Oncesi boyleydi kolalari filan yipranmisti
Eki Görüntüle 1557830 Eki Görüntüle 1557831
sonrasi boyle oldu nasil olmuslar
ekledim canim umarim begenirsiniz fikirlerini merak ediyorum
iyi akşamlar güzellerbugünüm yine hastanede geçti bu seferde dişe gittim iiki dişim daha mefta olmuş birine dolgu yaptı biri artık sonraya ama o dişçi koltuğunda ağzımı ayırmak benim için tam bir işkence çünkü çene tutulumum var esneyince bile canım yanıyo dolgu yapılana kadar zor dayandım ve tabi sonrasındada kötü oldum neyse ki ablam midemi yakmıycak bir ağrı kesici verdi de rahatladım sonra da attık kendimizi tekrardan dışarı biraz market gezdik iyi geldi
bu arada balkon sandalyelerimi beğenen herkese teşekkür ederim.bi günde manzaramı paylaşırım inş.sandalyeleri yaptığına değmiş dersiniz müthiş bi deniz manzaram var.keşke birlikte çay içip kaynatma şansımızda olsa.hepinizi seviyorum iyi geceler
günaydın canımmGunaydinlar guzeller
aaayyy ne güzel ana okulu öğretmenliği bu aralar bende pek imrenir oldum ona hayırlı uğurlu olsun canım
kaptancığım çok iyi yürekli, melek ablam o benim hayatımda yeri büyük beni karatayla tanıştırdı ve asla olmaz dediğimi oldurdu oyüzden bende onu mutlu etmek istiyorum hepimizinde isteğinin bu olduğunu biliyorum benimde aklıma böyle birşey geldi umarım hepimiz için iyi olur
tamamdır tatlım hallettim
acaba süt arttırıcı takviyeler kullansan still tea tarzı yada bol soğan falan yesen dengelenirmi ki
amiiiinnnnn
zencefilin bu konuda işe yaradığını bende duymuştum bakalım senin deneyimin nasıl olucak
ablacım benim aklıma şöyle bir fikir geldi tabi kaptanlar tarafından nasıl karşılanır nasıl karar alınır bilemiyorum ama niyetli arkadaşlar perşembe günü iftar öncesi tartılabilirler. yürüyüş konusundada yemekten sonra hemen yürümek bence de pek iyi olmaz birde uzun süre aç kalındığı için mide içinde zor bi zaman dilimi olucak ama yemekten yarım saat sonra uygundur diye düşünüyorum sonuçta mide yarım saatte eritiyor yenenleri
tebrikler yasminiimmmm süpersin kuzum böyle devam
ellerine sağlık çok güzeller
baldandane Super olmus yaa bayildim eski hallerini yuklemeyip yeni aldim desen inanirdim ellerine saglik canimm zencefil ise yararsa bizede bildir canim merakla bekliorum
45derya45 ben cuma gunu tam 12 gibi tartilcam canim sahurla saat farkini ayarlamak icin bakalim ne cikcak
Bu soruyu daha once aordum mu sizebulmiyorum sorduysam affiniza siguniyorum unutmusum ne işle iştigalsiniz.duķkaniniz mi var
Mersinliyim canım benafiyet olsun tatlım nerelisin merak ettim batırık bizim köyde de çok yapılırda bayılırım bende ama kendim yapmayı denemedim hiç
ben de çok isterdim sizlerle görüşebilmeyibu arada balkon sandalyelerimi beğenen herkese teşekkür ederim.bi günde manzaramı paylaşırım inş.sandalyeleri yaptığına değmiş dersiniz müthiş bi deniz manzaram var.keşke birlikte çay içip kaynatma şansımızda olsa.hepinizi seviyorum iyi geceler
muammmaaaPersembe iftar oncesimi tartilcaz banuya bi soralim ne dicek bakalim
Selamün Aleyküm kızlarrrrr
Herkese hayırlı sabahlar
Bu sabahda sabahın 6sında hortladım
Gece yorgunluktan herkesten önce yatmaya kalkıştım ama sağ olsun kızlar yatağımı istilağ ettiler
Hadi gidin başımdan uyuyacağım dedikçe kikirdeyip durdular ve en sonunda gece geç saatte olayı abartıp yatak odasında karnımıza ağrılar girene kadar kahkahalar attık
Ulen gidin odanıza millet uyuyordur ayıp kapıya gelecekler dedikçe daha çok gülmeye başladı cadılar
Sonunda 12yi geçiyordu rahat verdilerde uyuyabildim
