- 27 Aralık 2019
- 128
- 350
- 53
- 36
- Konu Sahibi KirazHanim
-
- #21.961
Bir kız annesi dahaKirazHanim bebeğimin cinsiyetini öğrendik, kocamın en baştan beri tahmini doğru çıktı, kızımmış karnımdaki listeye ekleyebilirsin rosecum
Coronodan falan çekiniyor da gelmeyin diyemiyor olabilir mi canım? Yani ne desem bilemedim. Bazıları cidden nasıl anne baba anlayamıyorum ben.Bu mesaj kaynana şikayeti içerir, okumak istemeyenler direkt geçebilirler
Cuma günü araştırma hastanesinde endokrin bölümünde tsh için kan vermem gerekiyor, aç karnına sabah ilk randevuda hemen gitmem gerek. Hastane il merkezinde, yaklaşık bir saat 15 dakika kadar yol gidiyoruz, bu nedenle evden sabahın köründe çıkmamız gerek ki yetişelim. Sabahları hava eksi derecelerde oluyor, arabanın içi buz gibi, ben hastanedeyken de çocuk arabada perişan oluyor diye bir gün önce gidip kaynanamda kalmaya karar verdik. O çocuğa bakar biz de hemen hastaneye gider geliriz diye plan yaptık.
Bugün eşim kaynanamı aradı, Cuma seda hanımın kontrolü var, Perşembe gelip sizde kalmayı düşünüyoruz müsait misiniz dedi, kaynanam durdu durdu sonra da “ehh ne yapalım müsait değilsek de olcaz artık mecbur” dedi... ben de konuşmaları duyuyorum. Eşim de “hayırdır başka misafirlerin mi var” dedi. Kaynanam yine bi durdu sonra yine aynı keyifsiz ses tonuyla “yok da ev soğuk üşüyoruz ona göre haberiniz olsun” dedi. Sizin için kombi açamam mı demek istedi anlamadım, tabi biz gidersek açmadığı odayı da açmak zorunda. Zaten hastayım halim yok falan diyerek de bir sürü şey sıraladı her zamanki gibi.
Eşim de konuyu değiştirmek için “ee bize ne yemek yapacaksın” dedi, kaynanam aynı ses tonu aynı umursamaz tavırla “ne yapayım ki” dedi. Buranın meşhur bir çorbası var “arabaşı” ben hiç sevmiyorum, bir de bu çorbayı yaptıklarında başka yemek yapılmaz hepsi ekmeğe hamura dayanır çorba içer.
Eşim de “nazlı Hilal’e ne yapacaksın babannesi” dedi kaynanam da hiç heyecan mutluluk falan yok aynı tonda devam... yine eveledi geveledi. Eşim bu kez “Seda hanıma ne yapacaksın kız hamile” dedi kaynanam da hepinize ayrı yemek mi yapıcam dedi
Derdimiz ayrı yemek değil de çorbanın yanına da yemeksiz olmaz yani.
Eşim de “sarma yap canı çekiyor” dedi, kaynanam da “ooo sarma hiç yapamam halim yok hastayım ben” dedi.
Biz evlendiğimizden beri hasta zaten, aslında bir şeyi yok doktor da dedi yediklerine dikkat et yürüyüş yap yeter diye ama kaynanam aşırı tembel bir kadın evde çocuklarına bile yemeği zor yapar...
Ben çok sinirlendim, allah muhtaç etmesin dedim eşime. Kızımın perişan olmayacağını bilsem hiç gitmem arabada yatarım aç kalırım yine gitmem de işte peşimizde küçük çocuk var...
Ben de ne kadar safım, burdan pasta yapıp götüreyim, yolda bozulmayacak dökülmeyecek yemeklerden yapıp götüreyim diye plan yapıyordum, maksat muhabbetle yiyelim çocuklar da mutlu olsunlar. Hastane dönüşü de gözleme simit falan alırız, öğleden sonra da dışardan sevdikleri bir yemeği alırız mutlu olsunlar diye düşünmüştüm ama bu konuşmadan sonra kendimi resmen saf gördüm, sinirden oturdum ağladım, akşama kadar yanaklarım alev alev yandı sinirden.
