bebeğini kaybedenler 2011


ha bugün birde gazetede okudum kız hamile olduğunu doğumdan 4 dk önce öğreniyor.karnı ağrıyor geçmeyince ambulans çağırıyorlar , ambulanstaki hemşire söylüyor bebek geliyor diye.şimdi ne bu dedim kendi kendime ??? sakındığın göze çöp batar derlerdi eskiden inanmazdım yaa...........
 

O ''ol'' derse olur. O kadar. Aklımızı durduracak işleri var Allahın. Ki bu map ve esmeray03 arkadaşlarımızda da ortaya çıktı. biri ddoğuramaz raporu verılıyordu neredeyse, hamile olduğunu oğrendi elhamdulıllah, esmeray da adet olduğu halde hamıle kaldı..

Bizler de imtihanımızı kaybetmeden, gücümüzü yitirmeden bebeklerimize gönlümüzdeki şekilleriyle ulaşırız inşallah:)

hyrlı geceler.. gideyim.. :)
 

Biz olaymisiz yaninda o gece.....

bundan daha normal bisey var mi acaba, evladini kaybeden bir anneden nasil bir duygu bekliyorlardi acaba??

Yok yok, biz hicbir sekilde bu insanlari memnun edemeyiz kizlar... metanetli durursun, bu sefer de, "nasil dayaniyorsun bu aciya, ben senin yerinde olsam kafayi yerdim" derler...
 
bana da bir arkadaş doğum sonrası depresyon yaşıyorsun demişti:s

bu tip depresyonu da ancak yine kendileri yasarlar, su sekilde mesela:

-basimin kurdelasini güzel baglayamadim
-bu kilolari simdi ben nasil verecegim
-süt verirsem, gögüslerim sarkar da, kocam beni begenmezse
-saclarim bi sekle girmiyor
ve daha bisürü sacmasapan sey...
 

Allah cocuklarina uzun, saglikli ömürler versin canim....

gene bi cümle ve ben yine fenayim..."sanki tam anne olamadım gibi garip bir psikolojideyim"...... sanki benim beynimden cikan bir cümle.. iste benim korkum da bu ama cümleyi bulamiyormusum...

"öbür dünyada onlara kavuşacağım umudunu tasiyorum "... Allahin izniyle canim, insallah hepimiz bu umutla yasiyoruz...
 
Ettiğim bedduayla günah mı işledim diye aklıma takıldı arkadaşlar küçük bir araştırma yaptım faydalı olabileceğini düşündüğüm için paylaşıyorum...

Bedduadan kaçınılmalı, haksızı Hakk'a havale etmek


Okuyucum beddua etmekten de bedduaya uğramaktan da korkuyormuş. Buna rağmen hakkının yendiği yerlerde öfkeleniyor, kendine hakim olamayıp beddua etmeye başlıyormuş.

Bize sorusunu şöyle sormuş:

- Mecbur kalınca beddua mı etsem, yoksa beddua etmesem de haksızı Hakk'a havale etmekle yetinsem mi? Bazıları beddua edersen alacağın kalmaz, haksızı Hakk'a havale edersen alacağın baki kalır, diyorlar. Hangisi hayırlı olanı?

***

Gerçekten de beddua konusu, üzerinde durulmaya layık mühim bir konudur. Meselenin içindeki incelikler bilinirse her öfkelenmede beddua yapma cesareti azalır, Hakk'a havale etme duygusu kuvvet bulur gibi geliyor bana.

Araştırmacı yazar Mehmet Dikmen arkadaşımız, Türdav Yayınları arasında çıkan (Peygamberimizin Dilinden Hayat Dersleri) kitabında bedduaya dair naklettiği hadisin genişçe bir açıklamasını yapmış. Soruya cevap teşkil edecek bu açıklamayı buraya almakta fayda gördüm.