Bugün görümce gelecek diye erkenden kahvaltımı edip makarna salatasını yaptımDünden beri kızım Anne sen yemiyecekmisin diyip duruyor degettt yemeyeceğim işte diye direnip durdum ( ben yemezsem boğazından geçmezmiş
ASlında dışarda işlerim vardı ama red etmek olmazdıartık misafir kapıdan ev sahibi bacadan yapacağım onlar gider gitmez kızlarımla yürüyerek Eyüp Sultana ineceğiz Hem 1 saatlik yürüyüşümde aradan çıkmış olur hemde Hatimimize başlamak için yeni bir Kuran daha alırız
Benim görümce benden 2 yaş ufak
Biz nişanlandıktan bir gün sonra sordu sana ne diye hitap etmemi istersin diye bende tabi o an içinden nasıl geliyorsa demiştim hatta eşim ne diye soruyorsun ki Yenge diyeceksin tabi diyince dönüp eşime sen ne karışıyorsun zorlamı Yenge diyeceğim diyince bende zoraki söyleyeceksen hiç söyleme daha iyi demiştim oda o günden sonra hep adımla hitap ettiaslında hiçte umurum değil ama bizim ailede yaşca küçükte olsa eğer o kişinin abisiyle yada büyüğüyle evliyse kesinlikle yenge denir bu aslında saygıdır ama işte benim görümcede o yok yeni evliyken ancak işi düşünce yenge derdi arada ama şimdi oda yok
Ohhhh ellerinize sağlıkBende bayılırım sarmaya heleki taze yaprakla
Benimde geçen sene İzmirdeki bağımızdan gönderdikleri şişede taze yapraklardan 1 şişe kaldıonlarıda artık büyük ihtimal Annemleri iftara aldığımda sararım
Aslında bu sene tembihlemem lazım akrabalara daha çok yollasınlar ( geçen sene 5 tane 2 litrelik şişe yollamışlardı )
Sarmışken fazladan sarıp buzluğa atmayı düşünüyorum bendeani bir misafir geldiğinde iyi oluyor hemen ateşe koyuveriyordum
oyyy bülbülüm sağol kuzum. bende tartıyı öğrendim perşembe iftar öncesi tartılacakmışız kuzum merak edenlere duyrulur.selam güzeller diyetle oruç hakkında kafamızda soru işaretleri vardı bunun için biraz araştırdım ve karatay hocanın bu röportajını buldum45derya45 ablacım iftar sonrası yürüyüş hakkında da bilgilendirmiş
Karatay'dan sağlıklı ve rahat oruç tutmanın sırrı
Her Ramazan ayında iftardan sonra tatlılara saldırır, sonra da biriken kilolardan ve halsizlikten şikâyet ederiz. Sahura kalkıp yemek yemeye özen gösterenler ise azınlıkta kalır. Bir ibadet ayı olan Ramazan’ın bitişinde, oruç tutmanın sevincini paylaştığız bayramın adını da “Şeker Bayramı” yapar, yine hastalıkları besleriz!
Peki, oruçlu iken neden daha fazla şekerli yiyecekleri yemek isteriz? Bunu önlemenin yolu ne? Diyetisyenler, “Fazla yağlı yemeyin”, “Tatlıyı yemekten hemen sonra yemeyin” gibi çeşitli önerilerde bulunsa da, neden sofraya oturunca uygulamak pek mümkün olmaz? Sahura kalmak neden zor gelir?
Ramazan ayında enerji kaybına uğramadan, gündüz uyuklamadan, acıkmadan, tatlı krizine girmeden, iftar saati geldiğinde kıtlıktan çıkmış gibi yemeklere saldırmadan oruç tutmak mümkün değil mi?
‘Türk halkına en uygun diyet’ olarak kabul gören Karatay Diyeti kitabını yazan, 50 yıllık birikimi ile bugüne kadar doğru bildiğimiz yanlışları düzeltmemizi sağlayan ve aylardır Türkiye’nin gündeminden düşmeyen Prof. Dr. M. Canan Efendigil Karatay, kitabında bu çok önemli ve hayati soruları göz önünde bulundurarak, Razaman ayında oruç tutanlara özel iftar ve sahurda yenebileceklerin listesini de veriyor. Prof. Karatay, Ramazan ayında iftar ve sahur için merak edilen soruları okurlarımıza özel cevapladı.
Ramazan ayında pek çoğumuz sahura kalkmadan oruca niyetleniyoruz. Bunun sağlık açısından ne gibi artı ve eksileri var? Sağlıklı bir sahur sofrasında neler olmalı?
