- 20 Ocak 2008
- 15.266
- 32.190
- 1.123
- Konu Sahibi Deltavealfa
-
- #101
Bransimiz farkli ama ben soyleyeyim.2.sinifta sadece gözlemdi.Sinifa girip gozlemliyorsun ogretmeni,dersi.Tabi işgüzar ogretmenler ders te anlattiriyordu.Ara ara hadi sen devam et derdi 10-15 dk devam ederdik.Peki bu staj nasıl bir staj bana anlator mısınız? Cidden bilmiyorum aöf te nasıl oluyor?
Ben örgünde öğrencilerimle olanı anlatayım, siz biliyorsanız aöf ile kıyaslayın.
Stajın bir saatlik teorik dersi var. Her ders bir öğrenci staj deneyimlerini kanıtlarıyla beraber sınıfla paylaşır. Ben onlara geri bildirim veririm. Sınıf böylece birbirinin tecrübelerinden faydalanır.
Uyguladıkları etkinlik planlarından bahsederler. Nerede sıkıntı yaşadılar, etkinlik oldu mu, başarılı mıydı, tüm bunları sınıfça tartışırız
Ek olarak her hafta vir gün 2 3 öğrenciyi staj kurumunda gözleme giderim. Onları sahada gözlemler çocukla iletişime, sınıf yönetimine dair geri bildirimde bulunurum. Öğretmenle konuşur direkt bilgi alırım.
Dönem sonunda görüşmeler yaparız bireysel. Tüm staj sürecini değerlendiririz. Kalım bir staj defteri teslim ederler. Bir de final sınavları olur.
Ancak o zaman stajdan başarılı oldu diyebiliriz.
Aöf nasıl bir fikriniz var mı? Orada da öğrencilere hoca atanıyor mu?
Diğer mesajlarınızı da okudum, AÖF öğrenci profiline göre ekstrem bir örneksiniz. Bunun siz de farkındasınızdır. Ben beş sene okudum lisansı, bizim zamanımızda lise branş öğretmenlikleri beş seneydi. Ve eğitim bilimleri+coğrafya eğitimi ile ilgili dersleri (mesela coğrafya materyal tasarımı, coğrafya öğretim teknolojileri, topluma hizmet uygulamaları, proje geliştirme vs.) hep uygulamalı yaptık. Coğrafya araştırmaları 1, 2 ve 3 derslerinde arazi çalışmaları yaptık. Türkiye’nin birçok yerini gezdik. Her öğrenciye bir konu verildi, oraya gittiğimizde elimizde megafonlarla o topografya şeklini anlatıp gelen soruları cevapladık, hocalarımız bunlardan not verdi bizlere. Aynı zamanda coğrafya öğretiminde drama dersinde sınıfta dersleri biz anlattık, ölçme değerlendirmede her türden soru yazdık, iyi bir sınav kağıdı nasıl hazırlanır, onu deneye yanıla öğrendik. Bize coğrafya konularıyla ile ilgili mani, bilmece-bulmaca, deneme, şiir bile yazdırdılar. Şu an bazı sınıf arkadaşlarımın yazıları MEB coğrafya kitaplarında okuma parçası olarak basılı. Genelde eğitim bölümleri fen edebiyattan daha kolaydır, yüzeyseldir deniyor ama biz iki bölüm öğrencileri de aynı sıralarda aynı hocalardan dersleri aldık, aynı sınavlardan sorumlu tutulduk. Yeri geldi üç dört sayfa bilgi dolu sınav kağıdı teslim ettik. AÖF okuyanların alanında kendini geliştirmesi kişinin kendi tercihidir, ama biz buna mecburduk. Seminerlere, konferanslara katılmak zorunluydu. En basitinden yoklama alınıyordu.
