Anneme bunu nasıl açıklayabilirim?

Çok asabisiniz, gülen emoji eklemediğim için mi yazdığımın bir şaka değil, kişiliğinize bir saldırı olduğunu düşündünüz.

Bekarsan konuşursun tabi, fikrini de söylersin, haklı olmasan da karşı tarafa farklı bir bakış açısı kazandırırsın en kötü ihtimalde. O yüzden yaşa bakmadan fikir almayı severim ve karşımda konuşanı önemserim.

Yaş dışında yaşanmışlıklar, onların kattığı farkındalıklar vardır. Bazen 5-10 yıl, hatta bir sene önceki fikrin değişebilir ki, değişim gereklidir bence. Her insan farklı karakterdedir ve hepsi yaşadığı zorlukları, üzüntüleri bir kaç günde/haftada sindirip "olması gerekiyordu oldu, şimdi yoluma bakmayalım" diye karşılayamaz.

Yada 17-18 yaşındaki duygusal ilişki yaşayan her ergen "önümde hayatımı etkileyen bir sınav var, çalışma programıma uymalıyım, şu saatler dışında görüşmemeliyim, telefonda saatlerimi harcamamalıyım" diye düşünmez. Kavga edersin canın sıkılır motivasyonun düşer, çok mutlusundur ders saatinden feragat eder buluşmak istersin, telefon saatlerce elinden düşmez muhabbet daha çekici geliyordur vs vs.

Konu sahibinin önünde hayatını etkileyecek bir sınav varken, bir kaç ay sonra yada seneye yüzünü bile görmek istemeyeceği biri için telafisi olmayan şu süreyi heba etmemesi konusunda nasihat vermek istedim. Daha yaşı çok küçük kimler gelip gidecek, daha kaç defa aşık olacak.

Hayatının merkezine koyup koymama konusunda sizin gibi düşünmüyorum, hayatını etkileyecek bir dönemdeyken, evet derslerini hayatının merkezine koyması gerekir. Önce yatırımını kendisine yapar, üniversite hayatında zaten yeni bir çevre, arkadaşlar, duygusal ilişkiler mutlaka yaşanacaktır. Kızıma da hep bunu söylüyorum, 1 sene kapat gözünü kulağını. Sonrasında zaten sen çağırmasan da gelecek diye.

Ayrıca anneye anlatmama konusunda size hiç katılmıyorum. Annenin kulağına kar suyu kaçırsa bile o anne tetikte olur, evladını gözlemler. Belki bir hatayı, yaşacağı bir kötülüğü engelleyebilir. Neler okuyoruz 3.sayfa haberlerinde. Bir anne olarak bir ergene verdiğiniz nasihat ne kadar tehlikeli. Klavye karşısında oturarak siz mi sağlayacaksınız o evladın güvenliğini? Derdine yine annesi yanacakken, annenden gizli iş çevir demek size mi düşer?

Cevabima son satirindan baslayim.

Her anne ayni degil. Her anne ayni donanima sahip degil. Her anne çoçugunun iyiligini düsünmüyor. Her anne kizinin duygusalligini düsünmüyor, kizi ile bag kurmuyor. Yani bu liste uzayip gider.

Hali ile her anne ile her kizin iliskisi farklidir. Evet anneyer hersey anlatilmali. Bende ilerde isterim ki kizim herseyi bana anlatsin. Ancak her anne buna musait degil. Cahil anne kizini degil, etrafi düsünür. Ve kizini dahada zor duruma birakir. Kizini kisitlar, ona bagirir çagirir, duygusal siddet uygular,.. Hatta kizini okuldan alir, ders çalismasina mani olur,..

Yani söz konusu böyle bir anne ise, evet anlatmamasi taraftariyim. Kizin kisitlanmasini, okulu elinden alinmasini istemem.

Ve hayat öyle planli degil bazen. Asik okmak tüh kaka degil. Akademik basarida hayatin en yüksek noktasi degil. Aklima tanidigimin birinin oglu geliyor. Cok zeki, çok uslu bir çoçuktu. Ancak asiri baski altindaydi. Okul konusunda, akilli çoçuk olma konusunda. Ergenlikten sonra bu baskilardan bunalip, tabiri caiz iyicene sapitti çoçuk.

