Cuma Zayıflama Yarışması 6. Takım

kız ne gelip gelip kaçıon

2 muhabbet etçem, bişey sorcam hmen gidiveriyon
ayy esrekli mi oldum ne geldim geldim kocamda hazır trtışma programlarına dalmışken buyur kuzum. kaydirigubbakcemile3
meleğim yaa ciddi ciddi ben şu dondurma diyetimize mi başlasam tek yönlü beslenmeden daha çok veririm belkii, hata dondurmadan bıkar bir daha yemem:icecream:
 
Bir gün Şeytan, dünya çapında konvansiyonel bir toplantı için Tüm dostlarını çağırmış.
Açılış konuşmasında demiş ki:

- Müslümanların camilere gitmesini engelleyemiyoruz. Kur’an okumalarını ve gerçekleri öğrenmelerini de engelleyemiyoruz.
ve elçisi Muhammed ile sağlam ilişkiler kurmalarını da engelleyemiyoruz. ile bir kere bağlantı kurduklarında üzerlerindeki gücümüz kırılıyor.
Dostları demiş ki:

- Gerçekten zor bir durum, peki ne yapalım?
Şeytan demiş ki:

- Bırakın camilere gitsinler. Fakat zamanlarını çalın, böylece
ve elçisi Muhammed ile bağlantı kuramasınlar. Sizden isteğim budur.
Şeytan devam etmiş:
- Dikkatlerini dağıtın, böylece gün boyunca ile hayati öneme sahip bağlantıyı kuramasınlar.
Dostları şaşırmış:

- Bunu nasıl başaracağız?

Şeytan:
- Hayatın önemsiz ayrıntılarıyla zihinlerini sürekli meşgul et!

Müslümanların kulaklarına şunu fısılda: "Harca, harca, harca. Borç al, borç al, borç al."

Kadınlarını işe girip uzun saatler boyunca çalışmaları için ikna et!

Erkeklerin haftada 6 - 7 gün, günde 10 - 12 saat çalışmalarını ve böylece hayatlarında
boşluk kalmaması için planlar yap!

Çocukları ile zaman geçirmelerini engelle! Aileleri parçalandıkça,
evleri, iş çıkışında ferahladıkları bir yer olmaktan çıkacaktır!
Zihinlerini o kadar meşgul et ki, kendi iç seslerini (oto
kritik, nefis muhasebesi) dinleyemesinler!
Araba kullanırken radyo, teyp vs. dinlemelerini teşvik et!

Evlere PC, TV, VCR, CD'lerin girmesini sağla ve bu cihazlarda sürekli müzik çaldır!

Restoranlarda, marketlerde, garajlarda vs. kesintisiz müzik çaldır! Böylece kafaları karışacak, ve elçisi Muhammed ile zihinsel beraberlikleri kopacaktır.

- Bravooo, mükemmel fikir, diye alkışlamış dostları.

- Durun, daha bitmedi, diye devam etmiş

Şeytan:

- Kahvehanelerde, doktor muayenehanelerinde, kefelerde masaları gazete ve dergilerle doldur!
Zihinlerini 24 saat haber bombardımanına tut!
Araba kullanma esnasında tefekkür etmelerini engellemek için billboardları afişlerle donat!
ınternete girenlerinin mail boxlarını, junk maillerle, sipariş katalogları ile, bahislerle, çekilişlerle, promosyon ürünleri ile ve boş umutlarla doldur!

Gazete ve TV'leri ince yapılı güzel modellerle doldur ki, kocaları dış güzelliğin önemli olduğuna inansınlar ve hanımlarından hoşlanmasınlar!

Kadınların, akşamları kocalarıyla ilgilenemeyecek kadar çok yorulmasını sağla!

Eğer kadınlar, erkeklerin ihtiyacı olan sevgiyi veremezlerse, erkekler bu sevgiyi başka yerlerde arayacaklardır!

