Ailesi neden bu kadar uzun süreli kalıyor ki sizde?
İnsan evinde rahat etmek ister haklısınız. Giyim kuşamdan , yediğinize ictiğinize kadar herşey değisiyor evde ev ahalisi dışında birileri olduğunda, bunalmanız nefes almak istemeniz çok normal.
Eşiniz ailesine çok değer veriyor belliki, aile büyüklerininde sizde bu kadar uzun süreli misafir olmaları dışında bir zararları yok size yanılmıyorsam. Eşinizde bitiyor herşey , siz onun ailesini layıkıyla ağırlamaya çalışirken sizi hoş tutması gerekir.
Eşinizle oturup konuşun, bize anlattığınız gibi hissettiklerinizi yoruldugunuzu, bunaldığınızı dile getirin belki biraz anlayışlı davranabilir. Size haksızlık ediyor çünkü şu an.
Kolaylıklar dilerim.
koalina sen bize anlattıgın gibi onunla konusurken nasıl lafı ceviriyor anlamıyorum.
ya da kavgaya donuyor diyorsun ya... gerekirse edin. agzından geri donulmez birsey cıkmamasına ozen gosterdigin surce problem yok bence.
tekrarlıyorum pazar günü dısarı cıkalım diye ısrar ederse ne yapacaksın sen onu düsün simdiden.
bir de sorunlarınızı normalde nasıl cozerdiniz? tartısarak, sakince konusarak, ustunu kapatarak, ikna etmeye gerek duymadan kabul ederek vs?
adamın alıstıgı sey senin suskunlugun olabilir, gerekirse yine boyle duzeltin ama bence daha sonra ciddi manada konusman-ız gerekiyor...
ayrıca o lafı isittikten sonra adım atmayı istememeni anlıyorum. hatta yerinde olsam ya buyuk bir kavga cıkarır ya da iletisimi keserdim ki hatasının buyuklugunu anlasın.
Yeterince dolusun, dolayısıyla ekstra negatif şeyler söylemeyi doğru bulmayacağım kendi adıma.
O "pozitif kalma / görünme" çabasına delice empati yapabiliyorum.
Fakat bişey diyim mi, onu yapma. Olmadığın halde neşeli veya pozitif görünmeye çalışmak üç beş dakika durumu kurtarıyor gibi görünse de, aslında insana "ekstradan fedakarlık yapıyorum" hissi veriyor, bilinçaltına ekstra zorlanma olarak kazınıyor, dolayısıyla daha da tahammülsüzleşiyorsun o üç beş dakka geçtiğinde.
Sinirlenirsen veya gerilirsen tepkilerini hemen o anda ver, tek tavsiyem bu. Daha az fedakarlık yaptığını düşünürsen tartışmak da barışmak da daha kolay oluyor. Eşinde oldugu gibi.
Benim patladığım gün zaten ailesinin gidip tek pazarımızı da yedikleri gündü.
O gün götürmesi gereken bir şey olunca ben sinirlendim. Sağlıkla ilgili ama nöbetçi bir eczaneden de rahatlıkla temin edilebilecek bir şey sonuçta. Aramızda şöyle bir konuşma geçti:
-Götüreyim gelince çıkarız.
+2 saat gidip geleceksin, hava kararacak zaten akşam üzeri yağmur gösteriyor.
-Sen hazır ol aşağıdan zile basarım.
Ben de hazırlanmadım tabi, gelince aradı ve yukarı çıkmasını söyledim. Hazır olmadığımı görünce kızdı.
+Çıkmayacağımı biliyorsun neden hala ısrar ediyorsun?
-Hayır neye sinirleniyorsun anlamadım, götürmeyeyim de ölsünler mi?
+Ne münasebet? Kaç tane insan var orada, eczaneden alınabilir. Hadi eczanede bulamadılar arabalarıyla gelip alsalardı sonuçta bizim de planımız vardı.
-Senin hazırlanman zaten saatler sürerdi ne büyütüyorsun anlamıyorum götürdüm geldim işte. Hadi hazırlan.
+Mesele o değil, neden biz her zaman her iş için hazır olmak durumundayız? Başka seçenekler sunabilirdin, siz neden almıyorsunuz diyebilir, eczaneden alınmasını teklif edebilirdin. Geçerli sebepleri varsa götürürdün elbette ama hemen atlayıp gitmen ve planı bozman güzel değil. Hem belki hiç dışarı çıkmayacaktık ama ben bugünü seninle geçirmek istiyordum?
