seni anlıyorum canım..sperm testı verılecegınde bızım ev yuksek gerilimli olur..her yerde veremez dediğin gibi
Gecen ay esim spermiogram yaptırdı ve ileri hareketlilik oranı düşük çıkmıştı. Bunu öğrendikten sonra ufaktan vitaminler almaya başladı ve hatta başka bir doktorun tavsiyesi üzerine Profertil adında kapsül kullanmaya başladı. Bugün tekrar spermiogram yaptırdık ve dahada kötü çıktığını söyledi doktorumuz ( hareketlilik). Biz Ekim ayında aşılama yaptırmaya karar vermiştik fakat doktor bu sekilde aşılamanın tutmayacagini direk tüp bebeğe geçmemiz gerektiğini söyledi. Bu şartlar altında tüp bebek olma olasılığı bile %30 mus. Kendimi aşılamaya alıştırmaya çalışırken ; şimdi tüp bebek çıktı:2: Tabii herseyin hayırlısı. Tup bebek yontemi ile ilgilide hicbir arastirma yapmadim simdiye kadar, hicbir bilgim yok!!! Ama Kasım ayında başlamayı düşünüyorum tedaviye, bunun icin gerekli evragida aldık. Çünkü daha fazla beklemek istemiyorum, 2 yildan beri her ay hüsran yasamak kötü. Biliyorum buradaki herkes bunu yaşıyorBen sizlerin tavsiyelerini de görmek istiyorum. Teşekkürler ..
tüp bebeğe karar veren arkadaşlar tedavi aşamasında her şeyi gün gün okuyup ıncelemeyın olur mu!
ınanın herşeyden bihaber tedavı olanlar daha stressiz ve rahatlar ve 1-0 daha onde oluyorlar galiba..
Gecen ay esim spermiogram yaptırdı ve ileri hareketlilik oranı düşük çıkmıştı. Bunu öğrendikten sonra ufaktan vitaminler almaya başladı ve hatta başka bir doktorun tavsiyesi üzerine Profertil adında kapsül kullanmaya başladı. Bugün tekrar spermiogram yaptırdık ve dahada kötü çıktığını söyledi doktorumuz ( hareketlilik). Biz Ekim ayında aşılama yaptırmaya karar vermiştik fakat doktor bu sekilde aşılamanın tutmayacagini direk tüp bebeğe geçmemiz gerektiğini söyledi. Bu şartlar altında tüp bebek olma olasılığı bile %30 mus. Kendimi aşılamaya alıştırmaya çalışırken ; şimdi tüp bebek çıktı:2: Tabii herseyin hayırlısı. Tup bebek yontemi ile ilgilide hicbir arastirma yapmadim simdiye kadar, hicbir bilgim yok!!! Ama Kasım ayında başlamayı düşünüyorum tedaviye, bunun icin gerekli evragida aldık. Çünkü daha fazla beklemek istemiyorum, 2 yildan beri her ay hüsran yasamak kötü. Biliyorum buradaki herkes bunu yaşıyorBen sizlerin tavsiyelerini de görmek istiyorum. Teşekkürler ..
tüp bebeğe karar veren arkadaşlar tedavi aşamasında her şeyi gün gün okuyup ıncelemeyın olur mu!
ınanın herşeyden bihaber tedavı olanlar daha stressiz ve rahatlar ve 1-0 daha onde oluyorlar galiba..
kesinlikle katılıyorum. bir de sanırım tüpte her şey biraz kader kısmet. kimisi hiç bir sebep yokken defalarca deneyip başarılı oluyor, kimisi bir sürü sorun varken 1 tek kerede hamile kalıyor.en iyisi kendini o kaderin eline bırakmak. ben bir tek yaptıracağım yer konusunda inceleme halindeyim. onun dışında tedaviyi bekle ve gör halindeyim.