***

Hazreti Aişe validemizin naklettiği bir hadisi şerifte Efendimiz (sas) Hazretleri beddua konusunda şöyle buyurmuştur:

- Her kim kendine haksızlık edene beddua eder (o da yapılan bedduanın cezasına dünyada çeker)se, ondan intikamını dünyada almış olur. Artık ahirette alacak bir hakkı kalmaz!.. (Tirmizi)

Evet, hayatımızda çok karşılaştığımız bu beddua konusunu birazcık derinlemesine incelediğimizde karşımıza farklı duaların çıktığını görmekteyiz. Mümin insan kendisine haksızlık yapıp zulmeden kimseye karşı, mağduriyetini gidermek için önce yargı yoluna başvurabilir. Hakkını hukuk yolundan arayabilir. Bu yol her zaman açıktır, burada bir sorun da yoktur. En önce akla bu türlü hak arama gelir. Ancak yargıya başvuracak maddi gücü ve manevi desteği olmayan çaresiz kimseler için de iki şık vardır.

Birincisi, zalime beddua etmeyip sadece Allah'a havale etmekle yetinmek. Cezasını ister dünyada ister ahirette Allah'ın dilediği şekilde vermesini dilemek.

İkincisi de, Allah'a havale etmeyip doğrudan doğruya bedduada bulunarak, zalimin başına peşin olarak bir musibet ve cezanın gelmesini dilemek.

Baştan beddua etmez de, Allah'a havale etmekle yetinirse, zalimden alacağı haklar saklı kalır. Ahirette haklarının tümünü de alır.

Şayet Allah'a havale etmeyip de bir musibete maruz kalması için beddua etmeyi seçerse, Rabbimiz de bu bedduasını kabul buyurup zalimi dünyada cezalandırırsa ahirette alacağı bir hakkı kalmaz. Çünkü yaptığı bedduasıyla intikamını dünyada almış olduğundan ödeşmiş olurlar, ahirette alacağı bir hak kalmamış olur.

Resulullah (sas), beddua etmeyi uygun görmemiş, Allah'a havale etmeyi tavsiye buyurmuş, beddua ederek intikamını bu dünyada almaktansa, Allah'a havale ederek ahirete alacaklı gitmeyi işaretlemiştir.

Peygamberimizin, beddua etmeyi tavsiye etmemesinin bir sebebi de, masumlara duyduğu şefkati olmuştur.

Çünkü beddua alan adam, başına gelecek musibetten sadece kendisi cezalanmakla kalmaz, çoluk çocuğu, aile bireyleri, eş ve dostları da bedduadan zarar görebilirler.

Bu yüzden masumları da belaya uğratan beddua tercih edilmemeli, hiç olmazsa Allah'a havale etmekle yetinilerek ahirette alacaklı durumda kalınmalıdır.

Beddua alan adamın yakınlarının da zarar göreceğine dair Bediüzzaman Hazretleri'nden tarihî bir olay da şöyle nakledilir.

1948 yılında Afyon mahkemesinde hakkında yüze yakın yalan ve iftira dolu bir iddianame hazırlayan savcıya beddua etmeye niyetlendiği sırada hapishane bahçesinde oynayan küçük bir kız çocuğu gören Bediüzzaman Hazretleri, bunun savcının kızı olduğunu öğrenince o masumun zarar görmemesi için düşündüğü bedduadan vazgeçer. Böylece çevrede bedduaya yönelmeme konusunda bir kanaat oluşur, hak hukuk tanımayıp, söz nasihat dinlemeyenleri Allah'a havale etmekle yetinirler, bedduayı, etki alanı geniş, tehlikeli bir dua olarak görürler.

Zannederim okuyucum da bu bilgilerden sonra beddua etmeyi tehlikeli bulur, mecbur kalırsa haksızı Hakk'a havale etmekle yetinmeyi yeterli görür.