-Sanki başbaşa olunca ne yapıyorsak...
Gibi...Ondan sonra kimse karşısındakine laf anlatamayınca köşesine çekildi, ben işlerimi yaptım derken bugüne kadar olan her olay battı bana. Ben zaten gitseler de artık dinlensem diye beklerken zaten kalan bir günümüz de böylece geçti.
Normalde konuşmayız. Kendisi gelir şebeklik falan yapar, olur da gülersem asla o konu bir daha açılmaz. Güldükten sonra "neden böyle" gibi konuyu açmaya kalkarsam "off yine mi bu konu konuşmak istemiyorum" der, sanki çok konuşulmuş gibi.
Pazar günü çıkalım derse ne yaparım bilmiyorum zaten babası bir iş söylemişti belki ona gider. Çok da ısrar ederse sırf onun ve ailesinin ısrarından kafam şişmesin diye sinemaya gitmeyi teklif ederim. En azından kafa dinlemiş ve hiç bir şey olmamış gibi bakan yüzünü görerek sinirlenmemiş olurum.
Evet yeterince doluyum. Normalde zaten kafam kazan gibi olur çünkü hem çocuklara dert anlatmaktan hem her gün velilerle konuşmaktan fenalık basıyor. Artık telefon çalınca çok sevdiğim biri bile olsa o konuşasım kalmıyor. Susayım da gözlerimden anlasın herkes diyorum, yıldım gerçekten.Yeterince dolusun, dolayısıyla ekstra negatif şeyler söylemeyi doğru bulmayacağım kendi adıma.
O "pozitif kalma / görünme" çabasına delice empati yapabiliyorum.
Fakat bişey diyim mi, onu yapma. Olmadığın halde neşeli veya pozitif görünmeye çalışmak üç beş dakika durumu kurtarıyor gibi görünse de, aslında insana "ekstradan fedakarlık yapıyorum" hissi veriyor, bilinçaltına ekstra zorlanma olarak kazınıyor, dolayısıyla daha da tahammülsüzleşiyorsun o üç beş dakka geçtiğinde.
Sinirlenirsen veya gerilirsen tepkilerini hemen o anda ver, tek tavsiyem bu. Daha az fedakarlık yaptığını düşünürsen tartışmak da barışmak da daha kolay oluyor. Eşinde oldugu gibi.
Hem balık hem evin en küçük ve şımarık erkek çocuğu olunca böyle oluyor demek ki.tam hatirlayamadim sanirim burcunu bi önceki konunda sormustum ama emin olmadigimdan tekrar sordum.
tahmin etmek zor olmuyor balik burcundan hemen anliyorum benimde öyle bir esim var tipik balik.
elinde bi telefon masadada bilgisayar oh ne güzel ben isten geliyorum yemek yapiyorum, temizlik yapiyorum. yoruldunmu naptin demez. balik burcu cok bencil (kadinlari farkli ama), ne konusursam konusayim o haklidir, ben cok konusuyo olurum. bende akrep oldugumdan dayanamam küs kalmaya falan ama sökmüyo iste naparsam yapayim anlamiyor.
ilginc gercekten bunlari anlamak cok zor.
En son ailesi hala soğuklar başlayıp gelmek istemeyince bana "gelsinler artık, sözde gelip masraflara yardım edeceklerdi" dedi. Şok oldum ve çok gelmelerini istiyorsan söyle ama asla masraflara yardım edecektiniz deme dedim. "Niye söylemeyecekmişim, babama ben ev alırken ev alırsam başka bir şey ödeyemem demiştim. O da yardım edeceğini söylemişti de güvenerek almıştık. Yoksa almazdım" dedi. Ben de gayet rahat ödediğimizi, böyle bir şeyi söyleyemeyeceğini ve söyleyeceği lafları beni de düşünerek söylemesi gerektiğini söyledim. Bilmiyorum söyledi mi, belki de o yüzden gelip alışveriş yaptılar, eve para bıraktılar.esiniz annesinin dizinin dibinden ayrilmamis
hala evin ergen cocugu gibi yasiyor
ustelik evin ergen cocugu kiz istemis yaninda
evlendirmisler onuda almislar evlerine
ben böyle erkeklere saygi duymuyorum
hicbir zaman kendi ayaklari uzeride duramazlar
sabırlı niye dedim ama arabayla gittiğiniz yerden otobüsle dönmüşsün ya
kafede oturmuşsun falan
benim sözlüm parçalardı beni böyle bi durumda hiç denemedim ama öle yapardı yüksek ihtimalle yoksa eşininde kullandığı kelimeler hoş değil,haklısın :)
Çok teşekkür ediyorum :)
Bu zamana kadar hep şöyle düşündüm; sevdiğim insanlar için 2 saat evde oturmak büyük bir şey değil...Ancak o sevdiğim insanlar da benim için 2 saat fedakarlık yapmayınca iş değişiyor. Sonuçta ben eşimin ailesine eşimin ailesi olduğu için hürmet gösteriyorum. Yoksa @BenIpek 'in dediği gibi herhangi bir teyzeden amcadan bir farkı yok.
