Çalışmayan evli bayanlara bir sorum var

ben bu sene mezun oldum 1 ay oldu işe başlayana

işim çok ağır yoğun tempoda çalışıyorum

yorulmuyor değilim

ama bu çalışmak istemiyorum anlamına gelmiyor
çalışmaktan memnumun
okuduğumun emeğimin karşılığını alıyorum

yarın öbür gün evlendin çoçukların oldu diyelim
eşinle anşamadınız ayrılmak zorunda kaldınız bunlarıda düşünmek lazım
hayat bu hayatın insanlara ne getirceği belli değil
kendi ayaklarımız üstünde durmaya alışmamız lazım
zor gelsene hayatın gerçeği bu
 
Erkeklerin evdeki çalışmayan eşlerine para bırakmasının nesi gocunulucak bişey anlamadım..
Tabiki bırakacak.Ben çalşırkende maaşlarımızı ortak bi şekilde toparlar,borçlarıımızı öder kalanınıda ihtiyaçlarımıza kullanırdık..şimdi bitek eşim çalışıyo..Evin bütün alışverişini yapar getirir..Evede para bırakır..bi ihtiyac olur die..Bu erkeğin eline bakmakmı oluyo? Eğer öyleyse evet ben kocamın eline bakıyorum naniknanik
Haa..Ama sosyal güvence için hanımlarda çalışsa fenamı olur?Tabiki olmaz..
 
Ev hanımlığınında artı yönleri, çalışan bayanında artı yönleri var.Yani her iki durumunda kendine göre güzel yanları var.Evde olmanın rahatlığı tabiki daha fazla oluyor.Kendine daha çok zaman ayırabiliyosun en azından.Ama belli bir süre sonra herşey o kadar rutinleşiyorki.Evde olmaktan sıkılıyorsun.Rahat bile olsan sıkılıyorsun.10 yıldır çalışmıyorum.2 çocuğum var.Bugüne kadar bakacak birileri olmadığı için çalışamadım.Ama çalışma hayatımıda çook özledim.Ben hırslı ve azimli biriyimdir.Oturdukça yorulurum.Koşturmayı daha çok seviyorum.O yüzden bu sene çalışmaya karar verdim.KPSS ye gircem ve Allah kısmet ederse memur olucam inş.Ben şunu anlamıyorum.Koca parası yemek ne demek.Kocalar işte çalışıyorsa bizlerde evde çalışıyoruz.Bizlere verdikleri harçlıkları sonuna kadar alnımızın teriyle hakediyoruz.Onlar bize bakıyorsa bizde onlara bakıyoruz.Allaha çok şükür bugüne kadar eşimden hiç duymadım çok para harcıyorsun diye.Yada aldığım bişeye karışsın.Sonuçta o benim ihtiyaçlarımı karşılıyor bende evimin hiçbir eksiğini ihmal etmiyorum.Maddi durumumuz iyi.Çalışmama gerek yok ama ben sırf maddiyat için çalışmak istemiyorum zaten.ılerde benimde emekli maaşım olsun, daha sosyal olayım, iyi kötü evime benimde katkım olsun istiyorum.Çalışınca belki ilk başlarda zorlanırım 2 çocuk, ödevleri, ev işleri ama belli bir süre sonra herşey rayına oturur zaten.Daha planlı olur işlerimi ona göre yoluna koyarım.Evde oturmayı sevmiyorum.Bence bir kadın çalışmalı.
 
Hiç anlamıyorum;
Çalışmayan bayanları evde işe yaramaz kocadan geçinen bir asalak gibi gören mantığı....

Aynı şekilde çalışan bayanları evini, kocasını ve çocuklarını ihmal ettiğini düşünen mantığı...
 
