Sevgili konu sahibi, ben ilk evliliğimi 34'ün sonlarında 35 yaşıma yakınken yaptım ve evlendiğim kişi de benden önce iki kez daha evlenmişti. İkinci eşinden de bir oğlu vardı 12 yaşlarında ve yurtdışında annesi ile yaşıyordu. (Bunların hepsini evlendikten sonra öğrendim.)
Yaşadığım hayatın keşke bir fragmanı olsaydı da görseydin.
Nasıl bir ihmale kurban gittim, anne olmak istedim izin vermedi. Evliliğin heyecanını duymak istedim, benden önce bu duyguyu zaten iki kez daha yaşadığı için o her şeyi zaten benden çok önce yaşayıp tüketmişti.
Ailesinin evinde sürekli eski eşlerinin konusu dönerdi. Hatta onlarla kıyaslandığım bile oldu.
Hayatım kabusa döndü. Bak benimkinde çocuk falan da yoktu. Ama o kadar değersizdim, o kadar mutsuz oldum ki. Milyonlarca kere pişman oldum. Hayatım ellerimin arasından kayıp giderken, beş sene sonra boşandım ve hayata döndüm yeniden.
Hayatımdaki stres azalınca cildim tazelendi, kronik hastalıklarım iyileşti, uyku problemlerim düzeldi, sosyalleşip insanlara karıştım ve nefes almaya başladım.
Kendim ettim, kendim buldum ve benim senin gibi "aman yapma" diyen bir ailem de yoktu. Boşandığımda dönecek bir baba evim de yoktu.
Aileni dikkate al ve hayatını mahvetme. Yaşında hiçbir sorun yok, tek sorun bakış açında. Kendini sev önce. Adam hizmetçi arıyor, bakıcı arıyor.
Kanma öyle sevgi aşk laflarına da.
Diyelim aşk da var, gene de yapma.
Bu duruma inan bana hiçkimse onay vermeyecektir.
İnsan kendi hayatına uzaktan bakamıyor içinde birebir yaşarken. Boşandıktan sonra kendi hayatıma uzaktan bakmayı öğrendim ve yaşadığım ve normal zannettiğim her şeyin, şahsıma ne büyük saygısızlık olduğunu fark ettim.
Kendine başka bir hayat seç. Ömür boyu yalnız yaşa dilersen ama bu evliliği yapma.
Kıyma kendine.