Çalışmayan evli bayanlara bir sorum var


Ben çalışıyorum, haftasonu yemeklerimi yapıyorum derken temelini hazırlıyorum...
Mesela dolma içini hazırlayıp biberlere doldurup dğru buzluğa... Akşam gelnce de salçalı suyunu hazırlayıp pişiriyorum. Yarım saatte hazır.... Yarım kilo kıymadan köfte harzırlyıp üçer tane kocişim ve bana 6 adetlik paketleyip buzluğa... Bzlukta herzaman tavu şnitzelim olur... Köfteyi haftaiçi birgüm köfte makarna olarak yiyorsak 2-3 gün sonra patatesleri dilimleyip izmir köfte halinde pişiriyorum gayet güzel oluyor...
Vakumlu kaplara tavuk budu soslayıp buzdolabnda 2 gün bekletiyorsun. abi ayarlayacaksın ctesi tavuk soslayıp dolaba attıysam bunu mutlaka ptesi pişiririm...
Pilav çorba yazmıyorum çünkü onları günlük yaparım.. Benim 1o dk.mı bile almaz... Hazır çorba asla kullanam...
Haftasonundan 5 çeşit yapıp cumaya kadar yemiyoruz ayrıca... Gün olur sadece salata yeriz... gün olur canımız pizza ister eve pizza söyleriz... buzluktan tabuk göğüslerini çıkarıp içine kaşar salam yanlardan kürdanla tuutrup galeta ununa bulayıp kızarttınmı düyanın en güzel snitzelini yersin ve en fazla 15 dk sürer bunu hazırlamak... Bu sürede düdüklüde mercimek çorban pişiyor olur pilavın da demleniyor olur...
Önemli olan işleri programlamak... Yoksa hiç imse 6 günlük yemek yemek istemez ve yemez de...

Kadının çalışmasıyla el emeğinim ucuza kapatılması arasındaki bağlantı sanayi devrimi döneminde olan bir şeydi.. Şuan 21. yydayız ve kadın emeği ile erkek emeği arasında hçbir fark yok aynı bantta iş yapa nkadın ve erkek aynı ofste aynı işi yapan ayn eğitim seviyesine sahip kadınla erkeğin aldıkları ücret eşittir...

Çalışan kadın olmanın tek dezavantajı bebek sahibi olduktan sonraki ilk 2 yıldır... Ve bu 2 yıl çalışmazsın olr biter... 2 yıl bebeğimezaman ayırmam gerekiyor dye tüm hayatımı evde geçiremem.. İlk iki yıldan sonraki dönem anne le bebk arasında geçirilen vaktin niceliği değil niteliği önemlidir...

Çocuğum büyürken vaktimi anti-aging kliniklerinde dünya seyahatlerinde, alışverişte geçiren bankacılar ve tekstil işçileri mi... Allah aşkına siz alıntı yaptığınız yazıyı tam olarak okudunuz mu... Hangi tekstil işçisi hangi bankacı anti-aging kliniğinde hangi düna seyahatinde yapmayın lütfen.... Bu bahsettiğiniz şeyleri bankacı yada tekstil işçisi yapmaz bunu üstdüzey yöneticiler yapabilir ancak...

Kapitalizmn kadın etinin kokusunu alması ve vazgeçememesi... çok büyük ama bir o kadar da komik bir laf olmuş.. Sizi tenzih ederim çünkü siz yazmamışsınız alıntılamışsınız ama demekki aynı fikrdesiniz...
Kapitalizmin çarkları arasında kadın etinin kokusu ile erkek etinin kokusu arasında hiçbir fark yoktur... kapitalizm her ikisini de sömürür...
Bu tür cafcaflı laflar bana komik geliyor..
Ben kapitalizmin beni sömürdüğünü düşünmüyorum..
Çalışmayı seviyorum, çalışmaktan memnunum, çalışarak kendi özvarlığımı hep ayakta tututyorum, sosyal ve külürel açıdan daha aktifim.. Evet yoruluyorum ama bunun karşılığını da alıyorum... Gerek maaş olarak gerek sosyal güvence olarak....
Henüz bebeğim yok... Bebeğim olduğunda da doğurana kadar izne ayrılmıycam... Doğum sonrasu 16 haftalıkiznim artı 1 yıllık ücretsiz izin.. daha sonra bekle beni kapitalizm ben dönüyorum.. Yaşası feodalite bebeğime annem ve görümcem dönüşümlü olarak bakacaklar...
6 ay çalışmadım.... ama çalıştığım dönemden daha kötüydüm.. mutsuzdum... canım ne temizlik yapmak istiyordu ne yemek.. o düzenli planlı programlı kadından eser kalmamıştı.. bütün gün oturuyordum... offf hiç bana göre değil... Allah korusun....
 

