Eviniz var arabanız var ama mutlu değilsiniz. Ben bu mantığı anlamıyorum işte. Neden en güzel en dolu çağlarımı borç harç içinde geçireyim? Neden bir yere borçlu olayım 10 yıl sonra rahat etmek için? 10 yıl sonram var mı bile bilmiyorken şu an aldığım nefesleri hep sıkıntıyla alacaksam ne gerek bana ev araba.?Kızlar şöyle bir hesap yapayım size bütçe olarak:
2700 maaş var. Ortalama 600 ek ders. Toplam aldığım 3300 ama bu miktar azalıp artabiliyor.
Masraflar: 850 ev kredisi
1117 araba kredisi
200 en az benzin parası
Köpeği ücretli almıştık aylık 250 taksit
500 aylık mutfak banyo alışverişi (bu değişebiliyor)
telefon 32
Çay parası 20
Kuşların ve köpeğin yem, mama, bakım masrafları aylık en az 150
Buraya kadar her ay yapmak zorunda olduğum harcamalar ama minimum olarak. Mutfak için mesela genelde 800 oluyor ama biraz kısmaya çalışıyorum.
Kendime hiç bir şey almadığım halde bana aylık 200 gibi bir para kalıyor. Bununla da arkadaşlarla mı çıkayım, kendime kıyafet mi alayım, kuaföre mi gideyim? Kaldı ki,yazın 2 ay ek ders de almayacağım sadece 2700 maaş olarak kalacak.
Eşimin maaşı karıştıramıyorum, sürekli kredi kartı borcu var vs...ona da kalmıyormuş.
Maddi olarak bu durumda olunca ekstra bir şey yapamıyorum. Öneriler gerçekten işe yarayabilir ama 3 gün kafa dinleyip 2 ay onun sıkıntısını çekeceksem bir anlamı yok diye düşünüyorum. Kenarda da hiç birikim yok.
Çok dogru diyorsun..Eviniz var arabanız var ama mutlu değilsiniz. Ben bu mantığı anlamıyorum işte. Neden en güzel en dolu çağlarımı borç harç içinde geçireyim? Neden bir yere borçlu olayım 10 yıl sonra rahat etmek için? 10 yıl sonram var mı bile bilmiyorken şu an aldığım nefesleri hep sıkıntıyla alacaksam ne gerek bana ev araba.?
Haksız mıyım? Keşke öyle borçlara girmeseydiniz de şu kısacık ömrünüzü rahatça mutlu özgür, para hesabı yapmadan geçirseydiniz.
Tanıdığım birinden örnek vermek istiyorum. Kendisi hep krediyle ev aldı araba aldı, hep sıkıntıyla geçti ömrü çocuklarının da. İlerde çok rahatlayacağız dedi de dedi. Ne oldu bir gün hiç ummadığı bir anda genç yaşında trafik kazası geçirdi ve öldü. İşte hayat bu kadar kısa. Hiç yaşayamadı. Hem de hiç. Başı hep borçtaydı.
O yüzden bence bütün borçlarınızdan kurtulmanın yolunu bulun. Artık Olan mallarınızı satar mısınız bilmem ama kurtulun. Zincirlerinizi aşın. Gençliğinize yazık.
Ev araba aslinda gelecegi dusunerek alinan seyler degil.Su an icin gerekli.Insanin cani istediginde istedigi yere gidebilmesi icin araba mesela.Cani istedigi gibi evini duzenlemesi icin ev gibi.Eviniz var arabanız var ama mutlu değilsiniz. Ben bu mantığı anlamıyorum işte. Neden en güzel en dolu çağlarımı borç harç içinde geçireyim? Neden bir yere borçlu olayım 10 yıl sonra rahat etmek için? 10 yıl sonram var mı bile bilmiyorken şu an aldığım nefesleri hep sıkıntıyla alacaksam ne gerek bana ev araba.?
Haksız mıyım? Keşke öyle borçlara girmeseydiniz de şu kısacık ömrünüzü rahatça mutlu özgür, para hesabı yapmadan geçirseydiniz.
Tanıdığım birinden örnek vermek istiyorum. Kendisi hep krediyle ev aldı araba aldı, hep sıkıntıyla geçti ömrü çocuklarının da. İlerde çok rahatlayacağız dedi de dedi. Ne oldu bir gün hiç ummadığı bir anda genç yaşında trafik kazası geçirdi ve öldü. İşte hayat bu kadar kısa. Hiç yaşayamadı. Hem de hiç. Başı hep borçtaydı.
