Annemle evi ayırma süreci ve acılar...

  • Konu Sahibi Konu Sahibi Louder
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi

Keşke siz kendinizi getirecek cümlenin ne olduğunu bilsem. Evet ciddi anlamda manipüle ediyor anneniz. Anneniz size yakın bir yerde tek başına yaşamayı da tercih edebilirdi. Kayınvalidenin sizinle yaşasa size sürekli laf soksa ne hissederdiniz? Bence birazcık kendinizi eşinizin yerine koyun. Bu saatten sonra olur mu bilmiyorum ama yakın oturmak isterse aynı sokakta ,bir arka sokakta bir ev tutabilirsiniz. Ayrıca siz onun ailesi değilsiniz çocuklarından birtanesisiniz. Bakın abiniz kendi şehrini almayı düşünmüyor.

Bence evlatlık yeterince yaptınız bundan sonra eşlik ve annelik yapma zamanınız geldi.
 
Söylenmesi gereken herşeyi üyeler fazla fazla söylemiş ama inanılmaz manipüle olmuşsunuz, düşünceleriniz mikserle çırpılmis gibi. Bunu nasıl duzeltirsiniz bilemiyorum ama bence görmediğiniz bir tehlike var evliliğiniz tehlikede . Ben erkek olsam böyle bir evliliğe katlanmam . Sizin kayinvalideniz on gün sizde kalıp bu hareketlerin üçte birini yapsa burda en az beş konu acardiniz ki haklı olurdunuz eşiniz saygida kusur etmemiş adamı tebrik ediyorum . Bugün o bağımlı abiniz annecim buyur gel başımın üzerinde yerin var dese anneniz yalın yapin ayak uçarak gider siz bosandiginiz ile bebeğinizle travmalara mutsuz kalırsınız onlar güler siz aglarsiniz . Annem iyi bir anneydi demişsiniz amenna ama olması gerekeni yapmış , sizde evli çocuklu bir kadın olarak yapmanız gerekeni fazla fazla yapmışsınız . Kocaniza çok haksızlık ediyorsuniz. Günün sonunda herkes yerini bulacak yolunu kaybeden siz olacaksiniz gibi. Dikkat edin lütfen .
 
Konu sahibi arkadaşım biran önce kendinizi toplamaz melankolik melankolik davranmaya devam edersen eşinin yerinde olsam ben boşanmayı tercih ederdim.Üfff lütfen artık ya erkek yapsa anasının memesinden ayrılamayan adamlarla evlenmeyin derdik şurda
 
Louder seni severim o yüzden fikrimin değişmemesi icin konudan çıkıyorum. Son söyleyeceğim şey, umarım bir an önce kendi çekirdek aileni daha öne almayı başarırsın. Eşin de umarım benden daha sabırlı ve sevgili biridir diyorum. Benim icin çekilecek bir dert değil bu hayat çünkü. Simdiye çoktan boşamıştım ben olsam. İnsanlar kibar diye, merhametli diye sabrını zorlayıp, sınırlarını aşmamak lazım. Stres seviyene dikkat et, uykunu beslenmeni ayarla, uzun yürüyüşlere çık. Kendini ihmal etme.
 