Konu ile ilgili olarak Güzin Abla'ya gelen bir mektup

24 yaşında, 2 çocuklu bir adam oldum çıktım

Sevgili Güzin Abla, genellikle hanımların daha çok ilgi gösterdiği köşenizi benim ve benim gibi pek çok erkeğin de büyük zevkle takip ettiğini, sizden ve deneyimlerinizden pek çok şey öğrendiğini bilmenizi isterim. Çok yararlı birisiniz.
Size akıl danışmak istedim, çünkü birçok kişiden daha objektif olabilirsiniz.
Ben ilk aşkımla evlendim. Tam 22 sene önce. Henüz 22 yaşındaydım ve üniversite üçüncü sınıftaydım. Ablamın evlilik yıldönümünde tanışıp bir anda beğendiğim o genç hanımla flört etmeye başladık. O ana kadar hiç ciddi sevgilim olmamıştı. Bizim zamanın platonik, çocuksu aşklarıydı o zamana kadar yaşadıklarım.
Bu genç hanım ise okumuştu ama ev kızıydı, rahat tavırlıydı ve çok da güzeldi. Ona kapıldım.
Tanıştıktan bir hafta sonra öpüştük, koklaştık, bana yepyeni şeyler tattırdı. O zamanlar şimdiki rahatlık yoktu, ailem tutucuydu. Bu nedenle iki ay içinde nişan yapıldı. Bir yıl sonra da düğün...

ÖPÜŞTÜĞÜM İLK KIZLA EVLENDİM

Öpüştüğüm ilk kızla iki ayda nişanlanmıştım. Aslında nişanlıyken biraz erken karar verdiğimi hissettim ama işte aileler... Ah şu aileler...
Şaka gibi ama dokuz ay sonra ilk, 21 ay sonra da ikinci çocuğum dünyaya geldi. 24 yaşında, iki çocuklu bir adam olup çıkmıştım. Hayatımı sanki hızlı trene binmişim de inersem ölecekmişim gibi yaşadım. Eşim çalışmaktansa ev kadını olmayı tercih etti. Çocuklara bakmak bahaneydi ama, evde annem ve süt annem vardı çünkü. İstese çok rahat çalışırdı ama “çocuklar var” dedi, oturdu. Böylesi işine geldi, gezdi tozdu.
Ona hiç çalış demedim üzülür diye ama ben hep çalışan bir hanımım olsun istedim. Çalışsın, kendini geliştirsin, hayata dâhil olsun, çay, pasta, kabul günü, dedikodu, yemek tarifi, mahalle kadınlarıyla muhabbetle yetinmesin dedim... Benim zorlamamla Çocuk Esirgeme Kurumu'nda gönüllü olarak bir-iki hafta çalıştıktan sonra bıraktı. O kadar tembel ruhlu. Hiç hırsı yok. Hayatı çok basit yaşamak istiyor.
Arkadaşlarımın hanımlarının çoğu çalışıyor. Benimki ise ev kadını oldu ve bunu çok da sevdi. Çevreye, dünyaya kapalı, kıt görüşlü. O küçücük dünyasında mutlu ama ben hiç mutlu değilim. Beni anlamıyor. Beni tatmin edemiyor. Artık ondan kaçıyorum, elimde değil...

ARA SIRA GÜZEL KADINLAR OLUYOR


Bir kadın sabahları kocasını geçirmeden uyur, kalkıp televizyon izledikten sonra tekrar yatar mı? Bir-iki iş yapıp, gezmeye, alışverişe, konu komşuya, bazen okul arkadaşlarına gidip, hayatını nasıl doldurur? Üstelik şimdi çalışmamak için bahanesi de yok. Çünkü çocuklar büyüdü, evde fazla işi yok. Ama çalışmıyor. Eskiden müzik severdi ama artık müzik dinlemeyi bile bıraktı.
Hem acıyorum hem de kızıyorum ona. Çevremize bakıyorum da, onun kadar bile okumamış kadınlar nasıl akıllı, nasıl da başarılı oldular işlerinde. O ise çok içe dönük bir hayat kurdu.
Bu hayattan beklediğim keyfi alamadım, tabii dışarıda bir yaşam kurdum kendime. Arkadaşlarım, balıkçılık, bahçe işleri, araba yarışları, kendi düşünceme uygun dernekler... Ve ara sıra güzel kızlar, kadınlar da oluyor.
Ondan da önemlisi iş yerimde konuşması, kültürü, kendini yetiştirmesi güzel, sohbeti, hayat görüşü olan kadın iş arkadaşlarımla onunla konuştuğumdan daha çok konuşur oldum.