O yüzden bence bütün borçlarınızdan kurtulmanın yolunu bulun. Artık Olan mallarınızı satar mısınız bilmem ama kurtulun. Zincirlerinizi aşın. Gençliğinize yazık.
Maddi manevi bütün yük benim üzerimdeyken ne yapayım o kocayı?Kızlar şöyle bir hesap yapayım size bütçe olarak:
2700 maaş var. Ortalama 600 ek ders. Toplam aldığım 3300 ama bu miktar azalıp artabiliyor.
Masraflar: 850 ev kredisi
1117 araba kredisi
200 en az benzin parası
Köpeği ücretli almıştık aylık 250 taksit
500 aylık mutfak banyo alışverişi (bu değişebiliyor)
telefon 32
Çay parası 20
Kuşların ve köpeğin yem, mama, bakım masrafları aylık en az 150
Buraya kadar her ay yapmak zorunda olduğum harcamalar ama minimum olarak. Mutfak için mesela genelde 800 oluyor ama biraz kısmaya çalışıyorum.
Kendime hiç bir şey almadığım halde bana aylık 200 gibi bir para kalıyor. Bununla da arkadaşlarla mı çıkayım, kendime kıyafet mi alayım, kuaföre mi gideyim? Kaldı ki,yazın 2 ay ek ders de almayacağım sadece 2700 maaş olarak kalacak.
Eşimin maaşı karıştıramıyorum, sürekli kredi kartı borcu var vs...ona da kalmıyormuş.
Maddi olarak bu durumda olunca ekstra bir şey yapamıyorum. Öneriler gerçekten işe yarayabilir ama 3 gün kafa dinleyip 2 ay onun sıkıntısını çekeceksem bir anlamı yok diye düşünüyorum. Kenarda da hiç birikim yok.
Ev konusunda katılmıyorum çünkü bizim borcun 5 senesi olunca kira öder gibi olacağız. İstanbulda olsam katılabilirdim ama burada ev fiyatları inanılmaz artıyor. Ayrıca eşimin iş garantisi yok, biraz yaşı gelince çok da iş bulamayabilir. Bu sebeple en azından evi garantilemek gerekti. Arabayı hem kendi rahatım için aldım hem de eşim hesapsız harcadığı için boşa gitmesin diye. Araba almadan önce de gezip tozmuyorduk. Para olsa da günübirlik tatil yapmadık hiç mesela. En azından elimde kalıco bir şey olsun mantığı oldu. Şu an eşim kredi kartını kapatsa aylık iyi bir miktar elimize kalacak ama sürekli bir şey alıyor. Arabaya lastik motora lastik, onun kaskosu bunun vergisi, boya parası tamir parası derken gidiyor.Eviniz var arabanız var ama mutlu değilsiniz. Ben bu mantığı anlamıyorum işte. Neden en güzel en dolu çağlarımı borç harç içinde geçireyim? Neden bir yere borçlu olayım 10 yıl sonra rahat etmek için? 10 yıl sonram var mı bile bilmiyorken şu an aldığım nefesleri hep sıkıntıyla alacaksam ne gerek bana ev araba.?
Haksız mıyım? Keşke öyle borçlara girmeseydiniz de şu kısacık ömrünüzü rahatça mutlu özgür, para hesabı yapmadan geçirseydiniz.
Tanıdığım birinden örnek vermek istiyorum. Kendisi hep krediyle ev aldı araba aldı, hep sıkıntıyla geçti ömrü çocuklarının da. İlerde çok rahatlayacağız dedi de dedi. Ne oldu bir gün hiç ummadığı bir anda genç yaşında trafik kazası geçirdi ve öldü. İşte hayat bu kadar kısa. Hiç yaşayamadı. Hem de hiç. Başı hep borçtaydı.
O yüzden bence bütün borçlarınızdan kurtulmanın yolunu bulun. Artık Olan mallarınızı satar mısınız bilmem ama kurtulun. Zincirlerinizi aşın. Gençliğinize yazık.
Evde evcillerimiz var, zarar vermemesi için yavru köpek istedik ayrıca büyümeyen bir cins. İstediğimiz özelliklerde bulamadık ve bir gün çiftlik ziyaretinde gezerken bu yanımıza gelip başını dizimize koydu. Biz de dayanamayıp aldık.Yanliz sokakta o kadar sahipsiz kopek varken aylik 250 tl taksitli kopek almak neden?
Resmen evin bütün yükü, sende gibi.. Eee eşin neleri ödüyor.. Sadece faturaları mı?Kızlar şöyle bir hesap yapayım size bütçe olarak:
2700 maaş var. Ortalama 600 ek ders. Toplam aldığım 3300 ama bu miktar azalıp artabiliyor.
