Anasınıfı öğretmenliği atamasında atanabiliyor muyuz?

Bransimiz farkli ama ben soyleyeyim.2.sinifta sadece gözlemdi.Sinifa girip gozlemliyorsun ogretmeni,dersi.Tabi işgüzar ogretmenler ders te anlattiriyordu.Ara ara hadi sen devam et derdi 10-15 dk devam ederdik.
Benim 4.sinifta ben sans olarak goruyorum Izmirin rn köklü okulunda bir proje sinifina düstü stajim.Staj hocam ilk 1- 2 hafta izlememi sonrada benim derse katilacagimi soylemisti.Bana her hafta bir sonraki hafta hangi konuyu ve konu basligini isleyecegini soylerdi ve dersin girisi icin ayri warm up etkinligi,ders suresince ogrencileri derse katacagim materyelleri hazirlamami isterdi.Sinif zaten derece sinifiydi ve ben o cocuklarla 1 sene ders isledim.Bazen haftada bazen ders akiyorsa 2.Bu kolay kolay herkese denk gelecek bir sans degildi bana denk geldi.Dolu dolu stajimi yaptim.Iyiki bizleri en iddiali okullara yonlendirmis Anadolu universitesi de gorev yapmanin benim icin hayal oldugu okulda 1 sene ogretmenlik yapma firsati vermisti.
 

Benimde anam ağladı tabiri caizse mezun olacağım diye. Bir de dersleri birbirine bağlardı hocalar. Yani X dersinde anaokuluna gidip yaptığın gözlemi Y dersinde final sınavında kullanman gerekiyordu. Seçmeli dersleri saymıyorum bile, bir seçmeli ders bölüm dersinden zor olabilir mi ya

Devamsızlık konusunda da çok sıkıydık. Haftalık planlarımız vardı ders çalışmak için ki anca yetiştirirdik. Bölüm %100 İngilizceydi. Neyse ki mezun olduk ama orada öğrendiğim şeyleri asla aöf çocuk gelişimi kitaplarıyla kıyaslayamam. Merakımdan netten indirdim baktım, çok temel her şey, biz üzerine bin katıyorduk.

Şöyle bir örnek vereyim. Noam Chomsky'i belki duymuşsunuzdur. Dil gelişimi ile ilgili çığır açan kişilerden biri. Üniversitem bizzat onu seminer için Türkiyeye davet etmişti. Yani dil gelişimini ben adamın kendisinden dinledim.

Aöf mezunları kendilerini çok güzel geliştirebilirler. Sizin de benim de buna asla lafımız olamaz. Her şey insanın elinde. Yatarak yarım yamalak bilgiyle mezun olan örgün öğrenciler de olabilir. Ama aöf ile örgün dersleri arasında ne fark olabilir demek o kadar komik ki...
 
Her kelimesine katılıyorum. Çok doğru tespitler. Benim dönemimde eğitim fakülteleri kapatılmıştı. Türk Dili ve Edebiyat bölümünü okudum. Çünkü branşımda öğretmenlik bölümden çıkıcak dediler. O kadar yüksek puan aldım he açık olsaydı yine bölüm okurdum. Dediğin gibi o kadar detaya giriyoruz ki. Kuzenim coğrafya okudu. Aynen dediğin gibi toprak çeşitleri için şehir şehir gezdiler. Her gün ders çalışmak zorundaydım. Hocalarımız sürekli tıp ve hukuk öğrencileri ile aynı zorlukta çalışıcaksınız derlerdi. Biz başta ilk haftamız olduğu için neden sürekli böyle dediklerini anlamazdık. Sonra gördük ebemiziİkinci senemde saçlarım beyazladı. Sabah akşam ders çalışmalıydım. Eğer bir gün çalışmazsam dillerin ses ve şekil özelliklerini birbirine karıştırabilirdik. Orhun yazıtlarını hoca ezbere okurken bunları ezbere bilceksiniz elinizde kaynak olmayacak. Ben size ek kök ayrımı yapın dediğimde şurası dediğimde onu bilmek zorundasınız derdi. Sınavlarımızda iki soru varsa bu iki sorunun cevabı 4 5 sayfa tutardı. Eserleri nüshalarıyla okuyup çeviri yapıp kelimeleri bütün dönemlere göre incelerdik. Bir sınavımız için Nefi nin divanından sorumlu olurduk. Her hocanın kendine has istediği cevaplar olurdu çalışıp çabalardık. Ben üniversitede gideyimde bir cafede oturup sohbet edelim firsatımız olmazdı şahsen
 

