sanırım ve ne yazık ki,bazen aşk böyle bişi...hiç olmaması gereken,vicdanın ile kalbin arasında kaldığın bir esaret bazen..
seni anlamaya çalışıyorum elbette,aşk devreye girince mantık devre dışı kalabiliyor haklısın ama bu çok ince bir çizgi, çok hassas,mantığını mutlaka kullanmasın,buna zorlamalısın kendini.. bencil olmalısın ,herkesi -herşeyi bir kenara bırakıp ,sadece kendini düşün,irdele olayları, durumu,kişileri vs. seni gerçekten mutlu edecek olanı bulmaya çalış.
nişanlını gerçekten sevseydin,ondaki eksiklikler olmasaydı, bir kadının bir başka erkeğe gönlü akmazdı..namusun kirlenmedi,bu hislerin ve yaşadığın senin kötü biri olduğunu değil, mutsuz bir kadın olduğunun göstergesi,sende herkes gibi sadece mutlu olmanın peşindesin. çok iyi düşün ve karar ver ,doğru kişiyi bulmak için. çünkü bazen yaşadıklarımız,sadece bir sınav dan ibaret. konunu okuyunca aklıma şems'i tebrizi nin beşinci kuralı geldi aklıma,ne kadar da doğru değil mi !
^^Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır. Akıl temkinlidir. Korka korka atar adımlarını. "Aman sakın kendini" diye tembihler. Halbuki aşk öylemidir? Onun tek dediği: "Bırak kendini ko gitsin" Akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer. Halbuki hazirelen ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var! ^^
evet tteşhisiniz çok doğru...yanlış birşey oldgunu bılıorum ve bunu düzeltmeye çalısıorum daha fazlasını yapmak içinde cesaretlenmeyi istıyorum...
