- 31 Ağustos 2012
- 22.208
- 35.433
- 798
- Konu Sahibi minelgaraib
-
- #101
Elbette yalnız değilsiniz, bu bebeği ikiniz yaptınız :)Birden pat diye telefonu bıraktım gittim eşime söyledim. Tamam ideal bir bebek haberi verme şekli değildi öyle dikilip burnunu çekerek hamileyim demek, sonra ağlamak... Çok çok sevindi ki bu hiç şaşırtıcı değildi. Ama bana sarılması bile o kadar iyi geldi ki. Hiç yargılamaması, ben duygularımı bir bir sayıp dökerken sadece sımsıkı sarılıp saçımı okşaması. Onun söyledikleri biraz daha rahatlamamı sağladı açıkçası. Yalnız olmadığımı hatırladım. Evet hâlâ korkutucu ama en azından yalnız değilim
Konuyu gördüm sinirlerim bozulduSiz en iyisi aldırın bu çocuğu. Biz size içimizden diş bilemeyelim.
5 sene sonra da buraya yazarsınız artık , istiyoruz olmuyor, eşim 45 ben 35 diye...
siz doktorsanız direk el altından otomatik bebek düşürten o ilaçtan da alıp doğal düşük gibi gösterebilirsiniz de heralde. Ne olacak yani, haftasonu şehir dışı gezilerinden önemli mi bi çocuk!!
Kesinlikle oyle.Benim annem beni döverdi. Sözlü şiddet de uyguladı. Simdi pişman belki, ama çocukluğum öyle geçti. Benim iki çocuğum var ve ben öyle bir anne değilim. Derler ki çok stresli olduğumuz zaman ebeveynlerimizin kullandığı eğitim metodlarina yöneliyoruz. Ama kararım net: Çocuklarımın gözlerindeki ışığı söndürmeyecegim. Bu konuda kendimi de sarıp sarıyorum. Kendimi geliştirmeye gayret ediyorum. Geçmişimizi değiştiremiyoruz ama geleceğimiz elimizde.
Rabbimiz hayırlı en kısa zamanda evlatlar nasip etsin size inşaallahAmin amin çok amin..Milyonlarca kez amin. Allah razı olsun
Merhabalar, ilk kez buraya yazıyorum. Sanırım daha önce hiç kendimi bu kadar çaresiz hissetmemiştim. 29 yaşındayım ve doktorum. Uzmanlığımı daha dört ay önce bitirdim. En büyük hayalimdi cerrah olmak ve çok severek yapıyorum. Bir yıldır evliyim. Eşim 40 yaşında o da doktor. Gerçekten uyumlu bir çiftiz, birbirimizi seviyoruz ve iyi bir ilişkimiz var. Anlaşamadığımız, zaman zaman aramızda tartışmalar yaratan tek şey bebek. Eşim baba olmayı çok istiyor. Sık sık bu isteğini tatlı tatlı belirtirdi ve ben gerçekten hiç istemiyorum. Bu yüzden artık bunu yinelemeyi bırakmıştı. Şu sıralar aşırı stresli bir dönemden geçiyorum işimden dolayı. İki haftadır sık sık baş ağrısı ve mide bulantısı yaşadım, bir defa baygınlık geçirdim ama hep yoğun ve stresli olmama verdim. Sonunda iki gün önce dank etti reglimin baya geciktiği. Test yaptım sonuç pozitif çıktı. Hemen kan verdim, doktorla görüştüm, dokuz haftalık hamileymişim. İnanamıyorum ya fark etmedim hamile olduğumu. Kondomla korunuyorduk. Ve gerçekten hiç istemiyorum annelik düşüncesi benim için çok korkutucu. Biliyorum anne olmayı çok isteyenler bunun için çok çabalayanlar var ama anne olmayı istemek kadar anne olmayı istememek de normal. Kötü bir çocukluk ve ergenlik dönemi geçirdim, kötü bir aile profiline sahipti ailem. Şimdi ben o bebeği de mutsuz etmek istemiyorum. Korkuyorum, beceremezmişim gibi. Yapmak istediğim bir çok şeyi yapamayacağım. Ve son birkaç yıldır hayatım gerçekten istediğim gibi ve mutluluk verici. Şimdi bunu yitirmek istemiyorum. Bebek sahibi olmak iletişimimizi ve ilişkimizin kalitesini düşürecek diye korkuyorum. Kariyerim için endişe ediyorum. Ama en çok da benim gibi mutsuz bir çocuk olarak büyümesini hiç istemiyorum. Bu beni çok korkutuyor. Eşimin haberi yok henüz. Çok canım yanıyor. Durup durup ağlıyorum. Keşke olmasaydı diye düşünüp ağlıyorum, keşke olmasa diyorum. Canım acıyor. Napacağımı bilmiyorum.
