Sırf konunuza yorum yapmak için üye oldum, zira içinde bulunduğunuz durumu son derece iyi anlıyorum, çok değil 1,5 yıl önce aynı durumdaydım. Uzun olacak biraz, şimdiden özür..
Bu insanı çok eskiden tanıyordum, o dönemlerde karşılıklı bir etkileşim olmuştu, hatta o kısa süre içerisinde evlilik de teklif etmişti fakat benim için erken olduğunu düşünüp kabul etmemiş, görüşmeyi de kesmiştim. Yani yıllardır görüşmemiştik. Seneler sonra iletişim kurdu, görüşmek istediğini söyledi, Türkiye'nin diğer ucu olmasına rağmen yaşadığım yere geldi ve durumunu açık açık anlattı. Görüşmediğimiz dönem içerisinde 1 yıl birlikte yaşadığı toplamda 2 yıl sürmüş bir evlilik yaşamış. Çocuğu yok. Benden bir şans istiyor. Ben daha önce evlilik yapmadım, evin tek kızıyım, babam vefat etti, annemin tek dileği memleketimin o taraflardan birini bulup evlenmem zira görev yerim zaten eve 1500km. Fakat adamın bizim memleketle alakası bile yok. Negatif tarafları çoktu anlayacağınız.
Ben düşündüm olur mu yapabilir miyim, annem ikna olur mu, eski evliliği beni yorar üzer mi.. İşte bu noktada karşınızdaki insanı, boşanmasının nedenlerini ve ailesini çok iyi tartmalısınız. Ben o insana güvendim, her şeyi de göze alıp kabul ettim.
İyi ki de etmişim. Hayatımın en doğru kararıydı diye düşünüyorum Rabbime bin şükür... Annem biriyle görüştüğümü söylediğimde memleketi uzak olunca önce tepki gösterir gibi oldu ama tanışınca bayıldı bayıldı :) Tanıştırmadan önce söylemedim önceki evliliğini, ilk görüşmesinde ön yargılı yaklaşmasın diye. Daha sonra söylediğimde boşanmasının nedenlerini de anlattım, annem bir daha konusunu bile açmadı o durumun.
Annesi babası dünya iyisi insanlar, ilk günden beri her şeyi benim isteğime bıraktılar, "sen oğlumuzu mutlu ettin, bizi mutlu ettin Allah senden razı olsun" diyorlar artık daha önce ne yaşadılarsa bilemiyorum. Annesi nişan yüzüklerimiz takılırken ağladı mutluluktan, her şeyde nasıl hevesliler, bir bohça hazırlamışlar ben utandım o yaşta kadının o kadar zahmet ettiğine... Hiçbir şey "aman biz bunları daha önce de yaşadık" havasında değildi anlayacağınız, o nedenle dedim ailesinin de tutumu önemli diye.
Eşime gelirsek (düğünü iş güç yoğunluğundan henüz yapmasak da nikahımızı kıydık), gözümün içine bakar, şu güne değin bir kez bile birbirimize sesimizi yükseltmedik, kavgamız hiç olmadı. Her şeyi birlikte yapmak ister, beraber gezelim, beraber yemek yapalım vs. Geldiğimiz noktada eski eşine teşekkür edecek durumdayım neredeyse o kadar sorunlu, sayko, geçimsiz birisi olduğu için. O şahıs öyle biri olmasa benim bu saadetim olmazdı diye düşünüyorum.
İlla olumsuz bir taraf söylemem gerekirse, ailesinin evine gidince biraz huzursuz olmuştum ilk başta, "o kadın da geldi bu eve" diye. Ama sonra düşündüm de, gelmiş ama barınamamış. Gelmiş sahiplenememiş. Eşimin annesi mutfağa bile koymaz beni neredeyse, "hadi çıkın dolaşın siz" diye, "sen de gel" deriz, "ne işim varmış öyle karaçalı gibi sizin yanınızda" der şakayla karışık.. Allah hepsinden razı olsun bir kerecik bile üzmediler kırmadılar beni. Ki eşimin ailesi benim aileme göre oldukça mutaasıptır, eski eşi yaşam tarzı giyim kuşam vs açılarından çok daha uygunmuş onlara, bana bir kere ima dahi edilmedi, asla karışmadılar hiçbir şeye.
Biliyorum uzun yazdım ancak durumunuzu kendime çok yakın buldum. Çocuğu olsaydı asla yaklaşmayın derdim. Çocuk demek bir ömür eski eşle bağ demek zira. Ancak çocuk yok, aylık bir nafaka bağlantısı da yok, kapanmış bir defterse bir şans verin derim. Ancak yine söylüyorum boşanma nedenlerini ve ailesinin tutumunu iyi araştırmalı ve kesinlikle emin olmalısınız. Hakkınızda hayırlısı olur inşallah.