DIRDIRINI DİNLEMEYE ARTIK TAKATİM YOK

Şimdi suç benim mi Güzin Abla? Ben ne yapsaydım? ıyilik meleği miyim? Ona yeten bana yetmiyorsa suç onun değil mi?
22 yıldır aynı yastığa baş koymak, eziyet çekmeye 22 yıl daha devam etmeyi mecbur mu kılar?
Ona duygularımı anlatamam. “Başka kadın var hayatında” der hemen. şüphelenir, hemen sorar sorgular. Halbuki devamlı ilişkim olan bir kadın yok.
Kadınları seviyorum. Ara sıra cinsel içgüdümü başka kadınlarla tatmin ediyorum. Ruhumu başka kadınlarla doyuruyorum. Bundan haz almasam da hayatımı karartamam.
Sürekli dırdır! Dinlemeye ya da sürekli karşımda yemek yapıp yemesini, saçma sapan programlar izlemesini gözlemeye takatim yok. Ona olan saygımı bitirdi. Ben mi suçluyum şimdi?
Ben inançlı bir adamım. Allah huzurunda bu suçsa, cezamı çekerim. Ama bu hayatta zaten yeteri kadar çektim sanırım...

Hirriyet Gazetesi Güzin Abla Köşesi 02.01.2010 tarihli yazısıdır.
 
ben şubatın 1 de 1yıllık evlı olacagım allah izin verirse. ve çalışmıyorum ev hanımıyım ve halımden çok çok memnunum öz güvenim eksilmedi artı eşimden para istemekten tabiri caiz ise gocunmuyorum çünkü oda çalışmamı istemiyor... eşim çalışmamı istemedigi için istedigim veya almayı düşündügüm şeyi hemen alıyor çünkü flört dönemind biz bnların hepsini konuşmuştuk bana parasızlıgı hissettrmeyecegini söylemişti öylede oldu çok şükür bunun yeni evliikle eskimekle alakası yok bunu da belirt neyse odur bazılarınız daha yeni o yüzden diye düşünebilirsiniz ama öye degil
 
jesabel bu yazı da bahsedilen kadın profili zaten doğru bir profil değil..yani evde oturup kendini hiç bir anlamda gelistirmeyen kadın profili zaten bana uygun bir profil değil..
adam haklı..ama bunun çalışmakla ya da evde oturmakla alakalı bulmadım ben..
söyle bahsediyim; dayım Turkcell CEO suydu..çok okumuş,çok kültürlü,çok çalışkan vs bir adam..ve gercekten önemli bir mevkii de onemli is adamlariyla birlikteydi..cevresi hep ünlü is adamlariyla dolu..eşi çok güzel bir kadındı,baktikca bakasın gelir ya aynen öyle..yasam tarzları da tabiikide süper lüks..dayım Fransa da egitim gormuş ve Boğaz icini bitirmiş biri..yengem tezgahtar lise mezunu..dayım aileden de maddi durumu yerinde bir insan(aslında annemin kuzeni ama dayi deriz) çok sevmişler birbirlerini asık olmuşlar ve dayımın babası istemeye istemeye düğün yapmışlar..dayım dediğim poziyona gelmiş bu süre zarfında,yengem hala 30 sene önceki yerinde..is arkadaslariyla tatile davete gittiklerinde girmezmiş yengem..konuşacak bir şey bulamadığı için..ev hanımı bu arada..ama dedim ya maddi imkanları çok fazla..dayım hep davetlere yalnız gidermiş,tatile bile..ve yengeme çok demiş kurslara git,kitap oku,gazete oku..umursamamis yengem..öyle böyle derken dayım ayrıldı..2 cocukları var..ve boşandılar..şimdi dayım başka bir işle meşgul ve başka biriyle evli..simdiki eşi dayımı taşıyabiliyor..kültürlü bilgili vs..
şimdi ben dayım gibi bir adamla evli olsam,kendimi geliştirmek için yirtinirim,kurslara giderim davetlere katılırım tatillere giderim..
bir evlilikte biri ilerlerken biri yerinde duruyorsa zaten olmaz..ama bu illa çalışmaktan da geçmez..çalış ama kendini geliştirme aynı şey bence..
çalışıp çalışmamak maddi sorun yoksa kisinin kendi tercihidir..
mesela ben,evet çalışmak istiyorum is arıyorum..ama bulamadım ve çalışmadım diyelim bu benim kultursuzum bilgisiz oldugum anlamına gelmez..burada bahsedilen kadının sucu çalışmamak değil,es olamamak bana göre..tıpkı dayımın eşi gibi..
ama yinede teşekkür ederim yazı için..ben çalışmak istiyorum ama iste is bulamıyorum maalesef..yorum yapan herkese çok teşekkür ederim,icinde çalısmaya dair en ufak bir istegi olmayan birinde calışma istegi uyandırdınız )) bunun için annem bile teşekkür ediyor sizlere..inşallah en kısa zamanda sizlere is bulduuuum diyebilirim..
 