Eşimin durumu iyi olup benimde ssk mı düzenli yatırırsa...ama bu şart benim için
Ayrıca kendi masraflarımı kolayca karşılacak.. kuaför... bakım.. sinema tiyatro alışveriş vs..
Bunlardan eksik kalmayacaksam ev hanımı olmayı isterim.....
Yok bunlar kısıtlanacaksa kıt kanaat gecim olacaksa çalışırım..
Gercek bende budur.. hiç yalan söyleyemem.. kuru ekmekte yemem hani...
akannehir
 

aslında söyledikleri sözleri biliyolarda hatırlamıyorum diyolar işlerine gelmiyo
 

Sigortam yatıyo cnm o konuda bi sıkıntım yok..

Aslında bana devlet işi lazım..Ama o da çok zor..Sınavlar atamalar... kafamçokkarıştı
 
asimaicim canım bende kamuda sözleşmeli çalışıyorum.kadrolu değilim.ama avantajı şu cumartesi pazar tatil resmi tatillerde tatil rapor olursa işe gitmiyorsun hastalığını hiç olmazsa evde yatarakak geçirebiliyorsun .kadrolu iş bu zamanda zor ama sözleşmeli mevsimlik gecici veya şirket adına kamuda çalışabilirsen o bile çok iyi inş çalırsın.
 

Arkadaşım yorumun için teşekkürler, gayet aklı başında ifade etmişsin düşüncelerini, hoşuma gitti.Ama fikrimin tam anlaşılamadığını/ anlatamadığımı görüyorum. Dondurucu temelli bir beslenme şekli size uyuyor olabilir ama çözülmesini bile bekleyemeyecek kadar 15 dakikaya sığdırılmış yemekler ve onlara sinen buzluk kokusu benim damak tadıma uymaz.Ben sizden alıntı yaptığımda bundan bahsetmek istemiştim aslında.Yoksa "annemin köftesi gibi aynııı, pınar köfteeelerrr"den hepimizin haberi var

Bir de ekşisözlükten yaptığım alıntıya istinaden, onların cafcaflı laf olarak değersizleştirmeniz hiç doğru değil. yasakkelime O zaman siz akademik siyaset bilimini toptan reddetmelisiniz. O yazıya istinaden, sömürülen emek gücünün geçmişte kaldığını, artık kadının ve erkeğin eşit işe eşit ücreti aldığını yazmışsınız.O yazıda yazarın kastettiği şeyin bu olduğunu düşünmüyorum. Kadın erkek eşitliği ( aynılığı demiyorum, sosyal haklar ve söz sahibi olma konusundaki eşitliği) bence de sağlanmalı.Ama bu eşitlik adı altında kadınların da iş gücüne yönlendirilerek iş arzının artırılarak ücretlerin daha düşük tutulmasının sağlanması yönünde olmamalı.Yani orada yazar kişi o yazıyı yazarken kadına sömürgeden bahsetmiyor.Sömürge sisteminin, feminist öğelerle, kadını DA nasıl kullandığından bahsediyor.Yoksa kadın işçinin erkek işçiye oranla karşılaştığı adaletsiz tavır değil .

