insanlar aslında kelimelerden çok daha süblim yollarla anlaşıyorlar. türkçe karşılığını bulamadım, materyal gerçekliğin katı maddeden daha az yoğun katmanları, 5 duyuyla bilinmeyen ama başka şekilde (6. his, 3. göz vb. denen şeylerle) duyumsanıp hissedilen şeyler. mesele kelimeler değil arkasındaki niyettir aslında ve bunu anlarız, görürüz. herkes her şeyi hisseder aslında. herkes herkesin ruhsal durumunu görür. ortamda salınıp duran enerjileri hisseder. bütün hayvanlar içgüdüyle hareket ederken biz içgüdümüzü görmezden geliriz nedense.
bazen senin başkalarını net olarak görememen kendini de net olarak görememenden gelir. ruhsal dünyanın içinde yaşıyor olmana rağmen onu zihninle keşfetmemiş yani farkına varmamış olabilirsin. gördüklerini görmezden geliyor olabilirsin. çeşitli duyguların aşırı ucunda takılı kalmak, bir ideoloji, inanç yüzünden beyninin yıkanması, ruhunda açlık - boşluk olması, maskelerine sımsıkı tutunmaktan olabilir veya dünyanın geri kalanı duygularımızı bir mantığa, formüle oturtmaya çalışır. sana tanı koyarlar ama anlamanı sağlamazlar. ruhsal dünyamızı bizim keşfetmemiz gerekiyor. gölge çalışması ve iç monolog bunun için güzel bir yol. bunu araştırmanı öneriyorum, çoğu başlıkta yazıyorum bunu. hangi dinden olursan ol dini inanç yetmiyor insanın kendisi bir yolculuğa çıkmak zorunda ölmeden önce ve kendi ruhuna, maddi gerçeklikteki ruhsal katmana uyanmak zorunda bence yoksa uykuda ölüp gidiyoruz. neyse konu için çok ağır olduysa üzgünüm, nedense içimden geldi yazmak sadece. farkındalıkların devam etsin doğru yoldasın bence