Çalışacaksın,evine bakacaksın,bakımlı olacaksın, hemde anne olacaksın,


Cidden sıkıldım...
Evet narinim...
Uyuşur ya da uyuşmaz...
Bu birbirimizi rencide edebileceğimiz anlamına gelmez...
Orada yazdığım narinim kelimesi de kendimi ifade ediş biçimim...
Bunun da hesabını verecek değilim...
Bu nedir canım...

Fikrimi belirttim...
Kimseyi üzmeden...
 

canım ben senin yazdıklarına katılıyorum ama şunu da belirtmek isterim ki;evlenince eşin,k.validen ve toplum senden kusursuzu,mükemmeli isteyecek.herşeyi yapabilmeni üstelik gık demeden güleryüzler eşliğinde yapmanı bekleyecekler.kocan benim karım çok narin 2-3 gün bulaşıklar beklesin tezgahta demeyecek.herşeyi yapmanı bekleyecek,azıcık aksatsan senden kötüsü olmayacak bir ton laf işiteceksin üstelik kendileri hiç bir şey yapmadan yayıp yatan kişilerden.

annelerimiz nazlarımızı çekti ama evlenince kimse nazını çekmeyecek bilesin.
 

Tatlım...
İyi ki bir narinim dedim yahu
Kız evin içinde narinim ben dokunmayın bana diye gezmiyorum...
Annem şehir dışında...
İşten koştur koştur gidiyorum eve yemek yapıyorum, becerikliyimdir ayol...
Şunu diyorum ikisi birden bana göre değil...

Yoruldum vallahi bak...
Sustum artık...

Eş ve kayınvaldeyle ilgili söylediklerinde ise toplumun genel durumu bu haklısın...
Evimle ilgili de kimseye söz hakkı vermem...
Herkes de bilir bunu...

Çok uzadı bu muhabbet...
Herkes dilediği hayatta mutlu olsun...
 


Narin ve öfkeli. Neden sana cevap verildiğinde kızdığımı düşünüyorsun ki? Sorun yok, konuştuk bitti, sakin oll!
 
çalışmıyorum ev hanımıyım ama diğer üç rolü yerine getirmekte bile zorlanıyorum:85:
3 küçük çocuğum var onlarla ilgilenmek ev işleri yeterince yoruyor beni
öyle ki kendime pek bakamıyorum
üstüne birde dışarda çalışmak fikri şu an bana çok uzak
bence çalışan bayanlara eşlerinin yardımcı olması şart yoksa diğer şekilde kadın çok yıpranır
bu denklemin başka çözmü yok
 

İşte sırf bu yüzden kamu düşünüyorum ben de iş saatleri belli cumartesi pazarın belli çocuğun olunca nerdeyse 2 yaşına kadar kendin büyütüyosun izinlerle filan. Hem çalışmış olmak hem de istediğim şeylere vakit ayırabilmek istiyorum ben.
 

benim k valide de tam tersi evin tek ve en küçük oğlu 3 ablası var herşeyi onlara yaptırmaya alışmış.insan aldığı birşeyi de yerine koymaz mı kardeşim klozetin kapağını bile kapatmaz o kadar. kaç defa bu yüzden tartıştık .yok yok. eve bakıcı geliyor evi o kadar dağınık da bırakamam hani kendi toplasın diye ne olacak bilmiyorum
 
amanınnn en iyisi evlenmeyeyim...:18:

bunları okuyunca insana bir korku geliyo...:18:

bekarlık en iyisi gerçekten...

Allah evli hanımlara kolaylık versin...
 
çalışan kadın aynı zamanda da ev hanımı zaten ...
bakımlı,temiz,düzenli ,iyi anne ,iyi eş olmak zorunda , herşey olmak zorunda yani
bende çalışıyorum evde olunan saatler ksııtlı oluncada yapılacak işler birikiyor haliyle,
evliyken evde olmadığım o günün dağınıklığını temizleyip ertesi gün tekrar işe gidiyordum(tabi birazda titizseniz)
kendimede bakamıyordum herşeyden yarım yamalak bütün sorumluluk kadının üzerine olunca eziliyosnuz
ama şimdi 4 yıldır bekarım kızımda var ama daha az yoruluyorum kendime bakabiliyorum
insanlarla iletişimim düzeldi, sinirli değilim çünkü yorgun değilim
birisi beni sömürmüyor herşey düzenli sakin ...
tabi birde eşinizin ailesi vardı :)ilgileneceğiniz koşturacağınız...evliler bence hayatı paylaşıp
geriye kalan vakitleride birlikte geçirmeliler
herşey birinin üzerine yıkılınca geriye pek yaşanacak zaman kalmıyor....
 