Masraflar: 850 ev kredisi
1117 araba kredisi
200 en az benzin parası
Köpeği ücretli almıştık aylık 250 taksit
500 aylık mutfak banyo alışverişi (bu değişebiliyor)
telefon 32
Çay parası 20
Kuşların ve köpeğin yem, mama, bakım masrafları aylık en az 150
Buraya kadar her ay yapmak zorunda olduğum harcamalar ama minimum olarak. Mutfak için mesela genelde 800 oluyor ama biraz kısmaya çalışıyorum.
Kendime hiç bir şey almadığım halde bana aylık 200 gibi bir para kalıyor. Bununla da arkadaşlarla mı çıkayım, kendime kıyafet mi alayım, kuaföre mi gideyim? Kaldı ki,yazın 2 ay ek ders de almayacağım sadece 2700 maaş olarak kalacak.
Eşimin maaşı karıştıramıyorum, sürekli kredi kartı borcu var vs...ona da kalmıyormuş.
Maddi olarak bu durumda olunca ekstra bir şey yapamıyorum. Öneriler gerçekten işe yarayabilir ama 3 gün kafa dinleyip 2 ay onun sıkıntısını çekeceksem bir anlamı yok diye düşünüyorum. Kenarda da hiç birikim yok.
eşim kredinin yarısını yani 850 lira, bedelli kredisini ve evin tüm faturalarını ödüyor. Ayrıca araba ve motorun yıkama, parça gibi masrafları, evde bozulan kırılan şeyler boya vb gibi şeyleri ödüyor. Kalan da kredi kartı.Resmen evin bütün yükü, sende gibi.. Eee eşin neleri ödüyor.. Sadece faturaları mı?
Bence evin kredisini de eşin ödesin.. Zaten mutfak masrafı, araba kredisi, evcil hayvan taksidi ve mamalarını sen karşılıyorsun..
Bu arada da ara ara konularına denk geliyorum da.. Senin eşinle hiç ortak noktalarınız yok gibi.. Paylaşımlarınız azalmış. Tek ortak noktalarınız, evinizde ki evciller gibi.. Birlikte yapmaktan keyif aldığınız hiç mi bir şey yok.. Evde neler konuşursunuz? Film izler misiniz? Hafta sonları plan yapar mısınız?
Sanırım eşine karşı ilgin kaybolmuş gibi.. Kendi gözünde; eşini, bir eş hayat arkadaşı gözünde görebiliyor musun? İleri de doğacak olan çocuklarının babası olarak hayal edebiliyor musun?
Bu arada da eşinle çocuk işini konuştun mu? Yaşın müsait.. Çocuğunuz olsun istiyor musun?
Ayy evli kismini atsak sanki kendimj gördüm anlattığın sey de. Evlilik hayatin seni bunaltmis ve çocuk yoksa bu evlilige bir de çocuk ekleme, o da mutsuz büyür. Ben de sigamiyorum cogu zaman alip basimi gidesim geliyor ama düşünüyorum ya gitsem kafamdaki dusunceler gitmeyecek ki. Ortam degissem belkj o daha da yoracak bildigin ikilem modundayim seninle hemfikir olmaktan baska tavsiye verecek suan inan kafam yok, sabahlari sanki bir sey patlamis gibi afallar sekilde uyaniyorum hani gece bi halt yemisimde sabah pişmanlık duymus gibi. İnsan kendini mutlu edemiyorsa kimseyi edemez kimse de onu edemez....İyi akşamlar.
Uzun süredir canım sıkkın aslen tam olarak canımı sıkan nedir anlayamıyorum ama hiç bir şeyden memnun değilim ve hayatım hiç de istemediğim bir yöne doğru gidiyor.
Sert mizaçlıyım, odunum bile denebilir; sevgimi fedakarlık yaparak gösteririm daha çok. Kimseye özledim demek, sarılmak ne bileyim durduk yere öpmek, canım cicim demek gibi gösterilerde bulunamam.Çocukluktan gelen bir şey. Kimseye derken eşim de dahil buna. Ancak sevgi gösterisi elbette beklerim, ufak bir bakış olur, hal hatır sorma olur.
Şu an hayatımdaki tek yolunda giden şey işim ve arkadaşlık ilişkilerim. Gerçekten sosyal çevremi seviyor ve işe gidince rahatlıyor, kafa dağıtıyorum.
