Aslında genelde bu tür yazılarda gizli bir evlenme isteği yansırdı. Senin yazında tam bunu alamadım. O yüzden soruyorum “sen evlenmek istiyor musun gerçekten?”Etraftan duyduğum sözler hep birbirine benziyor. "Sen mi körsün, etrafındaki erkekler mi? Niye hala sevgilin yok? Niye hala evlenmedin? Böyle nereye kadar gidecek?"...
Bilmiyorum. Bildiğim tek şey şu, ben sevmeden bir adamın elini bile tutamam!...
İyi bir işim, güzel bir hayatım var. Mutluyum. Sevdiğim ve sevildiğimi hissettiğim bir ilişkimin olmasını elbette istiyorum ama tabir yerindeyse yok diye de "Aranmıyorum". Herkesin sevgilisi mi olmak zorunda? Sevgilisi veya kocası olmayan kadın "Eksik" kadın mı? Şu hayatta nasip, kısmet ve hayırlısı diye bir şey yok mu? Tanıştığım her erkeğe "Müstakbel" gözüyle mi bakmalıyım? Varsayalım ki aradığım gibi birini bulamayıp hiç evlenmezsem, yarın öbür gün illa mutsuz ve yalnız mı öleceğim? Bilmem kaç tane çocuğu olup da, yapayalnız kalan, yaşayan insanlar yok mu? Evlenip de mutsuz olan bu kadar kadın başka bir galaksiden mi? 'Sevebileceğim gibi biri çıkarsa ancak' demek bu kadar mı yanlış? Hayat illa belli formüllerle mi yaşanmalı ve mutluluk illa o formüllere mi bağlı?
Offf diyorum artık sadece. Offf...
yaşamış ve tecrübe etmiş birisi olarak bu cümlenin altına imzamı atıyorum. aynen eski karısı, çocuğu bilmemnesi bisürü ıvırzıvır kuyruğu.. hergün sinir krizleri geçirmektense sıcak baba evimde huzurla oturur işime gelir giderim...Olursunda kala kala boşanmışlar ve karektersizler kalıyor, iyiler seçiliyor ve evleniyor, yaşlanmak kadına artı getirmiyor zaman alehimize işliyor çocuk doğurmanın dahi vakti önemli 35 sonra riskli kala kala bozuk yumurtalar kalıyor , çocuk içinde kaliteli yumurtaya ihtiyaç var,birde boşanmış çocuğu olan adamla evlilik zor zaten hayatın kendisi zor ,boşanmış bir adamla evlenmekse evde kalmak daha hayırlı çekemem onun çocuğunu eski eşini her zaman ilk olmak OlursundOlursunda kala kala boşanmışlar ve karektersizler kalıyor, iyiler seçiliyor ve evleniyor, yaşlanmak kadına artı getirmiyor zaman alehimize işliyor çocuk doğurmanın dahi vakti önemli 35 sonra riskli kala kala bozuk yumurtalar kalıyor , çocuk içinde kaliteli yumurtaya ihtiyaç var,birde boşanmış çocuğu olan adamla evlilik zor zaten hayatın kendisi zor ,boşanmış bir adamla evlenmekse evde kalmak daha hayırlı çekemem onun çocuğunu eski eşini her zaman ilk olmak Olursunda kal
hıhııı erkeksiz kendini değersiz gören zihniyetten gelip ben de kariyerliyim havası basmandan belli çok zekisin öyle ki sevgilisi olmayan kıza sende sorun var demeye getiriyorsun erkeksiz hayat daha güzeldir emin olun ama senin gibiler bilmez tabii birey olamamış erkeğe sırt dayamaya alışmış olduğunuz için..