Ben evlenmeden öncede çalışırdım yaklasşık 8 yıldır çalışıyorum zaten son 2 senesi evliyim. Bekarken işten gelirdim sofra hazır annecim tabagı onune koyar kaldırıdı. ütüymüş çamaşırmış yemek yapmakmış keyfim istersen ayda yılda bir yapardım .Ahhh ahha diyorum bazen ne kadar da rahatmışım böyle çalımaya can kurban. İşe giderkende saçlarımı fonlerdım makyajımı yapardım ojemı surerdim. kuaforümü aksatmazdım.
Evledim calısmaya basladım.Oyle fonu makyajı unuttum :) Allah dedim nasıl yetıcem ben yemek olayı hele en zoru. her gun taze yemek ısteyen eş olunca. Ama çok şükür benimle mutfaga gırer. hafta sonu temizliğe yardım eder. mesela o süpürür ben sılerım. Allah razı olsun ondan binlerce kez. Hamileyim şimdi 33 haftalık. beni yormamak ıcın cam bıle sildi eşim. ama ben yınede yetısemıom gıbı gelıo aksam oturmamız 9 u buluo. 1 saat sonrada uyku. malum sabaherken kalkınca. Ama evlıyken calısmak gercekten zor.Benim eşim bana yardımcı oldugu halde zor diyorum.
 
Son düzenleme:
Kadın, erkek ve çıtayı yükseltme süreci..bakalım neler olmuṣ?

Eskiden kadın olmak daha kolaydı. Kadınlar sadece eşinin geliri düṣükse çalıṣırdı ve çalışan da acınırdı. Kadın çalışıyorsa evine bakamayacağı düşünülürdü. Zaten kadın bekarken çalıṣıyorsa bile evlenince evinin kadını olurdu.

70’li yıllara gelindiǧinde kadın sadece evde olmak istemedi, artık çalıṣmak, ekonomik anlamda özgürleṣmek istiyordu. Önce üniversite okumaya, sonra çalıṣmaya baṣladı. Bu kadının hoşuna gitmişti. Çalıṣıyor, istediǧi gibi harcıyor, geziyordu. Artık, çalışan kadın evli değil, bekar olup gününü gün etmek istiyordu. Yaṣasın özgürlük..!

Çalışan kadın artık iṣkolik olmuṣtu, çalışıyor ve yükseliyordu. Zirveye ulaşmıştı. Bir çok şirkette önce orta kademe, sonra üst kademe yöneticisi oldu. 90’ların sonuna gelindiǧinde şirketler yalnız yaşayan ve iṣkolik 30 yaṣlarında kadınlarla doluydu.

Bu, çalıṣan kadına yetmedi, çıtayı biraz daha yükseltti. Artık hem evli ve hem de başarılı çalışan kadın olmalıydı. Etrafına bakındı? koca adayları gözden geçirildi. Adaylardan kel, şişman ve kısa boylu olanlar hemen elendi. İnce ruhlu, şaraptan anlayan, paralı,14 Şubat'ta müthiş sürprizler yapabilen, kimsenin bilmediǧi yerlere, başbaşa tatillere götüren, yaşamayı seven ve bol bol espri yapanlar hemen kapışıldı. Yurtdışından gelinlikler getirtildi. Otellerde muhteṣem düǧünler yapılıp, Maldiv’lere, Bali’ye balayına gidildi.

Çalıṣan kadın, balayından sonra hızla iṣbaṣı yaptı. Gündüzleri toplantıdan toplantıya koṣtururken, artık akṣam yemeǧini de düṣünmeye başlamıştı. Akṣam ne yenmeli, nereye gidilmeli? eşinin gömlekleri, pantolonları ütülü mü, kıyafetleri kuru temizleyiciye gitti mi, geldi mi? marketten alınacaklar listesini çıkar, iṣ çıkıṣı git al, eve gel, akṣam yemeǧini hazırla...

Çalışan kadın artık mutluydu. Gece yatağı sıcacıktı. Üzülünce derdini paylaṣan, hastalanınca ona bakan, aǧlayınca destek olacak bir omuza, gözyaşlarını silecek ṣefkatli ellere sahipti. 15 saat koṣturmak kadına vız geliyordu...