Okuyorum canım konunu, ara ara takip ediyorum.
Ama bak ne diyeceğim, öncelikle kocam için annemi mi feda ediyorum bakış açın yanlış. Çünkü kök ailen kadar yeni ailen de etinle tırnağın gibi artık. Çocuğunun babası o adam kuzum. Bir tercih yapamazsın ki artık, annen alttan alta bunu bekliyor ama olmaz. Anneci kocaların düştüğü hataya düşersin bak, dikkat et.
Bunun haricinde gelelim verdiğin söze, sonsuza kadar demene. Evet, söz vermesen iyi olurmuş. Hata etmişsin. Ama bir hatanın bedeli de sonsuza kadar çekmek olamaz. Hukukta bile bir sonu oluyor alınan cezaların. Sen bir söz verdin diye tüm hayatını ipotek edemezsin. Bunun için evliliğinden olman, huzurundan vazgeçmen gerekmez. E insan değişen bir varlık, fikirler koşullar değişiyor. 50 senelik evlilikler bitiyor yeri geliyor ki.
Durduk yere sözünden dönmüş de değilsin, asla keyfi bir durum değil. Artık kendi kanatlarınla uçma vaktin geldi de geçiyor bence. Kanatlarının kırılmasına izin verme artık.
Bak unutma, artık sen de bir annesin. Bu kadar dert, üzülme iyi değil. Ben de kahrettim kendimi bir akşam ağlaya ağlaya uydum, sabah kalktığımda hastaydım. Bak sağlığına bir şey olur, Allah korusun. Bu kadar üzüntü iyi değil. Kendin için değil, bebek için iyi olmalısın. Ne olduysa oldu artık, devam et hayatına. Hayattan hiçbir şeyi kaçırma, belki bebeğin bugün yepyeni bir şey keşfedecek tadını çıkar, mutlu ol.
 
Konuma yazmanız bile o kadar iyi geliyor ki, içim çalkalandıkça açıp okuyorum sarılıyor gibi hissediyorum inanın. Çok minnettarım, çok teşekkür ederim
Ben zaten öyle istedim, yakından ev tutarım, elim hep üstünde olur dedim, ama ev ayırma fikri huzuru kaçırınca kavgalar oldu ve sonunda da kapıyı çarpıp gitmiş oldu. Keşke böyle sonlanmasaydı.
 
Seni bildiğinden yapıyo işte. Vicdan azabı çek, karnına ağrılar girsin, yalvar yakar geri getir, onun istediği şartlarda olsun her şey diye. Senden başka kime yapabiliyo? Sen de dişini sıkacaksın, diyecek ki ben bi halt ettim bu sefer. Yavaş yavaş makul zemine gelecek.
 
Ben de bunu düzeltmek istiyorum, bir haklıyız böyle olmalıydı diyorum, bir annemi harcadım mı diyorum ve çok yalnızım.
Eşime haklı olduğunu söylüyorum hep, doğru olan buydu diyorum, ona da haksızlık etmek istemiyorum.
Ama sürekli ağlar halimden de kurtulamıyorum.
Annem zaten bağımlı abim ve babamın yanında şu an...
 

Yaaa iyi gelmesine sevindim. Bende acaba kırıcı mi oluyor diye silip silip yazıyorum.

Yapacak bir şey yok. Ailenizi düşünmek zorundasınız. Zaten diğer iki oğlundan hayır yok gene size kalacak. Yakında bir ev tutarsınız. Oğlu da para yollacayacak yapacak bir şey yok. Yada alsın annesini yanına siz para yollayın.
 
Antepteki abime beni sokağa attılar diyormuş
 
Siz iyi bir evlatsiniz, inanın en iyi ana kız birbirine aynı evde iki ay tahammül edemez , eşiniz de kesinlikle beyefendi birisi . Asla haksızlık etmiyorsunuz asıl annenizin kızım sen mutlu ol yeter diyip sizi rahat bırakması ve eşinize sizin için çok iyi davranması lazım . Anneniz malesef mikserlik yapıyor. Yaptıklarının farkında diyemem ama farkında değil de diyemiyorum .
 
Anneniz; hayatınızın geldiği noktayı, eşinizin sizin hayatınızdaki yerini — eşiniz ve çocuğunuzun babası olduğunu — ve aslında kendisinin bu düzene sonradan katılan bir insan olduğunu bilmeden mi geldi evinize?
Evinize gelmeden önce, orada kendi düzeniyle yaşayan, yetişin iki insan ve bir bebekten oluşan bir çekirdek ailenin olduğunu bilmiyor muydu?
Anneniz, kayınvalide ile yaşamanın, bir damat için ne anlama geldiğini, ucundan da olsa kavrayamayacak akılda bir insan mıdır ?