Benim sinirime dokunan da eşimin beni umursamaması. Günlerce sadece yatarken dinlediğimi hatırlıyorum. Anormal şeyler değil elbette, yatılı insanları ağırlamak böyle bir şey ama eşimin de bu konuyu gayet bildiği-gördüğü-farkettiği halde odasına çekilip kendi rahatını düşünmesine, bana insanların içinde "yardım ederdim ama bugün oturmaktan çok yoruldum" diyerek saçma sapan espriler yapıp oturmaya devam etmesine çok sinir oluyorum.
Benim de çevrem yeni yeni oluşmaya başladı, dün 1 bugün 2 kıvamında. Daha önce haftasonları davetler olmuştu ama eşimle vakit geçireceğimiz için kabul etmemiştim. Artık umrumda değil.
İnanır mısın öğretmen olmanın getirisiyle artık konuşmaktan, laf anlatmaktan o kadar yoruldum ki.
Eşimin benim hislerimi önemsemediği aşikar ama düşüncelerimi anlamadığını asla düşünmüyorum. Misal şu an hala konuşmuyoruz ve bana gelip "ne oldu" diye sorma ihtimali çok yüksek. Yani insanın "Sen salak mısın, daha 3 gün önce konuştuk ne olduğunu hala anlayamadın mı günlerdir?" diyesi geliyor. Anlıyor ama anlamamış gibi davranarak olayları kapatmaya çalışıyor.
İlk değiştirmek isteyeceğim şey yatak odası olurdu ama maalesef normalde büyük oda bize aitken şu an ufak odada kalıyoruz. Doğal olarak buraya alacağım eşya ile büyük odaya alacağım eşyalar farklı olacak. Bir an önce gitseler ve ben de ona göre eşya alsam diye düşünüyorum bu yüzden. Salonda ise kocaman tavana kadar vitrinler var, içleri incik boncuk ve bir kısım değerli kristallerle dolu. Onlar çıkmadan benim bu odaya alacağım eşyalar da farklı olacak.
Yani eşyalarınızı depoya koyun biz eşya alacağız mı demeli bilemedim?
Normalde hiç bir şeyin yerini dahi değiştirmedim, çok ufak oynamalar yapıyorum. Ben koltukları halı üzerinde sevmem, bu sebeple 10 cm kadar geri iterek kullanıyorum. Su sebilini ve çöpü de daha rahat ulaşabileceğim yerlere koydum buna rağmen ne zaman bize gelse bu üçünün yeri tekrar değişir. Aslında çok çok ufak şeyler ama benim hoşuma gitmiyor.
En son ailesi hala soğuklar başlayıp gelmek istemeyince bana "gelsinler artık, sözde gelip masraflara yardım edeceklerdi" dedi. Şok oldum ve çok gelmelerini istiyorsan söyle ama asla masraflara yardım edecektiniz deme dedim. "Niye söylemeyecekmişim, babama ben ev alırken ev alırsam başka bir şey ödeyemem demiştim. O da yardım edeceğini söylemişti de güvenerek almıştık. Yoksa almazdım" dedi. Ben de gayet rahat ödediğimizi, böyle bir şeyi söyleyemeyeceğini ve söyleyeceği lafları beni de düşünerek söylemesi gerektiğini söyledim. Bilmiyorum söyledi mi, belki de o yüzden gelip alışveriş yaptılar, eve para bıraktılar.
