Arkadaşlar merhaba, uzun bir yazı olabilir. Baya şey yazacaktım dünden beri, birikti. Doktorum şeker yüklemesi yapmamı istemişti, devlette bu arada. Ancak hastaneye tok gitmiştim, bilmediğimden şeker yüklemesi ihtimalini. Aile hekimliğinde yaptır dedi ve ben de dün aile hekimine gidip şeker yüklemesi yaptıracağımı söyledim. Doktorum ilk kez birinin bu nedenle geldiğini söyledi. Bu esnada da elim -yaşadığımız çok küçük- şehirdeki tüm eczaneleri gezdi, devlet hastanesi yakınında birinde bulamilmiş sadece glikozlu tozu. Bu esnada da tabii açlık kanı verip beklemeye başladım, aile hekimliği de buz gibiydi. Sıvıyı içip bir saat sonra kan vereceğim esnada barkod alınamadı bir türlü. Başka doktordan aldılar yeni barkod ve birinci saatin kanını verdim. İkinci saate geçmeden eve gidip ısınmak istedim. Evdeyken aile hekimim aradı, ikinci kanı istemede sorun çıkma sebebinin aynı kan tahlilinden üst üste iki kez istenemediği için ikinci kan talep edilince ilk kan isteğimin iptal olduğunu söyledi. İkinci kan için boşuna gelme, hastanede yaptır sonra dedi. İlk kan tüpüm çöp olmuş oldu. Biz de süratle ikinci saati kaçırmamak için devletin aciline gittik ve operatöre yarım kalan işlemden bahsettim, biyokimya isteğinde bulundu ve tam saatinde ikinci saat kanını da verdim. Açlık şekerim ölçülmemiş oldu. 1. saat ve 2. saat var elimde sadece. Her neyse, çok pişman oldum şeker yüklemesi yaptırdığıma. Burada aile hekimliğinde şeker yüklemesi yaptıranlar olduğunu hatırlıyordum, o yüzden de gitmiştim. Bu arada dün 30+0 idim.
Yazdığınız birçok konuda söyleyeceklerim var
ama henüz etiketleme de yapamıyorum.
Aile yılı olduğu için ben de doğum izninin uzamasından umutluydum ama 2025 için gittikçe azalıyor umudum. Yine de biz doğum iznindeyken çıkarsa faydalanırız diye umuyorum.
Kasım ayında alışverişlerimin çoğunu tamamladım. Ancak yenidoğan aldım kıyafetlerin hepsini, sadece zıbın olarak büyüklerinden de aldım. Muhtemelen çok kısa sürede kısa gelecekler, o zaman patik kısımlarını keserim diye düşünüyorum çünkü iki tane 11li hastane çıkışım var sadece, 5li takımlardan da var. Çamaşırları 32'de doğum iznine çıkınca yıkayıp ütülemeyi düşünüyorum ancak çok zor olacağını tahmin ediyorum şimdiden. Valiz içi düzenleyici hurçlardan almıştım, yıkayınca hastane çantası için hurçlayıp dolaba koyacağım. Doğum için gitmeden valize aktarırım. Hastane çantası için vücut temizleme ıslak mendilleri var, bunlardan da aldım. Sezaryen olacağım için yıkanma imkânım olmaz hemen. Aşırı da terletiyor bu süreç malum. Lohusa külotlarından almadım, sezaryen olunca kullanışlı olmuyormuş, mesane pedi ve gece pedlerinden stokladım. Daha önceki lohusalığım 50 gün sürmüştü ve kanamam da çoktu. Gece pedleri yetiyordu o süreçte.
Bebek alışverişi için beşik, ateş ölçer ve kalın battaniye ihtiyacım kaldı sadece. Beşik için bir türlü tekrar çıkamadık. Astronot tarzı tulumlarda da 0-3 ay bulamadım, battaniye ile sararım iyice diyorum bebeği pusete koyarken. Evet, bahara kadar almam diyordum ama indirimler çok iyi olunca bebek arabası, puset falan da aldım.
Bugün ders anlatırken çok fazla nefes nefese kaldım. Artık çok zorlanıyorum. Bir süredir böyleyim. 32. haftayı, 1 Aralık oluyor, dört gözle bekliyorum.
Doğumumu da devlette yapacağım. Şehirde tek bir özel hastane var ve daha önce de yaşadığım sorunlardan dolayı hiç güvenmiyorum. Devletteki doktoruma da güveniyorum. Ancak hijyen sorunu var hastanede. Bakalım nasıl olacak.
Bu arada, elektrikli cezve ve kahve de koyacağım anne çantasına. Sezaryen sonrası kahve içmek lazımmış
Bebeklerimiz zamanında, sağlıkla gelsinler inşallah.