ımmo nerede düşünüyorsun tup bebek olursa?Memorıalle de bır görüş ıstersen..Bız goruşmuştuk gecen yıl,,tup bebek tedavımın mıkroenjeksıyonla yapıldığını duyunca şaşırmıştı doktoru,,imsi denılen bir yöntem kullanıyorlarmış ve bununla şans daha da artıyormuş..
memorial, umut ve eurofertil'i düşünüyordum fakat biliyorsun ben ilk 2 denememi raporla yapacağım ve memorialın anlaşması yokmuş. ücret olarak 2000 Euro(peşin)+ilaçlar+bazı muayene ve tahlil masrafları istiyorlar. raporum varken böylesine yüksek bir rakamı vermek gereksiz geldi. o yüzden memorial'dan vazgeçtim. sanırım umutta deneyeceğim. ama eurofertili de araştırıyorum. millet çok memnun gibi. imsi 2sinde de var benim bildiğim.
canım inan çok üzüldüm. bizim de her şey güzelken 6-7 ay sonra birden sayılarımız kötüledi biliyorsun, aşılama yapacakken yönümüzü tüpe çevirdik o yüzden çoook iyi anlıyorum. tüp için elbette hazırlanın ama bu arada ne sayılarınızı bozdu onu inceleyin. çünkü 1000lerce insanın düzelirken bizlerin bozuluyorsa başka bir faktör bozmuş olmalı. sizin de muhakkak bir sebebi vardır. hormonlarına baktırın, tsh'ına baktırın, varikosel için yeniden ultrason falan çektirin, genel karaciğer, böbrek enzimlerine bakılan testlerden yaptırın. bizim normalde gittiğimiz ürolog "bozulan bozulmuş artık, nedenin önemi yok" şeklinde davrandı ama bence önemi var. sonuçta herkes bir yöne giderken biz başka bir yöne gidiyorsak demekki eşlerimizde fizyolojik bir rahatsızlık var, arada bir yerde o rahatsızlık ortaya çıkıp sayıları bozdu. neden o rahatsızlıkla yaşasınlar? bulunup kontrol altına alınsın. biz kendimiz öyle öyle araştırırken eşimde prolaktin yükselmesi olduğunu öğrendik, şimdi hipofiz bezi inceleniyor. hatta yeni gittiğimiz doktor bu rahatsızlığın yılardır sürüyor olabileceğini söyledi. yani eski gittiğimiz doktorlar bizi hep varikosel var diyerek savarken belki de infertilitenin asıl sebebi olan prolaktini gözden kaçırmışlar. o yüzden siz de araştırın soruşturun. ben de şu an tüp için son belgelerimi tamamlama aşamasındayım(bazı belgeleri yeniden istediler) ve muhtemelen 2 aya ilk tedavimi göreceğim. ama bu arada bunları da kurcalıyorum çünkü aman tüp yaptık bitmiyor. belki yapacağız 1.sinde olmayacak, belki olacak ileride başka bir çocuk daha isteyeceğiz. o yüzden en ufak bir iyileşme şansını bile arayıp tarayıp değerlendirmek gerekiyor.
Bende çok üzüldüm bu inişli çıkışlı yolda spermlerin de iniş çıkışları insanı çok yıpratıyorBelki de hayırlısı tüp bebek olacaktır, aşılama yapılıp tutmayacağınıa tek seferde tüple başarı sağlarsınız umarım. Kasım'a kadar yine takviyeleri bırakmayın bence her türlü şansınız artar daha sağlıkla başlamış olursunuz. Buarada araştırdıkça insan daha çok kafaya takmaya başlıyo en iyisi takviyeleri devam ettirip sonrasını akışına bırakmak inş hayırlısı olsun kısa zamanda sağlıkla bebeğinizi kucağınıza alırsınız umarım.
Merhaba tekrar. Daha önceki msjlarimi hatırlarsan, sorunun bende olduğunu saniyorduk. Eşim ilk bundan 1,5 sene önce kadar spermiogram yaptırdı ve sonuc olarak normal denildi. Daha sonra ben kadın doktorlarına gitmeye başladım, tabii yanımda osonucuda götürüyordum. Ben de prolaktin 8 ay önce oranı 120 çıktı ve doktorum bu sekilde hamile kalamiyacagimi söyledi. 1-2 aylık ilaç tedavisiyle normal degerlere düştü prolaktin hormonu. İlaçlar cok çabuk etkisini gösteriyor, fakat bana ilac cok ağır gelmişti. Bu arada ben y.disinda yasıyorum. kısa kısa anlatmaya çalışıyorum ve en son gecen ay burada bir tüp merkezine gittik. Tekrar testler hem bana hem esime veee sorunun kesinlikle benden değil eşimden olduğunu söyledi doktor!!! Tabii biz Şook olduk. Daha önceki prolaktinden bahsedince o zaman stresliymiydiniz falan filan. Bazen olabilirmiş.. Ya anliyacagin senin kadar esimin üzerinde vitamin ve takviyeler henüz cok fazla uygulamadık. Başka doktorlarada tabi esim gitti bu 1 ay içerisinde bı tanesi tanidikti ve Profertil adında bir ilac verdi, onun disinda hergüne vitamin,fındık fıstık, bal, keciboynuzu pekmezi gibi seyler yedi. Bunlara rağmen daha düşük çıktı ama burda hepimiz biliyoruz dimi 3 ayda spermin kendini yenilediğini.. Bügünden itibarende keciboynuzu kürüne başlıyoruz. Çünkü burda bulmak zor oldu. Dediğim gibi Cook fazla beklemek istemiyoruz biz ve Kasım ayı gibi tüp bebek tedavisin başlatmayı düşünüyoruz. Herhalde seninle aynı zamana denk gelecek :) teşekkürler cevapların icin... Heee aklıma gelmişken daha önce okuduklarından hatırlıyorum ve spermiogram verirken erkeklerin sıkıntı çektiklerinden bahsetmiştiniz. Esim anlatiyor bana; Burada ise loş ortam, tv-video,dergilerle donatılmış özel odalar. Canım Türkiye m neden bu kadar geridesin ??? diyorum ve üzülüyorum.
