umuttt
bi gelmedi bahar bi gelemedim bende kendime yahu. bu ne 96 kilo offffffffff
Az kaldı canım, baharda süper kadın gibi pelerininle geleceğine ve süper motive olacağına eminim ben. Ama 1 aya yakın zaman var, bu zamanı da boşa harcama lütfen. Bak birbirimize gaz verelim, yumurta kapıya dayanmadan birşeyler yapalım. Sen sonradan aldığın için hızlı verirsin o kiloları, son cemre 5-6 Mart'ta düşüyor, sonra bahar gelir. Bu tarihe kadar 3 kilo kesin verirsin sen...
...Çok eğlenceli bir karakter değilmi o.?
hele kahkahası müthiş.:))
Geçen bölüm zombi konusu işlenmişti izledinmi.? :)
Büyük çoğunluğunu izledim :)) Komedi ile pek aram yoktur ama bu dizi fena değil. Ben pavyon kadını ile Çağatay karakterlerini tuttum en çok :) Hele Çağatay çok başarılı, meslek hayatım boyunca gördüğüm reklam ajansı sahibi, yönetmen vb. tiplerin karikatürize edilmiş hali :)))
günaydınnn.geçen hafta bozulan arçelik bulaşık makinemin olamayacağı söylendi.10 gündür elimde yıkıyorum bulaşıkları....acil yeni makine lazım.öneriniz varmı kızlar.???arçelik istemiyorum.boch veya siemens düşünüyoruz 1500 e kadar...offf çok gıcık oldum.2002 de 900 tl verip almıştık nerdeyse 2 maaşım kadardı.ve 10 yılı bile doldurmadı.şimdiki makinelermi kötü bizdemi şans yok bilmiyorum
Canım, Bosch ile Siemens kardeş markalar. Arçelik ile Beko gibi yani. Bildiğim kadarıyla malzeme, teknik özellikler vb. birebir aynı. Ben ikisini de kullandım, evlendiğimde Siemens ağırlıklıydı makinalarım 3.5 sene önce ev alınca yeniledim, Bosh aldım. Gerçekten kullanımları, programları filan hep aynı. Fiyatlar da aynı.
Bulaşık makinem de Bosch (gri renkte ama ankastre değil), gayet de memnunum. En memnun olduğum özelliği hızlı yıkaması, eski modellerde bir bulaşık 1.5-2 saatte yıkanırken şimdi 25 dakikada hooop pırıl pırıl. Bulaşık miktarını otomatik ölçüyor, bulaşık fazlaysa programı biraz daha uzatıyor, bir bakıyorsun istediğin gibi temizlenmemiş (deterjanı az gelmiş vb.), açıyorsun çalkalama programını 15 dakikada çalkalıyor. Yarım yük programında azıcık dolu bile olsa çalıştırıyorsun, otomatik ayarlayıp süreyi kısaltıyor, az su alıyor, az elektrik harcıyor.
Koku, kalıntı vb. hiç sorun yaşamıyorum ama ben çok çok iyi çalkalayarak koyuyorum. Biraz bile yemek artığı kalsa bu sorunlar olur sanırım, kayınvalidem gelince oluyor çünkü, o şöyle bir suya gösterip makinaya koyuyor.. Ben kaynar su, az deterjan ve bulaşık fırçası ile iyice artıklardan arındırıp makinaya koyuyorum. Hatta yardımcım çoğu kez makinadakiler temiz mi, kirli mi diye sorar :))
Benzer özellikler diğer markalarda da vardır, yeni teknoloji makinalar ciddi enerji tasarrufu yapıyor ve kendi parasını kısa sürede çıkarıyor. O yüzden 10 yıllık makinanın bozulmasına hiç üzülme. Ben de sevdiğim eşyalardan zor koparım gerçi ama, inan yeniler daha pratik. Tek sorun eskilerin daha dayanıklı olması, yeniler o kadar uzun ömürlü olmuyor
Ben en ileri, süper dokunmatik filan olanlar yerine ortalamanın biraz üzeri bir model seçmiştim, bence diğerleri daha çabuk bozuluyor :)))
Son olarak Medya Markt, Elctro World gibi mağazalarda bayilerden daha iyi kampanyalar ve fiyatlar oluyor, ben anneme hediye olarak ocak, LCD TV, çamaşır makinası almıştım geçen sene, (hepsini Samsung aldık, annem de memnun), hepsinin toplam fiyatı bayideki çamaşır makinası fiyatı kadardı :))
Bizim İneğin Durumları | Dorikus
arkadaşlar burada bir inceleme var mandradan süt almak yahut pastorize süt kullanmakla ilgili bir okuyun derim oldukça aydınlatıcı.
Mutlucuğum çok güzel bir paylaşım olmuş teşekkür ederiz :) Yazıyı okudum, faydalandım. Tabii şunu belirtmek gerekir ki, ecoli yoksa sütün içeriğini ve faydasını bakteriler değil o ineğin yedikleri ve yaşam biçimi belirler. Yani suni yem verilen bir ineğin sütü
asla ne kadar bakterisi az olsa da merada otlanarak beslenen, çimenlere yayılan sağlıklı bir ineğinkinden faydalı olamaz.
İkinci unsur pastorizasyon hele ki homojenizasyon sütün moleküler yapısını bozar, ki bu o madde artık süt değildir demektir ve bu nedenden uzun ömürlü sütler yoğurt tutmaz vb. Moleküler yapısı bozulmuş bu madde bağırsak florası ve bağışıklık sistemi için bakteri barındıran çiğ sütten çok daha tehlikeidir. Yani o annenin kararı yanlıştır, moleküker yapısı bozulmuş pastörüze süt yerine makul miktarda bakteri üreyen çig süt daha yararlıdır. Daha da yazacak şey var (süt canlı organizmadır, organizmada bakteri bulunmalıdır, bu bakteriler fermantasyonla -kefir vb.- yayarlı bakterilere dönüşür ve süper faydalı olur falan filan), zaten çok uzun oldu daha da uzatıp okuyan biri varsa sıkmayayım iyice :)))))