Siz mezun olalı anladığım kadarıyla çok olmuş. Şimdi fason staj yapanları biliyorum. Sistem o zaman ki gibi kaliteli olsa keşke. Aöf bürolarının önünde x yayınevi stand açar. Adam bize çalışmanıza gerek yok, bu kitabı sınavdan önce okusanız yeter diye kitap satmaya çalışıyordu.
 
Bizim ülkemizde açık öğretimde psikoloji olmamasına rağmen psikoloji çok fazla istismar edilen bir bölüm. Falcılık gibi gören bile var maalesef. Yok biyoenerji bilmemne kırk yıllık psikoloji bilimini bizim ülkede o seviyeye indirgediler. Bu forumda bile herkes karakteri gelişmemiş kocasına narsist damgası vuruyor mesela. Bir de aöf de psikoloji olsaydı artık düşünemiyorum halimizi. “Meslek” olarak adlandırabileceğimiz bölümler aöf’te okunsun ancak “bilim” olarak adlandırılan bölümlerin okunmasına karşıyım ben. Neyse ki meslek yasası çalışmaları başladı. Artık her önüne gelen psikologum diye gezemeyecek yüksek lisans şartı dahi gelecek. Mesele herkesin okuması değil, kaliteli bir nesil yetişmesi yoksa ver diplomayı gitsin.
 

4.sınıfa geçtiğinizde bu konuya yorumunuzu bekliyoruz o zaman

Ama sınıf içi tartışmalar, bilgi akışı, beyin fırtınaları olmayacak sanırım?
 
Bir de diyorlar ki psikoloji okusak nolurdu zaten terapistlik yapmayacaktık ki madem öyle bin tane kitap var aç oku bilgilen.
 
4.sınıfa geçtiğinizde bu konuya yorumunuzu bekliyoruz o zaman

Ama sınıf içi tartışmalar, bilgi akışı, beyin fırtınaları olmayacak sanırım?
Ne söylememi bekliyorsunuz. Auzefte staj yapmadım. Nasıl olduğunu anlatamam değil mi?
Nerde görev yapıyorsunuz merak ettim çünkü sizin anlattığınız gibi staj yapan hiç duymadım. Ne zamandır bu şekilde staj yapılıyor
 
Lisans çocuk gelişimi mezunları formasyon alarak okul öncesi öğretmeni olarak atanıyordu. Şimdi formasyon kaldırıldı. Yerine tezsiz yüksek lisans gelcek diyorlar ama henüz net bir açıklama yok. Olursa da bu şekilde eğitim alıp atanılır
 

İstanbuldayım. İfşa olmamak adına çalıştığım üniversiteyi söyleyemem. Ama ben lisanstayken de bu şekildeydi. Hocamız tek tek finalde görüşmüştü bizimle. Sonra da final sınavı olmuştuk. Ve bir adet kalın portfolyo teslim etmiştik. Dönem içi sınıfta gözlemlemişti bizi. Her ders 50-100 sayfa arası okuma ve makalelerden de tartışmalarımız oluyordu vs vs. En zorlandığım iş yükü en ağır derslerden biriydi staj.

Şimdi bende öğrencilerime aynı şekilde yaptırıyorum.
 