Hayatta en çok korktuğunuz şeyin başınıza geldiğini düşünün, o zaman keşke ölseydim demek bu kadar garip gelmiyor. Kürtaj olursam eğer çok vicdan azabı çekeceğimi biliyorum. Ve yaşamaya hakkı var. Sadece hiçbir şey hissetmiyor olmak, sevgi hissetmiyor olmak mesela. Bu beni üzüyor. Ve maddi ve manevi anlamda ihtiyacı olanları verememek, ruhunu doyuramamak.
Merhabalar, ilk kez buraya yazıyorum. Sanırım daha önce hiç kendimi bu kadar çaresiz hissetmemiştim. 29 yaşındayım ve doktorum. Uzmanlığımı daha dört ay önce bitirdim. En büyük hayalimdi cerrah olmak ve çok severek yapıyorum. Bir yıldır evliyim. Eşim 40 yaşında o da doktor. Gerçekten uyumlu bir çiftiz, birbirimizi seviyoruz ve iyi bir ilişkimiz var. Anlaşamadığımız, zaman zaman aramızda tartışmalar yaratan tek şey bebek. Eşim baba olmayı çok istiyor. Sık sık bu isteğini tatlı tatlı belirtirdi ve ben gerçekten hiç istemiyorum. Bu yüzden artık bunu yinelemeyi bırakmıştı. Şu sıralar aşırı stresli bir dönemden geçiyorum işimden dolayı. İki haftadır sık sık baş ağrısı ve mide bulantısı yaşadım, bir defa baygınlık geçirdim ama hep yoğun ve stresli olmama verdim. Sonunda iki gün önce dank etti reglimin baya geciktiği. Test yaptım sonuç pozitif çıktı. Hemen kan verdim, doktorla görüştüm, dokuz haftalık hamileymişim. İnanamıyorum ya fark etmedim hamile olduğumu. Kondomla korunuyorduk. Ve gerçekten hiç istemiyorum annelik düşüncesi benim için çok korkutucu. Biliyorum anne olmayı çok isteyenler bunun için çok çabalayanlar var ama anne olmayı istemek kadar anne olmayı istememek de normal. Kötü bir çocukluk ve ergenlik dönemi geçirdim, kötü bir aile profiline sahipti ailem. Şimdi ben o bebeği de mutsuz etmek istemiyorum. Korkuyorum, beceremezmişim gibi. Yapmak istediğim bir çok şeyi yapamayacağım. Ve son birkaç yıldır hayatım gerçekten istediğim gibi ve mutluluk verici. Şimdi bunu yitirmek istemiyorum. Bebek sahibi olmak iletişimimizi ve ilişkimizin kalitesini düşürecek diye korkuyorum. Kariyerim için endişe ediyorum. Ama en çok da benim gibi mutsuz bir çocuk olarak büyümesini hiç istemiyorum. Bu beni çok korkutuyor. Eşimin haberi yok henüz. Çok canım yanıyor. Durup durup ağlıyorum. Keşke olmasaydı diye düşünüp ağlıyorum, keşke olmasa diyorum. Canım acıyor. Napacağımı bilmiyorum.
Aynı şekilde benim deKeşke benim bir çocuğum olsa Allah'ım sen duy sesimi
9 Ağustosta benzer şeyler yaşadım. Büyük kızımın 5 yaşına girmesine üç gün vardı. Küçük kızım 14 aylık olacaktı. Dünya yıkıldı üzerime sanki. Saatlerce kendimi yedim durdum. İnanamadım şok geçirdim, şaka gibi geldi. Burada konu açtım. Daha sonra eşime haber verdim, ailemde bana o an destek olabilecek kim varsa aradım. Aman bebeğin çok küçük sakın hamile kalayım deme, diye sıkı sıkı tembih eden ablalarım, annem, yengem, eltim hepsi öyle bir destek oldu ki... eşim geldi akşam oturduk konuştuk çok destek oldu ve insanların desteği kendimi daha iyi hissettirdi. 9 Eylülde düşük yaptım. Hamile olduğumu öğrendiğimde dünya yıkılmıştı, düşük yaptığımda canım çok acıdı. İnsanın yalnız olmaması böyle bir şey işte. Bana hamileliğimi sevdiren, desteğini esirgemeyenler oldu.Birden pat diye telefonu bıraktım gittim eşime söyledim. Tamam ideal bir bebek haberi verme şekli değildi öyle dikilip burnunu çekerek hamileyim demek, sonra ağlamak... Çok çok sevindi ki bu hiç şaşırtıcı değildi. Ama bana sarılması bile o kadar iyi geldi ki. Hiç yargılamaması, ben duygularımı bir bir sayıp dökerken sadece sımsıkı sarılıp saçımı okşaması. Onun söyledikleri biraz daha rahatlamamı sağladı açıkçası. Yalnız olmadığımı hatırladım. Evet hâlâ korkutucu ama en azından yalnız değilim
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?