daha bilincli hareket ediyorum. Doktorum da surecin cok normal oldugunu ve asla hareket kisitlamasina gitmemem gerektigini soyledi. Ben tabi o gazla o haftalardan su bulundugumuz haftaya kadar bungee jumpingten tut, tarzan gibi dagdan daga zipline, quid bike ile vadi turu, 1100 metrelik dag tirmanisina kadar nerede adrenalin var oradaydim. Ve sana yemin ediyorum, evde kaldigim surecte olan agrilarim da, istahsizlik problemim de kayboldu gitti. Tabi herkes benim gazla hareket etmesin. Esim '' Hatuna ne verdilerse oturtamiyoruz kicinin ustune'' diyor. Cok sukur bebek de saglikli, gecen hafta bahsetmistim. Bundan sonrasi Allah' in takdiri. Cunku biliyorum ki, eger ona bir sey olacaksa benim en derin uykumda da olur, olmayacaksa 20 kg tas tasisam da olmaz(tasimayin ). Ben elimden geleni, hayat duzenimde cok degisiklige gitmeyerek ve duzgun beslenerek yaptigim inancindayim. Ve bir insani en saglikli yapan seyin mutlulugu oldugunu dusunuyorum.
Süpersin
Benim hamileliğim klomen tedavisiyle oldu, yumurta takibi, çatlatma iğnesi ve özellikle belirlenen sık ilişki günleri sonucu yani, ve haliyle çatlatma iğnesinden sonraki 11. günden itibaren takibe başladım, ama yaşadığım süreçte hep aklımda şu vardı, "amaaan keşke beklemediğim bir anda hamile kalsaydım, regl günüm gecikseydi, unutmuş olsaydım, sonra fark etseydim, şöyle 9-10 haftalık olsaydı, ben hemen kalp atışı filan duysaydım ne şahane olurdu" diye hep aklımdan geçirirdim, çünkü gerçekten tam da bahsettiğin gibi öyle stresli bir dönemki, 6 haftalık olduğunu düşündüğümüz dönemde gittik, "hayır 4 hafta 2 günlük neredeyse 9 günlük bir geç döllenme var dedi, 12 mm kese ölçtü, henüz bebek yok, oluşur ya da oluşmaz diyemeyiz ama rahim içi gebelik" dedi, aynı dönemde başka bir arkadaşla, maalesef daha sonra kayıp yaşayan arkadaşın kesesi 5-6 mm idi ona da 5 haftalık demişler, bana "seninkinde bir sıkıntı var, o dediğin mümkün değil dedi", çok üzüldüm, baktım , araştırdım, halbuki normaldi, hiçbir sıkıntı yoktu, nitekim 10 gün sonra da kalp atışını duyduk, bu hafta gittiğimizde de geç döllenme denilen aranın kapatıldığını ve aslında şu dönemlerde hiçbir öneminin olmadığını öğrendik doktordan, aynı şey işte; belki kendi durumumuzu ifade ediyoruz, karşı tarafa hemen örnek teşkil ediyor ve o örnekte bir olumsuz taraf bulup çıkartmayı başarabiliyoruz aşırı çalışkan hormonlarımızın üstün katkılarını da unutmayalım tabii
Hamileliğimin ilk haftalarında ağır ağır bowling toplarını kaldırdım diye "kesin düşer " diyen de oldu, iş seyahati dönüşü eşim ellerimi hiç bırakmadı peri bacalarında tırmanmadığım kayalık , tepelik kalmadı " sen bile bile bebeğine kast etmişsin " diyen de oldu, mangal kokusu duyunca yemediğim için " senin canın çekmediyse de , bebeğin çekmiştir, benim arkadaşımın bebeği böyle öldü" diyen kendini, lafını bilmezler de oldu ama hiçbirisine yorum yapmak istemiyorum, Rabbime emanetiz, O verdi O koruyacaktır. Yoksa her daim moral bozan hep negatif dağıtan insanlar oluyor, izole yaşayabildiğimiz kadar yaşamaya çalışıyoruz.
mutluluğumuz hiç eksik olmasın