Örgün öğretimin hepsi belki bizim kadar kasmıyordur ama her türlü AÖF’ten daha zor, ondan eminim. İstanbul Üniversitesi AUZEF Coğrafya bölümü sınavlarını, ders notlarını biliyorum çünkü. Görevli olduğum açıköğretim sınav sorularını biliyorum. AÖF sosyolojiden nasıl mezun olduğumu biliyorum. O yüzden sizin gibi istisnai örnekler kaideyi bozmuyor ne yazık ki. Keşke bozsa.
Her kelimesine katılıyorum. Çok doğru tespitler. Benim dönemimde eğitim fakülteleri kapatılmıştı. Türk Dili ve Edebiyat bölümünü okudum. Çünkü branşımda öğretmenlik bölümden çıkıcak dediler. O kadar yüksek puan aldım he açık olsaydı yine bölüm okurdum. Dediğin gibi o kadar detaya giriyoruz ki. Kuzenim coğrafya okudu. Aynen dediğin gibi toprak çeşitleri için şehir şehir gezdiler. Her gün ders çalışmak zorundaydım. Hocalarımız sürekli tıp ve hukuk öğrencileri ile aynı zorlukta çalışıcaksınız derlerdi. Biz başta ilk haftamız olduğu için neden sürekli böyle dediklerini anlamazdık. Sonra gördük ebemiziDiğer mesajlarınızı da okudum, AÖF öğrenci profiline göre ekstrem bir örneksiniz. Bunun siz de farkındasınızdır. Ben beş sene okudum lisansı, bizim zamanımızda lise branş öğretmenlikleri beş seneydi. Ve eğitim bilimleri+coğrafya eğitimi ile ilgili dersleri (mesela coğrafya materyal tasarımı, coğrafya öğretim teknolojileri, topluma hizmet uygulamaları, proje geliştirme vs.) hep uygulamalı yaptık. Coğrafya araştırmaları 1, 2 ve 3 derslerinde arazi çalışmaları yaptık. Türkiye’nin birçok yerini gezdik. Her öğrenciye bir konu verildi, oraya gittiğimizde elimizde megafonlarla o topografya şeklini anlatıp gelen soruları cevapladık, hocalarımız bunlardan not verdi bizlere. Aynı zamanda coğrafya öğretiminde drama dersinde sınıfta dersleri biz anlattık, ölçme değerlendirmede her türden soru yazdık, iyi bir sınav kağıdı nasıl hazırlanır, onu deneye yanıla öğrendik. Bize coğrafya konularıyla ile ilgili mani, bilmece-bulmaca, deneme, şiir bile yazdırdılar. Şu an bazı sınıf arkadaşlarımın yazıları MEB coğrafya kitaplarında okuma parçası olarak basılı. Genelde eğitim bölümleri fen edebiyattan daha kolaydır, yüzeyseldir deniyor ama biz iki bölüm öğrencileri de aynı sıralarda aynı hocalardan dersleri aldık, aynı sınavlardan sorumlu tutulduk. Yeri geldi üç dört sayfa bilgi dolu sınav kağıdı teslim ettik. AÖF okuyanların alanında kendini geliştirmesi kişinin kendi tercihidir, ama biz buna mecburduk. Seminerlere, konferanslara katılmak zorunluydu. En basitinden yoklama alınıyordu.
Örgün öğretimin hepsi belki bizim kadar kasmıyordur ama her türlü AÖF’ten daha zor, ondan eminim. İstanbul Üniversitesi AUZEF Coğrafya bölümü sınavlarını, ders notlarını biliyorum çünkü. Görevli olduğum açıköğretim sınav sorularını biliyorum. AÖF sosyolojiden nasıl mezun olduğumu biliyorum. O yüzden sizin gibi istisnai örnekler kaideyi bozmuyor ne yazık ki. Keşke bozsa.
Bransimiz farkli ama ben soyleyeyim.2.sinifta sadece gözlemdi.Sinifa girip gozlemliyorsun ogretmeni,dersi.Tabi işgüzar ogretmenler ders te anlattiriyordu.Ara ara hadi sen devam et derdi 10-15 dk devam ederdik.