Hamilielik,doğum , çocuk büyütme konularına gelirsek.Birincisi, çok kendi adınıza yazmışsınız.16 hafta +1 yıl ücretsiz izin uygulamasını türkiyede birkaç kurumsal şirket dışında neresi sağlıyor allah aşkına? Bu forumdaki insanların %kaçı kurumsal şirkette, ne kadarı bir kobide çalışıyor acaba? Siz açıklamalarınızı yaparken kendi durumunuzdan yola çıkarak açıklamalar yapmışsınız ama genelin durumu bu değil bence. Bir de çocukla nicelikli değil nitelikli vakit geçiriilmesinden bahsetmişsiniz.Sonuna kadar kadar katılıyorum ama o yaş 2 değildir.En az 7 'dir. Çocuğunuz 3 yaşına geldiğinde siz evden çıkarken onu da "feodal" anneanne/babaanne'sine bırakmak için uykusundan uyandırdığınızda, arkanızdan gitme anne bugun işe diye ağladığında ne demek istediğimi anlarsınız.

Haklı taraflarınız tabii ki var.İnsan çaılırken daha programlı , düzenli ve zamanını verimli kullanıyor.Boş vakti daha az olduğu için o boş vakitten aldığı tat bir ev hanımınkinden daha fazla oluyor. Nickim "marjinalfayda"dikkat ettiyseniz .Azın kıymetli olduğunu iyi bilirim.

Sizle taban tabana zıt düşüncelerde değiliz.Ama toplumun genelindeki çalışma şartları kadınlar için ağır.Pozitif ayrımcılık yapılabilir bence. Almanyadaki gibi yarım gün çalışan annelere bir miktar maddi desteğin devlet tarafından sağlanması gibi. Benim elimde toplumu şekillendirme değneği olsa zaten tüm öğretmenliklerin %80 kontenjanını kadınlara ayırırım. %20 de öğretmen olmak istemeyen kadınlar ve öğretmen olmak isteyen erkekler için. Tam tersi oranları da bankacılık da uygularım.Demem o ki, iş vaaaar, iş var.

Son olarak, benim bu konuda söyleyeceğim son söz şu. Herkesin bir hırs ve enerji düzeyi vardır. Kiminin maddi gücü dağları delse bile, çalışmaktan keyif alıyorsa, sağlığından ve aile yaşam kalitesinden birşey kaybetmiyorsa, daha da çok istiyorsa, 300 milyona bir parfüm almak arzusu varsa, ya da tüm bunların dışında, ihtiyacı varsa, maddi olarak geçinmek zorundaysa zaten kadın çalışmalı mı çalışmamalı mı gibi keyfi bir "zihin alıştırması"na giremez bile. Ama, kendi kendine, ya ben zaten azla yetinen biriyim, çalışıyorum da ne için,kimin için, ihtiyacım var mı, çalıştığımın karşılığında neler veriyorum, gerçekten maddi olarak ihtiyacım var mı, sırf "ay ben evde oturamam" diyip kendime meşgale yaratamayacağım için mi yoksa tüm bu koşuşuturma diye düşünüyorsa bu "zihin alıştırması"nı sık sık yaparken bulur kendisini ve fikirlerinde de samimiyse yemişim kariyerini diyip istifasını basar gider. a.s

Giderayak size bir site tavsiye edeyim.Gerçekten çok ufuk açıcı bir bakış açısı kazandırabilecek potansiyelde bir site.En alttaki makalelerden birkaçını bile okusanız kafanızdaki kalıplardan birkaçı yerinden oynasa bile kardır. w.ww.sadeyasam.org

Hoşçakalın. opuyorumnanaktan
 
ben hayatı boyunca çalışmamış biriyim
ayrıca hayatım boyunca çalışmak ve ayaklarım üzerinde durmak istedim
ama olmadı
tavsiye istiyorsan madem mesleğinde var o zaman çalış arkadaşım
alışırsın geç yatmalara erken kalkmalara
en azından dene sonra nasıl istersen öle yapp
herşey gönlünce olsun
 
