Aslında ev kadını olmak da çok zor ya. Ben izindeyken 1 hafta evde pestilim çıkıyor. Hele çocuk bakmak daha zor inanın buna.. işteyken masa başında oturuyoruz çaylar geliyor, kahveler geliyor ama evde durum farklı. Ve hiçbir çalışan kadın tam olarak ev kadını gibi evine mukayyet olamaz. Yani yarım kalır bir şey.. eksik kalır, destek alması lazım ya temizlikçi olarak ya da akraba yardımları gibi… çalışmayınca bazı işler rutine binebiliyor evde iş birikmesi olmadığı için.. ama ikisinin de zorlukları var kaçınılmaz bir gerçek. Benim en büyük derdim 10 saat çalışıyor olmam ve 2 saat de yolda geçmesi, ctsi çoğunlukla geliyor olmam. Yani evime zaman ayıramamam.
son zamanlarda öyle bunaldımki, benle aynı sorunları yaşayan hemcinslerimle paylaşmak istedim tüm bu sorun ve sıkıntılarımı.. hem çalışan hem evli hemde çocuk sahibi bi kadın olunca zorlaşıyo hayat ister istemez.. sabah 7 de kalkıp akşam 5' e kadar çalışma hayatı.. Evde çocuğumla ilgilenip temizlik.. yemek vs.. zamanla yarışır haldeyim.. kendime ayıracak vakit hemen hemen yok gibi.. sadece koşturmaca.. Ev hanımlarını gerçekten kıskanır hale geldim.. Bekarken çalışmak kolayda evlendikten sonra hele çocuk olduktan sonra hayat acımasız bi hal alıyo.. ikinci çocuğu çok istememe rağmen cesaret edemiyorum artık.... Tüm samimiyetimle söylüyorum artık kendimi kadın gibi hissetmiyorum.. ev hanımlarının çalışan kadınlardan çok daha şanslı ve değerli olduklarını düşünür oldum... Mutlaka onlarında kendilerine göre sorunları illaki vardır ama en azından kendilerine vakit ayırabiliyorlar.. Özgürler en azından.. hem işte hem evde deli gibi bir koşturmaca.... Tüm bunların değeri bilinse bari.. benim durumumda olan hemcinslerim bu konuda neler düşünür acaba.... tüm bu koşturmacada kendinize vakit ayırabiliyomusunuz.... Bu sorumluluk sizleride yoruyormu?? paylaşalım istedim..
Ben de ev hanimligi zor meslek diyenlere cok kiziyorum. zaten calisan kadinlar da ev hanimlarinin yaptigi isleri yapmak zorunda. ben rahatim yarim gun calisiyorum Allah sabir versin 7-8 e kadar calisip evdede islerini yetistirmeye calisan bayanlara
hem para kazanıp hem yıpranıyoruz.. ve tabi gün boyunca çocuklarımıza hasretiz.. hasta olduğunda bile yeteri kadar ilgilenememek.. valla öyle dolmuşumki.. çalışmanın tek artısı bi güvencenin olması.. onun haricinde bi kadın için bi anne için çokta bi anlam ifade etmiyo çalışmak.... para kazanan kadının daha çok değer görmesi gerekirken bence orda da ciddi bir tezatlık var.....
Evliyim ve 4. 5 yaşında dünyalar güzeli bir kızım var,
çalışıyorum, kendime de kızıma da eşime de evime de en üst seviyede zaman ayırabiliyorum.
Yalnız öncelikleri değişiyor tabiki zamana ve mekana göre.
Sabah 06:15'te kalkıyorum, hemen kendim hazırlanıp ( makyaj ,elbise,saç bunlar 40 dk mı alıyor.)
kızım ile eşimi uyandırıyorum.
Sabah kahvaltısını eşim de ben de yapmayız,
Kızıma hazırlasam o saatte mümkün değil yemez.
Kreşe bırakır bırakmaz kahvaltıya geçiş yaptıkları için ben de pek üzerinde durmuyorum.
Bazen 16:30 bazen 17:00'de işten çıkıyorum , kızımı alıp gelmemle saat 17:30 oluyor.
Okuldan karnı tok gelsin gelmesin belki az yemiştir ,belki yememiştir diye (çünkü yeme özürlü bir çocuğa sahibim.)
hemen ona yemek yediriyorum.
Kızım kreşte uyumadığı için yemek yedikten sonra sızıp kalıyor zaten
ben de 15 dk sonra alıp yatağına koyuyorum.
Yıkanacak çamaşır varsa onları makineye atıyorum.
Akşam yemeğini yapmaya geçiyorum.
Saat 19:00 gibi kızımı kaldırıp akşam yemeğini yediriyorum. O sırada eşim geliyor ,
biz de yemeğe geçiyoruz.
Çay bulaşık , v.s derken saat 21:00 oluyor .
Kızımın ödevi , projesi v.s varsa onlara yardım ediyorum. Benim işim varsa babasıyla birlikte yapıyorlar.