Kuzum bende o şehirde yaşıyorum, bırak kaynananı boşver, çocuğunla bana gelin misafirde ederim, evden mesaideyim, ben kızına bir güzel çorbaydı yemekti yapar yediririm sen kontroldeyken. Allah muhtaç etmesin ve sana sabır versin !Bu mesaj kaynana şikayeti içerir, okumak istemeyenler direkt geçebilirler
Cuma günü araştırma hastanesinde endokrin bölümünde tsh için kan vermem gerekiyor, aç karnına sabah ilk randevuda hemen gitmem gerek. Hastane il merkezinde, yaklaşık bir saat 15 dakika kadar yol gidiyoruz, bu nedenle evden sabahın köründe çıkmamız gerek ki yetişelim. Sabahları hava eksi derecelerde oluyor, arabanın içi buz gibi, ben hastanedeyken de çocuk arabada perişan oluyor diye bir gün önce gidip kaynanamda kalmaya karar verdik. O çocuğa bakar biz de hemen hastaneye gider geliriz diye plan yaptık.
Bugün eşim kaynanamı aradı, Cuma seda hanımın kontrolü var, Perşembe gelip sizde kalmayı düşünüyoruz müsait misiniz dedi, kaynanam durdu durdu sonra da “ehh ne yapalım müsait değilsek de olcaz artık mecbur” dedi... ben de konuşmaları duyuyorum. Eşim de “hayırdır başka misafirlerin mi var” dedi. Kaynanam yine bi durdu sonra yine aynı keyifsiz ses tonuyla “yok da ev soğuk üşüyoruz ona göre haberiniz olsun” dedi. Sizin için kombi açamam mı demek istedi anlamadım, tabi biz gidersek açmadığı odayı da açmak zorunda. Zaten hastayım halim yok falan diyerek de bir sürü şey sıraladı her zamanki gibi.
Eşim de konuyu değiştirmek için “ee bize ne yemek yapacaksın” dedi, kaynanam aynı ses tonu aynı umursamaz tavırla “ne yapayım ki” dedi. Buranın meşhur bir çorbası var “arabaşı” ben hiç sevmiyorum, bir de bu çorbayı yaptıklarında başka yemek yapılmaz hepsi ekmeğe hamura dayanır çorba içer.
Eşim de “nazlı Hilal’e ne yapacaksın babannesi” dedi kaynanam da hiç heyecan mutluluk falan yok aynı tonda devam... yine eveledi geveledi. Eşim bu kez “Seda hanıma ne yapacaksın kız hamile” dedi kaynanam da hepinize ayrı yemek mi yapıcam dedi
Derdimiz ayrı yemek değil de çorbanın yanına da yemeksiz olmaz yani.
Eşim de “sarma yap canı çekiyor” dedi, kaynanam da “ooo sarma hiç yapamam halim yok hastayım ben” dedi.
Biz evlendiğimizden beri hasta zaten, aslında bir şeyi yok doktor da dedi yediklerine dikkat et yürüyüş yap yeter diye ama kaynanam aşırı tembel bir kadın evde çocuklarına bile yemeği zor yapar...
Ben çok sinirlendim, allah muhtaç etmesin dedim eşime. Kızımın perişan olmayacağını bilsem hiç gitmem arabada yatarım aç kalırım yine gitmem de işte peşimizde küçük çocuk var...
Ben de ne kadar safım, burdan pasta yapıp götüreyim, yolda bozulmayacak dökülmeyecek yemeklerden yapıp götüreyim diye plan yapıyordum, maksat muhabbetle yiyelim çocuklar da mutlu olsunlar. Hastane dönüşü de gözleme simit falan alırız, öğleden sonra da dışardan sevdikleri bir yemeği alırız mutlu olsunlar diye düşünmüştüm ama bu konuşmadan sonra kendimi resmen saf gördüm, sinirden oturdum ağladım, akşama kadar yanaklarım alev alev yandı sinirden.
Sende bazen kendi saflığımı görüyorum karşı taraf senin için kılını kıpırdatmazken sen elinle bir şeyler yapıp götürmeyi düşünüyorsunBu mesaj kaynana şikayeti içerir, okumak istemeyenler direkt geçebilirler
Cuma günü araştırma hastanesinde endokrin bölümünde tsh için kan vermem gerekiyor, aç karnına sabah ilk randevuda hemen gitmem gerek. Hastane il merkezinde, yaklaşık bir saat 15 dakika kadar yol gidiyoruz, bu nedenle evden sabahın köründe çıkmamız gerek ki yetişelim. Sabahları hava eksi derecelerde oluyor, arabanın içi buz gibi, ben hastanedeyken de çocuk arabada perişan oluyor diye bir gün önce gidip kaynanamda kalmaya karar verdik. O çocuğa bakar biz de hemen hastaneye gider geliriz diye plan yaptık.