Canm birbirimizi tanmaanın etkileri var buradak yanlış anlamalarda...
Akademik siyaset bilmini reddetmek bir yana ben bunun bilimini okudum..
Siyasal bilgiler mezunuyum. Ve uluslararası ilişkiler master'ı yaptım...
Şu an özel bir şirkette dış ticaret yöneticisi olarak çalışıyorum....
Evet ben kendi özel durumumdan bahsettim.. zaten genelleme yapmadığımı düşünüyorum.. kendi özel durumumu yaşadıklarımı dile getirdim...
Çünkü hiçbir genellemenin doğru olmadığını biliyorum... Herkes kendi hayatını yaşıyor, ve b hayatlar çoğunlukla genellemelerden çook çok uzakta...
şaka bir yana evime asla hazır besin sokmak (çorba dahil). Bahsettiğim pnar köfteler değil annemin köftesi gibi aynı olan anemden öğrendiğim tarifle kendi yaptığım köfteler ). Mirodalgada buzunu çözdürdüğün zaman hiiç buzluk kokusu omuyor inan... Zaten bu tür buzluk yemekleri haftada 2 yada 3 gün yeriz... En basiti .akşamdan kurufasülyeyi ıslattığın taktirde kurufasülye pişirmek benim 20 dk mı alıyor(düdüklüde)... Yani yemek yapmak istedikten sonra vakit çok rahat bulunur....

Artık açık pazar ekonumisinde yaşıyoruz.. Kadını DA kullanarak emek değerini düşürmek yerine ÇıN den ithal ederek bırak emek değeri düşürmeyi emeği emeksizliğe dönüştürüyor kapitalist düzen.... Sadece ülkemizde değil tüm Dnyada artan işsizliin sebebinin eşitsiz gelir dağılımı olduunu çok iyi biliyoruz..Dünya zendinliğinin %48inin dünya nüfusunun %10 tarafından ellerinde tutulduğunu biliyoruz....
Benim işçim burada günlüğü 50 lira yevmiye ile bant başında çalışamıyor artık.. Çünkü ayn işveren ya çinden ithalat yada Çine yatırım yoluna giderek buradaki işçilerinin işsiz kalacak oluşunu umursamayarak ticaretini Çin üzerinden yapıyor çinde günlük 5 liraya 10 liraya adam çalıştırıyor.. Sonuç daha fazla kar daha fazla para....Sonuç işsizlik....

demem o ki karşkarşıya olduğumuz problemler sadece kadının çalışmasıyla ilgili değil maalesef...
Keşke ütopyalar gerçek olsa, kmsenin kimseye muhtaç olmadığı, zenginliğin fırsatların hakların görev ve sorumlulukların eşit olarak paylaşıldığı bir dünya gerçek olsa...
Aa maalesef bu durum sadece ütopya kitaplarında ve siyaset felsefesi kitaplarınn bazı bölümlerinde derslerde teori olarak öğretilen kısımlarında yer alıyor...
Kapitalist bir düzende özüm ona fırsat eşitliği, özgürlük, liberalizm değerleri içerisinde yaşıyoruz ve istesek de istemesek de bu dünyanın kurallarına göre oynamak zorundayız...
Çcuğum sıradan bir mahalle okulnda değil de daha iyi bir okulda kyabilsin diye, sadece okulun anadol lisesi yada üniversite kazanmaya yetmediği bir milli eğitim sisteminde çocuğum daha şanslı olabilsin idye özel ders aldırabileyim diye, okuyup gnç bir adam olduğunda ülkem hala işsizlikle pençeleşiyorsa(ki muhtemelen öyle olacak) ona belki kendine bir iş kurabilmesi için belki de bir hayalni gerçekleştirebilmesi için bir biktar birikim yapabileyim diye ben çalışmalı, daha sosyal daha bilinçli daha aktif ve maddi olarak daha güçlü bir anne olmak zorundayım...
5 ilkokul+ 7 anadolu lisesi+ 5 üniverste+2 yükseklisans 19 yıl bounca baban ve annem beni öf demeden okuttular tüm maddi manevi varlıklarını benim için harcadılar, emekli olmasına rağmen babam ben yüksek lisans yapıyorum, ve kardeşim de üniv okuyor diye 5 yıl fazladan çalıştı... Sırf evde oturup kocama daha fazla zaman ayırıyım, ay kocişime yeterli cilve yapamazsam olmaz, ay kocamın yemeği hergün taze olsun buzluktan yemek yemesin, ay kocamla daha çok vakt geçireyim diye evde oturursam onlara nankörlük etmiş olurum... Babamın yaşına rağmen fazladan çalışmasına, annemin babamın gömleklerinden bana elbise dikmesine babamın eski pantolonlarının sağlam yerlerinden kardeşime antolon dikmesinn.. ırf bizi okutabilmek için kendi gömleklerinin yakasını ters yüz edip aynı gömleği 10 yıl boyunca giyelerinin, kendilerine kıyafet almayıp örgü kazak evde dikilen kıyafetleri giymelerinin karşılığnı ancak onlara layık, onların emeklerini hakeden bir evlat olarak ödeyebilirim. Bununyolu da onlar zamanında bana katkıda bulundu şimdi ben onlara....
Kocam bana da bakar kendi ailesine de benim aileme de.. Mesele bu dğil... benim ailem benim kocamın parasını değil, benim maaşımla onlara aldığım bir buluz bir gömlekle çook çok daha mutlu olurlar... Benim aldığım bir uyduruk yüzük annem için kaşıkçı elmasıdan daha değerli... Beni aradıklarında asistanım Ashemez hanım toplantıda nt alayım aradığınızı dediğinde annem çok aa çok mtlu oluyor. Çünkü ben onun yapamadığını yaptım, okudum kendşmi geliştirdim, mükemmel bir eğitim aldım, ne kocama ne de herhangi birine ihtiyacı olmayan kendi ayakları üzerinde durabilenn bir birey oldum...
Annem ve babamın benimle gurur duymasını sağlamak onarın gözndeki o gurur parıltısını görmek benim için en büyük mutluluk... Onların emeklerinin karşılığı bu..
Kocama vakit ayırmak mı.. zaten ayırıyorum....
Sence kocalar sırf bizlere daha fazla vakit ayırabilmek için mesela ay ben çalışmıyım nasıl olsa hatun çalışıyor dermi, yada evet toplumsal roller bunu diyen olmaz da 2 seçenek olsun önünde birinde 9-6 çalışacak aynı maaşı alacak ama ortam biraz kötü sıkıcı, diğerince sabah 9 akşam 7 daha eğlenceki daha güzel ortamı olan bir işyeri. maaşlar da saat sayısıyla orantılı olarak farklı... Sizce sırf karıma daha fazla zaman aırayım de diğerini tercih ederlermiydi. Kesinlkle hayır....
Kendinizi kocalarınıza endekslemeyin.. hayatınızı sırf kocamı nasıl daha fazla mutlu edebilirim diye planlamayın....