Bu arada kızım banyo yapacaksa hemen yıkayıp , meyvesini ya da tatlısını yedirip yatırıyorum.
Sonunda sıra bana geldi .
21 yaşımdan beri hiç aksatmaksızın makyaj yapayım veya yapmamayım her gün yüzümü yüz temizleme jeli
ile yıkarım, toniklerim , göz altı kremimi ve gece kremimi sürerim.
Banyo yapacağım gün bile olsa yine aynılarını yapar, banyodan sonra yine kremlenirim.
Haftada bir gün yüz maskesi , 2-3 gün saç bakımı yapıyorum.
Sonra okulun işlerine dönerim, ertesi günkü derslere göz atarım,
kafamdan planlama yaparım, akıllı tahtada yapacağım sunumları hazırlarım, hazırsa onları kontrol ederim.
Yazılı yapacaksam soru hazırlarım v.s
Oldu mu saat 12:00 ...
Eşimin , kızımın ve benim giyeceklerini ütülerim , akşamdan hazırlarım.
Toplu ütü yapmıyorum. İşte böyle kötü bir huy , her akşam ütü yapıyorum.
Kendime bir bitki çayı alıp azcık kitap okuyup yatıyorum.Saat 2:00 de ancak uyuyorum.
Hafta içi her günüm böyle geçiyor.
Tabi misafir geldiyse ya da biz misafirliğe gittiysek o zaman daha hızlı olup işlerimi bitirmeye çalışıyorum.
Hafta sonu da temizlik , çamaşır, gezme v.s...
İkinci çocuğa açıkçası benim de gözüm kesmiyor.
Hafta içi 4 yada 5 saat uyku ile ayakta duruyorum.
Allah'tan eşim hafta sonları biraz uyusun bari diyerek uyandırmıyor da kızımla ilgileniyor.
Herkes "Nasıl formunu koruyorsun."diyor.
Sürekli hareket halindeyim ,yediklerim yaramıyor işte o yüzden .
Bu arada çalışmasam kafayı yerim sanırım.
yürekten katılıyorum ikisininde kendine göre zorluğu var sonuçta çocuklarımızdan ayrı kalıyoruz evet ama gün boyu bir arada olmayınca akşam daha kaliteli zaman geçiriyoruz
1,5 yıl evdeydim inanın oda zor yarın yaparım diyosun kalıyo iş ama çalışınca rutinin oluyo eğeerrrrr planın dışına çıkarsan yandı gülüm keten helva bir daha rutini tutturana kadar canım çıkıyo
Çok sağol çok doğru cümleler.
mehel valla kesinlikle o sabra ihtiyacım var.
Çok acıyan bir yaraya parmak basılmış gerçekten de. Durumumu şöyle özetleyeyim:
Evim ile işim arasındaki mesafe gidiş geliş toplam 5 saat sürüyor. 2.5 saat gidiş; 2.5 saat dönüş. Sabahın köründe kalkıp işe gidiyorum. 9:00'da işbaşı... Akşam 19:00'da çıkıyorum. Eve gelişim akşam 9 buçuk zaten. O arada 1 saatte yemeğimi yapayım diyorum yemek oluncaya kadar saat 22:30. Yedik ettik 23:30... O vakitten sonra halim kalırsa git işe giderken alacağımız yemekleri hazırla (Yemekleri evden götürüyorum mecburen tasarruf için) Sonra koltukta bayılarak uyuyorum. Cumartesi desen yine akşama kadar. Bazı haftalar pazar da çalışıyorum (Mesela mesai arkadaşım izne çıktı şimdi 21 gündür hiç izin almadan çalışıyorum). Pazar evdeysem çamaşır yıka, as, topla, ortalığı topla, temizlik yap, yemek yap, ütü yap,pazara/alışverişe git. E kayınvalidem tutunur gelin gelin gelin diye laf anlatamazsın arada ona git. Gece yarısı oluyor.
Ben maalesef çocuk fikrini aklımdan bile geçiremiyorum. 10 aylık evliyim, 9 aydır bu iş yerindeyim ve çocuk yapmayı bırak fikrini aklımdan geçiremiyorum. Evlendiğimizden beri ne bir akşam sinema/tiyatro gezme tozma, ne haftasonu dışarıda bir soluk alabilmek... Hepsini geçtim kocamı göremiyorum neredeyse... İlk defa buraya yazarken gözlerim doldu birden ağlamaya başladım. Demek ki içime ata ata şişmişim.Ne bir cicim ayı yaşayabildik ne istediğim gibi kocama süslenip püslenebildim... Genciz güya 30 yıllık evliler gibi oldum ben valla çöktüm.
Ben ev hanımlarına bile imrenemiyorum henüz sadece işten erken çıkan hanımlara imrenebiliyorum o derece yani.
