- 14 Nisan 2017
- 9.061
- 33.993
- 548
Çok asabisiniz, gülen emoji eklemediğim için mi yazdığımın bir şaka değil, kişiliğinize bir saldırı olduğunu düşündünüz.
Bekarsan konuşursun tabi, fikrini de söylersin, haklı olmasan da karşı tarafa farklı bir bakış açısı kazandırırsın en kötü ihtimalde. O yüzden yaşa bakmadan fikir almayı severim ve karşımda konuşanı önemserim.
Yaş dışında yaşanmışlıklar, onların kattığı farkındalıklar vardır. Bazen 5-10 yıl, hatta bir sene önceki fikrin değişebilir ki, değişim gereklidir bence. Her insan farklı karakterdedir ve hepsi yaşadığı zorlukları, üzüntüleri bir kaç günde/haftada sindirip "olması gerekiyordu oldu, şimdi yoluma bakmayalım" diye karşılayamaz.
Yada 17-18 yaşındaki duygusal ilişki yaşayan her ergen "önümde hayatımı etkileyen bir sınav var, çalışma programıma uymalıyım, şu saatler dışında görüşmemeliyim, telefonda saatlerimi harcamamalıyım" diye düşünmez. Kavga edersin canın sıkılır motivasyonun düşer, çok mutlusundur ders saatinden feragat eder buluşmak istersin, telefon saatlerce elinden düşmez muhabbet daha çekici geliyordur vs vs.
Konu sahibinin önünde hayatını etkileyecek bir sınav varken, bir kaç ay sonra yada seneye yüzünü bile görmek istemeyeceği biri için telafisi olmayan şu süreyi heba etmemesi konusunda nasihat vermek istedim. Daha yaşı çok küçük kimler gelip gidecek, daha kaç defa aşık olacak.
Hayatının merkezine koyup koymama konusunda sizin gibi düşünmüyorum, hayatını etkileyecek bir dönemdeyken, evet derslerini hayatının merkezine koyması gerekir. Önce yatırımını kendisine yapar, üniversite hayatında zaten yeni bir çevre, arkadaşlar, duygusal ilişkiler mutlaka yaşanacaktır. Kızıma da hep bunu söylüyorum, 1 sene kapat gözünü kulağını. Sonrasında zaten sen çağırmasan da gelecek diye.
Ayrıca anneye anlatmama konusunda size hiç katılmıyorum. Annenin kulağına kar suyu kaçırsa bile o anne tetikte olur, evladını gözlemler. Belki bir hatayı, yaşacağı bir kötülüğü engelleyebilir. Neler okuyoruz 3.sayfa haberlerinde. Bir anne olarak bir ergene verdiğiniz nasihat ne kadar tehlikeli. Klavye karşısında oturarak siz mi sağlayacaksınız o evladın güvenliğini? Derdine yine annesi yanacakken, annenden gizli iş çevir demek size mi düşer?
Cevabima son satirindan baslayim.
Her anne ayni degil. Her anne ayni donanima sahip degil. Her anne çoçugunun iyiligini düsünmüyor. Her anne kizinin duygusalligini düsünmüyor, kizi ile bag kurmuyor. Yani bu liste uzayip gider.
Hali ile her anne ile her kizin iliskisi farklidir. Evet anneyer hersey anlatilmali. Bende ilerde isterim ki kizim herseyi bana anlatsin. Ancak her anne buna musait degil. Cahil anne kizini degil, etrafi düsünür. Ve kizini dahada zor duruma birakir. Kizini kisitlar, ona bagirir çagirir, duygusal siddet uygular,.. Hatta kizini okuldan alir, ders çalismasina mani olur,..
Yani söz konusu böyle bir anne ise, evet anlatmamasi taraftariyim. Kizin kisitlanmasini, okulu elinden alinmasini istemem.
Ve hayat öyle planli degil bazen. Asik okmak tüh kaka degil. Akademik basarida hayatin en yüksek noktasi degil. Aklima tanidigimin birinin oglu geliyor. Cok zeki, çok uslu bir çoçuktu. Ancak asiri baski altindaydi. Okul konusunda, akilli çoçuk olma konusunda. Ergenlikten sonra bu baskilardan bunalip, tabiri caiz iyicene sapitti çoçuk.
Yani bence bir denge olmali. Evet sinav önemli fakat 1 yil boyunca tamamen sosyal hayatindan soyutlarsan, o sinava çook büyük önem verirsen, o çoçuk eger o sinav kötü giderse iyicene yikilir. Ki zaten üniversite artik eskisi gibide kurtarici degil. Nice mühendisler var, kaç dil bilen üniversite mezunu, issiz olan.
Yani bir gencin iliskisi olmasi, otmatikmen derslere engel diye demek degildir. Ha öyle birsey olursa, çoçugun ile konusursun. Doguracak sonuçlari anlatirsin.
Ayni zamanda ebeveyn olarak herseyi engelleyemezsin. Bazen çoçuklarinda "düsmeleri" gerekiyor. Yani "hayir kizim, iliskin olmasin, tûh kaka" dersen bile, kiz yine duygularina her zaman engel olmayabilir. Senin tavrini bildikten sonra sana anlatmayabilir.
Genel manada bu konuyu daha önce farkli üyeler ilede konusmustuk. Türkiyedeki ebeveynler çok fazla derslere, akademik basariya önem vermeleri. Cocuklar tabiri caiz yaris ati gibi olmasi. Yani bunu senin için yada kizin için demiyorum ancak gençler iyicene bunalacak. Lise son yilini bile keyfini çikaramiyorlar. Hem okul, hem dershane, hem sinav stressi.
Gerekirse mesela çoçugum bir yil sonra baslar üniversiteye, ama kafa rahat bir sekilde baslar diye isterim. Cocugumun mutlulugu, huzuru önemli. Kendince sevdigi birsey bulmasi önemli ve buna azim göstermesi önemli. Sanirim tam istediklerimi anlatamiyorum. Kafamdaki olanlari tam netlestirip yazamiyorum gibi his ediyorum.