vde oturmaktan mutlu iseniz evet evde oturun ve çalışmayın, ama çalışmak istiyorsanız ve böyle mutlu olacaksanız da sırf ay kocama zaman ayıramazsam diye çalışmaktan vazgeçmeyin...
 
marjinalfayda arkadşaım san açoğu yerde katılmıyorum katıldığım noktalarda var ama

bir insan bebeği 2 yaşına kadar izin almışsa sonra işe başlamışsa buda onun iyliği ve geleceği içindir

yengemin ingilizce ve almancası var ve çok güzel bir iş geçmişi çok ileri giden firmalarda çalışcak

şansı var...ama o bebeği 4 yaşında olmasına rağmen çalışmıyor saygı duyuyorum..

kocası 750 lira maaşla ve üstelik evleri kira ..kredi kartı borcu fulll...

ben çocuğu allahh korsunn hiii diye tepki veriyor allah korusun bırakamammmm

iyide çocuğa bu imkanlarla nekadar gelecek sağlayacaksın çalışacaksanda çocuğun için

bırakan anne babalar anne baba değilmi canları yokmu hadi o geçindi o maaşa

kocasının başına bişey gelse allah korusun ozaman ne yapacak

şartlar imkanlar elden gittikten sonra yaş ilerledikten sonra kocası sakat kalsa

nedicek ben çocuğumu başkasına bırakamam mı dicek...

herşey bizim için insanlar için

/B]
 


Ama canım, senin verdiğin örnek benim fikirlerimin aksini destekler nitelikte değil. Senin verdiğin örnekteki kişi, fayda maliyet analizi yaptığı için çalışmıyor değil ki. Bir önceki yazıma dediğim gibi, bazılarının böyle bir lüksü yoktur. 750 Lira maaş, ev kira, kredi kartı borcu full diyorsun.Böyle sebepleri olan birisi zaten çalışmak zorundadır. Benim bahsettiklerimin bir çoğu altı kuru keyfi yerinde olduğu halde çalışmanın savunulmasına dair şeylerdi. yerimseniben
 

