Buyrun...Terapi Grubumuz :))

Ay nasil sinirlerim tepeme cikti ya
Arkadas kalmaya karar verip, arkadasca da gorustukten sonra ben benim eskiyi faceten yine ekledim. Ama o zamandan beri gorusmuyoruz. yani 10 gunu askin suredir. Bugun face e "MUKEMMEL bir gun gecirdim, bir cok yeni insanla tanisip, uzun zamandir gormedigim kisileri gordum! harikaydi, cok eglendim" falan yazmis. Iyyyyyyyyy katlanamiyorumm hele ben evde butun gun skintidan patlamisken o eglenip yeni insanlarla tanismakla mesgulmus ayyy insan boyle katil oluyor demekki

ne halt etmeye eklediysem face e! Hay Allah beni kahretmesin tovbe tovbeeeeee!! Hayir gercekten artik sevmiyorum! Ama eskiden ben ise gitmek icin sabah 5 te uyaniyorum diye saatini 5 e kurup bana gunaydin mesaji atan, is cikis saatimi bekleyip benimle gorusmek icin can atan adami ozluyorum artik bensiz de eglenebildigini gorunce kiskancliktan cildircam gece gece Neyse aman!! Wallahi de billahi de uzulmuyorum, ne de onu hala seviyorum. Sadece ozledigim bi kac ani ve eski duygular hepsi bu. Onun yerine baskasini koyamadigim surecede onu dusunup onu kiskanabilirim.

off suanda bildiginiz bosluktayim. oyuncagi elinden alinmis bi cocuk gibiyim. icimde kocaman bi sevgi var, hem onu biriyle paylasmak istiyorum hemde sevdigim kadar sevilmek. Eski sevgiliden gectim artik ama su aralar yeni bir iliskiye de zaman ve yer acisindan hazir degilim. Zaten bu iliskimde dogru insan, yanlis zaman, yanlis yer oldugu icin bitmisti. yine ayni seyleri yasamak istemiyorum. Ama boyle sevgisiz yasamakta icimde kocaman bi bosluga sebep oluyo. Sevip sevilmeyi, ozlenmeyi, ve merak edilmeyi ozledim ben ya
 
günaydınnnn amann arkadaş kalma derim bence arkadaş kalınca onlar iyice sapıtıyolar bak sil onu facenden ben arkadaşta kalmak istemiyorum de bence sil onu facenden de üstüne de düşme ozaman çok etkili bir sonuç alırsın.. bende 4 aydır sorunlar yaşıyorduk erkek arkadaşımha hoş hala sorunlar bitmedi de bu süre içinde arkadaş kalalım dedik yok olmadı senin dediğin gibi bi kıskandırma çabası falan en sonunda güzel bir mesaj attım arkadaş falan kalmak istemiyorum ben hoşçakal gibisinden bugun 1 ay olacak ne aradım ne de sordum telefonumuda değiştim burnu sürtsün diye arayıp sormadığı arkadaşım kalmamış tabi ben herkeside tembihlemişm şuan o benim peşimde ben değil ama biraz zamana ihtiyacı var bana 4 ay neler yaşattı hepsini bir bir burnundan getirecem :)))
 

Zaten özlem duyulan konular bunlar aslında yoksa onları özlediğimiz falan yok
Bence faceten silmelisin başka zaman daha kötü şeyler görürsün
Belki hırsına kapılıp mesaj falan atmaya kalkarsın
Bu duyguları yaşamamak için silmeni tavsiye ederim
 
face yokken insanlar nasıl laf sokuyolardı birbirne acaba..Kızlar silin şu facelerinizi değişik yollar denesinler.Seven varsa size ulaşır bi şekilde hiç bişeyi dinlemez.
 