Bugün eşim kaynanamı aradı, Cuma seda hanımın kontrolü var, Perşembe gelip sizde kalmayı düşünüyoruz müsait misiniz dedi, kaynanam durdu durdu sonra da “ehh ne yapalım müsait değilsek de olcaz artık mecbur” dedi... ben de konuşmaları duyuyorum. Eşim de “hayırdır başka misafirlerin mi var” dedi. Kaynanam yine bi durdu sonra yine aynı keyifsiz ses tonuyla “yok da ev soğuk üşüyoruz ona göre haberiniz olsun” dedi. Sizin için kombi açamam mı demek istedi anlamadım, tabi biz gidersek açmadığı odayı da açmak zorunda. Zaten hastayım halim yok falan diyerek de bir sürü şey sıraladı her zamanki gibi.
Eşim de konuyu değiştirmek için “ee bize ne yemek yapacaksın” dedi, kaynanam aynı ses tonu aynı umursamaz tavırla “ne yapayım ki” dedi. Buranın meşhur bir çorbası var “arabaşı” ben hiç sevmiyorum, bir de bu çorbayı yaptıklarında başka yemek yapılmaz hepsi ekmeğe hamura dayanır çorba içer.
Eşim de “nazlı Hilal’e ne yapacaksın babannesi” dedi kaynanam da hiç heyecan mutluluk falan yok aynı tonda devam... yine eveledi geveledi. Eşim bu kez “Seda hanıma ne yapacaksın kız hamile” dedi kaynanam da hepinize ayrı yemek mi yapıcam dedi
Derdimiz ayrı yemek değil de çorbanın yanına da yemeksiz olmaz yani.
Eşim de “sarma yap canı çekiyor” dedi, kaynanam da “ooo sarma hiç yapamam halim yok hastayım ben” dedi.
Biz evlendiğimizden beri hasta zaten, aslında bir şeyi yok doktor da dedi yediklerine dikkat et yürüyüş yap yeter diye ama kaynanam aşırı tembel bir kadın evde çocuklarına bile yemeği zor yapar...
Ben çok sinirlendim, allah muhtaç etmesin dedim eşime. Kızımın perişan olmayacağını bilsem hiç gitmem arabada yatarım aç kalırım yine gitmem de işte peşimizde küçük çocuk var...
Ben de ne kadar safım, burdan pasta yapıp götüreyim, yolda bozulmayacak dökülmeyecek yemeklerden yapıp götüreyim diye plan yapıyordum, maksat muhabbetle yiyelim çocuklar da mutlu olsunlar. Hastane dönüşü de gözleme simit falan alırız, öğleden sonra da dışardan sevdikleri bir yemeği alırız mutlu olsunlar diye düşünmüştüm ama bu konuşmadan sonra kendimi resmen saf gördüm, sinirden oturdum ağladım, akşama kadar yanaklarım alev alev yandı sinirden.
Allah akıl fikir versin demekten başka bisy gelmiyo içimden insan torunu için evladı için nasl böyle umursamaz davranır ev soğukmus bı günde yandır doğalgazı ölür müsün yani Allah'ım sinir oluyorum böyle şeylere ya cidden Allah kimseye muhtaç etmesin şeytan diyo herşeyi yüzüne söyle pat diye ama işte eşinin ailesi sonuçta üzülme kuzum bı günlük bisy sen kızın için katlan snra eşinle gezersinz çıkıp evinize gelirsiniz dogurmakla anne olunmuyor malesf Allah yardımcın olsunBu mesaj kaynana şikayeti içerir, okumak istemeyenler direkt geçebilirler
Cuma günü araştırma hastanesinde endokrin bölümünde tsh için kan vermem gerekiyor, aç karnına sabah ilk randevuda hemen gitmem gerek. Hastane il merkezinde, yaklaşık bir saat 15 dakika kadar yol gidiyoruz, bu nedenle evden sabahın köründe çıkmamız gerek ki yetişelim. Sabahları hava eksi derecelerde oluyor, arabanın içi buz gibi, ben hastanedeyken de çocuk arabada perişan oluyor diye bir gün önce gidip kaynanamda kalmaya karar verdik. O çocuğa bakar biz de hemen hastaneye gider geliriz diye plan yaptık.