Canım kocam olmasa ne yaparım bilmiyorum, benden erken gelirse adamcağız yolum kısalsın diye beni yoldan alıyor. Yemek yapıyorsam bulaşığı o yerleştiriyor. Neye yetişemesem koşup geliyor... Temizlik için yardımcı tutayım dedim bu aralar eşim iş kurdu sıkışığız ona da gücüm yetmiyor.
O çok bilmiş kaynanam evlendiğimde maaşımı alamadığım için işten çıktığımda bir ton laf soktu cahillik işte onun ettiği laf içime oturdu diye bu işe girdim. Çıkamıyorum şimdi de sıkışığız diye. Ben ne yapayım ya?! Hasta olacağım üzülmekten artık. İş bir şekilde yapılır hadi yapılmazsa da ne yapayım ama ya eşimle geçiremediğim zamanlar? İçimde kalanlar?
Bir uykusuzluklar var. Geçen kızım nasıl olduysa 10 gibi yattı sevindirik olduk eşimle.. sabah 5,30 uyanarak telafi etti annesinin uykusuz geçirmesi gereken zamanları sağ olsun benim küçük prensesim.
Evet belki çocuklarımızı ev hanımı anneler kadar göremiyoruz ama çocuğumuzu ne kadar çok saat görmek değil, onunla kaliteli ve verimli zaman geçirmek önemli.
Artı dikkatimi de çeken birşey var ki çalışan annelerin çocukları hayata daha erken atılıyorlar, daha sosyal, daha aktif ve daha girişken oluyorlar.
Bazı ev hanımlarının çocuklarını görüyorum annelerinin peşlerinden ayrılmıyorlar, gel bi öpüyüm diyorum annelerinin arkalarına saklanıyorlar, evde annelerini wc ye göndermeyen çocuklar var. Ben bunların hiç birini yaşamadım.
Diyip belkide kendimi mutlu ediyorum.
eşiniz ev işlerinde yardımcı olmaz mı hiç yada çocuk bakımında ?
zaten çocuklar erken uyudu diye ne zaman sevindirik olsak mutlaka acısı çıkarhafta içi anne azıcık daha uyuyayım diye mızlanır oğlum içim gider haftasonuda 7de uyanıp anneeee acıktım der yaww insan gözünü açar açmaz acıkır mı acıkırmış
İş çıkış saatine bakınca acaba ne iş yapar dedim de eğitimcisin sanırım ve en şanslı meslek guruplarından.. bir de insanın yıpranma derecesini yaptığı iş de belirliyor. Ben 5,30 da çıksam yarım gün çalışmış gibi hissederim kendimi.. 7,30 gibi evde oluyorum +/- 10 dk. Yani senin çocuğu alıp onca iş yapman yemek yemene tekabül eden zamanda.. bu durumda senin anlattığın onca işi yapmak için bir o kadar zaman gerekiyor..
Çok üzüldüm gerçekten ...
Ama ekmek parası işte , insan bunun için nelere katlanıyor.
Çalışan bayanlar aslında hem dışarıda hem evde çalışıyor.
Hele de büyük bir şehirdeyseniz zamana karşı yarışıyorsunuz resmen.
Ben İstanbul'da zaman kavramından nefret eder oldum. :/
Allah'tan eşiniz sizin sağ kolunuz.
Allah yardımcınız olsun...Her şey gönlünüzce olsun.
Canım , bu sene böyle , okul tekli öğretime geçtiği için.
Ama geçen sene ben de 19:30 evde oluyordum.
Yine de yapmaya çalışıyordum aynılarını.
Okuldan geldiğim ilk 2 saat sinirden çatlayacak gibi oluyorum, , beyin ve zihinsel yorgunluk
beni ve üzerine kafamda sıraya koyduğum yapılacaklar listesi aklıma geldikçe
beynim dönüyor .
Hele ki bu sene beni hem okulun hem bölgenin zümre başkanı yaptılar.
Toplantısı , tutanağı,yarışması her şeyi kontrol etmesi çok zamanımı alıyor.
Sırf bunun yüzünden verdiğim kursları bıraktım :/
Eşim bile illallah etti.15 tatil başladı .Eşim soruyor. "zümre başkanlığı II. dönemde var mı yoksa bir dönemlik miydi?" diyor.
Ben de 1 yıllık olduğunu söyledim , "Yandık desene !" diyor.
Bilmiyorum ki bu konuda haklı mısın; benim kızım bazen ben işe giderken uyanıyor. Beni öpüyor, çantamı veriyor, el sallıyor ve kapıyı kapatıyor. 2,5 yaşında bu arada. Ben de bir terslik var bu işte diyorum. Herkes anneeeeeee diye ağlar benimki güle oynaya gönderiyor beni ağlasa çok üzülürüm elbette ama bu anneye düşkün olmama durumu benim tabirimle ileride büyüdüğü zaman ilişkimize yansır mı diye de düşünmeden edemiyorum. Gerçi benim kızıma annem bakıyor beni aratmıyor ondandır deyip kendimi teselli ediyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?