Yani bence bir denge olmali. Evet sinav önemli fakat 1 yil boyunca tamamen sosyal hayatindan soyutlarsan, o sinava çook büyük önem verirsen, o çoçuk eger o sinav kötü giderse iyicene yikilir. Ki zaten üniversite artik eskisi gibide kurtarici degil. Nice mühendisler var, kaç dil bilen üniversite mezunu, issiz olan.

Yani bir gencin iliskisi olmasi, otmatikmen derslere engel diye demek degildir. Ha öyle birsey olursa, çoçugun ile konusursun. Doguracak sonuçlari anlatirsin.

Ayni zamanda ebeveyn olarak herseyi engelleyemezsin. Bazen çoçuklarinda "düsmeleri" gerekiyor. Yani "hayir kizim, iliskin olmasin, tûh kaka" dersen bile, kiz yine duygularina her zaman engel olmayabilir. Senin tavrini bildikten sonra sana anlatmayabilir.

Genel manada bu konuyu daha önce farkli üyeler ilede konusmustuk. Türkiyedeki ebeveynler çok fazla derslere, akademik basariya önem vermeleri. Cocuklar tabiri caiz yaris ati gibi olmasi. Yani bunu senin için yada kizin için demiyorum ancak gençler iyicene bunalacak. Lise son yilini bile keyfini çikaramiyorlar. Hem okul, hem dershane, hem sinav stressi.

Gerekirse mesela çoçugum bir yil sonra baslar üniversiteye, ama kafa rahat bir sekilde baslar diye isterim. Cocugumun mutlulugu, huzuru önemli. Kendince sevdigi birsey bulmasi önemli ve buna azim göstermesi önemli. Sanirim tam istediklerimi anlatamiyorum. Kafamdaki olanlari tam netlestirip yazamiyorum gibi his ediyorum.
 
Konu sahibi sana öncelikle soyleyecegim şey; ünide karşına çıkacak yalanına INANMA. Bunu sana uni kazanman hirslanman için söylüyorlar
İkincisi de; ailen çok kati biriyse soyleme bence. Hatta uni sınavına beraber çalışın. Üniyi kazan ondan sonra söylersin. Cocuk seni gerçekten seviyorsa ilişkine derslerini aksatmadan devam et derim. Liseden tanıdığım suan üniye giden ve hala sevgili olan çiftler tanıyorum ben.
Benim mesajımı neden alıntıladınız?
Ünide karşına çıkacak YALANI sebebi ile mi? Hoş olmadı!!

17 yaşındaki çocukların (kız ya da erkek farketmez) önceliği okumak olmalıdır. Evlilik değil!!!
 
Bence aynı okulda/dershanede filansanız önce sık sık bahset. Atıyorum Ahmet bugün okulda şunu söyledi çok güldük. X konuyu anlamadım ama Ahmete anlattırırım gidince. Yapamadığım geometri sorularını hep Ahmete çözdürüyorum, sayısalı çok iyi, şu bölümü istiyor. Annenin bir konuda yorumda bulunduğunda evet bizde geçen gün okulda konuşuyorduk Ahmet de senin gibi düşünüyormuş şöyle şöyle dedi:).Laf arasında ince ince işleyerek Ahmeti annene olumlu bir imaj bırakarak tanıt önce.

Zaten annen Ahmet lafı hiç ağzından düşmüyor, hayırdır diye sorar bir noktada. Sende evet hoşlanıyorum o da benden hoşlanıyormuş ama sınavlarımız bitene kadar arkadaşça görüşmeye karar verdik. Zaten önce seninle tanışıp iznini almak istiyormuş filan dersin.

İlla biz sevgiliyiz demene gerek yok yani. Maksat kadın kızı kimlerle takılıyor bilsin.
Kesinlkle ayni seyi yazacaktim. Yorulmamis olayım alintilayip
 
Benim mesajımı neden alıntıladınız?
Ünide karşına çıkacak YALANI sebebi ile mi? Hoş olmadı!!

17 yaşındaki çocukların (kız ya da erkek farketmez) önceliği okumak olmalıdır. Evlilik değil!!!

Tabiki ama derslerini aksatmadan aşık olup sevebilir insan. Ayrıca lisede tanışıp hala çıkan insanlar var. Uni okurken evlenen bi tanıdığım var. Ünide de olsa bu işler nasip kısmettir.
 
