Eşinize, hele ki kendinize güveniyorsanız bu sizi rahatsız etmez. Bir kadınla bir erkeğin arkadaş olabileceğini biliyorsanız rahatsız etmez. Arabaya binmekle, günaydın demekle kötü olunmaz.
Kötülük, art niyetlilik, sizin tabirinizle ateşle barut olmanın kriteri söyledikleriniz değildir. İnsanın içinde olmayıversin her yerde her yerde yapan yapacağını yapar.
Beni her akşam arkadaşım evime getirir, eşide bilir, eşimde bilir. Ama eşim bana, arkadaşımın eşide arkadaşıma güvenir.
Bir kadın ve erkek yanyana gelince illaki bir şey mi olması gerekiyor. Ben işte bu zihniyete kızıyorum. Kaldı ki ilk mesajınızda hiç bir ayrım yapmadan bu tür davranışları sergileyenleri yadırgamışsınız. Açıkcası bende sizin gibi düşünenleri yadırgıyorum.
İş arkadaşınıza karşı bir günaydını bile söylemiyorsunuz. Neden? Çünkü siz iş arkadaşınızın art niyetli olabileceğini düşünüyorsunuz.
Ben günaydın derim, üstelik 26 yıldır ve en az eleman sayısı 300 olan bir yerde çalışıyorum. Şimdiye kadar (26 yılda) sizin söylediğiniz olaydan 1 kere yaşadık. Bunun dışında ateş ve barutlar olarak patlamadan yaşıyoruz. Günaydın da diyoruz, yemeğede gidiyoruz, arabayada biniyoruz.
Haaaa, siz bunları yapmazsınız saygı duyarım ama yapanları sanki birşeylermiş gibi ifade etmeniz yanlış.
İş hayatını bilen çalışan bir bayanım evet.
Zaten gödüklerimden ve yaşadıklarımdan ötürü yazdım bunları da.
Belki bizler kendimizi biliyoruz ama kendini bilmeyen o kadar çok insan var ki etrafımızda,
siz galiba herkesi iyi niyetli, saf, masum zanneden kendini kandıran insanlardansınız.
Unutmayın ki kimse göründüğü gibi saf niyetli değil.
Ben herkesin öncelikle kendini koruması gerektiğini düşünüyorum, herkes kendi niyetini, davranışlarını iyi tutarsa; kimseden kimseye zarar gelmez.
Ben öğretmenim ve çalıştığım kurumlarda evli olduğu halde diğer öğretmenlerle gereksiz, seviyesiz, çirkin iletişimleri olan bayan olsun erkek olsun o kadar çok öğretmen tanıdım ki...
Ben erkek öğretmenlerle öğrenciler ve iş dışında mecbur kalmadıkça hiçbir şekilde muhabbet etmem, karşımdaki bir erkek bana kendisi günaydın, iyi akşamlar gibi söz söylemediği müddetçe dahi ilk ben söylemem,
sadece duyarsam karşılık veririm o kadar, hele hele hiçbir erkek hocanın arabasına durağa gitmek için felan hiç binmem
ve bu tavırlarımın da doğru olduğunun sonuna kadar arkasındayım.
Neden çünkü etrafımdaki insanların hareketlerinden içim bulantı, nelere tanık oldum.
Madem iş arkadaşları birbirlerinin arabalarına binebilir, bu normal birşey de konu sahibi arkadaş neden bu kadar rahatsız olmuş?
Neden sinir krizi geçirmiş, eşini kıskanmış?
Cevabı açık çünkü her ne kadar iyi niyetli olursa olsun evli insanların başka erkeklerle-kadınlarla arabaya binme davranışı bile uygun, hoş bir davranış değil.
Kadın-erkek birarada iş yapmanın da bi edebi-adabı vardır, buna uymayanlar nedeni ile sayısız yuvalar yıkılıyor, bunları hiç görmediniz sanırım siz.
Asıl ben size soruyorum, siz nerede yaşıyorsunuz, varsa bu kadar saf, temiz bir yer söyleyin biz de gelelim sizin oraya.
eğer kocamın içinde varsa yapacaksa öyle bir yaparki..ruhum bile duymaz güvensem ne olur güvenmesem ne .. neler okuyoruz burada dimi.. adam bütün gün dışarıda neyin tedbirini alabilirsinki ..rabbim kimseyi şaşırtmasınBen size birşey söylemiyorum, içinizden, niyetinizden siz sorumlusunuz.
Elbetteki tek derdiniz ekmek parasıdır, ama karşınızdaki erkeğin içini bilebiliyor musunuz?
Yahut arabasına bindiğiniz erkek arkadaşın eşininin bu durumdan rahatsız olabileceği hiç aklınıza gelmiyor mu?
Ne olursa olsun hoş davranışlar değil bunlar bence.
Kendinizi düşünün bir de, eşiniz hergün bayan bir iş arkadaşını arabasına alsa, gideceği yere bıraksa hiç mi içinizde bir tedirginlik, huzursuzlık oluşmaz?
Gönül rahatlığı ile oluşmaz diyebileceğinizi sanmıyorum.
Siz eşinize güvenebilirsiniz ama arabasına binen bayanı ne derece tanıyorsunuz, tanımadığınız birine de güveniniz var mı?