canım, ben bugün tesadüfen gördüm bu yazıyı ve konu ile ilgili olduğunu düşündüğüm için paylaşmak istedim. olayın bir de erkek bakış açısı ile yansıtılması için.

bence de kendini geliştirmek için tek yol çalışmak değil. (yukardaki mektubu yazan adam da zaten bunun farkında. mesela eşine çocuk esirgeme kurumuna gitmesini söylemiş ama kadın istememiş.) ama insan çalışmayınca üzerinde ister istemez bir rehavet oluşuyor. dünyadan, gündemden kopuyor. hep aynı insanlarla görüştüğü için bakış açısını geliştirme fırsatı bulamıyor. bir süre sonra eşler arasında uçurum oluşuyor. çalışmamak bunların olmasını kolaylaştırıyor, ama tabii ki dediğin gibi tek yol çalışmak değil (para kazanmak manasında çalışmak). insan yardım derneklerine üye olabilir, gönüllü çalışmalara katılabilir, bir çok şey yapabilir. önemli olan kendi küçük dünyasından çıkıp hayatın içine karışması. aksi halde köreliyor maalesef.
 

tabıı canım zaten bu yazıdakı kadın profılını dogru bulmadıgımız konusunda hemfıkırız :) yerimseniben
 
Çok güzel bi örnek olmuş,konu ile ilgili..
Yazan beyde bi çok söylediğinde haklı..Bi kadının kendini geliştirmesi için illaki çalışması gerekmiyo bencede..
Bende çok fazla çalışmadım.5 sene bitti evleneli,çeşitli yerlerde çalıştım..Her çalıştığım yerde de,yeni bişeyler öğrendim,yeni çevreler edindim..Evde şuan bebeğime bakıorum..ama eşimi asla ihmal etmem..kitabımıda okurum gazetemide..kurslara gider yeni bişeyler öğrenmek için çabalarım..Ha tabiki bunu kendim için yaparım..Bence kadın kendini sürekli geliştirmeli "çalışsada-çalışmasada"
 
arkadaşlar 2 üniversite bitirdim,çok iyi bir yerde iyi bir konumda işe başladım.4 yıl çok yoğun çalıştım verdikleri ücret tatminkar değildi işten ayrıldım bir süre dinlenip başka iş arayacaktım bu arada hayatımın erkeğiyle tanıştım ve evlendim,hamile kaldım hadi çocuk biraz büyüteyim dedim çocuk kardeş istedi tekrar hamile kaldım... 5 yıllık evliyim 4 yaşında ve 4 aylık 2 çocuğum var eşim yoğun çalışıyor zaten farklı bölgelerde yetiştiğimizden kültür farkıda var,yani kadın ne sever ne ister ya anlamıyor yada işine gelmiyor,,hala daha para istemek gücüme gidiyor,yakınlarıma hediye alcam kara kara düşünüyorum,bir şey beğendim düşünüyorum,sigaram bitti düşünüyorum,kendi paramı kazanmayı özledim ayrıca doğumdan ve hindi gibi düşünmekten kilo aldım veremiyorum,bu arada forsumuzda kalmadı adam alıştı benim vasıfsız ımsık kimliğime,,evde kaderimin değişmesini bekliyorum,hata yaptım arkadaşlar işimi garantilemeden evlenerek çok büyük hata yaptım,kadın yeri geldiği zaman gidiyorum diye tehdit edecek cesareti nerden bulur ya ailesi arkasındadır yada işi vardır,hiç birşeysiz kalmayın benim gibi,önce iş sonra koca,ağlayacak kimsem bile yok benim o yüzden dört duvar arasındayım
 