Bugün eşim kaynanamı aradı, Cuma seda hanımın kontrolü var, Perşembe gelip sizde kalmayı düşünüyoruz müsait misiniz dedi, kaynanam durdu durdu sonra da “ehh ne yapalım müsait değilsek de olcaz artık mecbur” dedi... ben de konuşmaları duyuyorum. Eşim de “hayırdır başka misafirlerin mi var” dedi. Kaynanam yine bi durdu sonra yine aynı keyifsiz ses tonuyla “yok da ev soğuk üşüyoruz ona göre haberiniz olsun” dedi. Sizin için kombi açamam mı demek istedi anlamadım, tabi biz gidersek açmadığı odayı da açmak zorunda. Zaten hastayım halim yok falan diyerek de bir sürü şey sıraladı her zamanki gibi.
Eşim de konuyu değiştirmek için “ee bize ne yemek yapacaksın” dedi, kaynanam aynı ses tonu aynı umursamaz tavırla “ne yapayım ki” dedi. Buranın meşhur bir çorbası var “arabaşı” ben hiç sevmiyorum, bir de bu çorbayı yaptıklarında başka yemek yapılmaz hepsi ekmeğe hamura dayanır çorba içer.
Eşim de “nazlı Hilal’e ne yapacaksın babannesi” dedi kaynanam da hiç heyecan mutluluk falan yok aynı tonda devam... yine eveledi geveledi. Eşim bu kez “Seda hanıma ne yapacaksın kız hamile” dedi kaynanam da hepinize ayrı yemek mi yapıcam dedi
Derdimiz ayrı yemek değil de çorbanın yanına da yemeksiz olmaz yani.
Eşim de “sarma yap canı çekiyor” dedi, kaynanam da “ooo sarma hiç yapamam halim yok hastayım ben” dedi.
Biz evlendiğimizden beri hasta zaten, aslında bir şeyi yok doktor da dedi yediklerine dikkat et yürüyüş yap yeter diye ama kaynanam aşırı tembel bir kadın evde çocuklarına bile yemeği zor yapar...
Ben çok sinirlendim, allah muhtaç etmesin dedim eşime. Kızımın perişan olmayacağını bilsem hiç gitmem arabada yatarım aç kalırım yine gitmem de işte peşimizde küçük çocuk var...
Ben de ne kadar safım, burdan pasta yapıp götüreyim, yolda bozulmayacak dökülmeyecek yemeklerden yapıp götüreyim diye plan yapıyordum, maksat muhabbetle yiyelim çocuklar da mutlu olsunlar. Hastane dönüşü de gözleme simit falan alırız, öğleden sonra da dışardan sevdikleri bir yemeği alırız mutlu olsunlar diye düşünmüştüm ama bu konuşmadan sonra kendimi resmen saf gördüm, sinirden oturdum ağladım, akşama kadar yanaklarım alev alev yandı sinirden.
Allah çok şükür Elaaa.. çok geçmiş olsun canım yaa, allah kavuştursun kızına inşallahMerhaba kızlar herkese. Belki hatırlayanınız vardır çok zorlu süreçlerden geçtim. Serüvenim ense kalınlığı artışıyla başladı. Burun kemiği küçüklüğü, bağırsakta parlaklık artışıyla katmerlendi diyebilirim. 12. haftama yakın bir zamanda iğneyle karnıma girip plasentadan biyopsi alındı. Devamlı artan ense kalınlığım en son oldukça riskli bir değer olan 4.1 mm olarak ölçüldü. Haftalardır cvs yani biyopsi sonucumun çıkmasını bir yandan da sürekli artan ense kalınlığının endişesini yaşıyordum. Cuma günü tek eksiğim olan kanamam da olunca acılarda tavan yaptığımı düşündüm. Koşa koşa doktora gittim doktor probu koydu ve şaşkın şaşkın baktı. Ne oldu dedim ya yaşamıyor mu artık bi o kaldı çünkü yaşamadığım acı. Baktım hareket ediyor bi oh çektim. Detaylı ultrason gibi 1 saate yakın baktı kalbinden beynine kadar. Şu an hiçbir sorun göremiyorum önceki halini bilmesem bu çocuk normal derim dedi. Ense kalınlığı azalmış, burnu oluşmuş (hala küçük ama olsun) bağırsaklar düzelmiş. Beyni