Aklim Karisik

sevgili simurg; sana kesinlikle katılıyorum.

Benim de yaklaşık 4 yıldır süren uzun bir ilişkim var.
Sevgilim aslında monoton bir erkek. Onunla henüz evli değiliz; ama aynı evi defalarca paylaştık; birlikte tatile gittik. Onu artık oldukça iyi tanıyorum. Ve evlenince nasıl bir erkek olacağını az çok biliyorum. Zaten ondan başka bir erkekle evlenmeyi de düşünmüyorum.

Kendisi öyle sevgilisine sürprizler yapan, ilişkiye heyecan katan şeyler yapmayı seven bir erkek değil. Hatta hiç romantik de değil; öyle şeyleri hiç beceremez. Bana söylediği en romantik kelime "seni seviyorum" olmuştur. Eve gittiğimizde yemek yedikten sonra bilgisayarın başına oturmak, oyun oynamak veya TV'de benim hiç hazzetmediğim şeyleri izlemeyi tercih eder. Bu yüzden tartışmalarımız oldu. Tatile gittiğimizde bile evden (yazlıktan) dışarı çıkmaz. Yine oturup TV izler. "Buraya tatile gelmedik mi? Dışarı çıkıp gezelim, deniz kenarına gidelim." dediğimde ise cevabı "Tatil yapıyoruz ya işte" olmuştu. Bunu derken kanepede TV izlemekle meşguldu. Şok olmuştum. Oysa ben gezmek, yeni yerler keşfetmek, yeni insanlar tanımaktan hoşlanan biriyim.

Şimdi böyle biriyle nasıl evleneceksin diye soranlar olabilir. Benim hayatta en çok istediğim şey sevilmek. Çünkü sevgisiz bir çocukluk geçirdim. Bu adam ise beni çok seviyor, herkesten ve her şeyden çok. Bunu bana defalarca ispatladı. Ama sorun şu ki, hayat zevklerimiz birbiriyle tamamen uyumlu değil. Onunla evlendiğimizde - eğer onun tercihlerine uyum sağlarsam - hayatımın son derece monoton ve depresif geçeceğine hiç şüphem yok. Ama onu seviyorum, o da beni seviyor.

Benim bu ilişkiden edindiğim tecrübe şu oldu: Biz kadınlar sevgili bulduğumuzda, evlendiğimizde her şeyi eşimizle yapalım; romantik bir ilişki yaşayalım istiyoruz. Her birimiz tek tek birey olduğumuzu unutup 2 kişilik yalnızlıklar yaşamaya doğru kendimizi itiyoruz. Oysa hayat 2 kişilik değil. Önce birey olarak kendi hayatımızı inşa edebilmek zorundayız. Ve kendimizden ödün vermeden, tercihlerimizden, hayatımızdan ödün vermeden ilişkilerimize yön vermek zorundayız.

Unutmamamız gereken şu var: Bu ilişkiye başlamadan önce de bir hayatımız vardı. Elbette, her iki taraf da küçük fedakarlıklar yapacak ilişkinin devam edebilmesi için. Ama benim kast ettiğim, kişilerin - özellikle kadınların - eşleri uğruna kendilerini feda edip kişiliksizleşmemeleri.

Benim size tavsiyem; evlenmeden önceki hayatınızı yaşamaya devam edin. Kendinizi evli gibi düşünmeyin. O cafe'lere tek başınıza gidin. Tek başınıza tatile çıkın, parklara gidin, çimenlere uzanın kitap okuyun, güneşlenin, müzik dinleyin. Sinemaya, tiyatroya gidin, eski arkadaşlarınızı arayın, onlarla programlar yapın. Bir sertifika programına yazılın, kursa gidin. Kendinizi geliştirin. Hayatın tadını çıkarın. Önce kendinizi düşünün, bırakın evliliği. Zaten evlisiniz, evde bir kocanız var. Eee?... Siz neden dert ediyorsunuz ki bunu? Bırakın eşiniz düşünsün.