Bence aynı okulda/dershanede filansanız önce sık sık bahset. Atıyorum Ahmet bugün okulda şunu söyledi çok güldük. X konuyu anlamadım ama Ahmete anlattırırım gidince. Yapamadığım geometri sorularını hep Ahmete çözdürüyorum, sayısalı çok iyi, şu bölümü istiyor. Annenin bir konuda yorumda bulunduğunda evet bizde geçen gün okulda konuşuyorduk Ahmet de senin gibi düşünüyormuş şöyle şöyle dedi:).Laf arasında ince ince işleyerek Ahmeti annene olumlu bir imaj bırakarak tanıt önce.

Zaten annen Ahmet lafı hiç ağzından düşmüyor, hayırdır diye sorar bir noktada. Sende evet hoşlanıyorum o da benden hoşlanıyormuş ama sınavlarımız bitene kadar arkadaşça görüşmeye karar verdik. Zaten önce seninle tanışıp iznini almak istiyormuş filan dersin.

İlla biz sevgiliyiz demene gerek yok yani. Maksat kadın kızı kimlerle takılıyor bilsin.
Çok mantıklı önce iyi yönlerini ortaya çıkar annenin gözünde iyi bi intiba oluşsun sonrasında aynı şekilde anlatırsın,ahh ah gençlik :)
 
Tabiki ama derslerini aksatmadan aşık olup sevebilir insan. Ayrıca lisede tanışıp hala çıkan insanlar var. Uni okurken evlenen bi tanıdığım var. Ünide de olsa bu işler nasip kısmettir.
Bilmem, ben ergenlerin dikkat toplama konusunda çok başarılı olduklarını düşünmüyorum.

Zaten kırılgan olan psikolojileri, çabuk zarar görebiliyor böyle durumlarda. Bizler koca koca insanlar karşılaştığımız can sıkıcı durumlarla nasıl başa çıkacağım bilmezken, o yaşta çocuklarımızın bu dengeyi çok iyi kurabileceklerini düşünmüyorum.

Aslında söylemek istediğim çok şey var ama konuyu çok fazla dağıtmanın da faydası yok bence...

Her şey zamanında güzel. Elbette aşık olmak, beğenmek ya da beğenilmek güzel. Ancak yeni nesil de bizlerin saflığında değil...
 
Çok asabisiniz, gülen emoji eklemediğim için mi yazdığımın bir şaka değil, kişiliğinize bir saldırı olduğunu düşündünüz.

Bekarsan konuşursun tabi, fikrini de söylersin, haklı olmasan da karşı tarafa farklı bir bakış açısı kazandırırsın en kötü ihtimalde. O yüzden yaşa bakmadan fikir almayı severim ve karşımda konuşanı önemserim.

Yaş dışında yaşanmışlıklar, onların kattığı farkındalıklar vardır. Bazen 5-10 yıl, hatta bir sene önceki fikrin değişebilir ki, değişim gereklidir bence. Her insan farklı karakterdedir ve hepsi yaşadığı zorlukları, üzüntüleri bir kaç günde/haftada sindirip "olması gerekiyordu oldu, şimdi yoluma bakmayalım" diye karşılayamaz.

Yada 17-18 yaşındaki duygusal ilişki yaşayan her ergen "önümde hayatımı etkileyen bir sınav var, çalışma programıma uymalıyım, şu saatler dışında görüşmemeliyim, telefonda saatlerimi harcamamalıyım" diye düşünmez. Kavga edersin canın sıkılır motivasyonun düşer, çok mutlusundur ders saatinden feragat eder buluşmak istersin, telefon saatlerce elinden düşmez muhabbet daha çekici geliyordur vs vs.

Konu sahibinin önünde hayatını etkileyecek bir sınav varken, bir kaç ay sonra yada seneye yüzünü bile görmek istemeyeceği biri için telafisi olmayan şu süreyi heba etmemesi konusunda nasihat vermek istedim. Daha yaşı çok küçük kimler gelip gidecek, daha kaç defa aşık olacak.

Hayatının merkezine koyup koymama konusunda sizin gibi düşünmüyorum, hayatını etkileyecek bir dönemdeyken, evet derslerini hayatının merkezine koyması gerekir. Önce yatırımını kendisine yapar, üniversite hayatında zaten yeni bir çevre, arkadaşlar, duygusal ilişkiler mutlaka yaşanacaktır. Kızıma da hep bunu söylüyorum, 1 sene kapat gözünü kulağını. Sonrasında zaten sen çağırmasan da gelecek diye.