kızlar sizde gördüğüm en büyük belirginlik EGONUZU kötü birşey görmeniz.. ego kötü birşey değildir şunu anlayın

ego demek ben demek siz egodan sıyrılmadığınız sürece egoyu bastırmadığınız sürece gibi cümleler kuruyorsunuz

yani diyorsunuzki beni bastırmadığınız sürece benden sıyrılmadığınız sürece..! çok yanlış ego sizin düşmanınız değil.. siz kendi kodlamalarınızı egonun üstüne atmayın

İLK ÖNCE BİLİN HERŞEYİN SUÇLUSU SİZSİNİZ sorumluluğu üstünüze alın
aldatılmak benim suçummu? terk edilmek benim suçummu? evet hepsi sizin sorumluluğunuzda özyaratım diye bişey var araştırın..!

bunun dışında yaşadıklarınız sizin korkularınızdan kaynaklanıyor 'kaybetme korkusu,başarısızlık korkusu,kandırılma korkusu vb..''

siz kendi korkularınızın altındaki negatif enerji yayımını bilmiyorsunuz lütfen bunu araştırın! lütfen..enerji seviyenize göre korkularınıza göre evrene yayın yapıyorsunuz ve o da size onu yaşatıyor. korkularınızın sonuçlarına göre insanları karşınıza çıkarıyor.. veya pozitif eğilim olacağında da o yönde insanları karşınıza çıkarıyor

İLK ÖNCE ONUN SUÇU BUNUN SUÇU EGONUN SUÇU O YAPTI KARŞIMDAKİ BUNU YAPTIDAN VAZGEÇİN HEPSİ SİZİN YARATIMINIZ
egoyu ciddi anlamda tanısanız egodan kurtulmak istemezdiniz bu çok yanlış bir kalıp ve egoyu doğru düzgün tanımadığınız sürece onu bastırmaya çalıştığınız sürece yine aynı hayatı yaşayacaksınız!.. hiç bir kaçışınız yok..

egoya zamanında kaybetme korkusunu siz kodlamışsınız ve ilişkiye başladığınız an ego verdiğiniz kodu sizin önünüze getiriyor ego sizi güvende tutmak istiyor çünkü o doğru ne yanlış ne bilmiyor. siz kod veriyorsunuz onu korumak için elinden geleni yapıyor ve siz bu kodları tek tek bulup egoyu yeni kodlarınıza ikna etmeden hiç bir şey BAŞARAMAZSINIZ!
.

bu ego yu iyi tanımanız için aykut oğut'un kitaplarını şiddetle tavsiye ediyorum ben burda kendimi yırtsam siz okumadan beni tam anlamıyla anlamazsanız.!! ayraşehri diye bir web sitesi var oraya girin basında biz bölümünden adamın katıldığı bir kaç tv programını seyredin..

yaşam koçluğu seminerinede gidiyorum ordada aynı bundan bahsediliyor EGOYU YANLIŞ TANIYORSUNUZ EGO KÖTÜ DEĞİL EGO İYİKİ VAR! DOĞRU TANIYIN!..

iğneyi bi kendinize batırın bakalım nerede ne yanlış gitti yahu şu ayrılık sürecine okadar kaptırıp gidiyoruzki hiç mi olumlu yönü yok o ayrılıkğın .... düşünseniz neler bulursunuz! en önemlisi ONSUZ YAŞAYAMAM KORKUMUZ VARDI AMA BAKIN YAŞIYORUZ bunu keşfettik işte olumlu yönleri daha ağır basacak

ya tamam böyle oldu da bunu nasıl kendime göre çevirebilirim diye düşünün BENCİL OLUN YA hayat sizin hayatınız yapmayın etmeyin
KURBAN ROLÜ OYNAMAYI BIRAKIN herkes muhtaçlık yarattığı korkuları olduğu ilişkiden çıktı bunu fırsata çevirmeli eksiklerinizi gidermelisiniz...

siz kendiniz yarattınız bu durumu diyeceğim ama şimdi kimse bana inanmayacak bana söylediğindede ben inanmamıştım ama okudm araştırdım izledim ve gerçekten ben başıma gelen herşeyi kendi ellerimle yaptım!...