hatırlarsan ben sana ta o zamandan doktorlar sperm değerlerinize normal dese de sorunun eşinde olduğuna inandığımı söylemiştim, çünkü o değerler,özellikle de morfoloji o kadar da normal değildi. yani belki minimum sayılardı ve bir şansınız falan vardı ama öyle hemen hamile kalacak sayılar falan değildi. nihayet başka birilerinin bunu fark edip size açıklamasına ve sizi yönlendirmesine sevindim.
profertile de internetten baktım hemen 1 ayda karar vermeyip bence biraz daha şans verin. tüpü nasıl olsa tek bir spermle bile yapıyorlar o yüzden kaybedeceğiniz bir şey yok sonuçta. evet ikimiz de tüp yaparsak sanırım aynı zamana denk gelecek. benim kendimizden umudum yok, işin içinde bir de hormon sorunları olduğundan, bir daha sayılarımızın düzelmesi için aylarca bekleyecek manevi gücüm de kalmadı, kesin kes tüp yapacağım, ama inşallah sizin kullandıklarınız işe yarar da size gerek kalmaz.
geri kalmışlıkla ilgili sözlerine de aynen katılıyorum. benim de bir yurt dışı deneyimim var ve böyle şeyler çok gözüme çarpar, eleştiride bulununca da etrafım bana kızar. bir yandan tıpta ne kadar ilerlediğmiz, yüz nakli gibi ameliyatlar, yurt dışından hastaların türkiyeye gelip tedavi görmesi konuşulurken, hastanelerde sperm vermek için küçücük bir odanın dahi tahsis edilememesi,insanların eline bir kap verip genelde bir de leş gibi umumi tuvaletlerde sperm vermelerini beklemeleri, istanbulun en büyük kadın hastalıkları devlet hastanesinde smear alımıyla, ultrasonu aynı odada hastalar bir birini görecek şekilde yapmaları, aşılama sonrası dinlenirken etrafta böceklerin gezdiği bir odada bir yatağa 2 kişi yatırmaları gibi şeyler, bence sadece bireye değer vermeyen bir ülke olmamızdan kaynaklanıyor. çünkü nüfusumuz o kadar fazla ki kişilerin önemi yok. devlet benim vergimle, sağlık payı ödemelerimle bana hizmet verdiği halde sanki lütufmuş ya da babasının hayrınaymış gibi davranıyor. beğenmiyorsa özele gitsin diyor. halbuki gelişmiş ülkelerin ücra kasabalarında dahi böyle şeyler göremezsin. tamam belki aleti edevatı şusu busu geridir ama insanların kişilik haklarına ve mahremiyetine sonuna kadar özen gösterilir. devlet sizi vergi kapısı değil insan olarak görür.