Ayrıca anneye anlatmama konusunda size hiç katılmıyorum. Annenin kulağına kar suyu kaçırsa bile o anne tetikte olur, evladını gözlemler. Belki bir hatayı, yaşacağı bir kötülüğü engelleyebilir. Neler okuyoruz 3.sayfa haberlerinde. Bir anne olarak bir ergene verdiğiniz nasihat ne kadar tehlikeli. Klavye karşısında oturarak siz mi sağlayacaksınız o evladın güvenliğini? Derdine yine annesi yanacakken, annenden gizli iş çevir demek size mi düşer?
Off ne zor isler ya.
Ben de vallahi Nasreddin hoca gibi cogu yoruma hak verdim.
Biri yazmis ki "ciddilesmeden soyleme,ben oyle yaptim",ee o da dogru.
Öte yandan varsa bilelim tabiio_O

Ama zamansiz ve erken birsey
icin,nasilsa ailem biliyor diye neden rahat davransinlaro_O

Aska en merakli olduklari zamanlar,en cetrefilli zamanlar,niye niyeo_O

Ben :deli::deli:

Ayrica konuda ki cocukta pek usturupsuzmus,daha dun arkadas olmuş,anneyle tanismak istiyor,ba ba ba:işsiz:
 
Lisede sevgiliyi anneye soylemek nedir allah askina. Ha anneniz yakin arkadasiniz gibidir anlatırsınız ama boyle geri kafali biri ise gerek yok. Zaten ciddi bir iliski olamaz unide biter o ask.
 
lise sona gidiyorum.
Ve bi sevgilim var 1 aydan fazladır çıkıyoruz.
Ben artık anneme söylemek istiyorum.
ama annem biraz geri kafalı beni bi erkekle gördüğünde bile hesap sorar.
yinede artık diğer arkadşlarım gibi benimde annemin sevgilimden haberi olsun istiyorum.
ya ben bunu anneme nasıl söyliyebilirim?
ben anneme söylediğim günün ertesi günü babama söylemişti başıma bir şey gelirse kendinden bilinmesin diye.. allahtan babam anlayışlıydı da görüşsünler anlaşırlarsa evlenirler demişti. tabi şimdi nişanlıyız ama 24 yaşımdayım keşke biraz daha geç söyleseydim diyorum. tabi bizim memleket kücük yer karşımda ki kişiyi 8 yıldır tanıyordum. şimdi bazı şeyler değişti niyetler belli değil annenin bilmesi en doğru şey :) benden hoşlanan biri var demekle başlayabilirsin :)
 
Benim annem de boyleydi oyle cok kizardim ki yakin arkadas olamiyoruz diye, arkadaslarima ozenirdim hep
Ama buyudukce anladim valla suan o yaslarda kizim olsa goz actirmam herhalde :KK45:
 
Cevabima son satirindan baslayim.

Her anne ayni degil. Her anne ayni donanima sahip degil. Her anne çoçugunun iyiligini düsünmüyor. Her anne kizinin duygusalligini düsünmüyor, kizi ile bag kurmuyor. Yani bu liste uzayip gider.

Hali ile her anne ile her kizin iliskisi farklidir. Evet anneyer hersey anlatilmali. Bende ilerde isterim ki kizim herseyi bana anlatsin. Ancak her anne buna musait degil. Cahil anne kizini degil, etrafi düsünür. Ve kizini dahada zor duruma birakir. Kizini kisitlar, ona bagirir çagirir, duygusal siddet uygular,.. Hatta kizini okuldan alir, ders çalismasina mani olur,..

Yani söz konusu böyle bir anne ise, evet anlatmamasi taraftariyim. Kizin kisitlanmasini, okulu elinden alinmasini istemem.

Ve hayat öyle planli degil bazen. Asik okmak tüh kaka degil. Akademik basarida hayatin en yüksek noktasi degil. Aklima tanidigimin birinin oglu geliyor. Cok zeki, çok uslu bir çoçuktu. Ancak asiri baski altindaydi. Okul konusunda, akilli çoçuk olma konusunda. Ergenlikten sonra bu baskilardan bunalip, tabiri caiz iyicene sapitti çoçuk.

