ben bunu istiyoraaaaaaam diyen kadınları yermek hiçbirimize düşmez.ekonımik şartları elverirse ister ve alır.yetmiyorsa ve yine istiyorsa kendi çalışır ve alacak ortamı yaratır. annesi çalışan yavruların zor durumda olduğuna dair mesaj vermek, niyet okumak çok tuhaf... siz ev hanımlığını seçmiş ya da seçirilmiş olabilirsiniz. bu sizi çalışan bir anneden daha anne yapmaz lütfen ifadelerinize dikkat ediniz. ben önceki mesajımda beraber geçirilen vaktin niteliği önemlidir diye tam da bunu kastettim. demokratik ortamda yetişmiş,annesi çalışıp da doğru ve ahlaklı birey olmuş olan çocukları...
İşte benim beynimin bu konudaki özeti kaydirigubbakcemile5
Bi süre sonra aldığınız parayı harcayacak motivasyonunuz kalmamasının ekonomik özgürlük, mecburiyetten kurulan ve aynı ortamda çalışmak zorunda olunmasa yüzüne bakılmayacak iş arkadaşlıklarının sosyallik sanılması, eşinin en ufacık ters hareketine katlanamazken patron/amir ne dese gıkını çıkaramamanın profesyonellik, bir insanın annesiyle vakit geçrimesinin en doğal hakkı olan çocukluk yaşlarında onu kendisinden mahrum etmenin nicelikli anne çocuk ilişkisi sanılmasına karşıyım. :umursamaz:
Çalışalım tabii, kendi paranı harcamak süperdir.Ama "kocaya boyun eğmemek, kölesi olmamak" için kaybedilenleri de ölçüp tartarak. kaydirigubbakcemile5
Ya lütfen okuduklarınızı önyargısız okuyun.Ben kimsenin daha iyi çocuk yetiştiridğini,
yok efendim bir çocuk ıslah evi üzerinde yapıaln araştırma sonucaunda %kaçının ev hanımı anne çocukları kaçının çalışan anne çocukları olduğunu filan söylemedim. Ben kimse kimseden daha anne filan da demedim, bunu ima da etmedim :) Ayrıca sizden herhangi bir şekilde alıntı da yapmadım, üstünüze yanlış yere alınmışsınız, yazdıklarınızı okumamıştım bile :) "ben bunu istiyoraaaaaaam diyen kadınları yermek hiçbirimize düşmez.ekonımik şartları elverirse ister ve alır.yetmiyorsa ve yine istiyorsa kendi çalışır ve alacak ortamı yaratır." demişsiniz de, yazdıklarıma bakın, ben de konuyu açan kıza ne demişim, eğer onlardansan imkanlarını yarat ve kendin al istediklerini, kimsenin gözüne batmasın demişim değil mi?
Bana biraz sırf polemik ve laf dalaşı amaçlı bir mesaj gibi geldi.lmaz:
Konuyu açan arkadaşa bir örnek vereyim, o örnek istemiş madem. Benim annem ev hanımı, babam kendi işinin sahibi. Senin dediğin gibi, annemin babam adına kayıtlı bir ek kartı var ve harcamalarını hep oradan yapar. Bu güne kadar hiç bir şekilde maddi bir kavgaya tanık olmadım evimizde. Amaaa şöyle bi durum var.Annemin o karttan aldıkları nedir? Evin ihtiyaçları ya da kendi bi kaç ufak tefek ihtiyacı. Hiç bi zaman pahalı zevkleri olmamıştır. Kendine alacagı şeyleri de 3 kez düşünür almadan önce.Bu kendi parasını değil de eşinin parasını harcıyor olmasından mı kaynaklanıyor bilemem.İlişkili olabilir tabii ki.Bence daha çok, babamın ona bir eleştiri getireceginden değil, yapısı öyle olduğundan. Yalnız, sen gidip her ay kredi kartı limitini sonuna kadar kullanan bi insansan, her gördüğünde gözün kalıyorsa aranızda problem olabilir.Kendi paran da olsa birşeyi almadan önce pahalı mı acaba diye düşünen ve nefsini köreltebilmiş bi insansan sorun olmaz kimin parasıyla harcadığın. Ama "ben bunu istiyoraaaaam işteee" tarzı kadınlardansan, kendi paranı kazan, kendi paranı istediğin gibi harca. Sonuç? Senin nasıl bi insan olduğunla alakalı.
maalesef imalarda bulundun cnm siz 2 yaşında bırakbilrisiniz ama bu yaş yedi olmalı ...