Sahur kahvaltı gibidir. Kahvaltı 24 saat içinde en önemli öğündür. Son derece kuvvetli, sağlıklı doyurucu olmalıdır. Mutlaka sağlıklı ve güçlü protein, sağlıklı yağ ve karbonhidratlar yenmelidir.
Sağlıklı protein olarak yumurta, peynir ve yoğurt yenebilir. Sağlıklı karbonhidrat olarak da fındık, fıstık, ceviz, badem ve kuru meyveler tercih edilebilir. Sağlıklı yağlar ise Karatay Diyeti kitabımızda ayrıntıları ile anlattığımız tereyağı ve zeytinyağlarıdır.
Örneğin tereyağında pişirilmiş iki yumurta, bir avuç içi kadar beyaz peynir, yanında bir çay bardağı kadar ceviz içi, 10-15 zeytin ya da bir avuç içi kadar ramazan pidesi içine peynir, domates, salatalık vb eklenerek 10-15 zeytin ile birlikte yenebilir. Yanında bol süt, çay (şekersiz), ayran içilebilir. Bir kahve (Türk kahvesi) fincanı taze sıkılmış meyve suyu karbonhidrat (früktoz) ve günlük C-vitamini kaynağı olarak yeterli olacaktır. Fazlasına gerek yoktur. Ayrıca tatlı, bal, reçel gibi yüksek glisemik indeksli karbonhidratlar yenmemelidir.
Aç kalınarak, sahura kalkmadan oruç tutmak son derece sakıncalıdır. Kişiler kilo verseler bile ki, -genellikle ramazanda bazı kişiler kilo vermek amacıyla oruç tutmaktadır- bu doğru değildir ve son derece sakıncalıdır. Aç kalarak kilo verilmiş olsa bile daha sonra fazlasıyla geri alınmaktadır. Bilimsel olarak, bu olay karaciğer ve pankreası yorup, yağlandırdığı için sağlığa zararlı olmaktadır. Bilimsel çalışmalar, ileri yaşlarda ortaya çıkan ‘dejeneratif hastalıkların’ tümünün artık karaciğer ve pankreas yağlanması sonucu, bu organların normal olarak çalışamadıklarından kaynaklanmakta olduğunu göstermiştir.
O zaman bu Ramazan herkesi sizin önerilerinizle sağlıklı sahur sofralarına davet ediyor ve iftar için hazırlıklara geçiyoruz. İftar sofralarımızın da olmazsa olmazı hepinizin bildiği gibi pidedir. Önce pide kuyruklarına girer, sıcacık pide ile evimize döner, soğumaması için özen gösteririz. İftar vaktinde de tereyağını pide ile buluşturarak, afiyetle yeriz… Hatta yedikçe yemek isteriz. Peki, neden böyle bir şey yapmak bizi mutlu eder? Doğru mu yaparız?
İftarda bir avuç içi kadar sıcak pide ile doğal köy tereyağı sağlıklı bir şekilde yenebilir. Pidenin glisemik indeksi %100 olduğu için, aniden kan şekerini yükseltir ve yemekten bir iki saat sonra halsizlik, yorgunluk ve uyku hali meydana gelir. Aşırı miktarda pide yemek karaciğer ve pankreasta yağlanmayı artırır. Tereyağının glisemik indeksi ise sıfırdır, boş midede koruyucu etkisi vardır, bu nedenle zararlı değil faydalıdır. Tereyağı uzun süre tokluk hissi verir, oruç tutanlara güç, kuvvet ve dinçlik sağlar.
Siz tereyağı sağlıklı diyorsunuz ama diyetisyenler, “Fazla yağlı yemeyin”, “Tatlıyı yemekten hemen sonra yemeyin”, “İftara çorba ile başlayın” gibi çeşitli önerilerde bulunuyor, ancak sofraya oturunca bunları uygulamak pek mümkün olmuyor. Peki, bu yağ konusuna kısaca açıklık getirebilir misiniz, sağlıklı bir iftar sofrası nasıl olmalı?
Transyağ denilen bozulmuş yağlar kanser yapmaktadır. Transyağlar kızartmalarda, hazır işlenmiş yiyeceklerde, margarin gibi yağlarda fazla miktarda bulunur. Evet, bu yağlar tehlikelidir! Diyetisyenler fazla yağ yemeyin dediklerinde, bunların hangi yağlar olduğunu da belirtmeleri gerekmektedir. Her insan vücudunda bulunan bütün hücreler çift kat yağlı hücre zarı ile çevrelenmişlerdir. Çift kat hücre zarlarının temel yapı taşı, lipit dediğimiz yağlardan oluşmaktadır.