AHMED ŞAHİN
Zaman
10 Aralık 2008, Çarşamba


İzin verilmiş ama sanırım en güzeli Rabbime havale etmek ,"O" her şeyi görüyor biliyor ne de olsa...Ben de bedduamı geri alıyorum karşılığını öbür dünyada alırız nasıl olsa...
 
slm cnmm yazılarını okudum sende ikizlerini kaybetmişsin çok üzüldüm ama bak şimdi kardeşleri yanında çok şüküe allah onlara sağlıklı uzun ömür wersin işlhh
bnde martta 22 haftalık ikizlerimi kaybettim şimdi korunmadayız eylül de bitiyo korunmamız diceğim senin normal yollamı oldu ikizlerin
yani ilk hamileliğinin 2. hamileliğin de ikiz allahın gücüne gitmesin bni affetsin ama bn çok korkuyorum artık ikizlerden çnkü hamileleiğimin başından beri drlar hep risklerden bahsediyodu bna ölede oldu
acaba bnm 2. hamileliğimde ikiz olma olasılığı % kaç??
 
Herkese merhaba,

Bende sizler gibi aynı acıyı yaşıyorum. İçim yanıyor ama elimden birşey gelmiyor. İçimi sizlere dökmek istedim. Beni en iyi siz anlarsınız.

Benim yaşadığım ikinci acı bu. 2009'da on haftalık ikizlerimi kaybettim. çok zor günlerdi. bir sürü test yaptırdık ve sonunda bende kan pıhtılaşması olduğu ortaya çıktı. ikizler bundan ölmüştü. bir daha hamile kalırsam iğne kullanmam gerektiğini söyledi doktorlar. bu olaydan sonra iki seneye yakın hamile kalamadım. meğer rahimde polip oluşmuş doktorum bunu gördü ama bu engelliyor olamaz demişti. sonra doktora güvenemedim ve başka doktor buldum kendime o hemen polipin alınması gerektiğini hamile kalamayışımın sebebinin bu olduğunu söyledi. gerçektende dediği gibi ameliyat olduktan iki ay sonra hamile kaldım. Hemen iğnelere başladım. Hergün iğne coraspin ve folik asid içiyordum. Herşey çok güzel gidiyordu. Sorunsuz bir hamilelik geçiriyordum. ama içimde hep bir korku vardı. ya bu da ölürse diye. ben hep kan pıhtılaşmasından korkuyodum. altıncı aya geldik korka korka. ayrıntılı ultrasona girdim ve o zaman herşey değişmeye başladı. doktor üç bulgu buldu. bir kalpte parlaklık, iki böbrekte büyüme, ve kordon bağında 3 arter damar bulunması gerekirken 2 bulunuyormuş. Hemen amniyosentez istedi. Yaptırdım. iki gün sonra ilk fish dediğimiz hızlı sonuç çıkar dedi. eğer o iyiyse fazla korkmaya gerek yok dedi. O iki gün nasıl bekledim bir allah bir ben bilirim. ve sonuç çıktı. temiz. üç hafta sonra diğerleri çıkar o sonucu bekliyelim dedi doktor. ama ben hep iyi düşünmeye çalıştım bu sürede. ilki temiz çıkarsa korkma demişti ya doktor korkmuyordum. ve sonuç çıktı. yüzde 70 oranında anomali 9. kromozomda farklı yapılanma var. başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. inanamadım. hemen doktora gittik gebeliği sonlandıracağız dedi. yetinmedim inanamadım amerikada genetik profosörü bir akrabamız var sonuçları ona bildirdik. o da aynı şeyleri söyledi ve şimdi burada anlatamıyacağım şekilde çok zor suni sancıyla doğum yaptım. kızımı benden aldılar. daha bir ay oldu. ama şimdi şimdi acısı daha zor katlanması daha zor. hala sütlerim akıyor. çok üzgünüm hemde çok.
 
gülşahcım başın sağolsun
o sunisancının verdiği acıyı cok iyi bilirim inş. en kısa zamanda hamile kalırsın cnm acın az da olsa diner
 
amin canım amiiiiiinnnnn.o kadar çok güç alıyorumki sizden vuslatın dediği gibi keşke burda bu sebepten tanışmasaydık ama yinede iyiki varsınız bende öptüm..

cok mutlu oldum simdi, kendini biraz daha iyi hissettigin icin....