Ama şu ev yok mu, bir gün çakmakla yakasım, papağanlarımı uçurasım, köpeğimi salasım geliyor çoğu zaman. Eşim evde olmasın, gitsin ( ama bütün döklüntüleriyle gitsin), evi kirletmesin, bana iş çıkarmasın istiyorum. Odalar üstüme üstüme geliyor, bütün eşyaları atasım var ki çaktırmadan çok şey atıyorum. Her yerden köpek kılı toplamayayım istiyorum. Sabah uyanınca ilk işim kuşlara yem vermek, yumurta haşlamak, buğday haşlamak, ceviz-fındık kırmak olmasın istiyorum. Eşim, evde geçirdiği bütün vakti telefon ve bilgisayarda harcamasın istiyorum. Hafta sonları plan yaparken bana sormasın, kendisi de bir şeyler istesin istiyorum. Laf olsun, ağzım kapansın diye bir yere götürmesin, gittiğimiz yerde de vaktini telefona bakarak geçirmesin istiyorum. Mutsuz olduğumu söylediğimde "sen zaten hep mutsuzsun" demesin, önemsesin istiyorum. Adam bildiğimiz 50 yaş emekli modunda, hiç bir şekilde tatmin olmuyorum eşim açısından.
Gelelim maddi kısma, bir yerlere ulaşmamız daha kolay olur, eşime muhtaç olmam diye kendimi çok çok zorlayarak araba aldım bu sene. Biraz da eşimin 2. motoru alma söylemleri vardı, zaten bir tane varken ne gerek var diye düşündüm ve ondan önce davranmak istedim. Eşime güvendim beni destekler diye ama yeri geliyor koyacağım benzin param olmuyor, tamam kendisi alıyor ama bu sefer kafamı dağıtmak için, kendime bakmak için param kalmıyor. 2 gün tatil yapalım desem borcumuz var, günübirlik bir yere gidelim desem paramız yok. 3 yıldır şöyle spontane bir şey yapamadık yok hayvanlar var yok paramız kalmadı yok arabamız yok diye diye.
Uykum da çok düzensiz ve sabahın köründe ayaktayım. Öğleci olmama rağmen çoğu zaman 5'te uyanıp 7 ye kadar dönüp duruyorum, bazen 6 buçuk 7 de. Gece kırk kere kalkıp su içiyorum, tuvalete giriyorum, telefona bakıyorum.
Kısacası çok mutsuzum hava sıcak olsa niye sıcak, soğuk olsa niye soğuk; dışarı çıksak yoruldum evde otursak sıkıldım modundayım. Çirkinmişim gibi geliyor, siyah saçlıydım saçımı açtırdım onu da sevmedim. Gittim spora yazıldım bakalım ondan ne zaman sıkılacağım. Botoks mu yaptırsam, bir anda il dışı tayin isteyip memlekete mi taşınsam, ülke mi değiştirsem, başka okula mı geçsem bilemedim. Tek bildiğim şu anki hayatımdan memnun değilim, hiç evlenmek isteyen biri değildim ben ne çocuk isterim ne yuvam olsun modundaydım. Her zaman tek yaşamak daha cazipti ama sevdim de evlendim işte. Şu an aynı ailemin evindeki gibi tek başıma odamdayım ama ekstradan elin adamının kirlilerini yıkamak ve dağınıklığını toplamak da bana kaldı. Ayrıca koca evin işleri.
Psikoloğa verecek param yok, tek seans yetecekse belki ama bir kaç seansı götürebilmem mümkün değil. Yakın çevremdeki hastanelerde de hep psikiyatri var baktığım kadarıyla. Durum bu.
çocuk isteğimiz yok zaten, sevmiyor ve istemiyoruz. Belki de ben mutsuz olmk için bir şeyler arıyorum bilmiyorum.Ayy evli kismini atsak sanki kendimj gördüm anlattığın sey de. Evlilik hayatin seni bunaltmis ve çocuk yoksa bu evlilige bir de çocuk ekleme, o da mutsuz büyür. Ben de sigamiyorum cogu zaman alip basimi gidesim geliyor ama düşünüyorum ya gitsem kafamdaki dusunceler gitmeyecek ki. Ortam degissem belkj o daha da yoracak bildigin ikilem modundayim seninle hemfikir olmaktan baska tavsiye verecek suan inan kafam yok, sabahlari sanki bir sey patlamis gibi afallar sekilde uyaniyorum hani gece bi halt yemisimde sabah pişmanlık duymus gibi. İnsan kendini mutlu edemiyorsa kimseyi edemez kimse de onu edemez....
İyi bari, yöntem bulursan buraya yazarsin :)çocuk isteğimiz yok zaten, sevmiyor ve istemiyoruz. Belki de ben mutsuz olmk için bir şeyler arıyorum bilmiyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?