Bu lipitler, başta tereyağı olmak üzere hayvansal katı yağlar, omega-3 ve kolesteroldür. Sağlıklı yağları diyetimizden çıkardığımız zaman, hücreler zayıf düşer, hücrelerin bağışıklık sistemleri çöker ve sonuç olarak dayanıksız, güçsüz kalan hücrelerimiz kendini koruyamaz, her türlü virüs ve bakterilerin hücumunu geri çeviremeyerek hastalanmamıza neden olur. İşte bu sebeple bütün yağları bir sepete koyup konuşmak doğru değildir.
İnsan vücuduna, ‘olmazsa olmaz’ dediğimiz sağlıklı yağların doğal bir şekilde girmesi gerekmektedir. Bu yağlardan korkmamamız gerekir. Sağlıklı yağlar yenildiğinde, yağ olarak kana geçmez ki, bunu da burada belirtmek ve bir örnek vererek bu konuyu açıklamak istiyorum. Tavuk yediğimiz zaman, tavuk mu oluyoruz? Ya da maydanoz yediğimiz zaman yeşil mi oluyoruz? Veya domates yediğimizde kırmızı mı oluyoruz? Sonuç olarak, bütün yiyecekler bağırsaklarda ufak moleküllere indirgenir, kan yolu ile karaciğere taşınır ve karaciğerde o vücudun ihtiyacına göre her türlü yapı taşları üretilir...
İftara, bir bardak ılık su ile başlanmalıdır. Sabahları kalktığımız zaman ılık bir bardak su içmemiz gerektiğimiz gibi, orucumuzu açarken de ılık suyla açmalıyız. Çorba da sulu olduğu için rahatlıkla içilebilir. Ancak, hazır çorbalar kesinlikle tüketilmemelidir.
Evde pişirilmiş tarhana, mercimek, ezogelin, yoğurt çorbası, her türlü sebze çorbası veya yuvalama gibi çorbalar olabilir. Uzun süre boş kalmış olan midemizi korumak amacıyla, suyun da, çorbanın da ne çok sıcak ne de çok soğuk olmamasına dikkat etmeliyiz. Çorba ile birlikte, bir dilim pide ve tereyağı faydalıdır. Yanında önemli lif kaynağı ve sıfır glisemik indeksli olduğu için zeytin-istenildiği kadar- tüketilebilir.
Zeytinin yağı doğaldır, mide koruyucu ve kabızlığı önleyici etkisi vardır. Orucumuzu ılık su ile açtıktan sonra, zeytinyağına pide batırıp, lezzetli ve sağlıklı bir yiyeceği tüketerek, gün boyu boş kalmış olan midemizi yormamış oluruz. Ancak zeytinyağının soğuk baskı ve sızma olmasına dikkat etmemiz gerekir.
İftar sofrasında salata tabağı mutlaka olmalıdır. Bol miktarda doğal fermantasyon sirke, limon, az miktarda kristal kaya tuzu, sızma zeytinyağı, sumak ve peynirli mevsim salatası hazırlanabilir. Cacık ve ayran da çok sağlıklıdır, istenildiği kadar tüketilebilir.
Ayrıca yemek olarak köfte, sulu sebzeli et yemeği, zeytinyağlı yemekler, yeşil mercimek yemeği, dolma, sarma, karnıyarık, imambayıldı vb gibi her türlü yemek yenebilir. Veya her türlü kırmızı et kebabı, 2-3 kaşık bulgur pilavı ile birlikte tüketilebilir. Yaz mevsiminde olduğumuz için doğal köy yumurtası, tereyağı, tarla domatesi ve biberle hazırlanmış menemen de olabilir.
Buraya kadar anlattıklarımız ile iftar açılınca, tatlı yeme ihtiyacı kalmayacaktır. Akşam geç saatlerde tatlı yemek doğru değildir. Karaciğer ve pankreas yağlanmasını başlatır ve artırır. Hazımsızlık nedenidir. Şeker ve vücuda etkileri konusunda ayrıntılı bilgiler, geniş kapsamlı olarak Karatay Diyeti kitabında yer alıyor.
Şekeri ve şekerli yiyecekleri tavsiye etmiyorsunuz. Ama oruçlu iken bu yiyecekleri daha fazla yemek istiyoruz. Hele de baklava, saray sarması, kaymaklı ekmek kadayıfı ya da güllaç! Aynen pide gibi zengin-fakir tüm sofraların baş tacı. Böyle bir geleneksel alışkanlık bu kadar sakıncalı ise ne yapmalıyız? Bu tatlıların yerine ne yiyebiliriz?