kalbi herşeyi normal görünüyor dedi. O gün hamileliğin başından beri ilk defa güzel bişi duydum ve bu sefer mutluluktan ağladım. Yaşadığımı hissettim ben haftalardır yaşamıyormuşum dedim. Biyopsi sonucun çıkmadan bişi demek için erken bekleyelim dedi de doktorum. Dün biyopsi sonucum da çıktı herşey normal dediler. Ben dün ilk defa hamileliğimi hissettim kızlar, ilk defa elimi karnıma götürüp iyi olacaksın bebeğim beraber başarcaz dedim. Daha sürecim bitti mi hayır. Kendimi Mario oyunundaki bıyıklı adam gibi hissediyorum. Her aşamada evet diyorum bu bölümü de geçtik. Önümde zamanında yapılan (daha 16. haftadayım) ayrıntılı usg ve fetal eko var. Onları geçince oyun bitecek ve prensesi kurtarcam. Evet bir kızım olacak aylardır ilk defa mutluyum ve yüzüm gülüyor
Her şeyi geçtim de insan torununu da mı düşünmez ya canım sen boş ver ne dediğini gidin çok da umursama en azından nazlı Hilal için idare et canını sıkma lütfenBu mesaj kaynana şikayeti içerir, okumak istemeyenler direkt geçebilirler
Cuma günü araştırma hastanesinde endokrin bölümünde tsh için kan vermem gerekiyor, aç karnına sabah ilk randevuda hemen gitmem gerek. Hastane il merkezinde, yaklaşık bir saat 15 dakika kadar yol gidiyoruz, bu nedenle evden sabahın köründe çıkmamız gerek ki yetişelim. Sabahları hava eksi derecelerde oluyor, arabanın içi buz gibi, ben hastanedeyken de çocuk arabada perişan oluyor diye bir gün önce gidip kaynanamda kalmaya karar verdik. O çocuğa bakar biz de hemen hastaneye gider geliriz diye plan yaptık.
Bugün eşim kaynanamı aradı, Cuma seda hanımın kontrolü var, Perşembe gelip sizde kalmayı düşünüyoruz müsait misiniz dedi, kaynanam durdu durdu sonra da “ehh ne yapalım müsait değilsek de olcaz artık mecbur” dedi... ben de konuşmaları duyuyorum. Eşim de “hayırdır başka misafirlerin mi var” dedi. Kaynanam yine bi durdu sonra yine aynı keyifsiz ses tonuyla “yok da ev soğuk üşüyoruz ona göre haberiniz olsun” dedi. Sizin için kombi açamam mı demek istedi anlamadım, tabi biz gidersek açmadığı odayı da açmak zorunda. Zaten hastayım halim yok falan diyerek de bir sürü şey sıraladı her zamanki gibi.
Eşim de konuyu değiştirmek için “ee bize ne yemek yapacaksın” dedi, kaynanam aynı ses tonu aynı umursamaz tavırla “ne yapayım ki” dedi. Buranın meşhur bir çorbası var “arabaşı” ben hiç sevmiyorum, bir de bu çorbayı yaptıklarında başka yemek yapılmaz hepsi ekmeğe hamura dayanır çorba içer.
Eşim de “nazlı Hilal’e ne yapacaksın babannesi” dedi kaynanam da hiç heyecan mutluluk falan yok aynı tonda devam... yine eveledi geveledi. Eşim bu kez “Seda hanıma ne yapacaksın kız hamile” dedi kaynanam da hepinize ayrı yemek mi yapıcam dedi
Derdimiz ayrı yemek değil de çorbanın yanına da yemeksiz olmaz yani.
Eşim de “sarma yap canı çekiyor” dedi, kaynanam da “ooo sarma hiç yapamam halim yok hastayım ben” dedi.
Biz evlendiğimizden beri hasta zaten, aslında bir şeyi yok doktor da dedi yediklerine dikkat et yürüyüş yap yeter diye ama kaynanam aşırı tembel bir kadın evde çocuklarına bile yemeği zor yapar...
Ben çok sinirlendim, allah muhtaç etmesin dedim eşime. Kızımın perişan olmayacağını bilsem hiç gitmem arabada yatarım aç kalırım yine gitmem de işte peşimizde küçük çocuk var...