Bir de diyorlar ki psikoloji okusak nolurdu zaten terapistlik yapmayacaktık ki madem öyle bin tane kitap var aç oku bilgilen.
"Ben okusak ne olurdu" demedim, zaten okuyanlar terapist olamayacaktı diyorum. O ders kitaplarını okuyup bilgilenecek şak diye psikolog olmayacak.
 
"Ben okusak ne olurdu" demedim, zaten okuyanlar terapist olamayacaktı diyorum.

Ama işte bunun ucu çok açık. 2 yıllık çocuk gelişimi mezunları instagram profiline çocuk pedagoğu yazıyor. Bizzat gördüm. Hem de onlarcasını. İnsanlar da bilmeden ücretli danışmanlık alıyorlar.
 
Hala öyle kuzum bizde böyleydik stajda le değil lisans eğitiminde le her zaman böyleydi. Hatta bazı sınavlarımız bunlar üzerine olurdu. Hocamız alanında çok ünlü hatta dersimizin kitaplarını yazan kişinin öğrencisiydi. Bize final olsun vize olsun konular verip şehir dışlarına çıkıp derleme yapardık. En basit derlememiz mezarlıklara gitmemizdi araştırma yapıp kahvehanelere gidip yaşı büyük insanlarla görüşürdük
 

Ay çok eğlenceli duruyor uzaktan ödevleriniz ama çekene sormak lazım tabi
 
"Ben okusak ne olurdu" demedim, zaten okuyanlar terapist olamayacaktı diyorum. O ders kitaplarını okuyup bilgilenecek şak diye psikolog olmayacak.
İnstagramda sayfa açıp yarım yamalak bilgileriyle psikologculuk oynayacaklardı. Kimse boşu boşuna 4 yıl açıktan okumak için bu kadar heveslenmez değilse. Bilgiye merakı olan açar kitap okur
 

Çocuk gelişimci olarak çalışabilmek için gerekli bir belge olan Denver2 testi uygulayıcı sertifikasının, açıköğretim mezunlarına verilmeyeceği açıkladı.

Açıköğretim öğrencilerinin örgün öğrencilerden daha iyi ya da denk bir eğitim aldığı fikrine Gelişimsel Çocuk Nörolojisi Derneği de pek katılmıyor sanırım.

Bu programın kazananı AUZEF üstüne ne söylesek boş bence. Herkes için hayırlısı olur umarım.
 
2008 mezunuyum ben.Kitaplarimizin tamami yurtdisi kaynakliydi.Ek kaynak olarak ta bir sey yoktu.Hatta kitaplarimiz daha o zaman 1000-1500 liraya yakindi hepsi.Oyle hatirliyorum.Konusma sinavlari yuzyuze olurdu.Normal aof den farkli donemde 3 vize 1 finalimiz olurdu.Sinavlarda 70 alma zorunlulugumuz da vardi vs vs..
 
Ay çok eğlenceli duruyor uzaktan ödevleriniz ama çekene sormak lazım tabi
Eğlenceliydi aslında ama bazen dedeler aksi olabiliyordu muhabbet edip gönüllerini kazanmak zorunda kalıyorduk ama mezarlık olayı korkutucuydu bırde oradaki efsaneleri araştırınca onlar aklına geldiğinde tirtir titrerdik
 

Darısı işi maddiyata dökmeyen tüm derneklerin ve gelişimsel tarama testlerinin başına.
Ben doktoralı bir okul öncesi öğretmeni olarak bile bazı test sertifikalarını almaktan imtina ediyorum. Çünkü ben eğitim fakültesi çıkışlı bir eğitimciyim. Benim gördüğüm çocuk gelişimi dersleri ile çocuk gelişimcilerin gördükleri birbiriyle kıyaslanamaz diye düşünüyorum
 

Zamanla eğitim sisteminin nasıl kötüye gittiğinin çok güzel örneğisini bence :)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…