Siz her şeyden önce bireysiniz, sizin de bir hayatınız, zevkleriniz, tercihleriniz var. Hayat evlilikten, kocadan ibaret değil. Kocaman bir renk cümbüşü aslında. Bu evliliğin sorumluluğunu siz taşımak zorunda değilsiniz, bu sorumluluğu bırakın kocanız taşısın. Hem evlenmeye sizi o ikna etmemiş miydi?...
 
Son düzenleme:

canım esın yengec burcumu?
 

sonuna kadar katılıyorum
 
arkadaşım lütfen beni yanlış anlama seni yargılamak gibi bir amacım yok ama adam seni dövmüyor sövmüyor aldatmıyor çalışıp eve para getiriyor biraz fazla kusur buluyorsun gibime geldi.
 
Esin içinde olduğun durumu hissettiğin o kocaman boşluğu yaptığın yorumlarla o kadar iyi anlatmışsınki, bence başından sonuna çok ama çok haklısın
evlilik eşe çocuklara hizmet etmek, kocasından dayak yemediği için şüküretmek demek değilki
evlilik bir insanın hayatı demek , evlilik bir insan için herşeyden daha değerli olan zamanının bir kişiye feda edilmesi ömrümden vermek demek ........ daha çok tanımlamalar yapılabilir özet olarak evlilik iki kişinin bir kişi olması demek
evlenmeden önce seven aşkından ölen , kadını elde etmek için her türlü taklayı atan erkekler, neden evlendikten sonra eşlerine seni seviyorum demeyi ,karşısındaki kadına değer verdiğini hissettirmeyi çok görürlerki
eğer bir erkek sevdiği kadına evlendikten sonra ilgi , değer , sevgi vermeyecekse evlenmemeli
aslında senin bu yaşadıklarını ben dahil bir çok kadın yaşıyor yalnız değilsin
eğer sen üzerine düşeni yaptıysan , onu çok uyardıysan ama eşin halen değişmediyse sende mutsuzsan , eşininde sana sevgisinin bittiğini hissediyorsan üzgünüm canım ama bu evlilik için yapabileceğin pek birşey kalmamış demektir daha fazla ömrümden verme
 
İnanoğlunun fıtratı bu esin. Değiştirmeye çalıştığımız adamı böyle sevdik aslında biz. Zamanında sevgimizin büyüklüğünden dolayı görmezden geldiklerimiz gün geldi gözümüze batmaya başladı. Sevgimizin azaldığından değildi elbet aynı evi paylaştığımız insanla hayatı da paylaşma arzusuydu.

Ayrı kaldığınız gün anlayacaksın aslında ne kadar cok ortak noktanız olduğunu. Gözüne batan herşey sana o kadar basit gelecek ki. Kücücük dünyanızda neyi paylaşamadığınızı sorgulayacaksın. Onunla sosyalleşmek yerine onsuz sosyalleşip mutluluğunu onunla paylaşmanın daha güzel olduğunu düşüneceksin. Ne vardı yani? Herkes bizim gibi mi yaşamalıydı hayatı? Herkes sinemada izlediği filmden aynı tadı mı almalıydı?

Ben dünyanın bana verebildiği tüm güzellikleri yaşarım ve onun sakin kollarında ona da yaşatırım.

O bana sevdiğini söylemezse ben söylerim. Sevgim tükenene kadar söylerim. Dilimde kelimeler bitene kadar yazarım ona hissettiklerimi; kırgınlığımı, üzüntümü, sevincimi... Varsın o cevap vermesin bana, varsın anlatmasın icinden gecenleri benim gibi. Ben anlatırım.

Onun sevdiği aptal dizileri sevmiyorsam da yanında oturur okurum kitabımı, sonra onun kahkahalarla güldüğü sacma sahneye burun kıvırırım icimden. O onu seviyor, ben onu.

--- diyeceksin bir gün kendi kendine.

*************
Hayat cok kısa. Kendine de ona da eziyet etmekten vazgec. Evet bu kısacık yaşam senin. Kiminle hangi ortak paydada buluşman gerektiğine sen karar vereceksin.

Ama öyle büyük acılar var ki sevdaya dair tüm bunları yaşamadığın için dünyanın en şanslı insanlarından birisin. Hala hiçbir soru işaretin olmadan sarılabildiğin için çok şanslısın.