Yani bence bir denge olmali. Evet sinav önemli fakat 1 yil boyunca tamamen sosyal hayatindan soyutlarsan, o sinava çook büyük önem verirsen, o çoçuk eger o sinav kötü giderse iyicene yikilir. Ki zaten üniversite artik eskisi gibide kurtarici degil. Nice mühendisler var, kaç dil bilen üniversite mezunu, issiz olan.

Yani bir gencin iliskisi olmasi, otmatikmen derslere engel diye demek degildir. Ha öyle birsey olursa, çoçugun ile konusursun. Doguracak sonuçlari anlatirsin.

Ayni zamanda ebeveyn olarak herseyi engelleyemezsin. Bazen çoçuklarinda "düsmeleri" gerekiyor. Yani "hayir kizim, iliskin olmasin, tûh kaka" dersen bile, kiz yine duygularina her zaman engel olmayabilir. Senin tavrini bildikten sonra sana anlatmayabilir.

Genel manada bu konuyu daha önce farkli üyeler ilede konusmustuk. Türkiyedeki ebeveynler çok fazla derslere, akademik basariya önem vermeleri. Cocuklar tabiri caiz yaris ati gibi olmasi. Yani bunu senin için yada kizin için demiyorum ancak gençler iyicene bunalacak. Lise son yilini bile keyfini çikaramiyorlar. Hem okul, hem dershane, hem sinav stressi.

Gerekirse mesela çoçugum bir yil sonra baslar üniversiteye, ama kafa rahat bir sekilde baslar diye isterim. Cocugumun mutlulugu, huzuru önemli. Kendince sevdigi birsey bulmasi önemli ve buna azim göstermesi önemli. Sanirim tam istediklerimi anlatamiyorum. Kafamdaki olanlari tam netlestirip yazamiyorum gibi his ediyorum.
Sen de haklisin:confused:
 
Ayrica lise sonda hayatimin aski sandigim hödüğü tanimasaydim ve 4 sene sevgili kalmasaydim okudugum bolumden daha basarili bir yer tutturmus olabilirdim, lisans ortalamami onun yuzunden hiç etmemis olabilirdim ve suan daha farkli bir konumda olabilirdim
Suanda da kotu bi konumda degilim ama o yasta o sikintilari cekmeseydim daha da basarili olacagimdan eminim
Benim annem de karsi cikmisti sonra bakti basedemiyo bari huyuna gideyim gizli sakli is yapmasin diyerek kabullendi
Bazen diyorum keske kabullenmeseydi
 
Cevabima son satirindan baslayim.

Her anne ayni degil. Her anne ayni donanima sahip degil. Her anne çoçugunun iyiligini düsünmüyor. Her anne kizinin duygusalligini düsünmüyor, kizi ile bag kurmuyor. Yani bu liste uzayip gider.

Hali ile her anne ile her kizin iliskisi farklidir. Evet anneyer hersey anlatilmali. Bende ilerde isterim ki kizim herseyi bana anlatsin. Ancak her anne buna musait degil. Cahil anne kizini degil, etrafi düsünür. Ve kizini dahada zor duruma birakir. Kizini kisitlar, ona bagirir çagirir, duygusal siddet uygular,.. Hatta kizini okuldan alir, ders çalismasina mani olur,..

Yani söz konusu böyle bir anne ise, evet anlatmamasi taraftariyim. Kizin kisitlanmasini, okulu elinden alinmasini istemem.

Ve hayat öyle planli degil bazen. Asik okmak tüh kaka degil. Akademik basarida hayatin en yüksek noktasi degil. Aklima tanidigimin birinin oglu geliyor. Cok zeki, çok uslu bir çoçuktu. Ancak asiri baski altindaydi. Okul konusunda, akilli çoçuk olma konusunda. Ergenlikten sonra bu baskilardan bunalip, tabiri caiz iyicene sapitti çoçuk.

Yani bence bir denge olmali. Evet sinav önemli fakat 1 yil boyunca tamamen sosyal hayatindan soyutlarsan, o sinava çook büyük önem verirsen, o çoçuk eger o sinav kötü giderse iyicene yikilir. Ki zaten üniversite artik eskisi gibide kurtarici degil. Nice mühendisler var, kaç dil bilen üniversite mezunu, issiz olan.

Yani bir gencin iliskisi olmasi, otmatikmen derslere engel diye demek degildir. Ha öyle birsey olursa, çoçugun ile konusursun. Doguracak sonuçlari anlatirsin.