Ben de ne kadar safım, burdan pasta yapıp götüreyim, yolda bozulmayacak dökülmeyecek yemeklerden yapıp götüreyim diye plan yapıyordum, maksat muhabbetle yiyelim çocuklar da mutlu olsunlar. Hastane dönüşü de gözleme simit falan alırız, öğleden sonra da dışardan sevdikleri bir yemeği alırız mutlu olsunlar diye düşünmüştüm ama bu konuşmadan sonra kendimi resmen saf gördüm, sinirden oturdum ağladım, akşama kadar yanaklarım alev alev yandı sinirden.
Canım çok şükür sana hatırlatmamak adına soramıyordum etiketlemiyordum ama inan hep aklımdaydı ,sağlıkla gelsin bebeğinMerhaba kızlar herkese. Belki hatırlayanınız vardır çok zorlu süreçlerden geçtim. Serüvenim ense kalınlığı artışıyla başladı. Burun kemiği küçüklüğü, bağırsakta parlaklık artışıyla katmerlendi diyebilirim. 12. haftama yakın bir zamanda iğneyle karnıma girip plasentadan biyopsi alındı. Devamlı artan ense kalınlığım en son oldukça riskli bir değer olan 4.1 mm olarak ölçüldü. Haftalardır cvs yani biyopsi sonucumun çıkmasını bir yandan da sürekli artan ense kalınlığının endişesini yaşıyordum. Cuma günü tek eksiğim olan kanamam da olunca acılarda tavan yaptığımı düşündüm. Koşa koşa doktora gittim doktor probu koydu ve şaşkın şaşkın baktı. Ne oldu dedim ya yaşamıyor mu artık bi o kaldı çünkü yaşamadığım acı. Baktım hareket ediyor bi oh çektim. Detaylı ultrason gibi 1 saate yakın baktı kalbinden beynine kadar. Şu an hiçbir sorun göremiyorum önceki halini bilmesem bu çocuk normal derim dedi. Ense kalınlığı azalmış, burnu oluşmuş (hala küçük ama olsun) bağırsaklar düzelmiş. Beyni kalbi herşeyi normal görünüyor dedi. O gün hamileliğin başından beri ilk defa güzel bişi duydum ve bu sefer mutluluktan ağladım. Yaşadığımı hissettim ben haftalardır yaşamıyormuşum dedim. Biyopsi sonucun çıkmadan bişi demek için erken bekleyelim dedi de doktorum. Dün biyopsi sonucum da çıktı herşey normal dediler. Ben dün ilk defa hamileliğimi hissettim kızlar, ilk defa elimi karnıma götürüp iyi olacaksın bebeğim beraber başarcaz dedim. Daha sürecim bitti mi hayır. Kendimi Mario oyunundaki bıyıklı adam gibi hissediyorum. Her aşamada evet diyorum bu bölümü de geçtik. Önümde zamanında yapılan (daha 16. haftadayım) ayrıntılı usg ve fetal eko var. Onları geçince oyun bitecek ve prensesi kurtarcam. Evet bir kızım olacak aylardır ilk defa mutluyum ve yüzüm gülüyor
Yok kuzum öyle olsa açık açık der hiç çekinmez emin ol.Coronodan falan çekiniyor da gelmeyin diyemiyor olabilir mi canım? Yani ne desem bilemedim. Bazıları cidden nasıl anne baba anlayamıyorum ben.