Daha önce de belirttiğimiz gibi, geç saatlerde tatlı yemek doğru değildir. Karaciğer ve pankreas yağlanmasını başlatır ve artırır. İnsanı sık sık yemeye zorlar, aşırı miktarda insülin salgılanmasına neden olur. Tatlı yerine kuru yemişleri ve mevsim meyvelerinden düşük glisemik karbonhidrat içerenleri tüketirsek, daha dinç olur ve de dinç kalırız. Güllaç en hafif ve midevi olduğu için iftar sofralarının en önemli tatlısıdır. Sağlıklı kalmak ve sağlıklı bir şekilde oruç tutmak amacıyla her türlü hamur tatlısından- ne kadar lezzetli olursa olsunlar- mümkün olduğu kadar kaçınmamız gerekmektedir.
Fındık, fıstık ve kuru yemişlerden, kaynatılmadan ve şeker eklenmeden hazırlanan komposto tüketerek, vitamin ve mineral değeri yüksek, düşük glisemik indeksli ve sağlıklı karbonhidratları tüketmiş oluruz.
Karatay Diyeti kitabınızda ‘sağlıklı ve pratik çok güzel tarifler’ veriyorsunuz… Peki, bu kompostonun tarifini okurlarımız için rica edebilir miyiz?
Elbette. Yaz aylarında serinletici özelliği de olan bu besleyici kompostomuzu şöyle hazırlayabilirler.
ŞEKERSİZ SOĞUK KOMPOSTO
Malzeme:
- Kuru kayısı (gün kurusu)
- Kuru erik (mürdüm eriği)
- Kuru üzüm (çekirdekli siyah üzüm)
- Kuru incir
- Kuru yabanmersini
- Bol ceviz ve badem
Yapılışı:
Tüm malzemeler (istenilen miktarda) cam bir tencereye konduktan sonra üzerini örtecek miktarda su eklenerek buzdolabına konur ve bir gece bekletilir. İftarda tatlı yerine tüketilebilir.
Bu kompostoya kesinlikle şeker veya tatlandırıcı eklenmez ve kesinlikle kaynatılmaz!
İftar ile sahur arasında hem yemek hem de egzersiz açısından nasıl bir program uygulamalıyız?
İftar ile sahur arasında bol likit almak şarttır. Limonlu şekersiz çaylar, limonlu bol su, ayran ve süt tüketilmelidir. İftarda kola gibi bütün asitli ve şekerli içeceklerden kaçınılması şarttır. İftardan sonra uzun yürüyüş yapmak da son derece faydalı olur.
Bildiğiniz gibi Karatay Diyeti, sıradan bir diyet kitabı değildir! Hayati konulara açıklık getirerek, sağlıklı kalmak için yeni görüşlere yer veren, doğru beslenme ve sağlıklı yaşam biçimi edinme amacına yönelik yol gösterici bir kılavuzdur. Bu nedenle, her yaşta sağlıklı ve hasta kişilerin rahatlıkla uygulayabilecekleri, kolay öneriler ve uygulamalar içermektedir. Ramazan ayında da iftarda, sahurda ve iftar-sahur arasında uygulanırsa, daha sağlıklı ve rahat oruç tutulacaktır.
hımmm yakın yerler benimde bi taraf konya-karaman bi taraf niğde konya ya gittikm, yada o taraftan akrabalara hemen yaparlar annem sevmez hiç yapmazMersinliyim canım ben
ne demek canım benimoyyy bülbülüm sağol kuzum. bende tartıyı öğrendim perşembe iftar öncesi tartılacakmışız kuzum merak edenlere duyrulur.baldandane Selvos88 oynakbasi34
selam güzeller diyetle oruç hakkında kafamızda soru işaretleri vardı bunun için biraz araştırdım ve karatay hocanın bu röportajını buldum45derya45 ablacım iftar sonrası yürüyüş hakkında da bilgilendirmiş
Karatay'dan sağlıklı ve rahat oruç tutmanın sırrı
Her Ramazan ayında iftardan sonra tatlılara saldırır, sonra da biriken kilolardan ve halsizlikten şikâyet ederiz. Sahura kalkıp yemek yemeye özen gösterenler ise azınlıkta kalır. Bir ibadet ayı olan Ramazan’ın bitişinde, oruç tutmanın sevincini paylaştığız bayramın adını da “Şeker Bayramı” yapar, yine hastalıkları besleriz!
Peki, oruçlu iken neden daha fazla şekerli yiyecekleri yemek isteriz? Bunu önlemenin yolu ne? Diyetisyenler, “Fazla yağlı yemeyin”, “Tatlıyı yemekten hemen sonra yemeyin” gibi çeşitli önerilerde bulunsa da, neden sofraya oturunca uygulamak pek mümkün olmaz? Sahura kalmak neden zor gelir?