cnm bence 2 yinnde gzllikleri zorlkları var..mesela ben hep calısmak istedm ama çevreme bakıyorum calısan bayanlarn cocukları kreşe gidemiosa babaannede fln ben cocugumu kendm büyütmek isterm şahsen yada ne bilim eşimi beklerken yemegimi yapmak tv izlemek ve aksam onla sohbetler etmek isterimm.bnm ablamda calıstı 2.cocuktn snra bıraktı.çalısmakta ekonomk özgrlük demek tabi fkt ben de ewimin kadını olmak isteyenlerdenm.birde aksam sen yorgun o yorgn hayat hep monoton gecmemeli bu seklde
 
evet tamamen ese ve ınsana baglı. mesela benım esım calısmayan bayan ıstemeyen bırı bazen sakayla evımın kadını olmak ıstıyorum dıyorum allaaahhh andık dıyor. ama ben mesela ıssız yapamam. calısmadan duramama. allah korusun ıssız kalsam en azından apartman yoetıcılıgı yaparım dıyorum. kafan kesınlıkle bsaka seylerle dolmalı. temızlık, cocuk bakımı, pasta borek 'ın dısında baska seylerde yasamalıyım. kendı param olmalı , ıs arkadaslarım, hedeflerım, kurallarım,haftasonunu beklemelyım, toplantılaa gırıp cıkmalıyım. esden cok sızın ne ıstedıgınız ve ne kadar calısma ıstegı oldugunuza baglı dıye dusunuyrum. Coduk demeleylım zaten calısan kadının 6 ay ızını var. cocuk 6 aylık olmus oluyor.
 
merhaba arkadaşlar.bende çalışan (emekli öğretmen) bir annenin çocuğuydum.eşimle üniversiteden arkadaşız o yüzden maddi konularda senin paran gibi kavramlar olmuyor.hareketli bi yaşantıdan özellikle de üniversite mezunu olup,sonrasında evlenip eve kapanmak zorunda kalmak çok zor.özellikle de evlilik dolayısıyla başka bir şehire gitmek zorunda kalınca.ilk zamanlar laylaylom herşey.ama sonrası,tüm gün evdesin kafanda binbir düşünce,tanımadığın bir ortam,bir anda evlilik kavramının verdiği sorumluluk.yazılara bakıyorum da herşey temizlik,yemek,ütü çamaşır vs değil.eşiniz sizden sadece bunu mu bekliyor sanıyorsunuz.para konusunda sorun olur mu diye düşünüyorsanız paranız ortak olur,ev ihtiyaçlarını vs şeyleri ayırır kalanı bölüşürsünüz.ama biz bayan olarak nasıl eşlerimizden ilgi sevgi ...bekliyorsak onlarda bize karşı aynı beklenti içindeler.çalışmak,evet bayan için mutlaka ve mutlaka olması gerekn bişey.bunu evlilik ya da aileniz için değil kendiniz için düşünün.eşim asla çalışıp çalışmama konusunda bana bişey söylemez.çünkü o bu konuya maddi yönünden çok manevi yönünden bakar.ben işteyken sen evde sıkılırsın vs..çalışan karı kocalarda birbirlerine çok rahat vakit ayırabilir.mesela sabah başbaşa kahvaltı için gerekirse yarım saat önceden kalkarsınız,işten gelince başbaşa vakit geçirirsiniz hafta sonları size ait.ev işleri konusunda ise bunun çalışıp çalışmamakla alakası yok.bu tamamen karşılıklı sevgi saygı ile alakalı.hiçbişey yapmasa bile sofrayı hazırlamaya yardım eder,ya da süpürme işi..bunlar kişilere göre değişir.dediğim gibi bende çalışan bir annenin çocuğuydum ve annemin emekli olmadan önceki dönemlerini düşünüyorum çok daha çalışkandı,tabi bu babamla karşılıklı ilişkisi sayesinde.tek sorun çocuklar açısından oluyor.malesef bakıcılar,dadılar ve kreşlerde büyüyorsunuz.ama bu sadece 6-7 yaşına kadar.sonrası zaten okul hayatı.ama ihtiyaçların karşılanması konusunda çok daha şanslı oluyor.
biraz uzun oldu toparlamam gerekirse kadınlar mutlaka kendileri için bişey yapmalı,kendisi için bakımına,kilosuna dikkat etmeli ve kendisine olan saygısını hiçbir zaman yitirmemeli.sonrasında zaten ne olursa olsun eşiniz ya da aileniz size saygı duyuyor...
 