Akşam eve gittiğinde yemek hazırlamana yardım etmediği icin onu suclama, bu durumu ona sen alıştırdın. 3 yıl evdeydin, 3 yıl boyunca yemeği de sen yaptın çayı da, o çalıştığı icin en ufak bir yardım istemedin. Şuanda yardıma ihtiyacın var ama o ya yapmıyor ya da nazlanıyor. Alışmış. Bugün 3 yıl bana kayıtsız sartsız hizmet eden biri benden yardım istese ben de oflarım. İnsanız biz. Karı koca anne baba olmamız birşeyi değiştirmez. Doğru ya da yanlış. İnsanız.

***********

Hissettiklerin kayıtsız kalınacak şeyler değil ama boşanmayı gerektirecek şeyler de değil. Kendine eziyet etmekten vazgeç. Unutma sen onu hayatına almaya layık bulduğun için onunla evlisin. Sen de o da aynı derecede değerlisiniz. Ve o terkedilmeyi hakemiyor.
 
Evlilikte mutlu olmamak, aradigini bulamamak bosanma sebebi degil mi?
Bundan gecerli bir sebep mi var.
Illaki dayak yemek mi gerekiyor bosanmak icin?

tabiki değil.ama boşanmak da bence çok kolay birşey değil.sonra yeniden evlilik düşünecek olursanız eşinizin romantik olacağının garantisi var mı.siz eşimin bana saygısı yok boşanmak istiyorum deseydiniz,bir daha evlendiğinizde saygılı bir eşiniz olacak mı demezdim.ama bu durum için denilebilir bence.ha siz beni,ailemi boşanmak o kadar da üzmez,etkilemez.boşanınca daha iyi hissedicem diyorsanız onu tabi siz daha iyi bilirsiniz.ama bence boşanmak çok kolay birşey değil,böyle birşey için boşanılmayabilir.tabi sizin üzülecek birşeyiniz yok demek istemiyorum.üzülmekte haklısınız.insan evliliğinde heyecan olsun ve sevildiğini hissetmek istemez mi
 
EsinBanu
valla bütün yazilarini okudum acaba ayni adamla mi evliyiz dedim :))
biz 3 seneyi gectik
bu 3 sene icinde o kadar cok bosanmayi düsündüm ki inanamazsin
esim cok ama cok iyi bir insan
cok dürüst
eli acik ( özellikle bana karsi)
ev islerine yardim eder ben ev hanimi oldugum halde
kücük süprizler yapar hediyeler alir
sürekli öpücükler sarilmalar
askimlar karicimlar vs

bak ama benim esimin bu anlattiklarimin normalde tam tersiydi
yani eli her zaman acikti bana sürekli birseyler alirdi
AMA ev isinde yardim etmek mi asla bunu sen yapman lazim ben calisiyorum derdi
ok derdim haklisin
askimlar cicimler ben taaaa en basindan böyleydim askim askim askitom canim cicim
sürekli askim demekmi zorundasin
sürekli seviyorum diyorsun dersin ya adam sikayet ederdi resmen
sürekli ÖPÜYORSUN derdi bak buna gicik olurdu bu en böyle sürekli öpücük ( ben abartirim birazda )
evet böyle yapan adam su an öpücüksüz duramiyor yada sarilmadan vs
gece bile uyaniyor taa arkasindan dönüp beni öpüyor
ilginc bu kadarini beklemezdim hep agzinda seviyorum sözcükleri
bak bana o kadar inandiki onu gercekten sevdigime
ve simdi bir gün öpück vermesem yada sevgi sözcügü birseymi var ne oldu vs

normalde kavga ederdik ben konusana kadar ses cikmazdi
biraksam günler boyu gelmez belki ama ben hep israrla gittim küs kalmayalim
ama artik bakiyorum kavga tartisma olsa gönlümü almaya geliyor
yüzümü güldürmeye calisiyor