bunu iyi kavrayabilmek için Seda diker aslında giden erkek yoktur veya resmi sitesinde ki yazılarını okuyun lütfen
aykut oğut'un 3 kitabı var onları okuyun lütfen onun resmi web sitesini inceleyin

biz istemesek kimse bize zarar veremez di biz istedik.. bilinçli bilinçsizce yaydığımız enerjilerden dolayı...ego size ait bişey kendinize ait bişeyi kötülemeyi bırakın.... farkındalığınızı geliştirin lütfen... gerçekten ego kodlarınızı bulsanız artık şu acıyı yaşamayacaksınız bile.
 
Merhaba canlarım.-Canlarım-diye hitab ettim,çünkü gerçekten insan kaderi kaderine derdi derdine benzeyeni canına çok yakın hissediyor.Burda ismen tanıdığım,hikayelerini okuduğum,O'nlar bilmese de her aklıma geldiklerinde dua ettiğim arkadaşlar var.ElifZeynep,HürremSultan2012,Byza,ve ve ve Blackk_Swan...Black_Swan'ı vurgulayarak söyledim,çünkü garip bir şekilde O'nun yazdıklarını okurken kendi yazımı okuyor gibi hissediyorum,ben mi yazdım da unuttum diye rumuzu kontrol ettiğim çok an oldu...

Dün tek tek bütün sayfaları okudum,sağolsun HürremSultan2012 beni haberdar etti bu topikten.Geldim,her harfi okudum.Özellikle burdaki güzel günlere duyulan ümit ve inanç beni çok mutlu etti.(((((((Dün topiğin birindeki bir kullanıcının -evde kaldım-nidaları ve isyanları beni çıldırtmıştı çünkü gerçekten.Allah'tan,yazgıdan kesilir mi ümit...))))))Bir ortak noktamız da,seve seve ayrılmak durumunda kalışlarımız sanıyorum.Bir diğer ortak noktamız da;yanlış adamlara duyduğumuz doğru aşkları,bir ayıp gibi değil de bir gurur madalyasıymış gibi göğsümüzde taşıyımız diye düşünüyorum...

Olumlama ile ilgili yazılar da çok dikkatimi çekti.Aslında farkında olmadan birbirimizi tedavi ediyoruz değil mi,amacına ve gidişatına bakıldığında sanal da olsa gerçek bir terapi grubu görüyorum karşımda.Bir arkadaşımız yazmış,6 ay sonra kimbilir hangi gelişmeleri okuycaz diye;bu cümle beni çok heyecanlandırdı.ElifZeynep'i,Byza'yı,HürremSultan'ı,Blackk_Swan'ı,kendimi ve bu gruptaki diğer arkadaşlarımı güzel haberler verirken,-meğer o acılar bu mutlu günlerin ön ödemesi imiş- derken hayal ettim.Ve duama kattım...

Beni tanımayan arkadaşlarım için de kısaca kendimi tanıtmak istiyorum.31 yaşımdayım,öğretmenim.Sevdiğim adamı ve 10 aylık beraberliğimi;akıl sınırlarını zorlayan kötü bir yüreğe sahip annesinin oyunları,beraberliğimizi kabusa çevirmesi,sevdiğim adamın annesine yenilmesi,dengeyi kuramaması,birtakım yalanlar,dönülen sözler nedeniyle bitirdim.Seve seve,koklaya koklaya bitirdim.Tarih 6 temmuz,bugün tam 84 gün geçti üzerinden...

İnanıyorum ki bu topik bize çok iyi gelecek.Yalnızca yaralarımızı sarmak adına değil,kışın ardının bahar olduğunu da burda beraber yaşıycaz biliyorum.HOŞBULDUK :103:
 
Şu ana kadar anlamış olduğunuz gibi G.O.D. Gülümse, odaklan, değiştir anlamına gelmektedir.