Haklisin!! Ben de İstanbul dan gelmiş biri olarak devletide, ozelide bilirim. Ama gercekten fark var aramızda, FARK!! Yinede kimselere laf soylettirmem, kötü de olsa:) mesela ben bilmiyorum orada ne kadar tüp bebek fiyatları hiç araştırmadım, buradakini aktarmak isterim yarısını sigorta ödüyor ve bize kalan kısmı ilaçlar dahil 1500 . Birde su fark var sanırım, cok da iyi bilmiyorum orada nasıl sistem , burada sadece 2 embriyo konuluyormuş, fazlası yasak.
valla ben sonuna kadar eleştiriyorum çünkü eleştirmezsek hiç bir şey düzelmez. böyle gelmiş böyle gider. çünkü dediğin gibi aramızda dev bir fark var. yurt dışını eleştiren de çok ama aramızdaki asıl fark şu; orada bir hata yapıldı mı herkes bedelini öder, bizdeyse geçiştirilir gider. mesela amerikada doğuracağın zaman hastaneye gidersin bir komplikasyonun yoksa genelde ebeler gayet normal doğumla doğurtur. ancak bir sorun çıkarsa doktor müdahale eder, epidural istiyorsan bile olabildiğince geç verilir,istemezsen vemezler, buradaki gibi ben illa sezeryanla doğuracağım falan da diyemezsin. mesela bir sorun varsa ya da günün gecikmişse tamam sezeryan yaparlar ama keyfiye sezeryan istiyorum dersen parasını da ödersin. buradaysa biliyorsun devletin sağlık sistemi artık sezeryan doğumları karşılayamayacak hale geldiğinden aynı sisteme geçmeye çalışıyorlar. ama geçenlerde bir haber vardı, istanbulda bir üniv hastanesinde bir kadına zorla normal doğum yaptırmaya çalışırken, bebek oksijensiz kalıp ölmüştü üstelik de çocuğu vakumla almaya çalışırken anneye kesiler atmışlar bir kısmı da bebeğe denk gelmişti. meftayı teslim alan baba yavrusunun yüzünde boydan boya kesikleri görünce şok olmuştu. bu olay bütün gazetelere başlık oldu ama ne oldu hiç!!!! hastane bizim suçumuz yok, olur böyle kazalar dedi geçti. aile muhtemelen mahkemelere gidecek ama kazansa bile ne olacak ki? türkiyede bir bebeğin hayatı, bir ailenin üzüntüsü hiç bir şey değildir. en fazla komik bir tazminata hükmedilir. yurt dışında olsa böyle olaylarda hastane baş hekimi istifa eder, doğumu yaptıran doktor ve ekibi istifa eder hatta o dava bitip temize çıkana kadar meslekten el çektirilirler. o doktor, lisansı askıya alındığından ücra bir kasabada nezleli hastaya bile bakamaz. davayı aile kazanırsa hastane milyonlarca dolara varan tazminat öder, ailenin psikolojik tedavileri için ayrıca masrafları karşılanır.
türkiyedeyse hatırlarmısınız bilmiyorum 1995'te 3 yaşında bir kız çocuğuna ssk hastanesinde yanlış iğne vurulup, kolunu kaybetmesine yol açmışlardı. küçücük yaşta kolu kesilen kızın davası 7 yılda sonuçlandı ve aileye 2003'de sadece 120 milyar tazminat ödendi. yani 3 yaşından itibaren bütün ömrünü bir kolun olmadan geçirmenin bedeli sadece 120 milyar. ceza davasıysa önce para cezasıyla sonuçlandı sonra o da affolundu. yani o iğneyi vuranlara en ufak bir ceza verilmedi.aynı hastanede sorunsuz çalışmaya devam ettiler. devlet bütün hayatını tek kolla geçirecek bu kıza bu kadar tazminatı bile fazla görmüş olacak ki ayrıca kol protezi taleplerini de reddetti. aile protez için 2009'da ayrıca dava açmaya hazırlanıyordu, medyada artık daha az çıktığından sonrasını ben de bilmiyorum. umarım proteze kavuşabilmişlerdir. google'da mesela sadece "yanlış iğne" diye arat devlet ve özel hastanelerde böyle sürüyle mağdurun haberini görürsün, hatta ölenler bile var. ama hiç birine adalet sağlanamamıştır. çünkü bizim 80 küsur milyon insanımız var, biri kolunu kaybetmiş biri ölmüş ne önemi var. it ürür kervan yürür hesabı. belki biraz uzun tuttum ama bilmiyorum anlatmak istediğimi anlatabildim mi? o yüzden ben artık eleştiri sahiplerine hiç sesimi çıkarmıyorum. bu ülke her şeyde ileri ama insana değer vermeye geldi mi bir o kadar da geri bir ülke kabullendim.
tüp burada da raporla özelde ilaçlar dahil 3000-3500 lira, devlette 2000 lira civarı tutuyor. yani fiyatlarda senin olduğun yerle çok fark yok. burada 35 yaşın altına tek embriyo, 35 yaşın üstüne çift embriyo konabiliyor. fazlası burada da yasak.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?