Maşallah canım benim Allah bebeğini sana bağışlasın sağlıkla kucağına alırsın inşallah daha içimizde minicik bisy ama annelik duygusu o kadr baskın ki yeterki o iyi olsun gerisi boş diye düşünüyoruz buradaki tüm annelere tüm bebislere Allah şifa versin hepimiz bebislerimize kavusalim güzel günler görelim insallahMerhaba kızlar herkese. Belki hatırlayanınız vardır çok zorlu süreçlerden geçtim. Serüvenim ense kalınlığı artışıyla başladı. Burun kemiği küçüklüğü, bağırsakta parlaklık artışıyla katmerlendi diyebilirim. 12. haftama yakın bir zamanda iğneyle karnıma girip plasentadan biyopsi alındı. Devamlı artan ense kalınlığım en son oldukça riskli bir değer olan 4.1 mm olarak ölçüldü. Haftalardır cvs yani biyopsi sonucumun çıkmasını bir yandan da sürekli artan ense kalınlığının endişesini yaşıyordum. Cuma günü tek eksiğim olan kanamam da olunca acılarda tavan yaptığımı düşündüm. Koşa koşa doktora gittim doktor probu koydu ve şaşkın şaşkın baktı. Ne oldu dedim ya yaşamıyor mu artık bi o kaldı çünkü yaşamadığım acı. Baktım hareket ediyor bi oh çektim. Detaylı ultrason gibi 1 saate yakın baktı kalbinden beynine kadar. Şu an hiçbir sorun göremiyorum önceki halini bilmesem bu çocuk normal derim dedi. Ense kalınlığı azalmış, burnu oluşmuş (hala küçük ama olsun) bağırsaklar düzelmiş. Beyni kalbi herşeyi normal görünüyor dedi. O gün hamileliğin başından beri ilk defa güzel bişi duydum ve bu sefer mutluluktan ağladım. Yaşadığımı hissettim ben haftalardır yaşamıyormuşum dedim. Biyopsi sonucun çıkmadan bişi demek için erken bekleyelim dedi de doktorum. Dün biyopsi sonucum da çıktı herşey normal dediler. Ben dün ilk defa hamileliğimi hissettim kızlar, ilk defa elimi karnıma götürüp iyi olacaksın bebeğim beraber başarcaz dedim. Daha sürecim bitti mi hayır. Kendimi Mario oyunundaki bıyıklı adam gibi hissediyorum. Her aşamada evet diyorum bu bölümü de geçtik. Önümde zamanında yapılan (daha 16. haftadayım) ayrıntılı usg ve fetal eko var. Onları geçince oyun bitecek ve prensesi kurtarcam. Evet bir kızım olacak aylardır ilk defa mutluyum ve yüzüm gülüyor
Ayy şükürler olsun nasıl sevindim, nasıl gözlerim dolu dolu okudum anlatamam. Gözün aydın canım, çok üzülmüştük hepimiz son yazdıklarına. Nasıl güzel haberler verdinMerhaba kızlar herkese. Belki hatırlayanınız vardır çok zorlu süreçlerden geçtim. Serüvenim ense kalınlığı artışıyla başladı. Burun kemiği küçüklüğü, bağırsakta parlaklık artışıyla katmerlendi diyebilirim. 12. haftama yakın bir zamanda iğneyle karnıma girip plasentadan biyopsi alındı. Devamlı artan ense kalınlığım en son oldukça riskli bir değer olan 4.1 mm olarak ölçüldü. Haftalardır cvs yani biyopsi sonucumun çıkmasını bir yandan da sürekli artan ense kalınlığının endişesini yaşıyordum. Cuma günü tek eksiğim olan kanamam da olunca acılarda tavan yaptığımı düşündüm. Koşa koşa doktora gittim doktor probu koydu ve şaşkın şaşkın baktı. Ne oldu dedim ya yaşamıyor mu artık bi o kaldı çünkü yaşamadığım acı. Baktım hareket ediyor bi oh çektim. Detaylı ultrason gibi 1 saate yakın baktı kalbinden beynine kadar. Şu an hiçbir sorun göremiyorum önceki halini bilmesem bu çocuk normal derim dedi. Ense kalınlığı azalmış, burnu oluşmuş (hala küçük ama olsun) bağırsaklar düzelmiş. Beyni kalbi herşeyi normal görünüyor dedi. O gün hamileliğin başından beri ilk defa güzel bişi duydum ve bu sefer mutluluktan ağladım. Yaşadığımı hissettim ben haftalardır yaşamıyormuşum dedim. Biyopsi sonucun çıkmadan bişi demek için erken bekleyelim dedi de doktorum. Dün biyopsi sonucum da çıktı herşey normal dediler. Ben dün ilk defa hamileliğimi hissettim kızlar, ilk defa elimi karnıma götürüp iyi olacaksın bebeğim beraber başarcaz dedim. Daha sürecim bitti mi hayır. Kendimi Mario oyunundaki bıyıklı adam gibi hissediyorum. Her aşamada evet diyorum bu bölümü de geçtik. Önümde zamanında yapılan (daha 16. haftadayım) ayrıntılı usg ve fetal eko var. Onları geçince oyun bitecek ve prensesi kurtarcam. Evet bir kızım olacak aylardır ilk defa mutluyum ve yüzüm gülüyor