Size gereken üç basit cümledir (gülümse - odaklan - değiştir) hayat aslında bu kadar BASİTtir. Dikkat edin KOLAY demedim, basit dedim.

Eğer oyunu kurallarına göre oynamıyorsanız, oyun oldukça ZOR bir hal alabilir. Kendinizi son derece kolay kapana kısılmış bir fare gibi hissedebilirsiniz.

G.O.D. sistemi sizin kapandaki fare gibi aynı tekerleğin içinde dönüp durmanızı durdurmak için tasarlanmıştır.

Bakın hayat nasıl çalışır,

İlk olarak EGO oyunun ilk anından son anına kadar oyunun içindedir. Ego'nun işi elinden her geldiğinde bu oyunu yönetmektir. Ego oyunu yönettiği sürece sizler etrafınızda olup biteni "aynı filmi tekrar tekrar seyrediyormuşçasına" gözlemlemeye başlarsınız.

- Sürekli parasızlık, arada para gelse bile hemen gider. İki yakanız bir türlü bir araya gelmez.

- Sevgililerinizle hep aynı tür sorunlar yaşayıp durursunuz. Sonunda uzun yıllar sonra "üff bıktım bu heriflerden hepsi aynı bok" demeniz çok normal.

- Ailenizle hep aynı konularda problem yaşarsınız. Size göre suçlu onlar. Acaba gerçekten öyle mi???

- Kendinize güveniniz yoktur. Sürekli başka insanların sizi ONAYLAMASI ihtiyacı duyarsınız. Bir gün her şey harika giderken iki gün sonra birden her şey üstünüze üstünüze gelmeye başlar.

Olan şu.. Ego size aynı filmi tekrar tekrar seyrettiriyor.

Gelin size kendi hayatımdan bir örnek ile ne demek istediğimi daha basit bir şekilde anlatayım.

İlk ciddi ilişkim sanırım 1989 yılında olmuştu. Yaklaşık iki yada üç ay sürdü ama sanki sonsuza kadar sürecek gibi gelmişti. (Hepiniz bu duyguyu bilirsiniz, ilk ilişkiler işte) üç ay kadar sonra ilişki kızın beni aldatması ile sona erdi. "Hah dedim" içimden "Kadınlar güvenilmez yaratıklar işte". Üç dört yıl kadar pek ciddi bir ilişkim olmadı ve dört yıl sonra yine ciddi bir ilişkiye girdim ve bu sefer yaklaşık bir yıl sürdü. Harika başlayan ilişki kıskançlık sebepleri ile fırtınalı bir şekilde sona erdi. (Her iki tarafta da kıskançlık vardı)

Sonra, yaklaşık on iki yıl boyunca birbirinden beter ilişkilere girdim çıktım. yanlış anlamayın o zamanlar hepsi çok keyifli idi ama hepsinin sonu benim için hüsrandı. Hatta hayatımda bir dönem sırf acı çekmeyeyim diye sadece iki üç haftalık ilişkiler yaşamaya başladım. İlk iki haftanın sonunda ya bir kavga patlar ve ben ayrılırdım ya da canım sıkılır ve ayrılırdım ya da bana dayanamayıp onlar beni terk ederdi.

Şu an ki sevgilimle tanışana kadar.

Tanıştıktan hemen sonra aynı senaryo tekrar yaşanmaya başladı, son derece keyifli geçen iki üç haftanın ardından birden bire benim KISKANÇLIK damarım kabarmaya başladı. "Neredesin, niye telefona cevap vermedin, o yanında ki kimdi, niye bu oğlanla her iki günde bir görüşüyorsun," diye başlayan sorular beni inanılmaz bir kıskançlığın pençesine atıverdi. Tam ben aynı senaryoyu yine yaşamak üzereydim, yani büyük bir sinirle kız arkadaşımdan ayrılmak istiyordum. Görünen neden tabii ki "kıskançlık" değildi. Kendi kendime uydurduğum bir sürü sebep vardı ama bunların hiç birine kabul etmek istemiyordum. Sizde istemiyorsunuz. Neyse tam o sırada benim hayat koçum olan Darel'a konuyu açtım ve bana bazı sorular sormaya başladı, neler hissettiğime ve bu tip duyguları ilk ne zaman hissettiğime dair.