Tartışma nereden nasıl çıktı bilmiyorum ama bu yorum öyle çirkin ki .dua edin başınıza gelmesin insanlar acimasiz biri de ileride size böyle bir şey soyleyip hadsizlik yapabilirDemin dedin ya kiskaniyorsun diye ben simdi beni seven esimin yanina gidip huzurla sarilip yatip uyuyacagim kariyerin kirli dusuncelerin ve yikilmis yuvan paran senin olsun :) yeterlimi ....
ahaha bi kariyer kıskancı kadın daha korkma güzelim zeka olsaydı sende okurdun düzgün yazamıyorum demiyorda gelmiş saydırıyor. ben ne okuduğumu gayet iyi gördüm resmen konu sahibine hep suç karşıdamı diyerek sanki ondan bi sıkıntı varmış demeye getirdin hiç eveleyip geveleme. senin gibi çifkef kadınlardan korkarım ben aman aman düşman başına.
eğer işe girdiğinde taciz edilirsen hakkın var savunursun gaspta da öyle çocuğuna kötü bakarsan devlet alır ama kocan bir an bıçağı karnına saplarsa ne gidecek yerin ne de savunacak durumun kalmaz. paranoyak olmam takip edilmediğim anlamına gelmez.
senin o kadından ne farkın vardı twe?
Klavye başından eğitimliyim,kariyerliyim diye sallamak kolayda,gerçekten eğitimli bir kadın hele hele de kariyer sahibi olacak,şu kurduğunuz cümlelerin hiçbirini kurmaz.hiç kıskanmam hatta gel ev hediyesi vereyim sana senin gibi pasif kadınların övünecek başka şeyleri yok ki yazık ayy huzurlu yuvam ayarında takılırsın burada boşanan kadınlara da öylemi diyorsunuz al yıkılmış yuvan senin olsun diye gözümde böcek kadar değeriniz yok sizin gibilerin yazık şu yazdığını eşinden şiddet ya da hakaret görüp boşanma aşamasında olan biri okusa ne kadar üzülür ben evlilik bana göre değilmiş deyip boşanmak istedim ama onlar? zekasızlığınız düşüncesizliğiniz buradan belli. insanları kırarım üzerim demeden dangıl dungul konuşuyorsunuz.
Duygusal kadın zaten yalnız olamaz o kariyer yapmış kadınlar
şeytanın feleğinden geçmiş duygusuz ve sinsi ,olmak zorunda
o işe talip olan çok erkek var tutup sinirini gösteremez,ağlayamaz sinirleri gerginllklerini çok iyi idare etmek zorunda ki buda bunu farkında e yalnız becere biliyorsa bir erkeğin omzunda güç bulması veya güçlü olması için evlenmez ben diyorum ki yanında çalışan kadınlara hiç değilse acımasız olmasın çocuğu hastalanıyorsa anlayış göstersin acımasız ve katı yürekli olmasın , izin vermeye gelen kadını yok veremem diye üzmesin çünkü erkek yöneticiler şaşırtıcı derecedee kadın yöneticiden daha anlayışlı olabiliyor bazen,
Klavye başından eğitimliyim,kariyerliyim diye sallamak kolayda,gerçekten eğitimli bir kadın hele hele de kariyer sahibi olacak,şu kurduğunuz cümlelerin hiçbirini kurmaz.
İlkokul çocukları gibisiniz aynı
-gözümde böcek kadar değeriniz yok.
-zekasızsınız
-pasif kadın.
Bu cümleleri 10 yaşındaki veletler birbirine söylüyor kavge ederkenHa onlar birde ''Ezik '' diyorlar sıkça,eminim sizde kullanıyorsunuzdur.
o mesaja yazayım dedimki siz yazmışsınız.Duygusal kadin zaten yalniz olamaz:
Hayatimda bu kadar katilmadigim bir cumle daha olamaz, aksine duygusal kadinlar yalniz oluyor, ben de onlardan biriyim. Sevmedigim, bir sey hissetmedegim biriyle olmaktansa, alelade sirf yalniz kalmamak icin bir iliski yasamaktansa yalniz olmayi tercih ediyorum. Duygusallikla alakasi olmayan insanlar, ille de ask olsun cekim olsun demeyen insanlar daha kolay sevgili buluyor.