buzluk koskus sinmiş yemekleri tercih edebilirsiniz sizin tercihiniz fln
tam detaylı bakmadım ama yanılmıyorsam siz yazdınız bunları
Arkadaşım yorumun için teşekkürler, gayet aklı başında ifade etmişsin düşüncelerini, hoşuma gitti.Ama fikrimin tam anlaşılamadığını/ anlatamadığımı görüyorum. Dondurucu temelli bir beslenme şekli size uyuyor olabilir ama çözülmesini bile bekleyemeyecek kadar 15 dakikaya sığdırılmış yemekler ve onlara sinen buzluk kokusu benim damak tadıma uymaz.Ben sizden alıntı yaptığımda bundan bahsetmek istemiştim aslında.Yoksa "annemin köftesi gibi aynııı, pınar köfteeelerrr"den hepimizin haberi var
Bir de ekşisözlükten yaptığım alıntıya istinaden, onların cafcaflı laf olarak değersizleştirmeniz hiç doğru değil. yasakkelime O zaman siz akademik siyaset bilimini toptan reddetmelisiniz. O yazıya istinaden, sömürülen emek gücünün geçmişte kaldığını, artık kadının ve erkeğin eşit işe eşit ücreti aldığını yazmışsınız.O yazıda yazarın kastettiği şeyin bu olduğunu düşünmüyorum. Kadın erkek eşitliği ( aynılığı demiyorum, sosyal haklar ve söz sahibi olma konusundaki eşitliği) bence de sağlanmalı.Ama bu eşitlik adı altında kadınların da iş gücüne yönlendirilerek iş arzının artırılarak ücretlerin daha düşük tutulmasının sağlanması yönünde olmamalı.Yani orada yazar kişi o yazıyı yazarken kadına sömürgeden bahsetmiyor.Sömürge sisteminin, feminist öğelerle, kadını DA nasıl kullandığından bahsediyor.Yoksa kadın işçinin erkek işçiye oranla karşılaştığı adaletsiz tavır değil .
Hamilielik,doğum , çocuk büyütme konularına gelirsek.Birincisi, çok kendi adınıza yazmışsınız.16 hafta +1 yıl ücretsiz izin uygulamasını türkiyede birkaç kurumsal şirket dışında neresi sağlıyor allah aşkına? Bu forumdaki insanların %kaçı kurumsal şirkette, ne kadarı bir kobide çalışıyor acaba? Siz açıklamalarınızı yaparken kendi durumunuzdan yola çıkarak açıklamalar yapmışsınız ama genelin durumu bu değil bence. Bir de çocukla nicelikli değil nitelikli vakit geçiriilmesinden bahsetmişsiniz.Sonuna kadar kadar katılıyorum ama o yaş 2 değildir.En az 7 'dir. Çocuğunuz 3 yaşına geldiğinde siz evden çıkarken onu da "feodal" anneanne/babaanne'sine bırakmak için uykusundan uyandırdığınızda, arkanızdan gitme anne bugun işe diye ağladığında ne demek istediğimi anlarsınız.
Haklı taraflarınız tabii ki var.İnsan çaılırken daha programlı , düzenli ve zamanını verimli kullanıyor.Boş vakti daha az olduğu için o boş vakitten aldığı tat bir ev hanımınkinden daha fazla oluyor. Nickim "marjinalfayda"dikkat ettiyseniz .Azın kıymetli olduğunu iyi bilirim.
Sizle taban tabana zıt düşüncelerde değiliz.Ama toplumun genelindeki çalışma şartları kadınlar için ağır.Pozitif ayrımcılık yapılabilir bence. Almanyadaki gibi yarım gün çalışan annelere bir miktar maddi desteğin devlet tarafından sağlanması gibi. Benim elimde toplumu şekillendirme değneği olsa zaten tüm öğretmenliklerin %80 kontenjanını kadınlara ayırırım. %20 de öğretmen olmak istemeyen kadınlar ve öğretmen olmak isteyen erkekler için. Tam tersi oranları da bankacılık da uygularım.Demem o ki, iş vaaaar, iş var.