Benim 4.sinifta ben sans olarak goruyorum Izmirin rn köklü okulunda bir proje sinifina düstü stajim.Staj hocam ilk 1- 2 hafta izlememi sonrada benim derse katilacagimi soylemisti.Bana her hafta bir sonraki hafta hangi konuyu ve konu basligini isleyecegini soylerdi ve dersin girisi icin ayri warm up etkinligi,ders suresince ogrencileri derse katacagim materyelleri hazirlamami isterdi.Sinif zaten derece sinifiydi ve ben o cocuklarla 1 sene ders isledim.Bazen haftada bazen ders akiyorsa 2.Bu kolay kolay herkese denk gelecek bir sans degildi bana denk geldi.Dolu dolu stajimi yaptim.Iyiki bizleri en iddiali okullara yonlendirmis Anadolu universitesi de gorev yapmanin benim icin hayal oldugu okulda 1 sene ogretmenlik yapma firsati vermisti.
Bizim ülkemizde açık öğretimde psikoloji olmamasına rağmen psikoloji çok fazla istismar edilen bir bölüm. Falcılık gibi gören bile var maalesef. Yok biyoenerji bilmemne kırk yıllık psikoloji bilimini bizim ülkede o seviyeye indirgediler. Bu forumda bile herkes karakteri gelişmemiş kocasına narsist damgası vuruyor mesela. Bir de aöf de psikoloji olsaydı artık düşünemiyorum halimizi. “Meslek” olarak adlandırabileceğimiz bölümler aöf’te okunsun ancak “bilim” olarak adlandırılan bölümlerin okunmasına karşıyım ben. Neyse ki meslek yasası çalışmaları başladı. Artık her önüne gelen psikologum diye gezemeyecek yüksek lisans şartı dahi gelecek. Mesele herkesin okuması değil, kaliteli bir nesil yetişmesi yoksa ver diplomayı gitsin.Acikogretim psikoloji okuyan bitirince psikolog olmayacakti zaten. Okumak, kendine bilgi katmak icin okuyacakti. Terapist zaten olamazlar. Zaten bilgi birikimin olmadan orgun okusan bile bir sey yapamazsin pratikte. Staj diye bir sey var, neden koymuslar acaba staji. Teorik egitimin yayinda sana isi ogretmek icin.
Örgün stajını bilmediğimi sanarak uzun uzun anlamışsınız. Zahmet verdim size. Kusura bakmayın.
12 senelik sınıf öğretmeniyim. Örgün stajı yaptım yaniGazi üniversitesi mezunuyum. Bizim zamanımızda haftada 1 gün okula giderdik. Derse aktif olurduk. 1 sayfalık gozlem ve değerlendirmelerimizi aynı hafta hocaya teslim ederdik. Gidecegimiz okulların listesi asılırdı. Okula bile ordan bakardık. Stajdan sınav olmadık. Demek ki sistem değişmiş .
Muhtemelen açıkta da böyle olacak . Gozlem raporlarını maille hocaya gönderebiliriz.
Çocuk gelişiminde 4.sınıfta yapılacak. Cocuk gelişimcinin çalıştığı her yerde staj yapabiliyoruz. Hastane de olabilir , okul da olabilir. 4 sınıfta karşılaştırmasını yaparım artık. Öğretmenlik yapmama rağmen staj dan muaf olamıyorum.
Bir de diyorlar ki psikoloji okusak nolurdu zaten terapistlik yapmayacaktık kiİnsan sağlığına direkt etki eden bölümler açıktan okunmaz, okunmamalı
Bir ara psikoloji de uzaktan açmaya kalktılar skandal
İşletme okumakla çocuk gelişimi okumak bir mi?
Bir öğrencim vardı üniversitede, evli, 20 aylık kızı var, çocuğu hasta, hastanede aylarca kalmaktan derslere gelemiyordu. Devamsızlıktan bıraktım. Yıllarca bıraktım. Bana vicdansız dedi, kızım hasta dedi. Bende görmediğin dersten sınav öncesi 1 gece çalışıp geçersen ileride anasınıfındaki çocukların vebalini ben alamam dedim. Senin kızın senin canın, ama o çocuklar da birilerinin canı.