Bazı şeylerin tedbiri önceden alınırsa; kötü sonuçlar doğması engellenir.
Kötü birşey olacak diyemeyiz kesinlikle ama yine de tedbir amaçlı, kimse kimsenin karısıyla-kocasıyla arabaya felan binmesin.
Herkes istediği gibi yaşamakta özgürdür, neyi doğru biliyorsak bırakın öyle yaşayalım.
eğer kocamın içinde varsa yapacaksa öyle bir yaparki..ruhum bile duymaz güvensem ne olur güvenmesem ne .. neler okuyoruz burada dimi.. adam bütün gün dışarıda neyin tedbirini alabilirsinki ..rabbim kimseyi şaşırtmasın
Papatya
"Her ne olursa olsun; iş arkadaşı bile olsa; bir kadın evli bir erkeğin arabasına biniyorsa, binebiliyorsa;
hem o kadın, hem de o erkek suç işlemiştir benim nazarımda, bu olayın iyi tarafını görmem ben."
papatya her ne olursa olsun yazmissiniz
simdi bu yaziyi yazarken kadinlar zan altinda! ve iyi seyler yapiyordur kesin
talihsiz ben, burbuk ben ve niceleri
zaten kendimizi size aciklama durumunda degiliz ama genel bir ifade kullaniyorsunuz
dogal olarak tepki vermek durumundayiz
evli erkeklerin arabasina bindim ama inanirmisiniz hic birine saldirmadim
yada bana saldirmadilar..
haa deseydinizki "edebiyle is munasebetiyle arabasina bindikten sonra bir sey olmaz"
yanlis anlamazdim sahsen..
simdi pazarda calistim sabahin korunde tezgah sahibinin arabasiyla gittim
otobusler grev yapti calistigim burodaki meslektasimin arabasiyla anlasip bindim
tarlaya cilek toplamaya gittim yine anlasip evli bir adamin arabasiyla gittim
bunlar sadece is nedenlerimdi calismak zorundaydim
zorunda olmadanda bindim arkadaslarimin esleri gec oldu diye biraktilar beni eve
hic birinede erkek gozuyle bakmadim
bacim ablam diyenler benim gozumde ekstradan guvende saglamadilar
INSAN olarak gordum araclarina ihtiyacim vardi
calismam gerekti ve bu firsatlari sorumlulugumu alarak degerlendirdim!
calisma zorunlulugum vardi
yani hayat sartlari vardi..
utanip sikilipta binmedim onlara sen erkeksin ben utaniyorum imajida vermedim
bana erkeklik sifatini verdigim sadece esim olmustur ondan oncesi sevgilim
is yerlerinde sokaklarda iyi ve saglam niyetime ragmen sululuk eden olmadimi
oldu tabii ama ne yuzumu egdim ne elim armut topladi
sonucta ben kadindan once Insanim !
herkese yorumları için tekrar tekrar teşekkür ederim ..sizin fikirleriniz benim için çok önemli aslında bu yaşadığım kıskançlık mı yoksa duygusal bir boşlukmu anlam veremiyorum eşim işine çok düşkün ve severek yapıyor son zamanlarda da geç saatlere kadar çalışıyor bende çalışıyorum fazla vakit geçiremiyoruz belkide bu boşluk benim bu hale gelmemi sağladı ayrıca zaten eve gelsekte kayınvalidemle karşılıklıoturuyoruz ve yemeği beraber yiyoruz onlar yatana kadar da orada vakit geçiriyorum sonra da ben oğlumun derslerinle uğraşırken eşim uyuyup kalıyor sanırım buda benim duygusal birdepresyon yarattı çünkü eşimin tel bakıyorum o hanımla günde 10 kez iş içinde olsa dışarıdayken bile görüşüyor ama bir kez olsun hayatım nasılsın seni özledim diye aradığını bilmem bir işi düşmedikçe bunlar bende birikti bide işte arkadaşçada olsa onunla arasındaki samimiyet bana rahatsızlık verdi ben bile eşimle oturup bir bardak çay içemesken o gün boyu eşimin yanında birde öle samimi konşmalar yok akşamki maç şöyledi yok öle oldu böle oldu eşime kaç kere samimi olmamasını söyledim oda olmadığını söylüyor ertesi gün hanımla görüşüyorum ya akşam şu saatte kadar çalışmışsın şöle olmuş falan deyince çıldırıyorum işte eşimin işyeri yeni taşındı o dönemde eşim için yok çok üzülüyorum 2 şirket arasında mahvoldu yok aç karnına sigara içiyor bilmem ne bunlar birikti işte bende artık ne yapacağımı bilemes hale geldim ben böle bir kadın değildim 10 senelik evliliğimde ilk defa böle birşey yaşıyorum artık çıldırma noktasına geldim:2:
Okuduğum kadarıyla; eşinizin ve sizin iş yoğunluğunuz var, çocuğunuz vardaha öncede dediğim gibi ben böyle biri değildim nasıl bu hale geldim onuda bilmiyorum akşam eşim terapiye gitmemizi önerdi şu an düşünüyorum nasıl bir adım atacağımı ne yapacağımı gerçekten kestiremez oldum
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?