Anneniz, tüm bunları bilerek geldi. İlk başta ihtimamlı idi. Zamanla şımardı. Hepsi bu.

Özellikle belli bir yaştan sonra; hayatını dolduramamış, hayatın içinde kendine ait hevesleri, hayalleri, amaçları kalmamış kadınlar… Kendi hayatı olmayınca, çocuğunun ilişkisini onunla birlikte yaşamaya kalkıyor. Adeta o ilişkinin üçüncü ayağına dönüşüyor.
Annenizde de olan bu.

Küçük çocuklu bir evde mutfağın dağınıklığından rahatsız olduysa bir insan, sessizce gider toplar.
“Bu ne hal?!” diye çıkışmaz. Herşeyden önce, üç kişinin ikisi ses çıkarmıyorsa, belli ki kendisinin biraz esnemesi gerekir, belli ki diğer iki yetişkin en azından razı o dağınıklığa.
Benzer şekilde, ortadaki karpuz çekirdeklerini sorun etmez, alıverir geçer.
Niyet halis ise, hareket biçimi budur.
Ama bir ilişkinin ortasına çöküp, ilişkinin ve hayatın nasıl yaşanacağı dikte ettirmek gibi, kendi mutsuzluklarınızı size unutturacak bir yok bulmuşsanız, tavrınız farklı olur tabii.

Annenizin "bu ne hal, kaldırın bunları burdan!!!" şeklindeki ifadesi; bir evin, bir mutfağın, evdeki tüm kuralların kendisine ait olduğu, o evdeki kızını da hâlâ eğitiyor olduğu yıllarda kaldı... Üst sınır bu.
O sınır aşıldığında bu artık müdahale bile değil, hadsizlik.
Ev arkadaşı olsanız, böyle üslup, sizi ev arkadaşlığından attırır.

Başta kendim, çevremdeki tüm kız evlâdı olan arkadaşlarıma söylediklerimi, sizin annenize de söyleyeyim buradan :

Kızınız sizin malınız değildir.
Damadınız da malınızı ' size göre' uygunsuz kullanan bir “kullanıcı” değildir.
"Anneyim ben!" diyerek damadınız ve kızınıza ait ilişkinin nasıl yaşanacağına dair kendinizi hakem ilan edemezsiniz.
Bu hiçbir annenin haddi değildir.
Anne olmayı kötüye kullanmaktır, had bilmemektir, sınır aşmaktır.


Evlatlarımızın ilişkilerinde bazı şeyleri izlerken içimiz sızlayabilir. Kendi penceremizden bakınca, bazen yutkunmakta zorlanabiliriz.
Ama bu, müdahale hakkı vermez.
Hoyrat, üstten, hadsiz üslup zaten annelikle ilgili bir şey değil.
Anne olup, evlâdının mutluluğunu, huzurunu gözetmek böyle bir şey değil.

Yok efendim uyku saatleri şöyleymiş, karpuz kabuğu böyleymiş…
Daha sessizce karpuz kabuğunu çöpe atabilme olgunluğuna erişememiş bir insanın, kendini haklılık/haksızlık terazisinin sahibi ilan etmesi bana abesle iştigal gelir — kusura bakılmasın.

Ben de yetişkin ve sevdiği insanla aynı evde yaşayan bir kız evlât annesiyim.
Ne söylediğimi bilerek yazıyorum.

Yetişkin bir insanın hayatına müdahale, öncelikle talep varsa ve onda da ancak had bilerek olabilir.
Bir anne o evde bir şey görüp üzülebilir ama, kendi varlığıyla ilişkinin üçüncü ayağı gibi davranamaz.