Eşinden boşanmış başka bir öğrencim daha vardı. Velayeti alabilmek için mezun olup iş bulma telaşındaydı. Ama derslere adam gibi devam etmediği için onu da mezun etmedim. 2 dönem uzadı, 2 dönem geç kavuştu çocuklarına. Ama anasınıfına sokacağım insanları mezun ederken titizleniyorum.
Son bir öğrenciden bahsedeyim. Okulu uzadığı için borç harç bulup okula 16 bin ödeyip kaydoldu. Derse gelmedi, bıraktım. Babam okuldan alır, bir daha para ödeyemem dedi. Bıraktım. O zaman geleceksin derse. Derste çocuk gelişimi dersiydi. Çocuğun gelişim alanlarını öğrenmek yerine sağda solda fink atarsan bırakırım.
Bir ara heves ettim. Aöf işletmeye kaydoldum. Hiç çalışmadım. Bir yayınevinin çıkmış sorular seti vardı. Sınavdan önceki gece onu çözüp sınava girdim ve 3.sınıfa kadar geldim. Sorsan işletmenin tanımını bile yapamam. Sonra böyle olmaz dedim bıraktım.
Aöf benim gözümde budur. Örgün eğitim ise bambaşkadır. Yıllar sonra fırsat bulan kadınlar insana dokunan bölüm yerine bir sürü bölüm tercih edebilirler.
Aöf çocuk gelişimi okuyan tonla arkadaşım var. Bazen akademik bir şey soruyorum. Bir haberler. Halbuki alanla ilgili en temel şey. 2 artı 2 nedir desem daha zor. Instagramdan sayfalarına bakıyorum anaokulunda napıyorlar diye. Bizim elimizi sürmeye tenezzül etmeyeceğimiz etkinlikleri tüm gün dayıyorlar çocuklara. O çocuklara yazık değil mi? O çocuklar bizim geleceğimiz değil mi?
ben sınıfta çocukların ruhunu doyurmaya çalışıyorum, sanatla bilimle bütünleştiriyorum, kültürü öğretiyorum, saygıyı vs öğretiyorum. Diğer tarafta a4 kağıdına tüm gün resim yapmaca. Burada suç devlet ve YÖK e ait. Okuyan insanların suçu yok.
Ne olursa olsun 2 yıllık olabilir ama 4 yıllık çocuk gelişimi (hele ki sağlık bilimleri fakültesine ait olan, istismar gibi vakalarla çalışan çocuk gelişimciler) aöf olmamalı
Ne söylememi bekliyorsunuz. Auzefte staj yapmadım. Nasıl olduğunu anlatamam değil mi?4.sınıfa geçtiğinizde bu konuya yorumunuzu bekliyoruz o zaman
Ama sınıf içi tartışmalar, bilgi akışı, beyin fırtınaları olmayacak sanırım?
Ne söylememi bekliyorsunuz. Auzefte staj yapmadım. Nasıl olduğunu anlatamam değil mi?
Nerde görev yapıyorsunuz merak ettim çünkü sizin anlattığınız gibi staj yapan hiç duymadım. Ne zamandır bu şekilde staj yapılıyor
"Ben okusak ne olurdu" demedim, zaten okuyanlar terapist olamayacaktı diyorum. O ders kitaplarını okuyup bilgilenecek şak diye psikolog olmayacak.Bir de diyorlar ki psikoloji okusak nolurdu zaten terapistlik yapmayacaktık kimadem öyle bin tane kitap var aç oku bilgilen.
"Ben okusak ne olurdu" demedim, zaten okuyanlar terapist olamayacaktı diyorum.
