Yeme bozuklugu, en kaba tabirle tum hayatini besin-diyet-kalori-tarti sarmalina hapsetmis kisilerde gorulen psikolojik tabanli bir rahatsizlik. Anoreksiya desem, muhtemelen manken hastaligi olarak duymussundur. Zayifligi kemikleri sayilacak gibi olmayi bir basari olarak goren kisiler oldugu gibi, yemegi bir rahatlama araci olarak goren sisman ve obezler de, yediklerinden dolayi pismanlik duyup kusanlar da, kalorileri eritmek icin manyakca Spor yapanlar da, herbirinin ortak noktasi yeme bozukluguna sahip olmalari. Tum hayat delice kalori dusunmekle gecer.
Sanildiginin aksine, "sifir beden Moda oldugu icin oyle oldu" gibi bir psikolojik altyapisi yoktur. Benim gozlemledigim, duydugum, okudugum vakalarin cok buyuk kisminda mukemmeliyetci ebeveynlere karsi gelistirilmis bir savunma mekanizmasidir. Ve hazir olmadan cinsel iliski yasamis olan ve tacize ugrayanlarda da gorulen bir durum.
Yani aslinda birey bilinc altinda birseylere baskaldiriyordur. Birseyleri kontrol etmeye calisiyordur, ya kontrolu yemekleri kisitlayarak ele aldigini dusunur ya da duygularinla basedebilmek icin yemege yonelir. Ve tum hayat kalori cetvelleri ile kabusa donusur.
Bu arada her diyet yapanin ya da her yemek yemegi seven kilolulun yeme bozuklugu var gibi bir algi olusmasin. Ama her saniyesini bunu dusunerek geciren birinin acilen bir uzmana gorunmesi sart