Ayni zamanda ebeveyn olarak herseyi engelleyemezsin. Bazen çoçuklarinda "düsmeleri" gerekiyor. Yani "hayir kizim, iliskin olmasin, tûh kaka" dersen bile, kiz yine duygularina her zaman engel olmayabilir. Senin tavrini bildikten sonra sana anlatmayabilir.

Genel manada bu konuyu daha önce farkli üyeler ilede konusmustuk. Türkiyedeki ebeveynler çok fazla derslere, akademik basariya önem vermeleri. Cocuklar tabiri caiz yaris ati gibi olmasi. Yani bunu senin için yada kizin için demiyorum ancak gençler iyicene bunalacak. Lise son yilini bile keyfini çikaramiyorlar. Hem okul, hem dershane, hem sinav stressi.

Gerekirse mesela çoçugum bir yil sonra baslar üniversiteye, ama kafa rahat bir sekilde baslar diye isterim. Cocugumun mutlulugu, huzuru önemli. Kendince sevdigi birsey bulmasi önemli ve buna azim göstermesi önemli. Sanirim tam istediklerimi anlatamiyorum. Kafamdaki olanlari tam netlestirip yazamiyorum gibi his ediyorum.

Yok anlatabiliyorsun bence, ama iki ucu kakalı değnek derler ya. Buda öyle bir şey, izin verirsin herşeyi yapabilirim diye görür, cozutur. Sıkarsın gizli gizli yapar, tehlikelere de daha açık olur. İnce bir çizgi ve bize büyüdükçe dertleri büyüyor dedirten kafa patlatma sebepleri bu işte.

Çocuğunu yarış atına çeviren annelerden bende hazetmiyorum. Çocuğum otur her gün 500 soru çöz diye odaya kapatmam ama bilinçlenmesi içinde elimden geleni yaparım. Önceliğim onların mutluluğu, o yüzden her konuda titizlikle dengeyi kurmaya çalışıyorum ama gerçekten zorlanıyorum.

Atıyorum sınav haftası çok mu çalıştı bunaldı, haftasonu ya ailece plan yaparım, ya da tanıdığım arkadaşları ile kafa dağıtsın diye planına izin veririm. Geçtiğimiz günlerde sınav dönemiydi sıkıldı farkındayım, şikayet etti biraz. Tamam dedim kapat ders kitaplarını gel sinema gecesi yapalım. Mısır patlattım anne kız keyif yaptık. Ertesi gün arkadaşları ile çıktı. Bir gün sonra daha motive oturdu dersine.

Bu yaşlar hata yapmaya çok müsait o yüzden olabilirlere göre değil genele göre hareket etmek gerekiyor. Çocuğumun geleceğini bilinçsiz, belki de hedefleri olmayan bir ergenin iki lafına heba edemem. Ben onu aklı başına gelecek, kendini korumayı bilecek yaşlara kadar takip ederim, öğreteceğimi öğretirim. Sonra çıksın kurtlar sofrasına, bilinçli bir şekilde.
İşsiz bir üniversiteli olabilir belki ama en azından elimizden geleni yaptık derim ileride.
 
En büyük kızım lise 3 de ve bizde durum şöyle gelişiyor
Önce halıları tırmalıyor ben Ali’ye aşığım diye
Bende diyorum gelsin istesin vereceğim😂
Aradan iki gün geçiyor Ali napıyor diyorum
Anne o çok aptal ben veliye aşığım sana demedim mi diyor ha diyorum tamam o gelsin😂
Veliyi sorduğum başka bir gün de bEn Efe ile platonik aşk yaşıyorum diyor hangi birine kızacağım ki gülüyorum artık😂😂😂
Artık ilişkiler böyle malesef 🙄
 
Yok anlatabiliyorsun bence, ama iki ucu kakalı değnek derler ya. Buda öyle bir şey, izin verirsin herşeyi yapabilirim diye görür, cozutur. Sıkarsın gizli gizli yapar, tehlikelere de daha açık olur. İnce bir çizgi ve bize büyüdükçe dertleri büyüyor dedirten kafa patlatma sebepleri bu işte.