Gerçekten, bn de huzursuzlanmıştım, taze yaşayan birini okuyunca. çnk nasıl bişey olduğunu iyi biliyorum ve ağzından her tür cümle çıkabiliyor, kalbinden her tür fikir geçebiliyor insanın o sıralarda.

Akllımdaydı hep nehirinannesi. telaşlanmıştım açıkcası ya yardımcı olamazsak, ya iradesizce cümleler fikirler üretir diye.

Hamdolsun ki kendine hakim. çak özlem:13:
 

zor çok zorr.. Günahlara keffarettir inşallah yaşadıklarımız. 3 gerçek meleğin olmuş. inşallah dünyada seni mutlu olacak meleklerin de olur bi an önce.

Allah yardımcımız olsun. bizleri okumuşsundur. yazdıklarımızın sana da yardımcı olacağından eminim. çnk biz demek sen demek.. farkımız yyok.. çevrende de rastlaman zor arkadaşım.

gülşahcım başın sağolsun
o sunisancının verdiği acıyı cok iyi bilirim inş. en kısa zamanda hamile kalırsın cnm acın az da olsa diner

bn de suni sancı mağdurlarındanım. heralde epey günahımız dökülmüştür değil mi:)

düşünsenize normal doğum yapıyoruz ama, vücud o sırada doğum zamanı olmadığı için normal doğumda salgıladığı ağrı kesici hormonu salgılamıyor ve tümmmm acıyı hissede hissede, üstelik kucağımıza değil cennete doğuruyoruz bebeğimizi (eskiden -toprağa doğurmak- derdim, öyle demıyorum artık hamdolsun, dediğim günleri de Allah affetsin)
 
sorma nkob ya dr ların ayaklarına kapanmıştım kurtarın beni diye bir de azar işitmiştim diğer hastalarıda rahatsz ediyormuşum etkileniyorlarmış seni tek başına başka odaya alırız diye
annem o sırada öfkelendi kendi keyfinden mi yapıyor diye hele bi alın başka odaya hastaneyi başınıza yıkarım diye eşim bunları duyunca çok üzüldü bir daha Allah nasip ederse doğumunu özelde yaptıralım ve dr lada önceden görüşmek istiyorum muamele konusunda
zor günlerdi gecti hamdolsun Rabbim tekrar yaşatmasın
doğum sancısı yaşatsın ama kucağımıza almak nasip etsin bu kez:)
 
Gerçekten allah hastaneden kimseyi eli boş çıkarmasın çok zor. ama doktorlar ve hemşireler o kadar katılaşmışlar ki beni de sancı çekerken azarladılar. amma bağırıyomuşum herkes rahatsız olurmuş. bide ben kızdılar diye çığlıklarımı içime gömdüm. off allahım inşallah hepimize sağlıklı sıhhatli sorunsuz bir hamilelik geçirip, sonunda da o hastaneden bebeklerimizle çıkmayı nasip eder inşallah.
 

sana da mı aynısını yaptılar çok acı cidden Allah kalplerinden meryhameti söküp almış mı artık bilemiyorum aslında anlatacak o kadar doğuma dair yasadıklarım var ki çok çok acı sadece bunlardan ibaret değil
gecen okulda yeni doğum yapmış bir byan doğumun gğzelliğini anlatıp durdu sonra diğerleri ordan bnm yasadıklarım aklıma geldi odadan bir cıktım sonra hüngürfoşurt agladım sonrada geldi gecti Allahım birdaha yaşatma deyip elimi yüzümü yıkayıp geri girdim odama
Allahım düşmanıma b,le vermesin çok zor
 