Kariyerli kadin , duygusuz kadin demek degildir hanimefendi. Ben muhendisim, yakinda doktora mezunu olucam, simdi bunlar benim duygusal olmama, aska ozlem duymama engel mi? Egitimle ask hayati arasinda hicbir iliski yok, insanin kariyeri baska, ozel hayati baska. Kimse sevgilisine isyerindeki arkadaslarina davrandigi gibi davranmaz zaten. Insanin hem guzel bir isi, hem de guzel bir duygusal hayati olmali bence, ikisi birbirine engel degildir. Onemli olan aradaki dengeyi kurmak. Hem basarili, hem mutlu olalim istiyoruz, coskulu, guzel bir hayat yasamak istiyoruz, bunda ne kotuluk var? Hayat denen dans, birey olmakla ait olmanin dengesi bence, burdaki kilit kelime denge. Insani kimseye ait olmamak, cok ozgur olmak da uzer; cok ait olup, birey olamamak da hiclestirir, kimliksizlestirir.
Kadinin kadina yaptigini kimse kimseye yapmiyor maalesef. Su cumlenize bakin:
çünkü erkek yöneticiler şaşırtıcı derecedee kadın yöneticiden daha anlayışlı olabiliyor bazen
Bunu kadin yonetci altinda calismak istemeyen, b.k atan bir erkek calisan yazsa bir noktaya kadar anlayabilriim ama baska bir kadin yazinca gercekten uzuldum, kendiniz calismaktan hazzetmiyor olabilirsiniz ama binbir emekle olduklari yere gelen insanlari bu kadar cabuk karalamayin lutfen. Bir yonetici kotu bir yoneticiyse , kimse cikip hakkinda "erkek iste, yonetmeyi bilmez" demiyor, ama bir kadin basarisiz olunca "kadin iste cuvalladi" demek icin herkes one atiliyor. Daha once kotu kadin yoneticiniz olmus olabilir, ama etrafiniza bakin, hic mi cuvallayan, proje batiran, holding batiran erkek yonetici yok, onlar hakkinda da boyle seyler yaziyor musunuz?
Yazdiklariniz nefret dolu mu desem, onyargili mi desem, cahilce mi desem bilemedim, dusuncelerinize uygun sifat su anda bulamadim.
Dün gece canım baya sıkkınken, kendi kendime kurarken sığındım hanımlar size... Yazdıktan sonra biraz daha oturup gittim, yattım. Ben yokken konum baya ilerlemiş. Henüz yorumlarınızı okumadan önce gelip "merhaba, buradayım" diyeyim istedim. Tek tek hepsini okuyacağım tabii ama şimdiden hepinize teşekkür ederim olumlu-olumsuz bütün görüşleriniz için...
Benim derdim şuydu; yaşam mücadelelerimiz zaten zor ve ne yazık ki hayal ettiğimiz, planladığımız gibi gitmiyor her zaman. Hani bir söz var ya, "Hayat sana limon veriyorsa, limonata yapmayı öğren" diye. Ben de bunun için gayret ediyorum. Olanla mutlu olmaya çalışıyorum ve çoğunlukla başarıyorum. Ancak bu yeni hayaller kurmamı da engellemiyor elbette.
Bir kadının kendi iç dengelerini koruyabilmesi zaman zaman çok zor. Biz hassas ve duygusal varlıklarız. Bir tarafım eninde sonunda aradığım kişiyi bulacağımı söylüyor, diğer tarafım bulamazsam da güzel bir hayat yaşamak için elimden geleni yapabileceğimi. Mutluluğu illa belli kalıplara bağlamalarına kızıyorum. Çünkü bu telkinler içime korku dolmasına neden oluyor. Varsayalım ki hiç evlenmedim? İlla ve mutlaka yalnız, mutsuz ve problemli bir insan olarak, ruhsal acılar çekerek mi yaşlanacağım anlamına geliyor? Hayatın bin türlü hali var. Genelde böyle şeylere pek papuç bırakmıyorum ama işte bazen gardınızın düştüğü, karamsarlığın gelip üzerinize çöktüğü oluyor...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?