Çocuklarına namazın önemini anlatmalarını engellemek için hikâye kitaplarını Tavsiye et!
Doğaya çıkıp 'ın yaratma sıfatını görmelerini engellemek için onları çok meşgul et, eğlence parklarına, fuarlara, spor karşılaşmalarına, oyunlara, konserlere, sinemalara vs götür!

Oralarda kavga çıkarıp birbirlerini vurmaları sağla! Bizim işimiz fitne çıkarmaktır, bunu unutma!
ıslami dostluklar ve sohbetler yerine, taraftar-parti dostluklarını ve dedikoduları teşvik et! ışte plan bu!
Futbol, hayatlarının odağı olsun. Futbolcuların isimlerini çocuklarına ezberletmeyi marifet saysınlar! Ancak ıslam’ın şartlarını merak bile etmesinler!

Kurnazca plan için dostları şeytanı çılgınca alkışlamışlar ve ülkelere dağılırken Müslümanları daha fazla meşgul edeceklerine, telaş içinde oraya buraya koşuşturacaklarına, 'a, Elçisi'ne ve ailelerine daha az zaman ayırtacaklarına söz vermişler.
 
ne kadar çok vakit geçiriyorum şu pc ve tv başında ya

buaralar manevi huzura ihtiyacım var

kalbim çok huzursuz

ölüm çok yakın, hayat çok kısa

ama dünya için ne kadar çok çalışıyoruz

namaza başladım bugün rabbimin izniyle

konuşmak istedim seninle de sadece
 
Yırtık pırtık paltolar giymiş iki çocuk kapımı çaldı. "Eski gazeteniz varmı, bayan?" Çok işim vardı. Önce hayır demek istedim, ama ayaklarına gözüm ilişince sustum. ıkisinin de ayaklarında eski sandalatler vardı ve ayakları su içindeydi. "ıçeri girin de size kakao yapayım." dedim. Hiç konuşmuyorlardı. Islak ayakkabıları halıda iz bırakmıştı. Kakaonun yanında reçel ekmek de hazırladım onlara, belki dışarıdaki soğuğu unutturabilir, azıcık da olsa ısıtabilirdim minikleri.

Onlar şöminenin önünde karınlarını doyururken ben de mutfağa döndüm ve yarıda bıraktığım işleri yapmaya koyuldum. Oturma odasında ki sessizlik dikkatimi çekti. Bir an kafamı uzattım içeriye küçük kız elindeki boş fincana bakıyordu. Erkek çocuğu bana döndü ve "Bayan, siz zenginmisiniz?" diye sordu.

"Zengin mi? Yo hayır!" diye cevaplarken çocuğu, gözlerim bir an ayağımdaki eski terliklere kaydı.

Kız elindeki fincanı tabağına dikkatle yerleştirdi ve "Sizin fincanlarınız ve fincan tabaklarınız takım." dedi. Sesindeki açlık, karın açlığına benzemiyordu. Sonra gazetelerini alıp çıktılar dışarıdaki soğuğa. Teşekkür bile etmemişlerdi, ama buna gerek yoktu. Teşekkür etmekten daha öte birşey yapmışlardı. Düz mavi fincanlarım ve fincan tabaklarım takımdı. Pişirdiğim patateslerin tadına baktım. Sıcacıktı patatesler.

Başımızı sokacak evimiz vardı. Bir eşim vardı ve eşimin de bir işi, bunlar da fincanlarım ve fincan tabaklarım gibi uyum içindeydi. Sandalyeleri şöminenin önünden kaldırıp, yerlerine yerleştirdim. Çocukların sandaletlerinin çamur izleri halının üzerindeydi hala. Silmedim ayak izlerini. Silmeyeceğim de.

Olur ya; unutuveririm ne denli zengin olduğumu...

Siz sakın unutmayın ne kadar zengin olduğunuzu. Ben unutmayacağım.
 

:çok üzgünüm:senağlama ama bunlara çağdaşlık,medenilik diyoruz meleğim
. ben de aynı mecralarda koşturan biri olarak allak bullak oldum. bazen gerçek çok puslu görünüyor gözüme...
 