Verdiğim cevaplar sonunda ortaya çıkan şey yüzünden iki gün uyku uyuyamadım. Bakın ne sonuca ulaşmıştık.

Darel'ın yardımı ile çocukluğuma ait bir anı yakaladım. hani şu çok net hatırladığınız ama neden hatırladığınızı bir türlü anlayamadığınız anılar vardır ya, işte onlardan biri.

Beş yada en fazla altı yaşımdaydım. Annem, ben, annemin bir arkadaşı ve onun benim yaşımda oğlu Florida'da tatil yapıyorduk. Hatırladığım sahnede dördümüz birden denizden çıkmış eve doğru yürürken ben bir yandan da annemin hazırlamış olduğu domatesli, peynirli ekmeği yemeğe çalışıyordum. Ekmek kafamdan büyük olduğu için domatesler habire yere dökülüyordu. Annem bana baktı ve "Bak eğer elimi bırakır ve ekmeğini iki elinle tutarsan daha rahat yersin" dedi. Bende annemin dediğini yaptım. Bundan sonrası tıpkı bir film gibi ağır çekimde aklımda kalmış. Annem benim elimi bırakıp sağ elinde ki çantasını sol eline alıyor veeeeee sağ eli ile diğer çocuğun elini tutuyor.

İŞTE TAM BU NOKTADA BEN BİR KARAR ALDIM "KADINLARA SAKIN GÜVENME, EĞER ELLERİNİ BIRAKIRSAN GİDİP BAŞKA BİR ERKEĞİN ELİNDEN TUTACAKLAR"

Gerisi zaten hikaye. Ben bu kararı alıp, buna inandıktan sonra EVREN bana istediğimi vermek zorunda. Sonra hayatımın her döneminde hayatıma BU VERDİĞİM KARARA UYACAK TÜRDEN kadınlar çektim durdum.

Bir yıl kadar sonra verdiğim kararın ilk meyvelerini toplamaya başlamıştım. Sanırım yedi yaşımda falandım. Canım kadar sevdiğim kuzenim Gürhan her hafta sonu olduğu gibi o cuma akşamında bizde kalmaya gelmişti. Annem bize "Ben şimdi alışverişe çıkıyorum, siz anneanne ile uslu uslu oturun, geldiğimde sizi sinemaya götüreceğim" dedi. Gitmeye niyetlendiğimiz film "Yıldız Savaşları" idi. İkimizde çok heyecanlanmıştık. Kuzenim benden altı yaş büyük olduğu için daha sakindi, ama ben ona "Hadi oturma odasını uzay gemisi haline çevirelim" dediğinde aramızdaki yaş farkı birden sıfıra indi. Oturma odası artık bir uzay gemisi idi. Annemin kristal vazoları da ellerimize eldiven gibi geçirdiğimiz lazer silahları.

İlerleyen saatlerde annem eve geldi. En çok kristal vazoya mı kızdı yoksa evdeki flüoresan lambaları çıplak kablolarla prize takıp sigortaları attırdığıma mı kızdı bilemiyorum ama eve gelip manzarayı gördüğünde aynı yıldız savaşları filminde ki maskeli adam gibi soluyordu. Gırtlağından.

Olayın benim başımın altından çıktığını öğrenince "Sen anne anne ile evde kalıyorsun ben Gürhan'ı sinemaya götürüyorum" dedi. Yanlış anlamayın rahmetli çok yumuşak bir kadındı hiç öyle bağırması çağırması yoktu, bana eli bile kalkmamıştır. Ama kristal vazolarını çok severdi.