Bakın size somut örneklerle konuşayım : Benim kızımın nişanlısıyla yaşadığı evin, nişanlısının annesiyle mesafesi yürüyerek 3 dakika. Sadece 3 dakika. Buna rağmen, kadın iki gün önceden haber yolluyor. Öbür gün uygunsanız bir kahveye geleyim. Niye iki gün ? Bir gün önceden yolladı, benim kıza az gelmiş, geriliyormuş, ortalığı yeterince ayarlayamıyormuş. Halbuki doğulu aile bunlar; - tabiri sevdiğm için kullanıyorum, kötü niyetim yok - hakiki bir ördek ailesi gibi yaşıyorlar, iç içe dip dibe, her zaman, habersiz, teklifsiz beraber.... Peki kadın niye katlanıyor ? Oğlunu seviyor çünkü, gerçekten seviyor, oğlunun kızımla mutlu olduğunu görüyor, benim kızın - muhtemelen ona göre- "kaprislerine" katlanıyor. Annelik esasen fedakârlık ya, alın size fedakârlık. Kezâ benzer şekilde ben de kızımın ezildiğini, haksız muamele edildiğini, gerektiği gibi değer görmediğini düşünüyorum. Ağzımı açtım mı ? Asla . Kızıma yalnızken 'fikir aşılamaya' kalktım mı ? Asla. Duyduklarıma yorum yaptım mı ? Asla. Çünkü, herşeyden önce "bana göre" öyle. Belli ki, o çiftin ritmine göre öyle değil. O zaman gık demeden oturacağım, çünkü onlar yetişkin, çünkü benim kızım ben değil, benim doğrularım benim kızımın da doğruları olmak zorunda değil.

Anneniz yalnızca kendi kızı için değil, kızının hayatına giren herkes adına da “doğruyu” belirleme ve müdahale etme hakkını kendisinde görüyor.
Anneniz, anneliğin mutlak haklarını kullanmakta mahir, ama mutlak fedakârlıklara gelince, belli ki bir tek bağımlı oğlu yararlanıyor onlardan...

Bence anneniz ne haklı ne de bu davranışların ortaya çıkardığı sıkıntılara sessiz kalmak doğru.

Beni evden attılar diyormuş. Bu lâfların altındaki bencilliğin farkında olun lütfen. Bu lâfların sizin evinizin ortasına bomba gibi düşeceğini bildiği halde, bu lâfları böyle fütursuzca edebilmekteki - anne - olmaya zerre uymayan kötücüllüğü görün lütfen.
 
Çekirdek ailenizi, kendi alanınızı korumaya çalışıyorsunuz bunda yanlış hiç bişey yok. Yani madem ayrılmak istemiyordu sizin yanınızdan güzelce konuşup kızım ben buraya size çok alıştım bi yolunu bulmayı mı düşünsek. Dese siz zaten bu şekil bi tavır sergiler miydiniz? Sanmıyorum. Ama zaten böyle güzel konuşabiliyor olsa en başta ev ayırmayı düşünmezdiniz heralde. Diyelim ki anneniz haksızlık hissediyor bundan hırçın davranıyor. Haklıysa da haksız duruma düştü artık. Öncesinde ne düşünerek ne yaptı şu anda önemsiz. Evliliğinizi, sizin huzurunuzu tehlikeye atacak şekilde davranmamalıydı çok düşünüyorsa sizin haksızlığa uğrayıp uğramadığınız önemliyse onun için. Anneniz bencillik ediyor. Evinin hanımı olmaya alışık bi kadın başka bi evde de aynı şekil davranmak ister ki siz biz gibi genç değil ki ikna edersiniz artık anneniz başka bi fikre kapalıdır. Varsa yoksa onun fikirleridir bu yüzden de değişip, düzelme umudunuz olmasın. Bundan sonraki ilişkiniz asla eskisi gibi olmayacak bunu da beklemeyin. Zaten olmaması da en çok yine sizin hayrınıza olur. Anneniz toksik biri ve önce bunu kabul ederseniz sizin için daha kolay olur bu süreçler.
 
Ay kusura bakmayın da kim ölene kadar kayınvalideyle oturmak ister? Bu konuyu bir kadın yazsa ona yazacağım gibi yazacağım artık. Boşanın adam da kıymet bilmez annenizden, bağımlı kardeşinizden kurtulsun. İşine geri döner, hem kendi parasını kazanır, hem saygı görür hem de bu kaostan kurtulur. Siz de annenizle, bağımlı kardeşinizle yaşarsınız, abiniz de akıllı olduğu için yuvasını bozmaz, sizinle bayramdan bayrama görüşüp mutlu mesut yaşar.
 