Ramazan ayında enerji kaybına uğramadan, gündüz uyuklamadan, acıkmadan, tatlı krizine girmeden, iftar saati geldiğinde kıtlıktan çıkmış gibi yemeklere saldırmadan oruç tutmak mümkün değil mi?
‘Türk halkına en uygun diyet’ olarak kabul gören Karatay Diyeti kitabını yazan, 50 yıllık birikimi ile bugüne kadar doğru bildiğimiz yanlışları düzeltmemizi sağlayan ve aylardır Türkiye’nin gündeminden düşmeyen Prof. Dr. M. Canan Efendigil Karatay, kitabında bu çok önemli ve hayati soruları göz önünde bulundurarak, Razaman ayında oruç tutanlara özel iftar ve sahurda yenebileceklerin listesini de veriyor. Prof. Karatay, Ramazan ayında iftar ve sahur için merak edilen soruları okurlarımıza özel cevapladı.
Ramazan ayında pek çoğumuz sahura kalkmadan oruca niyetleniyoruz. Bunun sağlık açısından ne gibi artı ve eksileri var? Sağlıklı bir sahur sofrasında neler olmalı?
Sahur kahvaltı gibidir. Kahvaltı 24 saat içinde en önemli öğündür. Son derece kuvvetli, sağlıklı doyurucu olmalıdır. Mutlaka sağlıklı ve güçlü protein, sağlıklı yağ ve karbonhidratlar yenmelidir.
Sağlıklı protein olarak yumurta, peynir ve yoğurt yenebilir. Sağlıklı karbonhidrat olarak da fındık, fıstık, ceviz, badem ve kuru meyveler tercih edilebilir. Sağlıklı yağlar ise Karatay Diyeti kitabımızda ayrıntıları ile anlattığımız tereyağı ve zeytinyağlarıdır.
Örneğin tereyağında pişirilmiş iki yumurta, bir avuç içi kadar beyaz peynir, yanında bir çay bardağı kadar ceviz içi, 10-15 zeytin ya da bir avuç içi kadar ramazan pidesi içine peynir, domates, salatalık vb eklenerek 10-15 zeytin ile birlikte yenebilir. Yanında bol süt, çay (şekersiz), ayran içilebilir. Bir kahve (Türk kahvesi) fincanı taze sıkılmış meyve suyu karbonhidrat (früktoz) ve günlük C-vitamini kaynağı olarak yeterli olacaktır. Fazlasına gerek yoktur. Ayrıca tatlı, bal, reçel gibi yüksek glisemik indeksli karbonhidratlar yenmemelidir.
Aç kalınarak, sahura kalkmadan oruç tutmak son derece sakıncalıdır. Kişiler kilo verseler bile ki, -genellikle ramazanda bazı kişiler kilo vermek amacıyla oruç tutmaktadır- bu doğru değildir ve son derece sakıncalıdır. Aç kalarak kilo verilmiş olsa bile daha sonra fazlasıyla geri alınmaktadır. Bilimsel olarak, bu olay karaciğer ve pankreası yorup, yağlandırdığı için sağlığa zararlı olmaktadır. Bilimsel çalışmalar, ileri yaşlarda ortaya çıkan ‘dejeneratif hastalıkların’ tümünün artık karaciğer ve pankreas yağlanması sonucu, bu organların normal olarak çalışamadıklarından kaynaklanmakta olduğunu göstermiştir.
O zaman bu Ramazan herkesi sizin önerilerinizle sağlıklı sahur sofralarına davet ediyor ve iftar için hazırlıklara geçiyoruz. İftar sofralarımızın da olmazsa olmazı hepinizin bildiği gibi pidedir. Önce pide kuyruklarına girer, sıcacık pide ile evimize döner, soğumaması için özen gösteririz. İftar vaktinde de tereyağını pide ile buluşturarak, afiyetle yeriz… Hatta yedikçe yemek isteriz. Peki, neden böyle bir şey yapmak bizi mutlu eder? Doğru mu yaparız?
İftarda bir avuç içi kadar sıcak pide ile doğal köy tereyağı sağlıklı bir şekilde yenebilir. Pidenin glisemik indeksi %100 olduğu için, aniden kan şekerini yükseltir ve yemekten bir iki saat sonra halsizlik, yorgunluk ve uyku hali meydana gelir. Aşırı miktarda pide yemek karaciğer ve pankreasta yağlanmayı artırır. Tereyağının glisemik indeksi ise sıfırdır, boş midede koruyucu etkisi vardır, bu nedenle zararlı değil faydalıdır. Tereyağı uzun süre tokluk hissi verir, oruç tutanlara güç, kuvvet ve dinçlik sağlar.