çalışmak zor kimi zaman ayakta duramıycak kadar yorgun hissediosun kendini ama kesinlikle bayanlarda çalışmalı diyenlerdenim bende ancak çocuk olursa ve kendi sigortamı dısardan ödıyebılıcek maddı durumum varsa ozaman 3 4 sene calısmamayı dusunebılırım.6 aylık ewlıyım ve herseyımıs dusen ıcınde ne zaman uyucagımıs nesaman yemek yıcegımız yanı öle esten önce ewe gelıp yemek yenıosa ve eşede bı tepsıde yemek cıkıyorsa ne nerde bılınmıyosa bu çalışmanın deıl bayanın kusurudur bence.çalışıyo olmak tam tersi hayatı bır duzene sokuyo ortak sorunlarınıs oluyo dıer turlu olsa esınız ewe gelcek ve dıycekkı işte sen ewde oturuosun ben dısarda kımlerle ugrasıorum..vs vs dıycegım sudurkı hergun ne kuafore gıdılır ne ew gezmesıne gıdılır bı zaman sonra ewde olmak maddı manevı kısıyı yorabılır...eşim olmayınca benim ewde canım sıkılıyor ondan önce ewe gittiğim için gelceği saati iple çekiyorum...yada belki ben yanlış düşünüyorum:)
 
4 aydır evdeyim 4-5 yıl çalıştım öyle yoğun ve yorucu bi hayattıki şimdi gayet rahatım önceden de biraz para atmıştım köşeye kocaya çok da muhtaç değilim...valla hiç sıkılmıyorum evde olmaktan hatta bi kaç gün hiç çıkmadan evde oturabiliyorum öyle bigeçiyoki zaman pek anlamıyorum...imkan olsada hep evde kalsami..yazın güzelliklerini hep yaşasam kışın sıcak yataktan çıkmasam....hep erken kalkmak zorunda kalmasam ahhhh..ahhh keşkeee
 
:) Cok guzel bir konu olmus. Ilk cocugum olana kadar calistim, iki yil ara verdim tekrar basladim, ikinci cocugum olunca yine 2 yil ara verdim simdi yine calisiyorum.. Ucuncu cocugumdan sonra calismayi birakmak istiyorum :)
Konuya gelince asla esimin beni ekonomik olarak support etmesinden gocunmam Aksine beni himaye eden beni sahiplenen biri oldugu cagrisimini yapar bana. Kuafore de giderim, alisverisimi de yaparim. Tabii israf etmem ama aman onun parasi az harcayayim demem. Zaten musrif degilim. Onun parasi dgil kendi param gozuyle bakarim. Meslegin olmasi cok guzel ama calisip calismamak tamamen insiyatifine kalmis. Sartlar uygunsa ve istemiyorsan en guzeli calismamak..
 
bu konudaki tek tavsiyem şu; Eğer yapacağın iş, günde 12 saatini alacaksa, cumartesi pazarın olmayacaksa, yıllık iznin, çalışma şartların seni zorlayacaksa ve kocanın maddi durumu da iyiyse çalışmanı da tavsiye etmem.Kuaför paran, alışverişin vs.. kocanın yükümlülüğü altında. Para isterken ve harcarken de hiç zoruna gitmesin. O bunları karşılamak zorunda. Ama düzgün şartlarda çalışacaksan tabi ki de kendi maaşının yerini hiçbirşey tutmaz..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…