hmm bu arada
evden disari cikmaz
Pc-Cep Tel-Internet ve oyun
tek dünyasi bunlar
disari cikalim seyehat edelim yok
hic heves yok
cünkü kalabalik ortam sevmiyor
insanlari sevmiyor
trafik sevmiyor
ben zorla götürüyorum ama tabi bebegimiz var fazlada olmuyor

haa bu arada bebek sevgiside arada alip oyy oyyy muck muck bu kadar
bebekleri sevmiyor
kendi kizini seviyor tabi ama ilgi falan korkunc az
neyse bu gecici dönem diyorum cünkü sürekli daha iyiye gidiyoe
bununda savasini cok verdim cok agladim cok esyalarimi topladim


sonuc olarak
ben esimi seviyorum hemde deliler gibi
evet bazi konularda müthis zit karakteriz
ama bu sevgimden birsey eksiltmiyor
erkekler bizim gibi degiller
cok dogru bir söz yontmak gerekli bazilarini
hepsi icin degil tabi

sen esin icin onu gercekten seviyorsun
onu böyle kabul et
ve yapabilldigin kadarda kendine dogru cekebilirsin bazi huylarini
erkeklerin bazilari yönetilmek istiyor bence
ve esini terketmeyi düsünme

sen ona süprizler yap
sen onu sasirt
bir yeremi gitmek istiyorsun kisa bir tatil
yaaa cocoukta yok cok kolay ikna edersin
suratmi asiyor
suratini düzeltirsin sen onun karisisin
yaparsin :)
eger onunla devam etmek istiyorsan


düsün bakalim hayatinda onun olmadigini düsün .....
hayal edebilyior musun??
 
Son düzenleme:
esinbanu daha öncede yazmıştım seni çok iyi anlıyorum,öyle ki sanki içimden geçenleri yazmışsın,aynı mutsuzluk,kırgınlık..

boşanmaya neredeyse karar vermiş gibisin,cesaret edeyim dua edin demişsin.. ama ben düzelmeniz için edicem,boşanmak sizin için bence şuan olmaması gereken birşey.. yani biraz daha zaman tanımanı isterdim.. sevginiz eski heyecanında değil ve bu heyecanı kaybettiğinizi görmek seni üzüyor,kabullenemiyorsun.. bir taraftan 4 yıl bekledim çabaladım hala aynı diyorsun,ömür boyu böyle ilgisiz yaşayamam ki diyorsun anlıyorum..ama lütfen böyle hemen karar verme.. tanımadığı kişi için insan üzülüyor işte kk böyle biryer..
 
sanırım eşini sevmiyorsun....onunla mutlu olamıyorsun...aslında tabiki evlilikte çok büyük sıkıntılar yaşanmıyorsa boşanmak en son düşünülecek şeydir ama bu kişiye ve duruma göre değişebiliyor..mesela sen demekki içindeki durum sana göre seni boşanmaya itebilecek bir sebep..yani öyle evlilikler var ve bu evliliğin içinde öyle kadınlar varki dayakta yese aldatılsada belikide kendine göre biçok sebep bularak yuvasını yıkmıyor....aslında seni anlayabiliyorum..peki eşinin tepkisi ne ? senin rahatsızlıklarına ne tepki veriyor? onunla ciddi ciddi konuştunmu ? evlilik terapisti teklif ettinmi? kendin bir pskologdan yardım aldınmı ? önce bunları denemelisin boşanmak son çaren ve düşüncen olmalı ...boşanma pskolojisi çok zor ve atlatılması çok güç ... sence boşanma pskolojisi ve zorluğunu yaşamakmı güç yoksa eşinle ve sahip olduklarınla mutlu olabilmeyi başarmak için çalışmakmı güç olan ?
 
biz de öyleyiz. biz daha 3,5 aylık evliyiz hem de.eşim de, ben de çok çalışıyoruz; ama ben haftasonu evdeyim. hafta içiaynı saatlerde geliyoruz eve hemen hemen. o zaman bir şey talep etmiyorum; ama haftasonu daha az çalış,bana vakit ayır dediğimde hep unutuyor ya da sen işe gel diyor(kendi işi eşimin). ben bu şehirde kimseyi tanımıyorum bir de.inanılmazsıkılyıroum. amabunları dile getirince de haklsın ama işler yoğun biraz daha sabret yoğunluk geçince düzelecek diyor. ama düzelecek dediği gelip evde maçizlemek oyun oynamak. aynı odada oturmakla yetinmeliyim ona göre...
anlıyorum seni o yüzden ama olmayınca olmuyor işte. ben sıkıldım konuşmaktan, sen çarebulursan bana da söyle:)
 