Eşinizin ailesi eşimin ailesini anımsatıyor.Bende onlar geldiğinde 32 dişim meydanda hizmet ederdim.Hiç birşeyi yansıtmazdım.Gerçekten çok severdim.Kendi annemden de çok üstün tutardım. Ne mi oldu?Bana laf giydirilmeye başlandı.Eh Nisa'nın nasıl olsa sesi çıkmıyor diye.Hele eşim onlar gelince bana karşı bir efelenmeler sormayın.Artık duygularımı yansıtıyorum.Kusura bakmasınlar.Bu sefer geldiklerinde kendi işlerini kendileri yapmaya başladılar.
Siz şuan öfke dolusunuz neden mi?Karakterinizin tam tersi davranıyor ve rol yapıyorsunuz.Şuanda fren sisteminiz var.Fakat fren sisteminiz patladığında seti yıkılan baraj gibi herşeyi önünüze katıp götüreceksiniz. Duygularınızı ölçülü şekilde yansıtmanızı öneririm.Yoksa vücut titremeleriniz başlar.Sinirleriniz bozulur.Tecrübe ile sabittir.
Her actigin konuyu okurken ayni şeyi dusunuyorum , haddim olmadan , kusura bakma.
sen bu adamla nasil evlendin ben anlamiyorum.
O kadar farkli kutuplardasiniz ki burdan bakinca...
Dillendırmek ıstemıyorum ama bana cok sürecekmiş gibi gelmiyor bu evlilik pardon bu ilişki.Bu evlilik değil çünkü ebeveynler kontrolünde oynanılan evcilik Koalina.Bu sebepten sana aılen nerde hangı ıl dıye sormustum.Tayinin rahat olsun diye.Kusura bakma ama malesef benim öngörüm bu yönde
Ben de çok sinir oluyorum her türlü irili ufaklı konuda beni hesaba katmadan konuşması sinir ediyor.Koalina bu kısım kabul edilemez ama. Hala iki kişilik kararlar alamıyorsunuz. Senin bu şekilde konuşmasını istememeni dinlemiyor bile. Bu kısım sinir etti beni açıkçası.
Bilemiyorum, bir de onun ağzından dinlemek lazım.Her actigin konuyu okurken ayni şeyi dusunuyorum , haddim olmadan , kusura bakma.
sen bu adamla nasil evlendin ben anlamiyorum.
O kadar farkli kutuplardasiniz ki burdan bakinca...
Geri tayinim zor olur maalesef...Dillendırmek ıstemıyorum ama bana cok sürecekmiş gibi gelmiyor bu evlilik pardon bu ilişki.Bu evlilik değil çünkü ebeveynler kontrolünde oynanılan evcilik Koalina.Bu sebepten sana aılen nerde hangı ıl dıye sormustum.Tayinin rahat olsun diye.Kusura bakma ama malesef benim öngörüm bu yönde
Kaç konudur yazamadım ben,sizden cesaret alıp yazayım ben de.
Bu evliliğin ömür boyu süreceğine ben de inanmıyorum.
Koalina genç yaşta dert sahibi olur bu gidişle.
Dün gece yatarken bir kaç cümle de olsa konuştuk:
-Yarın ne yapacağız?
+Hiç bir şey...
-Ertesi gün ne yapalım, evlilik yıldönümümüz?
-Hiç bir şey, kutlu olsun der geçeriz.
+Niye surat asıyorsun hala?
-Hala derken, değişen bir şey oldu da ben mi farketmedim? Surat asma sebebim bir hafta önce neyse hala aynı...
+Eee ne yapalım peki surat asmaman için?
-Normalde insanlar bir sorun olduğunda konuşur, çözer ve olay kapanır. Bizde kapanmıyor çünkü konuşulmuyor.
+Tamam yarın konuşalım.
Sonra uyudum ben. Sabah kalkmış dışarı çıkalım mı diyor gerek yok dedim. Şu anda da iş yapıyorlar banyoda, matkapla duvarı delmişler her taraf pislik içinde her yer toz. temizlik yapacağım...
Konu kilitlenebilir, olayın çözülmeyeceği çok belli ben de artık konuşmayı düşünmüyorum umutsuzluğa düştüm.
Yine de akşama kadar zamanı var...Beklemedeyim ama hiç zannetmiyorum.Yarin konusalim deyip konusmayan adama ne demeli bilmem. Onun hayat tarzi bu olmus artik.
Yine de akşama kadar zamanı var...Beklemedeyim ama hiç zannetmiyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?