Her taraf bu ṣekilde koṣuṣturan, ev ile iṣ arası çift vardiya çalışan kadınlarla doluydu. Zaman geçiyordu. Çalışan kadın 35’ne yaklaşıyordu. Biyolojik saati "bebek, bebek" diye uyarı vermeye baṣladı. Aslında geç bile kalmıṣtı, ama kariyer yapması gerekiyordu. Evet, çalışan kadın hemen çıǧlıklar atmaya başladı. "Bebek de yaparım, kariyerde"...

Çalıṣan kadınlar hemen sosyetik kadın doğumcuların randevularını doldurdular. Ajandalarına ve iṣlerinin temposuna uygun zamanı seçip hemen mikroenjeksiyonla bebek yapmaya başladılar. 1-2 ay sonra güzel haberler sırayla gelmeye baṣladı, çalıṣan kadınlar hamileydiler. Çalıṣan kadın hem hamile, hem güzel olmak istedi. Hemen diyetisyenlere koṣulup, özel hamile kıyafetleri alındı, bol bol kivi yenmeye başlandı. Eskisi gibi tatlı, turşu, börek, erik deǧil, karpuz, kivi ve mango isteniyordu, gecenin bir yarısı eṣlerden...

Çalıṣan kadın çocuǧunu eski usül büyütmeyecekti. Hemen onlarca hamilelik, bebek büyütme kitapları alındı, bir çok internet sitesine üye olundu, yoga ve anne-baba kurslarına yazıldılar. Çalıṣan hamile kadın artık gün gün takip ediyordu bebeginin geliṣimini. Bugün 43. gün, bebeǧim üzüm tanesi gibi... 59. gün, parmakları oluştu... 89. gün, ilk defa hıçkırdı... 210. günden sonra artık bebeǧin matematik zekasının artması için Mozart dinletilecek. Sonunda mutlu gün geldi...

Çalıṣan kadın artık anneydi. 3-4 aylık izinden sonra çalışan kadın öldürücü diyetlerle zayıflayarak incecik bir ṣekilde iṣbaṣı yapmıṣtı. Artık baṣarılı bir yönetici, iyi bir eṣ ve anne olarak 24 saat çalıṣıyordu. Bebek büyüdükçe, sosyalleṣmesi için çalıṣan kadın cumartesi günlerini çocuǧuna ayırdı. Artık, tüm anneler toplucu etkinliklere katılmaya baṣladılar. Yaṣ günü partileri, tiyatrolar, piyano dersleri, basketbol, tenis ve yüzme kurslarının biri bitiyor, digeri baṣlıyordu.

Çalıṣan kadına bu da yetmedi. Artık hem çalıṣıyor, hem iyi bir eṣ olmaya gayret ediyor, hem de annelik yapıyordu.

Çalıṣan kadın çıtayı biraz daha yükseltti.

O artık evinde katkısız, saǧlıklı ekmekler, reçeller yapmalı, organik gıdalarla, vitamini bol sebze yemekleri hazırlamalı, çocuǧuna ve eṣine özel günlerde pastalar yapabilmeli, bu pastaları çok güzel süsleyebilmeliydi. Bütün çalıṣan kadınlar yemek yapma kurslarına koṣmaya baṣladılar. Evlerine ekmek yapma makineleri aldılar, toplantı aralarında birbirlerine yemek tarifleri vermeye başladılar. "Dün nefis bir çavdarlı ekmek yaptım, istersen tarifini vereyim", "Ben de hafta sonu harika bir pasta yaptım. Evdekiler bayıldı. Bir akṣam gelin de size de yapayım".

Bakalım çalıṣan kadın bundan sonra çıtasını nereye yükseltecek?

Bu süre içinde kadın zaman zaman deprasyona girer, pasta tariflerinin yanında anti-deprasyon haplarının dozajları konuṣulur...kocalar beǧenmez olmuṣtur, üretmemeye baṣlar kadın, bunalır, aynalara küser.

Gelelim erkeǧe...