İŞTE O NOKTADA BİR SENE ÖNCE ALDIĞIM KARARI PEKİŞTİRMİŞ VE BİRDE YENİSİNİ EKLEMİŞTİM "SEVDİĞİN KADINI ÜZERSEN SENİ BIRAKIR VE BAŞKA BİR ERKEĞİ SEÇER"

Sonraki yirmi küsur senemi birlikte olduğum kadınların ellerini bırakmamaya çalışıp ve ayrıca onları her türlü hokkabazlıkla memnun etmekle geçirdim.

- içinizde bunu okuyan bayanlarında fark ettiği gibi, böyle bir erkeğe kimse iki aydan fazla katlanamaz. halk arasından bize YALAKA denir.

Ee dedim DAREL'a "Ne olduğunu anladık ama şimdi nolcek? Ben yalnız mı ölücem yani" işte bu noktada EGO'nun dilini çok iyi anlamanız, sizin yıllar önce verdiğiniz kararın bugün yaşadıklarınızı nasıl yönettiğini anlamanız lazım. Yani ego ile aynı dili konuşmanız lazım. Darel bana sadece bu kararı yeniden almam gerektiğini öğretti ve hayat koçum olarak bana bu konuda yardımcı oldu.

Altı ay sonra,

Hala kız arkadaşımla birlikte idim ve kendisi bir workshop yapmak üzere ESKİ SEVGİLİSİNİN sahibi olduğu bir merkeze gitti. Ve bu benim için en ufak bir sorun bile yaratmadı. Altı ay içinde bambaşka bir insan oldum çıktım. Hatta şaka ile karışık arada bir bana "bak ara sıra kıskanmazsan olmaz, çeker giderim" bile der.

Üç yıl geçti, 2008 yılında evlenmeyi planlıyoruz.

Eğer benim gibi kıskançlıktan ölecek gibi bir adam bunu değiştirebildi ise, siz rahat rahat yaparsınız.

G.O.D. sistemi sadece ilişkilerde değil her alanda kullanabileceğiniz bir yöntem. Şu an hayatınızda istemediğiniz her ne varsa bunlar, YILLAR ÖNCE ALDIĞINIZ KARARLARIN MEYVESİ. Birlite yapacağımız bu hikayeleri bulmak ve onları yeniden yazmak. Zaten bir iki hikayenizi yeniden yamayı öğrendikten sonra bana ihtiyacınız bile kalmayacak.
 
Son düzenleme:
şimdi ego neden kötü değildir e açıklık getirmeye çalışacağım.

ego kodları vardır bunu bilinçli veya bilinçsiz ego'ya yükleriz.mesela çocukken sürekli para kazanmak zor para çok kolay gider diye etrafnızdakiler yakınıyorsa siz egoya para zor kazanılır hayat zor kodunu yüklemiş olursunuz..

daha sonra para kazanmaya başladığınız da iki yakanız bir araya gelmemeye başlar çünkü bir kodunuz var para zor kazanılır hayat zordur..

veya ilişkilerde büyüdüğünüz ortamda babanızdan annenizden arkadaşlarınızdan aldığınız kodlar var.. mesela erkeklere güvenilmez biri aldatmışrı veya sözünde durmamıştır erkeklere güvenilmez denmiştir. siz bunu hemen kaparsınız aa bak erkeklere güvenilmez egoya bu kodu yüklersiniz
bilin bakalım bundan sonraki ilişkileriniz ne yönde gidecek? erkeklerin güvenilmez olduğunu ispat etme
veya erkekler ilgisizdir kodunu alırsınız bundan sonraki ilişkiler bu yönde gelişir kendinize ilgisiz erkekleri çekersiniz.. korku frekansları yayar ona göre hayat yaşarsınız

he korkunuzu kodunuzu bulduk diyelim değiştirmeye başlyacaksınız. bunun için egoyu ikna etmek gerek çünkü yıllarca siz egoya yanlış kodlar yüklediniz. ego sizin ona doğru veya yanlış kötü veya iyi kod yüklediğinizi bilmez. o sadece sizden emir alır ve onu korumak için cebelleşir..
çünkü ona siz emir verdiniz ego sizin dışınıza çıkamaz..