Önünde Umut,arkanda Pişmanlık Olmasın !
Tık, Tık, Tık...
-kim O?
-hazırlan Gidiyoruz.
-sen Kimsin? Nereye Gidiyoruz?
-sıran Geldi. GerÇek Evine Gidiyoruz.
-gerÇek Ev Mi? Sen! Yoksa!
-evet. Hadi Gidelim.
-dur Bir Dakika..bir Sürü Yarım ışim Var.
-iş Yarım Kalmaz. Birileri Tamamlar. Oyalanma Artık.
-çocuklar, Onlar Daha Cok KüÇük, Bari Vedalaşsaydım.
-sen Olmadan Da Büyürler, Hadi Bekliyorlar.
-bekliyorlar Mı? Onlar Da Kim?
-gidince Görürsün.
-anladım. Anladım Ama Kalbini Kırıp, Gönlünü Alamadıklarım, Iyiliğini ;görüp,
Karşılık Veremediklerim Var. Anlayacağın Borçlu Gitmek Istemiyorum.
-bunu Zamanında Düşünseydin!
-zamanında Mı? Iyi De Ben Daha Zamanım Var Sanıyordum.
-hepiniz Aynısınız.. Zaman Dediğin, IÇinde Bulunduğun An.. Bunun Ötesi ;yok.
-keşke, Keşke....
-devam Etme. Bugünü Yaşarken Hep Yarın Var Gibi Davrandın. Üstündeki
Üniformanın Sorumlulukları Var.. Yerine Getirmedin.. Bu Sana Bir Uyarıydı.
Şimdi Gitmiyoruz... Ama Her An Gidebiliriz.. Bir Daha Geldiğimde Önünde Umut,arkanda Pişmanlık Olmasın...
 

meleğim aynı girdapta bende boğuluyorum. hiçbir yere sığamıyorum. namazlarım hep son dk. zamanım olsun kitap okuycam diye konuştuğum zamanları bilyorum am tv ve pc o zamanın hepsini yutuyor zaten. evlenmeden önce 20yaşıma kadar her yaz kuran kursuna giderdim. dersle hep aynı. dağın başında bi yer. tv yok, pc yok. bir de ben öyle herkesle çok konuşmam bir iki kişiyle yada kendimle vakit geçirmeyi çok severim. inanılmaz arınma oluyordu. keşke yine öyle olsa... şimdi otursan düşünmek istesen sessizlik bile olmuyor araba kornalarında...
 

bazen aklım almıyor ,bakıyorum çevreme sanki hiç ölmücez gibi yaşıyoruz

o huzuru hissedemiyorum

hep aynı şeyler işe git eve gel ,yemek bulaşık ,tv ,pc derken hadi yatağa
 
bir bilsen ne kadar çok hikayeler biliyoruz kıssala peygamber hayatları bu konularla ilgili, ama bizim kalplerimiz ne halde bilmiyorumki farkındalıklrımız hep çok kısa sürüyor.

az önce aebeni gördüm ,simoşu gördüm altta kaçtılar hemen
simoş da benim gibi uğrayıp kaçıyor sanırım

dün eşim soruyor 2012 de kıyamet kopacakmış ya bir rivayete göre. bunun gerçek olduğundan eminsin ne yapardın diyor?
dedim bir şey yapmazdım. aynı olurdum ya diyor ciddimisin. dedim ki hani bir söz var herkesin kıyameti kendi ölümüdür. bunu gerçekten yeni anlıyorum. o bilinçte olmak çok farklı meleğim, ilahi kamerayla her an izlendiğini bilmek... hayat ne farklı olurdu herkes bu bilinçte olsa düşünsene, gerçi herkesi geçtim bir ben o bilinçte olsam...
 
PEYGAMBERiMiZ GELSE!!!