Çocuğunu yarış atına çeviren annelerden bende hazetmiyorum. Çocuğum otur her gün 500 soru çöz diye odaya kapatmam ama bilinçlenmesi içinde elimden geleni yaparım. Önceliğim onların mutluluğu, o yüzden her konuda titizlikle dengeyi kurmaya çalışıyorum ama gerçekten zorlanıyorum.

Atıyorum sınav haftası çok mu çalıştı bunaldı, haftasonu ya ailece plan yaparım, ya da tanıdığım arkadaşları ile kafa dağıtsın diye planına izin veririm. Geçtiğimiz günlerde sınav dönemiydi sıkıldı farkındayım, şikayet etti biraz. Tamam dedim kapat ders kitaplarını gel sinema gecesi yapalım. Mısır patlattım anne kız keyif yaptık. Ertesi gün arkadaşları ile çıktı. Bir gün sonra daha motive oturdu dersine.

Bu yaşlar hata yapmaya çok müsait o yüzden olabilirlere göre değil genele göre hareket etmek gerekiyor. Çocuğumun geleceğini bilinçsiz, belki de hedefleri olmayan bir ergenin iki lafına heba edemem. Ben onu aklı başına gelecek, kendini korumayı bilecek yaşlara kadar takip ederim, öğreteceğimi öğretirim. Sonra çıksın kurtlar sofrasına, bilinçli bir şekilde.
İşsiz bir üniversiteli olabilir belki ama en azından elimizden geleni yaptık derim ileride.

Ama zaten çoçugunu dogru yetistirisen, elin bilinçsiz hirbosuna heba edilmez ki. Yani hem anne olarak, hem arkadas olarak yaklasirsan, o sorun azaliyor gibime geliyor.

Yani çok uç bir nokta ama mesela evden kaçan kizlar. Onlarin hiçbirinde huzurlu ev ortami oldugunu, onu birey olarak kabul eden anne baba, onun ile birçok konuyu konusabilen anne babaya sahip olduklarini düsünmüyorum. Olsalardi, kaçmazlardi. Kimse huzurlu evini, bir hirbo için heba etmez. Yada bunun çok çok istisnai bir durum olarak yapar.

Bende mesela ergenligimden herseyi babam ile konusabilirdim. Hayati, ask mesk olaylari, politika, haberler,.. herseyi yani. Annemler çok pedagojik iyi bir sekilde büyütmeselerde bizi, özgür büyüttüler. Birçok seyi evde anlatabiliyorduk. Istedigimizde disarda gezebiliyorduk, arkadaslarimiz ile gezebiliyorduk. Tek tük bir iki party'e gidebiliyorduk.

Ve bu özgürlügümden dolayi bide karakter meselesi olarak zaten o yaslarda ask mesk meseleleri benim pek ilgimi çekmezdi. Ne bilim kitaplari severdim, film gecesi yapmayi severdim,..

Ancak mesela benim sinifimdada diger kizlar daha kisitlayici bir sekilde büyüyordu. Öyle gezemiyorlarde, anne babalari ile konusamiyorlardi. Ve hepsinin ona ragmen sevgilisi vardi. Anne babaya yalan bahaneler ile, gidip sevgili ile bulusuyorlardi yada gece geziyorlardi. Bazeleri erken evlenip mutsuz oldular.

Yani dedigin gibi bir denge tutturman lazim. Bu dengeye önem verenler zaten tutturuyorlar gibime geliyor. Yani bende ilerde kizima açik kapi, yada siginacagi bir liman olmak isterim. Yani dogru yetistirmek sadece ergenlik zamani olmuyor. Hani 15 yildir dogru ebeveynlik yaparsak, bunun meyvalarinida ergenlik zamaninda toplariz diye umuyorum. Hani evet halen zor zamanlar olacak fakat zemini saglam yaptigimizdan dolayi, daha iyi bir sekilde geçeriz diye düsünüyorum. Cokmu ütopik bilmiyorum.