ee ego hani kötü değildi derseniz :) eego kötü değil çok sadık dost :) siz ona ne kodlarsanız o onu korumaya alır..

egoyla barışmak anlaşmak aynı çizgide yürümek lazım o zaman işte hayat mükemmelleşir.

biri size gözlerin çok güzel demiştir.size en beğendiğiniz yeriniz nere diye sorulduğunda siz gözlerim dersiniz çünkü egoya gözlerinizin güzel olduğu kodunu vermişsiniz :) ee buda ego kodu
ben çalışkanım da ego kodu.ben iyi bir insanım da ego kodu. ben tembelimde ego kodu :)

pozitif kodlarıda negatif kodlarıda egoya biz verdik :) bukadar basit bir denklem aslında :)
 


hıı evet olumlamarı ben yazdım sizde kendinize göre yazın çünkü benim olumlamalarım sizle aynı yönde gitmeyebilir.

siz daha farklı şeyler hissederek kendinizi iyi hissettirecek olumlamarı kendiniz yazarsınız..

benim inandığım daha farklı doğrularım acı çekmek ilişki bitiminde depresyona girmek bence aylarca sürecek birşey değil. ki 5 yıllık çok emek verilmiş bir ilişki bitirdim.

aylarca falan hiç acı çekemem bunun farkındalığını kendime yaptım zaten o yönde olumlamar hazırladım bu yüzden..

herkesin kendi doğruları olmalı :) benim için acı çekmek bir anlık vuruştur bunu uzatmak güne yaymak veya günü zehir etmek tamamen tercihtir.
 

Ya ben bunun farkindayim Yanlis bi iliskiydi basindan baslamam gereken hep bitsin diye ugrastim bitiremedim o cok siki sarildi askimiza benn hep düsüncelerimle yok ettim bu iliskiye düsüncelerimle kovdum onu.... Ve bu iste asil canimi yakan hic positiv olup bu iliskiye inanmadim kendimi bunun icin sucluyorum peki bu sucluluk duygusu nasil gececek???
 
Aslında ben bu konuda daha farklı düşünüyorum.Benim beraberliğim 10 aylık bir beraberlikti ama içine 10 yılları sığdırmış bir yaşanmışlık vardı.İlk beraberliğimdi mesela,ilk ellerimi verdiğim,ilk kokusunu duyduğum,evime girip ailemle tanışan ilk adamdı.Bana kendimi yeryüzündeki tek kadın gibi hissettiren tek adamdı.Bu yüzden çektiğim acı bana çok olağan geliyor.Acıdan korkmak,acıyı inkara çabalamak ve hatta acıdan kaçmak beni daha çok diplere vurdurmuştu.Şimdi acımla barıştım,çok daha iyi hissediyorum kendimi.Acıdan kurtulmaya çabaladıkça,daha da batıyordum.Şimdi ağlamak istediğim zaman ağlıyorum,hatırlamak istediğim zaman hatırlıyorum,kaçmıyorum.Böyle olunca da acının dozu büyümüyor ve olağan hayatı sekteye uğratmıyor.Benim olumlamam da şu:
*Ben değerliyim,sevdam da değerliydi,acım da değerli.Hayatımsa;hepsini dozunda yaşayacak,herbirinden ayrı tat alacak kadar değerli...