Eger bir gün, Peygamberimiz ziyaretimize gelse,
Yalnizca bir kaç günlügüne,
Hem de aniden gelmis olsa;
Merak ediyorum ne yapacagimizi?
Biliyorum en güzel odamizi kendisine tahsis edecegimizi.
Böylesi serefli bir misafire yiyeceklerin en iyisini,
Içeceklerin en iyisini sunacagimizi.

Onu evimizde görmekten mutlu olacagimiza,
Ona hizmet etmemizden alacagimiz hazzi,
Baska hiçbir seyden alamayacagimiza da inaniyorum.

Tüm bunlara ragmen memat ediyor ve düsünüyorum:
Onun evimize dogru geldigini gördügümüzde,
Kapida mi karsilayacagiz?
O güzel misafiri içeri almadan "Buyur Ya Resulullah!" demeden,
Kollarimiz bu mübarek konugumuza uzanmis olarak
"Hos geldiniz!" deyip içeri almadan önce neler yapacagimizi merak ediyorum.

Masamizin üzerindeki bazi gazete ve dergileri saklayip,
Onun yerine Kur'an mi koyacagiz?
Hala açik saçik programlari izledigimiz televizyonun üzerini örtüyle mi kapatacak
Veya alelacele yerinde kaldirip bodrum kattaki izbeye mi saklayacagiz?
Yahut da kosacak miyiz kapatmaya, O kizmadan önce?
Veya o nurlu misafirin isitmedigini umarak kapatacak miyiz radyomuzu,
Yüz kizartici bantlari izledigimiz videomuzu?
Evin rafinda üst üste dizdigimiz müzik bantlarini unuttuk galiba.
Hemencecik onlari kaldirip, onun yerine Hadis kitaplari mi yerlestirecegiz.

Merak ediyorum .
Evimize girmek üzere bulunan bu serefli Misafirin hemen girmesine müsaade edecek miyiz ?
Ya da saga sola mi kosturacagiz?
Yahut da "Biraz bekler misiniz?" diyerek Onu kapimizin önünde mi bekletecegiz ?

Merak ediyorum...
Eger Peygamberimiz bir kaç gününü geçirmis olsa,
Alisagelen yaptiklarimiza devam mi edecegiz?
Her sabah gün dogusuna veya kaba kusluga kadar uyabilecek miyiz?
Ailemizle kavgali-gürültülü savas ortamini sürdürebilecek miyiz?
Yoksa bir kaç saat sonra sikilmaya, daralmaya mi baslayacagiz?

Merak ediyorum...
Hiç yüzümüzü asmadan tüm aile fertlerimizle beraber her vaktin namazini kilabilecek miyiz?
Sabahin erkeninde yatagimizdan firlayip sabah namazi hazirligini yapabilecek,
Nisanlanma çagina gelen kiz ve erkek çocuklarimizi yataklarindan kaldirabilecek miyiz?
Veya, Serefli Misafirin abdest suyunu dökerken,
Öbür odada 15 yasina gelmis ancak secde yüzü görmemis oglumuzu nereye saklayacagiz?
Yoksa bir kaç günlügüne otele veya akrabalarimizin evine mi gönderecegiz?

Merak ediyorum...
Alistigimiz hayat seyrimizin, kontrolden çiktigindaki aci halimizi.
Bayimiz gazeteyi kapidan uzattiginda ne yapacagimizi.
Müslüman bir sahabe kadinin kiyafetine dokunan Yahudilere karsi
Savas baslatan Misafir Peygamberin yaninda
O müstehcen gazeteyi okuyabilecek miyiz?

Acaba diyorum...
Peygamberimizi yanimiza alarak gitmeyi planladigimiz yerlere götürebilecek miyiz?
17 yasindaki kizimizin yanina gelerek "Siz ne alirdiniz. "
diyecek olan sik bir garsonun sözüne karsi tavrimizi.

Acaba diyorum.
Gittigimiz yerde üç-dört saat boyunca yemek masasinda Peygamberimiz de bulunabilecek mi?
Yoksa Onu evimize istirahata mi alacagiz?