Sizin hic canli canli kolunuzu kestiler mi?
Hic elinizi uzattiniz mi ocakta yanan atesin uzerine?
Demir tokmaklari, basiniza basiniza indirdiler mi iri yari adamlar?
Gozu donmus birileri kirdilar mi parmaklarinizi?
Tel orgulere takildi mi sirtiniz yerlerde surunurken?
Birisi gelip kolunuzu kivirdi mi arkaya, zorlayarak “cat” diye
kiriverdi mi? Caresizlik denilen; caresi bulunmayan tek gercek,
sarildi mi bogaziniza? Adamin biri gelip iki gozunuze iki parmagini
sokup, kor etti mi sizi? Buyuk degirmen taslarini getirip koydular mi
uzerinize, sirt ustu yatarken? İyice bilenmis bir bicagi bogrunuze
sokup cevirdiler mi 360 derece? Ayaginiz kayip yola dustunugunuzde,
bacaginizin uzerinden hic kamyon gecti mi? Su diye size uzatilan
bardagi kafaniza diktiginizde icinde asit oldugunu fark ettiniz mi?
Demir bir cubuk bogazinizdan girip boyununuzun arkasindan cikti mi
hic? Yolda sessiz sakin yururken, aniden birisi gelip suratinizin en ortalik yerine
muhtesem bir yumruk savurdu mu?
Balkondan dusen koca bir saksi, tam kafanizin ortasina indi mi?
Evinizin alev alev atesler icinde yandigini seyrettiniz mi?
Bir insanin sel sulari icinde cirpina cirpinacan verdigini gordunuz mu?

Veya butun bunlari gormemis, yasamamis bile olsaniz, biraz dusununuz.
İstebunlarin hepsi bir anda, benim basima geldi. 19 yil babalik etmeye
calistigim, Allah’in bana emaneti,canim, gulum, hayatim,her seyim,
birtanem, sebeb-i hayatim, evladim, oglum Nihad, 3 dakika icinde yok
olasi kollarimin arasinda olup gitti.

Yapacak hicbir seyim yoktu. Kapinin cami sahdamarini kesmisti.
Fiskiye gibi kan fiskiriyordu. Kan fiskiriyordu, umutlarim, istikbalim, hayatim yerlere
dokuluyordu.Bana yakin durmasi gereken oglum, beni olmeden olduruyordu…

Bugun senden ayrilali tam 1 yil oldu. 365 gunun, bir tanesinde bile seni
goremedim, elini tutamadim, yanagini opemedim, bagrima basip siki siki
sarilamadim. Evde tek basima otururken, kapida anahtar donmedi ve sen
iceriye girmedin. Bir tek gece odanin isigi yanmadi. Ben kapini acip,
“yatiyorum, sen yatmiyor musun?” diye soramadim…

Yasamak canimi sikmaya basladi. Gul, senin aradigina dair bir tek not vermedi
tam 365 gundur. Bu kadar cabuk mu unuttun beni diye dusunuyorum zaman
zaman. Ama beni unutmayacagini, unutmadigini biliyorum, ben de biliyorum,
halan da biliyor, enisten de, Ece de. Ama oradan bir baglanti kurulmasi
mumkun degil…

Gunler geciyor arslanim. Her gecen dakikayi beni sana yaklastirdigi
icin seviyorum. Eskiden nasil uzulurdum zaman geciyor, birgun senden
ayrilacagim diye. Ama simdi her sey tersine dondu… Her seye tahammul
edebiliyor insan. Allah boyle bir sabir vermis kullarina. Ama tahammulu
mumkun olmayan bir tek sey var. Senin sevginden mahrum olmak. Bunu
hissedememek. İste olmeden bu olduruyor insani.

Cenk KORAY
 
cenk koray da evlat acısını tadanlardan biri hem de 20 li yaşlarda oğlunu kaybetmişti ben cok küçüktüm o zamanlar 10 12 yaşlarındaydım
 
evet .kavuştu yavrusuna şimdi ne kadar mutludur kimbilir.tamda damdan düşenin halini anlatırcasına yazmış dizeleri ,bu yangın başka nasıl anlatılır ki ?

son paragraf cok etkiledi beni hani diyor ya artık ölümden korkmuyorum zaman akıp gittikçe sana bir adım daha yaklaşıyorum çok zor ya
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…