Sizce anneme "artık çocukla hiç ilgilenme anne ben bakacağım" deyip eşimle ortak bakmaya başlamamızdan kısa süre sonra eşimin ev ayırmayı gündeme getirmesi anneme haksızlık ve onu kullanılmış duruma mı sokuyor? Bu konuda fikrinizi merak ediyorum. Haksızlık yaptım mı bunu anlamak gayretindeyim
 
Eşiniz de çalışıyor olsaydı evet derdim. Ama eşiniz hastayken bile annenizin ödü kopmuş çocuğa bakmak zorunda kalır diye. Çocuğun ana bakımverini eşiniz, anneniz de o çocuğun anneannesi ve o evde yaşıyor. Arada sırada çocukla oyun oynaması çocuğa bakmak değil, ayıp olmasın diye komşunun çocuğuna bile gösterilecek ilgiyi göstermek.

Tek çocuk gibisiniz zaten. Abiniz son ana kadar ortalıkta yok. Ne kadar akıllıca yuvasını koruyor. Şimdi annesini eve alırsa göndermesinin zor olacağını gördüğü için misafir bile etmiyor. Sizin en büyük hatanız annenizin kalış süresini uzatmak olmuş. En fazla 1 ay içinde abinizle birlikte bir ev tutup düzenini kurmalıydınız. Hatta ben olsam abimin şehrine göndermeye çalışırdım. Bağımlı kardeş gelirse biz iki kadın ne yaparız, abimin yanında ol diye.

Neyse olan olmuş. Bundan sonra şöyle yapsaydım, kullandım mı, vefasız mıyım diye dövünmenin faydası yok. Ayrıca farz edelim ki annenizi kullanmış oldunuz. Ne yapacaksınız? Boşanıp çocuğunuzu da alıp anneniz ve eninde sonunda annenizin zoruyla sizin eve gelecek bağımlı kardeşinizle mi yaşamak istersiniz? Eşiniz gerekeni söylemiş çünkü. Ben olsam bunu daha ilk aydan söylerdim. İnanın çok fedakar bir adam eşiniz.
 
Genelde daha fedakar cocuktan hep daha fazlasi beklenir. Birden daha da borçlu çıkarsın. Abiniz de elini tasin altina koysun ayri eve çıksın anneniz
 
Çoğumuz aynı şeyi yapıyoruz. Küçükken eksik kalan yanlarimızı büyüyünce ailemizin kurtarıcısı olmaya çalışarak onarmaya çalışıyoruz. Ne kök ailemize yetebiliyoruz ne de bu baskilardan kurtulup yeni kurduğumuz aileye kendimizi verebiliyoruz.
Öncelikle anneniz dünyanın en iyi annesi olsa dahi bu onun görevi zaten sizi dünyaya getirirken bunu göze alması gerekiyordu.Ona bir borcunuz yok ve ona yardımcı olmak için gücünüz nispetinde çabalamissiniz bu kadar olmuş Madde bağımlısı abinizin sorumluluğu anne ve babanızda ne yasarlarsa yaşasınlar ebeveyn olan onlar siz değilsiniz. Hatta kardeşinizin zamanla muhakeme yeteneğini kaybedeceğini düşünürsek uzak durmanız kendi ailenizin güvenliği açısından daha doğru olacaktır.
Farzedin kafaya taka taka hasta ettiniz kendinizi.Minicik yavrunuza ne olacak emin olun şu an derdine düştüğünüz hiç kimsenin umurunda olmayacak. Annenizden önce oğlunuza bir aile borcunuz var unutmayın.
Bütün yaşamını kök ailesini dusunerek geçirmiş biri olarak çok pişmanım keşke her olayın merkezine ilk kendimi koysaymışim.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…