Simdi bile 2.5 yasinda bazen beni çileden çikartabiliyorda :)
 
Ayrica lise sonda hayatimin aski sandigim hödüğü tanimasaydim ve 4 sene sevgili kalmasaydim okudugum bolumden daha basarili bir yer tutturmus olabilirdim, lisans ortalamami onun yuzunden hiç etmemis olabilirdim ve suan daha farkli bir konumda olabilirdim
Suanda da kotu bi konumda degilim ama o yasta o sikintilari cekmeseydim daha da basarili olacagimdan eminim
Benim annem de karsi cikmisti sonra bakti basedemiyo bari huyuna gideyim gizli sakli is yapmasin diyerek kabullendi
Bazen diyorum keske kabullenmeseydi
Peki ne yapsaydi ornegin,karsi pencereden birini bulmusken sorayim kiz annesi olarak.
Vallahi biz sanirim bahaneler buluyoruz her duruma ya.
Esimin arkadasi diyor ki,"babam beni okula kaydettirdi,kactim,otekine götürdü,devamsizlik yaptim,berikine götürdü,yine ayni.
Parami verir giysimi alir bana nasihat ederdi,yine de okumadim.
Simdi dusunuyorumda adamakilli dovseydi okurdum bence"
E o zaman da diyecekti ki karsisina alip nasihat etseydi,dövdü ben de ondan okumadim.
Zor ya bu isler zor:110:
 
Ama zaten çoçugunu dogru yetistirisen, elin bilinçsiz hirbosuna heba edilmez ki. Yani hem anne olarak, hem arkadas olarak yaklasirsan, o sorun azaliyor gibime geliyor.

Yani çok uç bir nokta ama mesela evden kaçan kizlar. Onlarin hiçbirinde huzurlu ev ortami oldugunu, onu birey olarak kabul eden anne baba, onun ile birçok konuyu konusabilen anne babaya sahip olduklarini düsünmüyorum. Olsalardi, kaçmazlardi. Kimse huzurlu evini, bir hirbo için heba etmez. Yada bunun çok çok istisnai bir durum olarak yapar.

Bende mesela ergenligimden herseyi babam ile konusabilirdim. Hayati, ask mesk olaylari, politika, haberler,.. herseyi yani. Annemler çok pedagojik iyi bir sekilde büyütmeselerde bizi, özgür büyüttüler. Birçok seyi evde anlatabiliyorduk. Istedigimizde disarda gezebiliyorduk, arkadaslarimiz ile gezebiliyorduk. Tek tük bir iki party'e gidebiliyorduk.

Ve bu özgürlügümden dolayi bide karakter meselesi olarak zaten o yaslarda ask mesk meseleleri benim pek ilgimi çekmezdi. Ne bilim kitaplari severdim, film gecesi yapmayi severdim,..

Ancak mesela benim sinifimdada diger kizlar daha kisitlayici bir sekilde büyüyordu. Öyle gezemiyorlarde, anne babalari ile konusamiyorlardi. Ve hepsinin ona ragmen sevgilisi vardi. Anne babaya yalan bahaneler ile, gidip sevgili ile bulusuyorlardi yada gece geziyorlardi. Bazeleri erken evlenip mutsuz oldular.

Yani dedigin gibi bir denge tutturman lazim. Bu dengeye önem verenler zaten tutturuyorlar gibime geliyor. Yani bende ilerde kizima açik kapi, yada siginacagi bir liman olmak isterim. Yani dogru yetistirmek sadece ergenlik zamani olmuyor. Hani 15 yildir dogru ebeveynlik yaparsak, bunun meyvalarinida ergenlik zamaninda toplariz diye umuyorum. Hani evet halen zor zamanlar olacak fakat zemini saglam yaptigimizdan dolayi, daha iyi bir sekilde geçeriz diye düsünüyorum. Cokmu ütopik bilmiyorum.

Simdi bile 2.5 yasinda bazen beni çileden çikartabiliyorda :)
Huzurlu evini diyorsun ya,iste o huzurun farkinda degiller cogu zaman.
Baligin icinde bulundugu suyu gormemesi gibi.
Gecenlerde kizim dedi ki anne arkadaslarim seni cok begenmis,ne kadar tatli hitap ediyor konusurken annen dediler.
Ondan sonra davranislari sanki daha bir degisti bana karsi olumlu yonde.
Halbuki hep kendini kisitlanmislardan,istedigini hic yapamayanlardan saniyor.
Gecen yil sinema plani yapacagiz dedi,tamam bir gun kararlastirin gidersiniz dedim.
Sanki ben oyle dememisim,arkadaslariyla okulu kırıp gitmisler,üzüldüm valla haberim olunca.
Kizim ben zaten izin vermistim,neden boyle yaptiniz?Cevap: arkadaslar bosverin gidelim iste,bizimkiler duyarlarsa izin vermez dedilero_O
 
Back
X