92 senesinde uzaktan bir akrabanın kızı kaybolmuş. Artık kayboldu mu öldü mü 26 senedir hiçbir şeyine ulaşamadılar hiç. Müge Anlıya da çıktılar yine hiçbir şey yok. Annem şunu söyledi, kızın babası kız kaybolmadan önce birileriyle tartışmaya girmiş. Tartıştığı kişi adama şunu söylemiş “sana öyle bir şey yapacağım ki, seni öyle bir perişan edeceğim ki yaşamayı unutacaksın” demiş. Ve bu kişilerede asla rastlanamadılar bulunmadı, bulunamıyor 26 sene!!
Sonuç? Baba akıl sağlığını yitirdi. Anne 26 senedir ağlaya ağlaya sinir hücreleri öldü.
Diyeceğim o ki, bu çocuk kaçırılma, bu çocuk öldürme, bu çocuklara zarar verme genelde ailenin insanlarla yaşadığı olumsuz münakaşalardan meydana geliyor olan çocuklara oluyor.
Bakın yakın tarihte olan olay mesela “Gizem”
Ablasının reddettiği adam bunu yediremiyor kendine, kardeşini mahvedeceğim diyor.
Ve gizeme tecavüz ediyor, yaralıyor, yakıyor ve atıyor.
Yorumlarınızı okudukça sizlere çok üzüldüm sevgili ebeveynler. Çoluğunuz, çocuğunuz, evlatlarınız için her ne olursa olsun insan ilişkilerinizi iyi tutun.
İnsanoğlu korkunç bir varlık,herşey yaşanabiliyor.
Leyla konusuna gelecek olursak ben asla aileye bir güven besleyemedim. Ailenin bu kadar sakin olması ve amcanın kaçamak cevaplar vermesi beni endişeye düşürdü. Ölü bulunduğu yer defalarca aranmış deniyor. Aranmasına rağmen bulunurdu fakat oraya biri getirdi veya attı. Ailenin içinde birşeyler dönüyor veya ailenin herhangi birileriyle bir davaları var sanki anne baba korkudan konuşamıyorlar gibi.
Sevgili Leyla,
Lütfen affet, ben utandım. Etimle, kemiğimle nefret ettim bu dünyadan. Su utandı, toprak utandı artık.. kelimelerin içindeki harfler bile bağıra bağıra ağlıyor. Ama insanoğlu utanmıyor Leyla. Günlerdir sana bakmaya doyamadım, ben sana bakmaya doyamazken kimler incitti seni, kimler kıydı o minik bedenine. Senin o güzel gözlerine bu dünya çok fazla kirli Leyla. Oralarda kendine çok iyi bak Leyla, buralar cehennem. Nurlar içinde uyu.