Güle güle kullanın böyle sade modelleri çok seviyorum ben de. Meltem mobilyaya bakmıştım ama hiç indirim yoktu burdakinde. İki tane sallanabilen hem de ön kısmı hareketli beşik gördüm ikisi arasında kararsız kaldım. Oval olan 70x110 diğeri 60x120.. ahşap kalitesi, sağlamlığı çok güzel mağazada inceledim ama modele karar veremiyorumBugün mobilyacı gezdik baya bi. En sonunda Meltem mobilyada içimize sinen bir şeyler bulduk. sunta kullanmamaları malzemenin tamamiyle mdf olmasından dolayı da tercih ettik. Daha almadık ama kararımı verdim. @cansu01 senin aldığın mobilya takımını da gördük baya kampanyalı bir ürün cidden baya indirimliydi. Sadece beşik sallanmadığı için onu seçmedimSeçtiğim ürünler bunlar büyüyen karyola olarak geçiyor ilerde de kullanabiliriz bu da indirimli bir modeldi
Bu konuyla ilgili doktordan duyduğum, 'haftasıyla uyumlu' kelimesi oluyor. 9. Haftada falan ise ultrasonda 8 gibi görünüyordu, doktor haftasını yakalar zamanla demişti. Seninde öyle olabilir, ama 2 hafta fark pek duymamıştım daha önce şaşırdım, maşallah hızlı evladın :)kızlar merhaba son konuşmalarınızla ilgisiz olacak ama bir sorum var sata göre 15+3 ultrasona göre 17+5teyim sizde de farklılık var mı böyle kafama takılıyor doktorumda hiç sevmiyor konuşmayı açıklama yapmayı belki soran bilen hamişler vardır :)
İnanılmaz güzel bir haberMerhaba kızlar herkese. Belki hatırlayanınız vardır çok zorlu süreçlerden geçtim. Serüvenim ense kalınlığı artışıyla başladı. Burun kemiği küçüklüğü, bağırsakta parlaklık artışıyla katmerlendi diyebilirim. 12. haftama yakın bir zamanda iğneyle karnıma girip plasentadan biyopsi alındı. Devamlı artan ense kalınlığım en son oldukça riskli bir değer olan 4.1 mm olarak ölçüldü. Haftalardır cvs yani biyopsi sonucumun çıkmasını bir yandan da sürekli artan ense kalınlığının endişesini yaşıyordum. Cuma günü tek eksiğim olan kanamam da olunca acılarda tavan yaptığımı düşündüm. Koşa koşa doktora gittim doktor probu koydu ve şaşkın şaşkın baktı. Ne oldu dedim ya yaşamıyor mu artık bi o kaldı çünkü yaşamadığım acı. Baktım hareket ediyor bi oh çektim. Detaylı ultrason gibi 1 saate yakın baktı kalbinden beynine kadar. Şu an hiçbir sorun göremiyorum önceki halini bilmesem bu çocuk normal derim dedi. Ense kalınlığı azalmış, burnu oluşmuş (hala küçük ama olsun) bağırsaklar düzelmiş. Beyni kalbi herşeyi normal görünüyor dedi. O gün hamileliğin başından beri ilk defa güzel bişi duydum ve bu sefer mutluluktan ağladım. Yaşadığımı hissettim ben haftalardır yaşamıyormuşum dedim. Biyopsi sonucun çıkmadan bişi demek için erken bekleyelim dedi de doktorum. Dün biyopsi sonucum da çıktı herşey normal dediler. Ben dün ilk defa hamileliğimi hissettim kızlar, ilk defa elimi karnıma götürüp iyi olacaksın bebeğim beraber başarcaz dedim. Daha sürecim bitti mi hayır. Kendimi Mario oyunundaki bıyıklı adam gibi hissediyorum. Her aşamada evet diyorum bu bölümü de geçtik. Önümde zamanında yapılan (daha 16. haftadayım) ayrıntılı usg ve fetal eko var. Onları geçince oyun bitecek ve prensesi kurtarcam. Evet bir kızım olacak aylardır ilk defa mutluyum ve yüzüm gülüyor
Oğlumun da kronik bir rahatsızlığı fln yok daha önce influenza yüzünden 10 gün hastanede yattı. Çok kötü günlerdi gerçekten. Risk o yüzden yüksek çıkıyor ama ana yüreği işte kar zarar hesabı yapıyorum sürekli..Bence de boş vakitte gidersen daha iyi olur. Bizim sağlık ocağında da en son kovid pozitif çıkan çalışanlar olmuştu o yüzden ben de korkuyorum gitmeye
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?