Dün geceden beri okuyamadigim yorumlarin hepsini az önce teker teker okudum,
o kadar güzel seyler yazmissiniz ki,
hepinize ayri ayri tesekkür ediyorum. Iyi ki varsiniz.


Sabah moralim cok bozuktu, esimle pek konusmadim.
Istahimdn yoktu kahvaltiyi yapmadim, esim kahvaltisini yalniz yapti.
Sanki dünkü yazdiklarimi okumusta pisman olmus gibi, durup durup ben seni cok seviyorum,
cok calisiyorum bütün sene tatil olsada evde otursam diye hayal kuruyorum lütfen beni anla vs. dedi.
Inanin kafam hala cok karisik, acele karar vermeyecegim fakat böyle kendimi yalniz hissetmek
beni cok üzüyor.

Birde kafam dagilsin diye alisverise ciktim, pek birsey almadim ama cok iyi geldi.
Keske yorumlari ile beni yalniz birakmayan bütün yorumcularla ayni sehirde olsaydim ve görüsebilseydim.

Desteginiz ve yorumlariniz icin tekrar tesekkür ederim.
 
Bazen ne yapsan olmuyor, benim ablam senin eşin gibidir, çalışır akşam eve geliriz, koltukta televizyon izler uyur, kedilerimizden başka hiç bir faaliyeti yok

Arkadaşlarımla çıkarım, bin dereden su getiririm sende gel diye yok

Kalk biraz yürüyelim, ya ne yapıcaz yürüyüp , yorgunum

Ya hafta sonu bizim ufaklığa gidelim (küçük kardeşim)yok, kafam şişiyor.

Kalk alış-verişe gidelim, çok yorgunum sen git.

Ben bekar olduğum için arkadaşlarımla program yapıyorum ama evde bu kadar uyuşuk biriyle yaşamak bazen insanı delirtiyor. Ortak hiç bir şey yapamıyorsunuz. Bunca yıl sonra anladım ki onun yapısı böyle, monotonluğu seviyor. Düzenin de ufacık bir değişiklik olsa huzursuz oluyor.

Bende çalışıyorum, evde olmayı özlüyorum ama o eve yapışık yaşıyor ve inan bana animal planet izlemekten içim bulandı artık.

Geçici çözümler buluyoruz bazen ama sonra yine aynı. Yani diyeceğim o ki, yapı değişmiyor. Ama evlilik başka bir şey tabi, belki kaybetme korkusu yaşarsa biraz hareketlenir, sonuçta ilgi de önemli bir ihtiyaç. Allah yardımcınız olsun.
 
Allah yardımcın olsun Esinbanu seni çok iyi anlıyorum.. İnşallah düzelir her şey..
 
yaa erkekler böyle işte romantik olamıyolar benim eşimde öyledir maç,tv.. yemek yeriz tv izler ben konuşursam muhabbet oluyor konuşmazsam susuyoruz
evlilik yıldönümümüzde sabahtan işi vardı dışarda dedim bugun için bişeyler yaparsın artık pasta almış yanınada baklava tulumba al işte nerde romantiklik
ama ben yaparım genelde mesaj atarım seni seviyom diye gider sarılırım öperim sevgimi belli ederim sürekli...
senin içinde ona karşı bişeyler kalmadıysa yapmak istemiyo olabilirsin tabi
boşanma konusuna gelince onsuz daha mutlu olabileceğini düşünebiliyormusun 1-2 gün yalnız kaldığında onu özlüyormusun
 

Kafam karisik, bir cok seviyorum bir sevmiyorum. Bir cekip gitmek istiyorum, bir huzur doluyum.
Ki sanirim hormanlarinda bu duruma katkisi büyük, PMS [Premenstrüel sendrom] hastasiyim dolasiyla her ay kücük capli bir duygu durum
dalgalanmasi yasiyorum.
Ama sunu tüm samimiyetimle söyleyebilirim, sosyal bir insanin asosyal biriyle yasamasi cok zor.
 