Siz tereyağı sağlıklı diyorsunuz ama diyetisyenler, “Fazla yağlı yemeyin”, “Tatlıyı yemekten hemen sonra yemeyin”, “İftara çorba ile başlayın” gibi çeşitli önerilerde bulunuyor, ancak sofraya oturunca bunları uygulamak pek mümkün olmuyor. Peki, bu yağ konusuna kısaca açıklık getirebilir misiniz, sağlıklı bir iftar sofrası nasıl olmalı?
Transyağ denilen bozulmuş yağlar kanser yapmaktadır. Transyağlar kızartmalarda, hazır işlenmiş yiyeceklerde, margarin gibi yağlarda fazla miktarda bulunur. Evet, bu yağlar tehlikelidir! Diyetisyenler fazla yağ yemeyin dediklerinde, bunların hangi yağlar olduğunu da belirtmeleri gerekmektedir. Her insan vücudunda bulunan bütün hücreler çift kat yağlı hücre zarı ile çevrelenmişlerdir. Çift kat hücre zarlarının temel yapı taşı, lipit dediğimiz yağlardan oluşmaktadır.
Bu lipitler, başta tereyağı olmak üzere hayvansal katı yağlar, omega-3 ve kolesteroldür. Sağlıklı yağları diyetimizden çıkardığımız zaman, hücreler zayıf düşer, hücrelerin bağışıklık sistemleri çöker ve sonuç olarak dayanıksız, güçsüz kalan hücrelerimiz kendini koruyamaz, her türlü virüs ve bakterilerin hücumunu geri çeviremeyerek hastalanmamıza neden olur. İşte bu sebeple bütün yağları bir sepete koyup konuşmak doğru değildir.
İnsan vücuduna, ‘olmazsa olmaz’ dediğimiz sağlıklı yağların doğal bir şekilde girmesi gerekmektedir. Bu yağlardan korkmamamız gerekir. Sağlıklı yağlar yenildiğinde, yağ olarak kana geçmez ki, bunu da burada belirtmek ve bir örnek vererek bu konuyu açıklamak istiyorum. Tavuk yediğimiz zaman, tavuk mu oluyoruz? Ya da maydanoz yediğimiz zaman yeşil mi oluyoruz? Veya domates yediğimizde kırmızı mı oluyoruz? Sonuç olarak, bütün yiyecekler bağırsaklarda ufak moleküllere indirgenir, kan yolu ile karaciğere taşınır ve karaciğerde o vücudun ihtiyacına göre her türlü yapı taşları üretilir...
İftara, bir bardak ılık su ile başlanmalıdır. Sabahları kalktığımız zaman ılık bir bardak su içmemiz gerektiğimiz gibi, orucumuzu açarken de ılık suyla açmalıyız. Çorba da sulu olduğu için rahatlıkla içilebilir. Ancak, hazır çorbalar kesinlikle tüketilmemelidir.
Evde pişirilmiş tarhana, mercimek, ezogelin, yoğurt çorbası, her türlü sebze çorbası veya yuvalama gibi çorbalar olabilir. Uzun süre boş kalmış olan midemizi korumak amacıyla, suyun da, çorbanın da ne çok sıcak ne de çok soğuk olmamasına dikkat etmeliyiz. Çorba ile birlikte, bir dilim pide ve tereyağı faydalıdır. Yanında önemli lif kaynağı ve sıfır glisemik indeksli olduğu için zeytin-istenildiği kadar- tüketilebilir.
Zeytinin yağı doğaldır, mide koruyucu ve kabızlığı önleyici etkisi vardır. Orucumuzu ılık su ile açtıktan sonra, zeytinyağına pide batırıp, lezzetli ve sağlıklı bir yiyeceği tüketerek, gün boyu boş kalmış olan midemizi yormamış oluruz. Ancak zeytinyağının soğuk baskı ve sızma olmasına dikkat etmemiz gerekir.
İftar sofrasında salata tabağı mutlaka olmalıdır. Bol miktarda doğal fermantasyon sirke, limon, az miktarda kristal kaya tuzu, sızma zeytinyağı, sumak ve peynirli mevsim salatası hazırlanabilir. Cacık ve ayran da çok sağlıklıdır, istenildiği kadar tüketilebilir.