Bu sürec içerisinde çalıṣan erkek ise çıtasını hiç yükseltmedigi gibi niyetide yoktu zaten. 80'lerde, 90'larda ve 2000'lerde hatta 2010'lar da hep televizyon izliyor, bira içiyor ya maça gidiyor, ya da 107 ekranla maçı evine getiriyordu...:Çocuǧun baṣarısı için kimin oǧlu dedirtirken babaya , baṣarısızlıǧı doǧal olarak annenin suçu olarak iṣleniyordu.

Çarpık sistemin içinde unutulan hikayeler olmuṣlar birer ikiṣer. Onlar,hayatı gözlerindeki harelerle güzelleṣtirmeyi unutmuṣlardı...

kendimden cok sey bulmustum nedense ılk okudugumda
 
Yok böyle bir mucizevi şahsiyet o yüzden için rahat olsun!:)))) Ev işi çocuk erkeklerin saygısızlığı her şey kadının üstünde erkek yetiştiren kadınlar da kız yetiştiren anneler de bu olaya dur demiyor insan olmayı öğretemiyor çocuğuna. Hal böyle olunca iş sarpa sarıyor. Kadın ne mutfak robotu ne elektrik süpürgesi ne de geyşadır. Hepsi aynı anda olmaz kardeşimmm ama dinleyen kim? Toplum olarak arızalıyız.
 
bayanlar yük almaya alışıksa ve evet bu benim işim derse daha çoook yükü olur.
bir erkek evin sorumluluklarını yerine getirmiyorsa. etraftaki insanlar yaa bu onun huyu. çalışmayı sevmiyor diyorlar. tabi diyenlerde bayanlar genelllikle :)
ama bir bayan evnini her zaman düzenli tutmuyorsa. en işe yaramaz seçiliyor. yine etrafındaki bayanlar tarafından.
şimdi bayanlar kendinizi ezdirmeyin diyecem. tutup feminist diyeceksiniz :) feminist değilim. ama başkasının işini de kusura bakmasınlar yapamam...
o yüzden çalışmak zor değil. hayatı kendime zorlaştırırsam zor olur. eğer eşim yardım etmesin istifa ederim direk. ha zaten ikimizde yetiştirebildiğimiz kadarını yapıyoruz. kasmıyoruz birbirimizi :)
 

Hepsini aynı anda olmaya çalışınca psikolojimiz bozuluyo, eski halimizden eser kamıyo... yani bu tempo bir yerede patlıyo
 
Ama bakın hepimiz aynı ortak özelliğe sahibiz. Bekarken anneler yapıyor, biz nimetinden faydalanıyoruz. Evlenince biz her şeyi yapıyoruz erkekler nimetinden faydalanıyor.

1- Ana gibi yar olmaz.... Anneciğim seni seviyorum

2-bekarken biraz işlerin ucundan tutuverelim. (offff yaz temizliğini ertelemiştim bari anneciğime yardım edeyim)

3- Erkek evlatlarınıza kendine yetebilecek ve kendini idame ettirecek, en basit ihtiyaçlarını görebilecek kadar iş yapmaya alıştırın, bari yatağını toplasın da.....
 
Son düzenleme:
Aklıma uzun süredir bu konu ile ilgili evli arkadaşlarla yaptığımız bir konuşma geldi, bu konuya çok denk düşecek sanırım...

Sevgili evli KK hanımları, evde bitevi iş yapan, bulaşık makinası, çamaşır makinası gibi durdurak bilmeden çalışan, bir elinde toz bezi bir elinde vilada oran oraya koşturan benim çilekeş hemcinslerim, adamlar sürekli bizleri şu basit! işleri yapar gördükçe onların nazarında pek bi değerimiz olmuyor...

O yüzden ev işlerini yardımcılara havale etmek daha mantıklı...

Onlara göre basit olan bu işlere saatlerimizi ayırmak yerine "prime time" saatlerinde kitap okumak veya onlar için "uzay mekiği" inşa ediyormuş hissi uyandıracak ama aslında cidden faydalı işler yapıp, nispeten onların görmeyeceği zamanlarda ev işi yapalım....

Sürekli aynı şeyleri yaparak onlardaki bizlere karşı hayranlıklarını törpülemiş oluyoruz. Bırakalım azıcık hayranlık duysunlar...
 
Çalışma bakanlığı yasa çıkarsa:
Evli bayanlar 9:00 - 17:00 çalışsa
Cumartesi - Pazar tatil olsa
Ayda bir kere evde dip köşe temizlik yaptırabilmek için evli bayanlara ödenek ayırlısa..

Hayali bile güzel..:90:
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…