Çok yer kaplamaması için, alıntı yaparken yazının tamamını kopyalamadım.
Söylediklerin çok doğru, hatta ben de genelde feminist damarlı olarak bilinirim, yani fikirlerimin altındaki kişilik geyşa ruhundan uzak, black feminism'e yakındır aslında daha çok :1rolleyes:

Senin düşüncelerine de çok saygı duyuyorum, ve düşüncelerini temellendiren şeyi de yaptığın açıklamadan görebildim. Anne babaya vefa borcu ve onları gururlandırmak da insanı motive edici birşeydir tabii ki. Siz motiveyseniz, mutluysanız hangimize ne ki zaten?

Amacımız fikir alışverişi ve olayların iki tarafını da göstermek değil mi ? opuyorumnanaktan Siyah ya da beyaz olan ne kaldı ki dünyada ? Neredeyse herşey gri :içelim:
 
sevgilisini bankamatik gibi görmek kadınlara ve bazı erkeklere (!)özgü bir durum ve hayatım boyunca asla bana göre olmadı. çevremde bu durumda olan arkadaşlarımın sevgililerinden ayrıldıktan sonra alınan hediyelerin bile geri istendiğini gördüm ve çok üzüldüm. ya da alınan objeler vs karşısında flörtlerde olmaması ancak arzu ile olması gereken beklentiler (verilen ödünler, pişnamlıklar)...kadınlar adeta kendilerine bir değer biçiyor ve bu değere manevi olgularla paha biçilmesi, beslenmesi gerekirken maddi beklentiler giriyor işin içine. çünkü annelerimiz ve toplum biz kadınları adeta bakılacak ve bakıma muhtaç olan bireyler olarak yetiştiriyor. bkz. erkek kadına BAKMALIDIR. :) kendimize maddi değer biçmek satılığa çıkarmış olmuyor mu bizleri
 

olmaz neden olsun ki eşiniz bunları problem yapıcak biriyse hiç evlenmeyim onun görevi size bakmak ama nedir 100lira veremez kuaföre 50verir
 
erkek merkezli yapılan her eyleme karsıyım . eşim için köle olmam. bir lafı asla hayatıma yön vermez, baskı altında tutamaz -ki zaten eşimi öyle seçtim ben-. istediğim yere sadakat cercevesinde giderim, çalışmadığım halde aramızda paranın esamesi bile okunmazken bana bakmak zorundadır gibi bir cümleyi kendime olan saygımdan ötürü etmem,ben bir bireyim eşten önce. çalışmak benim kendi özgürlüğümdür insan olarak, eşimle bir ilgisi yoktur...
 

katılmıyorum eşe yapılan hizmet kölelik olurken patronun dediğini yapmak özgürlük oluyor.kaldı ki evinde olan,istediği an istediğini yapan gezen tozan canı o gün istemiyo mu yataktan hiç çıkmama lüksü bulunan kadın çalışan kadından bin kat daha özgürdür.işyerine bağımlı olmak özgürlüğün neresinde.çalışmak isteyen çalışır hakkıdır eş de dahil kimse çalışma diyemez o ayrı ama çalışan kadın yıpranır
 