Canım peki bunlar için hiç bir şey söylemedin mi?
Yani görev vermedin mi?
Erkeklerin geneli düşünemez, direkt söylemek lazım,
düşüneni de çok çok azdır.
O nedenle sen en baştan böyle alıştırmayıp söylemeliydin,
kötü de yapsa ses etmeden, eleştirmeden teşekkür etmeliydin...
Yine de geç kalmış sayılmazsın.
Denemekten bir şey kaybetmezsin...



Buna inanma Esin. Aslında onları yine biz kadınlar bu hale getiriyoruz,
anladıktan sonra iş işten çoktan geçmiş oluyor...
 
Son düzenleme:
Yorumların tamamını okudum,
pek çok kişi Esin'e eşin sana uymuyorsa sen eşine uy taktiği vermiş....

Neden arkadaşlar?
Neden hep erkege uyan kadın olsun, erkek alıştıgı düzene devam etsin,
kadın saçını süpürge etsin...
Neden erkek de denemiyor, eşini mutlu etmek için bir şeyler yapmıyor?
Kaldı ki Esin de çok fedakarlık yapmış bu ilişki için...

Evlilik iki ikişiliktir.Bir taraf mutsuzsa orada bir düşünüp durmak gerekir...
Herkesin kendi hayatıdır , ancak adamın içkisi kumarı olmaması, evine vaktinde geliyor olması ,
onun iyi eş oldugu anlamına gelemez.
Evet beterin beteri var ama Esin bu adama güvenip gözü kapalı çocuk sahibi olmayı düşünemiyor...

Neden?
Çünkü biliyor ki çocuk dogdugunda adam yine tv karşısında maç, dizi izliyor olacak...
Esin'in tek başına aldıgı sorumluluk 2'ye katlanacak...
Zaman geçtikçe iyice yıpranacak.

Kadınlar buna mahkum olmamalı. Evlilik bu degil.

Esin sen elinden geleni yapmışsın. 4 yıldır degişen bir şey olamamış.
karşında iki güzel sözle senin gönlünü aldıgını düşünen bir erkek var.
O mutlu hayatından, ama sen degilsin.

Eşini seviyorsun aslında, yoksa bir şeylerin düzelmesi için bu kadar kafa yormazdın.
İşte olayın kilit noktası bu.
Sen bu kadar kafa yorarken eşin ne yapıyor?
Aynı tas aynı hamam devam ediyor...

Aslında sen de ne yapacagının farkındasın.
Bir cinnet her şeyi çözer.
İlişkinizde şöyle bir deprem etkisi yaratacak, eşini kendine getirecek bir şey lazım....

 
Son düzenleme:
Rutinin konforu diye birşey var.

Hayat rutine binince,konforlu geliyor,güvenli ve rahat olmaya başlıyor.
Sürpriz yok,heyecan yok,herşey düz.Ama herşeyin belli olması tuhaf,güvenli bir çark etkisi yapıyor.
Erkekler daha çok seviyor bu rutini sanırım.
Yani onlar çoğu zaman,kur yaparken sergiledikleri davranışları içlerinden geldiği için değil,öyle gerekir diye,görev olarak yapıyorlar.

Arada rutini kırmak lazım.Rahatı bozmak lazım :)
Bazen yemek yapmadım,dışarıda yiyelim demek,bazen emrivaki bir bilet veya misafir vs...
Hatta bazen kavga çıkarmak :)

Senin sorunun biraz da büyüdüğün ülkeden ve sevdiklerinden ayrı olmanla alakalı olabilir.
Herşeyi eşinden beklemen hayalkırıklığı yaratıyor sanırım.
Ne yap biliyor musun ? Sen koş,eşin sana yetişsin.
Yani sen istediğin hayatı yaşa,O sana ayak uydursun.
 

al benden de o kadar.
duygularıma tercüman olmuşsun bebekim
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…