Tekrar merhabalar... Çok ama çok geç bir cevap olacak, kusura bakmayın. Ben size yazdığım o satırlardan sonra buraya hiç uğramadım. Bu gece tesadüfen aklıma geldi, bir bakayım derken, kimbilir ne zaman yazılmış cevabınızı gördüm.
Geçen bu zaman içinde oğlum bademcik ve geniz eti ameliyatı geçirdi. Bunu özellikle belirtmek istedim çünkü sizin kızınız da herhangi bir ameliyat geçirmek zorunda kalırsa, durumunu mutlaka doktoruna ve özellikle narkoz uzmanına söylemeniz gerekiyor. Bazı değerler var, bağ dokusuyla ilgili, onlara bakmaları gerekiyor. Ona göre ameliyata alıyorlar.
Geçen mesajda belirtmemişim; o tarihte oğlum ilköğretim ana sınıfı öğrencisiydi. Bu eğitim yılında ilkokul 1'e başladı. Geçen seneki o paytak çocukta (durumuna göre) büyük ilerleme var. Elbette yaşıtları gibi değil ama, misal bacak kasları bayağı sertleşti. Elleri de artık kalem tutarken ağrımıyor. Yalnız, ana okulu-ana sınıfı dönemleri geldiğinde, öğretmenleriyle mutlaka konuşun ve durumunu anlatın. Bütün çocukların "yapabileceği" şeyleri bizim çocuklarımız ya yapamıyor ya da zor yapıyor. Bu ön görüşme, onun tembel, isteksiz vb algılanmasına izin vermeyecektir. Hatta son derece anlayışlı ana sınıfı öğretmenimiz sayesinde, oğlumun sınıf içi etkinliklerde hiç bir zaman mağdur olmadığını da gördüm.
Eklemlerin önemine değinmiştim ya... Misal ana sınıfındayken folklör dersleri alması gündeme geldi, şiddetle karşı çıktım. Sonra farkettim ki bunlar minik insanlar. Yani öyle Antep, Tekirdağ, Karadeniz gibi hareketli oyunları zaten beceremezler. Sonra izin verdim katılmasına ve sene sonu gösterisinde oğlumu fiyakalı bir efe olarak izlemenin gururunu yaşadık ailece.
Kızınızla anlayacağı şekilde sık sık konuşun. Çocuklar birbirlerine karşı çok acımasız olabiliyor. Misal, babaannesinin yazlığına götürdüm geçtiğimiz yaz ve çocuklar oğlumun koşamayacağını farkettikleri için, sık sık kovalamaca, yakalamaca gibi oyunları tercih etmişler. Ya da bisikletle gezinmek yerine yarış yapmayı tercih etmişler. Aynı gün içinde sırf o yarışa katılacağım diye arka arkaya üç kez bisikletten düştü, birinde bisikletin pedalı göğsünü bereledi. Gözyaşlarına karşı soğuk kanlı olun.
Bu arada... Böyle bağ dokusu gevşekliği olan çocuklar için en ideal spor yüzme. Çünkü suyun kaldırma kuvveti sayesinde, tüm eklemlerine binen yük iyiden iyiye azalıyor. Olimpiyatlarda rekor üstüne rekor kıran Michael Phelps'in de bağ dokularının gevşek olduğunu hatırlatırım. Bir diğer örnek de ünlü besteci Paganini... Paganini'nin besteleyip çaldığı pek çok keman parçası bugün bile çalınamıyor çünkü kimse parmaklarını en pes notadan en tiz notaya, onun kadar açamıyor! Gördüğünüz gibi, şu an için dezavantaj gibi görünen her ne varsa avantaja çevirmek sizin elinizde.
Siz yine şanslısınız çünkü çocuğunuz kız. Küçük hanımlar biraz daha akıllı uslu olur. Ama inanın, benimki geçen yıl ana okulunda hemen her hafta illa ki bir kavgadan pataklanmış olarak çıkmanın ezikliğiyle eve geldi. Kendisine saldıranlara karşı koyamıyor çünkü kolları, bacakları o çocuklar kadar güçlü değil. Çare? Kendine acımasına izin vermeyin. Sık sık ve uzun uzun anlatın. Zaten bir süre sonra kendilerine hakim olmayı da öğreniyorlar ve "dayak yiyecekleri" kavgalardan uzak duruyorlar. Öğretmenlerini de bu konuda uyarın ki kavganın şiddet dozu arttığında ayırsınlar. Allah korusun, öylesine oyun oynarken, başına daha kötü şeyler gelmesin.
Tahminim o ki, küçük kızınız artık ilk amatör adımlarını atıyordur. Peki ayaklarına baktırıyor musunuz? Bizim çocuklarımız öyle mağazadan satın alınan ayakkabıları giyemiyor, giymemeli. Ayak bileklerini destekleyen, özel yapım ortopedik botlar giymek zorundalar. Dahası, hayatları boyu böyle botlar giyecekleri söylendi bize. Zaten yürüyüşündeki fark hemen göze çarpacak. Daha az yorulacak örneğin.
Kalbini de kontrol ettirin. Çünkü gerçekten kapasitelerini zorluyorlar. Sık sık hastalanma çağına girmiş. Hangi hastalığı için doktora giderseniz gidin, özel durumunu mutlaka belirtin. En azından doktor ilaçlarını ona göre verecektir.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Buraya daha sık bakacağım ve cevabınızı da bekleyeceğim.
Saygılar, sevgiler...