acık konusucam sızınle,umarım benı yanlıs anlamazsınız,konuyu acan oldugum ıcın ve sıze kendımı daha ıyı anlatabılmem ıcın acık olmak durumundayım..
bızım aıle duzunemızın cok farklı,annem babamla evlıyken bıle dedemden aylık harclık alırdı bunu herkes bılırdı o annemın sahsı parasıydı ıstedıgı gıbı harcardı vs bı de babam verırdı onunlada bızlere ne alınırsa alınırdı..sımdı bosandılar annem calısmadıgı ıcın maddı bır gelırı yok emeklılık dısında o da gunumuz sartlarında malum ne kdr ıse yarar,dedem anneme destek oldu ve annem ayrı eve cıktı vs..abım evlendı yıne de dedem ona da harclık verır aynı sekılde bana ve dıger kuzenlerıme ve teyzeme de..boyle bır duzenımız var..ben suan bır yerde calıssam da bana o parayı zaten yenı baslıyorum cart curt dıye asla vermezler cok daha azını verırler..bır de tabıı ayrıca babam da para verıyor..boyle boyle evde de oturdugum ıcın baya para bırıktırıyorum..ve boyle bır duzenım oldugu ıcın allah a sukur rahatım..muhtemelen bu evlendıgımde de boyle devam edıcek..bazen dıyorum ıste bır ıse gırıyım evde bos oturmamak ıcın,ızmır de yasıyorum ve grafıkerım...ızmır sartlarında grafıker olarak olarak alabılecegım en fazla 1000tl hadı esımde kendı ısını kurmadı dıyelım bır yerde calısıyor,yıne ızmır sartlarında,ozel bır sırkette mudur vs olmadıgı surece,alacagı maas hadı onada bonkor davranıyım 1500tl olacak..ıkımızde calısarak evımıze gırecek para toplam 2500tl olacak..yok kıra yok evın gıderı vs bu para geldıgı gıbı gıdecek..ha tabıı fena mı degıl..ama dedım ya ben zaten calısmadan guzel bır harclık alıyorum..ayrıca emeklılık ve sıgorta ıslerımde duzenlı yatıyor her ay..dedım ya allaha sukur calısmak ıcın zorunlulugum yok..olayın maddı tarafında degılım..ha yrn obur gun ayrıldık..anneme nasıl aılesı destek olduysa bana da olacaktır dıye dusunuyorum..veya hazıra dag mı dayanır dersenız..tabııkıde dayanmaz ama o kdr da saf degılım sımdıden para bırıktırmeye basladım zaten...
sımdı benım dusunceme gelırsek,benım maddı sıkıntım yok buyuk ıhtımal erkek arkadasım da olmayacak tabıı bunu kımse bılemez buyuk ıhtımal sadece..
madem durumun ıyı kendı gelırın var neden kocandan para ısteyesın dersenız..o benım sahsı param..cnm ısterse bırıktırırım cnm ısterse harcarım..oyle bır para...o yuzden de tabııkıde kocamdan para ıstıycem dıye dusunuyorum...suan da da yerı geldı mı ıstıyorum veya o ıstıyor suan bı problem yok aramızda ama neyı ne kadara aldıgımı soran bır ınsan o da sırf meraktan..
benımde merak ettıgım bır ınsanın esınden para ıstemesı,onun ek kartıyla alısverıs yapması vs bunlar sorun mudur?bunun kısıyle alakalı oldugunu da bılıyorum,degısık ınsanlardan degısık ılıskılerden fıkır almak ıstedım sadece...benım karsımda bu duruma ornek bır tek annemle babam vardı baska evlılıklerden ornekler almak ıstedım..baska ev kadınlarının bu konudakı fıkırlerını almak ıstedım veya calısan bayanların hayat standartlarını mutluluklarını mutsuzluklarını calısmayanlar pısman mı degıl mı bunları ogrenmek ıstedım..maddı tarafını degıl manevı tarafını ogrenmek ıstedım..
 
çalışan kadın mı yıpranır, isteyerek çalışmayan kadın mı yıpranır, kocası höööt diyince susan ezilen büzülen hayatının merkezine oturtmuş kadın mı yıpranır esasında bunlar kişinin kültürü, birikimi, hayattan beklentisi ile ilgilidir, tercihtir... istediğini yapabilme özgürlüğü olan kadınlara ne mutlu diyorum.
 
calısan da yıpranır evde oturanda...hayat sartlarıyla ılgılı dedıgınız gıbı..etrafımda hıc bı zmn ooh yrn ıs var dıyıp zıl takıp oynayarak ıse gıden gormedım:) ne kadın ne erkek :) veya ooh yrn da evde oturucam aman ne guzel dıyende :)
ev ıslerı ztn zor bı de ustune calısmak kadını daha da yoruyor dıye dusunuyorum ama yasamadıgım ıcın bılemem tabıı..ama en azından bayanların calısmama gıbı bır lukslerı az da olsa var erkekler askerlıgı bıtırır bıtırmez omurlerının sonuna kadar calısmak zorundalar..ıyıkı erkek degılım
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…