Düsünüyorum.
Hem de gözlerimle görmüs gibi düsünüyorum.
Bir kaç günlügüne evimize misafir olarak gelmis olan Peygamberimizle
24 saatimizi nasil geçirdigimizi göstermemizi.
"Bonjour" diyerek evimize giren oglumuzu, yarim etekle arabadan inen genç kizimizi.
"Bunda benim suçum yoktur "Ya Resulallah!" deyip,
Ölüp ölüp dirilen ana ve babalari....
Düsünüyorum Peygamberimiz evimize otururken,
Evimize gelecek aile misafirlerimizi.
Peygamberimizden habersiz olan misafirlerimizin girislerini, konusmalarini, görüntülerini.

Evet evimize sadece bir kaç günlügüne misafir olarak gelecek olan,
Peygamberimize karsi sergileyecegimiz tavirlarimizi merak ediyorum.
Bu Peygamberin nasil karsilanip, nasil ugurlanacagini merak ediyorum.

Peygamberimiz eger bizimle bir kaç gününü geçirecek olsa,
Alisagelen yaptigimiz islere devam mi edecegiz?
Yahut da ziyaret bittiginde ve evimizden ayrildiginda rahat bir nefes mi alacagiz?

Evet sevgili Peygamberimiz bizimle biraz vakit geçirmek için gelse;
Hayatimiz altüst mü olacak?

Yoksa, evet yoksa...

Ibrahim Sadri...



şu şiir çok güzel mesela
 

bazen aklım almıyor ,bakıyorum çevreme sanki hiç ölmücez gibi yaşıyoruz

o huzuru hissedemiyorum

hep aynı şeyler işe git eve gel ,yemek bulaşık ,tv ,pc derken hadi yatağa

aynen öyle o yüzden sahabi efendilerimize ahir zaman ümmetinde bahsedilince onlara da müslüman mı denecek demişlerdi. efendimizde onlar öyle zamanda yaşayacaklarki 1 rekat kıldıkları namaz sizin 100 rekatınız yerine geçecek diye cevap verdi. çok zor zmanda yaşıyoruz. her ne kadar insanları ayırmamak gerktiğini düşünsemde kalplerimiz kadar çabuk dönebiliyorki o yüzden hep salih kimselerle daha çok vakit geçirme eğiliminde olmalıyız sanırım. bir yetim başı okşamak insanın kalbini yumuşatırmışbu tarz küçük fırsatları kaçırmazsak sanırım Rabbim bize daha büyük huzurlar nasip edecek...
 
Burdayım bennn ; elifim rabbim kabul etsin, namazda olmak gibisi varmı ki? Rabbimin en çok sevdiğiniz bizi en çok sevdiği yerde olmak, ya rabbim bak ben geldim, başka bir sürü yere gidebilirdim ama sana geldim, hiç ayrılmak istemiyorum ondan geldim... demek, başkadır, bambaşka... Rabbim kabul etsin
 

çevrendeki insanlar çok önemli

geçen gün patronum eşiyle tartışıyorduk ben inanmıyorum ,kabul etmiyorum diyor namaz şu kadar kılınmalı ,oruç bu kadar tutulmalı

ben nasıl istersem öyle yaparım diyor

ben Allah'a inanıyorum diyor ama cennet de cehennem de bu dünyada diyor

rabbim bana bir çocuk nasip etmeden önce kendimi bu konularda eğitip çocuğumu da aynı şekilde büyütmek istiyorum inşallah




simoşum nasılsın fıstığım

amin inşallah güzelim rabbim namazlarımızı daim kılsın inşallah

derin mevzulara daldırdım topiği de
 

en acısı ne biliyor musun elif, ben bu yazdığın yazıları,şiirleri kıssaları çocukken okuyarak büyüdüm. o huzuru yaşayacak ortamlarım oldu. ama şimdi bütün bunları bile bile, o huzurun nasıl yaşanacağını bile bile yapamamak gittiğin yoldan gidememek en son şeytanın kalbini avucunun içine aldığın bile bile onu koruyamamak... Allahım affet:çok üzgünüm::1no2:

biz senin kırmızı olduğunu unuttuk sanırım,
Amin Allah kabul etsin:Saruboceq:
 

bende huzura kavuşmak için çocuk doğurmak istiyorum belki onu yetiştirmeye uğraşırken şeytanın diğer vesveselerinden kurtulurum, boş zamanımı onu eğitmekle geçirirm diyorum. dün ezel izlerken dayı bir şey dedi beynime dank etti. islama da çok güzel uyarlanabilir. tam metin hatırlamıyorum ama önemli olan çok okuma değil okuduklarını kalbine onaylatıp o şekilde hareket etmek demekti. islamda öyle önemli olan çok bilmek değil elifim kalbinde yaşamak. ama ısrar ve samimiyet önemli.
 
İç huzurunun anahtarı insanın kendi elinde aslında. Yüce rabbim gün içerisinde 70 milyon kez insanın içini yoklarmış biliyormusunuz. Ne düşündü , ona karşılık nasıl davrandı diye. Rabbim nefis vermiş ama buna karşılık iradede vermiş, sabah namazlarına kalkarken geçen yıl çok zorlanıyordum, sabah inleyerek kalkıyordum resmen, ama bu sene sabahları kalkarken ''rabbim sen herseye değersin, uykusuzluk ne ki'' diyorum size yemin ederim ayaklarım kendiliğinden kalkıyor, üstelik allahım kabul etsin bu yıl teheccüd namazına da kalkıyorum, velhasıl dünya imtihan dünyası - vakit dar - güzel değerlendirmek gerek. Güzel ve rabbimin hoşuna gideceği ameller yapmamız gerek. Çok çağdaş, çok modern, çoğu insanın deyimi ile chp kökenli bir ailede büyüdüm, rabbime şükürler olsun içki içen yok ailemde, en büyük haramlardan biri çünkü. Ama mesela bizim evde benden başka namaz kılan yok. İlk başta herkes çok şaşırmıştı ama şimdi alıştılar, hatta annem gözyaşı bile döker, nurlu evladım benim, allahım kalbine nur vermiş kızımın diye... O yüzden gün bugündür elifim, rabbim kapanmayı da nasip etsin bizlere, yasinle evlenirsem eğer yani allahım onu bana yazdıysa kaderimde o varsa, asker eşi olduğumdan kapanmam sıkıntı yaratabilir, ama zaman ne gösterir bilinmez, belkide kamu da bir bölüme yerleşir sınavla falan o zaman düşünüyorum allahım kısmet ederse...
 
o zaman kızlar hadi namaza

Vakit yeni girdi istanbulda elifim, hatta ezan okunuyor şuan burada, rabbim kabul etsin ilk yatsı namazını hayatım, bana da dualar et, yasin hayırlıysa allahım daha da ısındırsın bizi birbirimize, hayırsızsa soğutsun :sinifsinif: rabbime giden yolda hayırsız birşey istemiyorum ben. Ona gidiyorum , o razı olmalı her hareketimden inşallah :Saruboceq:
 
o zaman kızlar hadi namaza


hadi kalkalım artık Allah kabul etsin, meleğim boş konuşmalardansa en azından yarım saatte Allahı anmamıa sebep olduğun için teşekkürler canım, Allah razı olsun. ardından benimde uyumam lazım. kendi çapımda yaptığım bir şey var sabah namazından sonra yatmıyorum. geçen evliyaullahtan biri bütün dünya uyanırken Allah insan klabinin uyumasını istemez demişti. gerçekten tecrübelerime göre sabah kainatın uyanışına şahit olarak başlanan bir gün çok bereketli geçiyor. müsadenizle ardından yatayımda huzuru yakalamak adına artı bir şeyler yapayım inşAllah. hayırlı bereketli geceler...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…