Bence kendini suçlamamalısın.Farkında mısın burası pozitif olup ilişkisine sarılan insanların yıkımları ile dolu.Olacakla öleceğin önüne geçilmiyor...
 
nevcimmmm hosgeldin canim iyiki geldin :)
dedigim gibi senin hikayende bizimkilerle ayni
acilarimiz birbirinden farkli ama yinede apayni..
hosgeldin canimmm
 


seni gördüğüme çok çok sevindim, hoşgeldin, iyi ki geldin ben de senin ilk yazını okuduğumda sanki denizin içinde can simidi bulmuş gibi olmuştum, aynı benim gibi hisseden bir insan bulmak o kadar değerliydi ki benim için..bu forumda biri daha var senin dışında kendime benzettiğim. garip bir şekilde çok yakın hissediyorum kendimi ikinize de. yazdıklarınızı okuyorum. sanki ben yazmışım gibi aynı acıyı yeniden yaşıyorum. neyse. iç karartıcı şeylerden konuşmayalım yoksa anında enerjim düşebililir!! zaten pamuk ipliğine bağlı vaziyette

dilerim gün geçtikçe hepimiz daha iyiye gideriz, teker teker güzel haberlerimizi paylaşırız, hepimiz çok mutlu olalım istiyorum
 
15:15 kızlar biri beni düşüyo herhal ahahah :)))
bu havada yatıp duruyorum canım bişi ypmak istemiyo..o salakla ilgisi yokda herşeye pek bi isteksizim..
 

ben de bir sinir anında pek çok şeyi yok etmiştim. onun karalama yaptığı bir bulmaca sayfasını bile saklıyordum düşün! ne gereksiz bir yüceltme! ama kıyamadığım şeyler oldu atamadım. onları bana alırken ki güzel duygularına ihanet edecekmişim gibi hissettim. gözümden uzak olsun diye dolabın karanlıklarına kaldırdım.zaten bu geçmişe saplanıp kalma halim beni bitirdi! insan herşeyi atıp yok edince onu kalbinden çıkaracağını sanıyor. ama öyle değil. sadece zaman gerekiyor. o eşyalar duygu değerini yitirince zaten bir anlamı kalmayacak. ne zaman hazır hissediyorsan o zaman yap.





insan sevdiği adamla arkadaş kalamaz. kendine işkence etmekten başka bişey değil bu. ben de geçmişteki pek çok alışkanlıklarımızı özlüyorum. biz de her sabah günaydın mesajı yazardık birbirimize. önce o yazmış olurdu erken kalktığı için. sanki dünyanın en harikulade iki sözcüğü: günaydın bitanem. bugün yanımda değilse, demek ki bir tanesi değilmişim.

sevip sevilmeyi özledim demişsin ya, sana şunları söylüyorum;
yüzünü dökme küçük kız
bırak üzülmeyi
yalnız sen misin bir düşün
unutan sevilmeyi..





acın daha çok yeni. yaklaşık 4 ay sonra benim gibi olabilirsin en iyi ihtimal, depresif ve nevrotik
 
Kizlar ben suan cok huzurluyum gunlerdir yemeden icmeden sigarayla geciriyoordum hayatimi bugün tam bi hafta oldu aksam kendime söz verdim üzerimden bi kamyon gecmis gibi hissediyordum bugùn yeniden yürümeyi ögrendim yakinda gülmeyi de ögrenecegim Allah bana bugun bi güc verdi sabah spora gittim sonra evi toparladim simdide kitaplarimi aldim elime derslerime sariliyorum onu anlamaya affetmeye basladim ailesini de affetmeyye basladim herkesin gözünden hayata bakiyorum bu bitis bana cok iyi geldi aslinda Kendimi cok kaptirmistim cok mutsuzdum iliskimde son zamanlarda suan oyle huzurluyum ki herseye ayri bi gözden bakmak iyi geldi herkese hak vermek herkesi ve kendimi anlamak cok iyi geldi tavsiye ederim bu son benim kendime gelmem icin oldu buna inaniyorum
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…