onun da zevki ayrıdır bee,eğlenceli oluyordur.Bizi de sağolsun bi amca vardı akraba çocugu yoktu para veriyoduk kamyonla götürüyodu denizehavadar geniş geniş oh ne güzeldi..Bizim minibüs vardı ama sarmıyodu hiç dönerken .. kalabalık toplaşıyoduk 15 kişi filan..
onun da zevki ayrıdır bee,eğlenceli oluyordur.
bu çok iyidioyy oyyy çok güldüm ya ne güzel bir topicmiş
bende anlatayım bir tane yakınlrda oldu bu sabah eşimi işe uğurluyordum bişe istedi getirmek için gittim zeki kocamda ayakkabısını giyip keretayıda fayans tarafına firlatmış bende elimdekine bakarak geliyorum tabi keretaya basmamla uçarak vestiyere girmem bir oldu gözlerimden yaşlar döküldü kolumda da vestiyerin köşe kısmını uzunca bir süre taşımışlığım var nasıl bütünleştiysek arada gidip kolumun çöküntüsüyle vestiyeri birleştiriyordum.
bu da harikaymış akşam akşam iyi güldürdün beniaklıma bir tane daha geldi kazamıdır bilinmez ama sabah telefonun alarmı çaldı hem eşim işe gidecek hemde evde misafir var kalkıp kahvaltı hazırlıcam eşimde hep telefonu kalkacağı vakitten çok önceye kurar bunu biliyorum ya eşimin olduğu tarafa geçip uyumuşum oda telefonu eline alıp kulağımın tam üstüne koyup uyumuş 10 dakika sonra telefon çalmaya başlayınca eşhedü enla diyerek fırladım tabi eşimde bağrış çağrış kalktı noluyor yaa falan diye olayın şokunu atlatınca saatlerce güldük ama kulağımdaki uğultu sağır olacağımı düşündürdü bana.
bu da harikaymış akşam akşam iyi güldürdün beni
tutma kendinitutamıyorum kendimi bi tane daha anlatayım
küçüktüm 5 6 yaşlarında falandım annemle teyzem anneannemlerde dikiş makinasında bişeler dikiyorlardı ee kızlık var ya serde heveslendim bende makinanın başını boş bulunca gittim başına altına işaret parmağımı yerleştirdim bir güzel bı hışım çalıştırdım makinayı iğnenin tırnağımın içine girip çıkmasını gururla izledim sonra içime bir acı çöktü işte o zaman anladım yine saçma sapan bir işe imzamı attığımı
tutma kendini!ama bu cidden dehşet verici bişi!!!sıra bende:
arkadaşım aşk acısı çekiyor,16-17 yaşlarındayız o zaman.platonik vaka...beni çağırdı ve 'büyü' yapmaya karar verdiğini söyledi.iyi dedim hade başlıyak,çok biliyos ya...ne etces anlat hele.açtı kocaman gözlerini ve büyük bir ciddiyetle anlatmaya başladı:şimdi bi soğan alıcaz.bu soğanın içini oyucaz.çocuğun adını kağıda yazıcas ve soğanın ortasına bu kağıdı yerleştireces.sonra bu soğanı bi şişe batırcas ve ateşte çevire çevire yakıcas bu arada bilmem ne duaları okuyacas...yüzüne baktım:yiyos mu sonna .kızdı.HAYIR SALAK SOĞAN ERİYENE KADAR BU DUAYI OKUMAYI SÜRDÜRCEZ...güldüm atatesle olmuyo mu bu kumpir yapsak sonna,malzeme de ziyan olmaz hem...gene döndü o ciddi ifadeyle:dalga geçme cin çarpar! ii dedim.anne baba yok evde yanlızıs,yapak gari.neden ocağa kullandığımızı bilmiyorum orası hala muamma .çıktık balkona dediklerini yapıyos.aldık piknik tüpünü yaktık,soğanı çeviriyos.derken bir cereyan yaptı balkonun tülü gitti tüpe değidi.o nasıl bir malzemeyse başladı cayır cayır yanmaya,biz ciyaklayıp paniği kontrol altına alana kadar tül oldu kül!ne boya kaldı ne badana biz söndürene kadar...arkadaşa döndüm:valla cini bilemem ama anan fena çarpcak....dedim.kadıncağız eve geldiğinde nutku tutulmuştu ve bizim çok sakıncalı bir arkadaşlığımızın olduğunu söyleyip 1ay görüşmeme cezası vermişti.tabe arkadaşa daha ne yaptı bilmiyom...
modaydı bi ara be arkadaşım,televizyonda ii bişi yoksa millet oturup ruh çaprıyordu,sivilcesi çıkan muska yazıyordu...çok iyimiş ya aynı arkadaştan bide bende vardı 3 5 kişi toplanıp dışarda yapmaya çalışmıştık bu işi demekki o zamanlar biri aynı büyü kitabından dağıtmış sağa sola kimlerin eline düştüğünü bilmeden
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?