Hala öyle kuzum bizde böyleydik stajda le değil lisans eğitiminde le her zaman böyleydi. Hatta bazı sınavlarımız bunlar üzerine olurdu. Hocamız alanında çok ünlü hatta dersimizin kitaplarını yazan kişinin öğrencisiydi. Bize final olsun vize olsun konular verip şehir dışlarına çıkıp derleme yapardık. En basit derlememiz mezarlıklara gitmemizdi araştırma yapıp kahvehanelere gidip yaşı büyük insanlarla görüşürdükİstanbuldayım. İfşa olmamak adına çalıştığım üniversiteyi söyleyemem. Ama ben lisanstayken de bu şekildeydi. Hocamız tek tek finalde görüşmüştü bizimle. Sonra da final sınavı olmuştuk. Ve bir adet kalın portfolyo teslim etmiştik. Dönem içi sınıfta gözlemlemişti bizi. Her ders 50-100 sayfa arası okuma ve makalelerden de tartışmalarımız oluyordu vs vs. En zorlandığım iş yükü en ağır derslerden biriydi staj.
Şimdi bende öğrencilerime aynı şekilde yaptırıyorum.
Hala öyle kuzum bizde böyleydik stajda le değil lisans eğitiminde le her zaman böyleydi. Hatta bazı sınavlarımız bunlar üzerine olurdu. Hocamız alanında çok ünlü hatta dersimizin kitaplarını yazan kişinin öğrencisiydi. Bize final olsun vize olsun konular verip şehir dışlarına çıkıp derleme yapardık. En basit derlememiz mezarlıklara gitmemizdi araştırma yapıp kahvehanelere gidip yaşı büyük insanlarla görüşürdük
İnstagramda sayfa açıp yarım yamalak bilgileriyle psikologculuk oynayacaklardı. Kimse boşu boşuna 4 yıl açıktan okumak için bu kadar heveslenmez değilse. Bilgiye merakı olan açar kitap okur"Ben okusak ne olurdu" demedim, zaten okuyanlar terapist olamayacaktı diyorum. O ders kitaplarını okuyup bilgilenecek şak diye psikolog olmayacak.
2008 mezunuyum ben.Kitaplarimizin tamami yurtdisi kaynakliydi.Ek kaynak olarak ta bir sey yoktu.Hatta kitaplarimiz daha o zaman 1000-1500 liraya yakindi hepsi.Oyle hatirliyorum.Konusma sinavlari yuzyuze olurdu.Normal aof den farkli donemde 3 vize 1 finalimiz olurdu.Sinavlarda 70 alma zorunlulugumuz da vardi vs vs..Siz mezun olalı anladığım kadarıyla çok olmuş. Şimdi fason staj yapanları biliyorum. Sistem o zaman ki gibi kaliteli olsa keşke. Aöf bürolarının önünde x yayınevi stand açar. Adam bize çalışmanıza gerek yok, bu kitabı sınavdan önce okusanız yeter diye kitap satmaya çalışıyordu.
Eğlenceliydi aslında ama bazen dedeler aksi olabiliyordu muhabbet edip gönüllerini kazanmak zorunda kalıyordukAy çok eğlenceli duruyor uzaktan ödevleriniz ama çekene sormak lazım tabi
Eki Görüntüle 2763057
Çocuk gelişimci olarak çalışabilmek için gerekli bir belge olan Denver2 testi uygulayıcı sertifikasının, açıköğretim mezunlarına verilmeyeceği açıkladı.
Açıköğretim öğrencilerinin örgün öğrencilerden daha iyi ya da denk bir eğitim aldığı fikrine Gelişimsel Çocuk Nörolojisi Derneği de pek katılmıyor sanırım.
Bu programın kazananı AUZEF üstüne ne söylesek boş bence. Herkes için hayırlısı olur umarım.
2008 mezunuyum ben.Kitaplarimizin tamami yurtdisi kaynakliydi.Ek kaynak olarak ta bir sey yoktu.Hatta kitaplarimiz daha o zaman 1000-1500 liraya yakindi hepsi.Oyle hatirliyorum.Konusma sinavlari yuzyuze olurdu.Normal aof den farkli donemde 3 vize 1 finalimiz olurdu.Sinavlarda 70 alma zorunlulugumuz da vardi vs vs..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?