Ayrıca yemek olarak köfte, sulu sebzeli et yemeği, zeytinyağlı yemekler, yeşil mercimek yemeği, dolma, sarma, karnıyarık, imambayıldı vb gibi her türlü yemek yenebilir. Veya her türlü kırmızı et kebabı, 2-3 kaşık bulgur pilavı ile birlikte tüketilebilir. Yaz mevsiminde olduğumuz için doğal köy yumurtası, tereyağı, tarla domatesi ve biberle hazırlanmış menemen de olabilir.
Buraya kadar anlattıklarımız ile iftar açılınca, tatlı yeme ihtiyacı kalmayacaktır. Akşam geç saatlerde tatlı yemek doğru değildir. Karaciğer ve pankreas yağlanmasını başlatır ve artırır. Hazımsızlık nedenidir. Şeker ve vücuda etkileri konusunda ayrıntılı bilgiler, geniş kapsamlı olarak Karatay Diyeti kitabında yer alıyor.
Şekeri ve şekerli yiyecekleri tavsiye etmiyorsunuz. Ama oruçlu iken bu yiyecekleri daha fazla yemek istiyoruz. Hele de baklava, saray sarması, kaymaklı ekmek kadayıfı ya da güllaç! Aynen pide gibi zengin-fakir tüm sofraların baş tacı. Böyle bir geleneksel alışkanlık bu kadar sakıncalı ise ne yapmalıyız? Bu tatlıların yerine ne yiyebiliriz?
Daha önce de belirttiğimiz gibi, geç saatlerde tatlı yemek doğru değildir. Karaciğer ve pankreas yağlanmasını başlatır ve artırır. İnsanı sık sık yemeye zorlar, aşırı miktarda insülin salgılanmasına neden olur. Tatlı yerine kuru yemişleri ve mevsim meyvelerinden düşük glisemik karbonhidrat içerenleri tüketirsek, daha dinç olur ve de dinç kalırız. Güllaç en hafif ve midevi olduğu için iftar sofralarının en önemli tatlısıdır. Sağlıklı kalmak ve sağlıklı bir şekilde oruç tutmak amacıyla her türlü hamur tatlısından- ne kadar lezzetli olursa olsunlar- mümkün olduğu kadar kaçınmamız gerekmektedir.
Fındık, fıstık ve kuru yemişlerden, kaynatılmadan ve şeker eklenmeden hazırlanan komposto tüketerek, vitamin ve mineral değeri yüksek, düşük glisemik indeksli ve sağlıklı karbonhidratları tüketmiş oluruz.
Karatay Diyeti kitabınızda ‘sağlıklı ve pratik çok güzel tarifler’ veriyorsunuz… Peki, bu kompostonun tarifini okurlarımız için rica edebilir miyiz?
Elbette. Yaz aylarında serinletici özelliği de olan bu besleyici kompostomuzu şöyle hazırlayabilirler.
ŞEKERSİZ SOĞUK KOMPOSTO
Malzeme:
- Kuru kayısı (gün kurusu)
- Kuru erik (mürdüm eriği)
- Kuru üzüm (çekirdekli siyah üzüm)
- Kuru incir
- Kuru yabanmersini
- Bol ceviz ve badem
Yapılışı:
Tüm malzemeler (istenilen miktarda) cam bir tencereye konduktan sonra üzerini örtecek miktarda su eklenerek buzdolabına konur ve bir gece bekletilir. İftarda tatlı yerine tüketilebilir.
Bu kompostoya kesinlikle şeker veya tatlandırıcı eklenmez ve kesinlikle kaynatılmaz!
İftar ile sahur arasında hem yemek hem de egzersiz açısından nasıl bir program uygulamalıyız?
İftar ile sahur arasında bol likit almak şarttır. Limonlu şekersiz çaylar, limonlu bol su, ayran ve süt tüketilmelidir. İftarda kola gibi bütün asitli ve şekerli içeceklerden kaçınılması şarttır. İftardan sonra uzun yürüyüş yapmak da son derece faydalı olur.
Bildiğiniz gibi Karatay Diyeti, sıradan bir diyet kitabı değildir! Hayati konulara açıklık getirerek, sağlıklı kalmak için yeni görüşlere yer veren, doğru beslenme ve sağlıklı yaşam biçimi edinme amacına yönelik yol gösterici bir kılavuzdur. Bu nedenle, her yaşta sağlıklı ve hasta kişilerin rahatlıkla uygulayabilecekleri, kolay öneriler ve uygulamalar içermektedir. Ramazan ayında da iftarda, sahurda ve iftar-sahur arasında uygulanırsa, daha sağlıklı ve rahat oruç tutulacaktır.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?