Son olarak, benim bu konuda söyleyeceğim son söz şu. Herkesin bir hırs ve enerji düzeyi vardır. Kiminin maddi gücü dağları delse bile, çalışmaktan keyif alıyorsa, sağlığından ve aile yaşam kalitesinden birşey kaybetmiyorsa, daha da çok istiyorsa, 300 milyona bir parfüm almak arzusu varsa, ya da tüm bunların dışında, ihtiyacı varsa, maddi olarak geçinmek zorundaysa zaten kadın çalışmalı mı çalışmamalı mı gibi keyfi bir "zihin alıştırması"na giremez bile. Ama, kendi kendine, ya ben zaten azla yetinen biriyim, çalışıyorum da ne için,kimin için, ihtiyacım var mı, çalıştığımın karşılığında neler veriyorum, gerçekten maddi olarak ihtiyacım var mı, sırf "ay ben evde oturamam" diyip kendime meşgale yaratamayacağım için mi yoksa tüm bu koşuşuturma diye düşünüyorsa bu "zihin alıştırması"nı sık sık yaparken bulur kendisini ve fikirlerinde de samimiyse yemişim kariyerini diyip istifasını basar gider. a.s
Giderayak size bir site tavsiye edeyim.Gerçekten çok ufuk açıcı bir bakış açısı kazandırabilecek potansiyelde bir site.En alttaki makalelerden birkaçını bile okusanız kafanızdaki kalıplardan birkaçı yerinden oynasa bile kardır. w.ww.sadeyasam.org
Hoşçakalın. opuyorumnanaktan
canım ben 4 yıllık evliyim ve eşimle asla para konusu olsun iş konusu olsun tartısmamız olmadı insan maddiyatına göre hareket ederse bence ortada sorunda olmaz çalışmak güzel evet annen doğru demiş benimde herzaman söylediğim bişey ayaklarının üstünde dur derim.erkeğede bağlı bişey benim eşimle öyle problemim yok ama çevremde bu konuda sıkıntılı olanlar çok var keske ayaklarımın üzerinde durabilsem okusaydım diyen eşine çok bağlı bumerhabalar,
ben 2 sene once unıversıteden mezun oldum.grafık tasarım okudum..meslegım cok guzel aslında ama bı kac yerde calısmayı denesem de yapamadım..o calısma sevkı bende yok,hırslı bı ınsanda degılımdır..allaha sukur calısmamı gerektırecek bır durumumda yok maddı acıdan..aılem de cok fazla baskı kurmuyor ustumde bu konuda bende calısma olayını rafa kaldırdım yaklasık ıkı senedır..arada gaza gelıyorum ama yıne vazgecıyorum..annem kucuklugumden berı kendı ayaklarımın ustunde durmam gerektıgını,koca elıne bakmamam gerektıgı konusunda benı hep uyarırdı,nasıhat verırdı..kendısıde calısmadıgı ıcın zoruna gıdermıs babamın ona para bırakması vs..arkadaslarım arasında da konusurken arkadaslarımda hep aynı seyı soyluyor,bana para mı bırakıcak,onun parasıyla mı alısverıs yapıcam vs gıbı..bende e tabııkı para bırakıcak,tabııkıde onun parasıyla alısverıs yapıcam ortak bır hayatı paylasıyoruz sonucta bundan gocunmam dıyorum yanı benım mantıgım bu sekılde..alısverıs yapmayı herkes gıbı bende severım,erkek arkdasımla kısmetse evlenıcz,arada sorar sunu ne kadra aldın dıye solerım bende bazen aa pahalıymıs der mesela..aramızda da suanda asla para muhabbetı gecmez gun gelır ben oderım gun gelır o oder,para muhabbetı yapan bır cocuk degıl..arada,evlendıgımızde bu kadar para harcamıycaksın dı mı,der mesela bende yok cnm ayagımı yorganıma gore uzatırım mrk etme derım...
bır de ben evde olmayı,evde oturmayı vs sevıyorum..calısan bayanlar lutfen ustlerıne alınmasın bu sadece benım dusuncem..evlendık ve ben calısıyorum dıyelım ben ve kocam sbh ıse gıdıcez aksam gelıcez 7de 8de snr yemek yıcez vs saat olcak 9,ben uyumayı seven bırıyım,yatıcam saat 10 da..ne paylastık?2 saat..bı pazar gunlerımız olucak onda da yorgun oldugumuz ıcın evde gecırıcez..
bıraz da bu sebeple calısmayı dusunmuyorum..evlendıgımde evımın kadını olmak ıstıyorum..ama dedıgım gıbı onun parasıyla alısverıs yapmak,kuafore gıtmek vs bunlar sızlere batıyor mu mesela?calısmadıgınız ıcın pısmanlık duydugunuz zamanlar oluyor mu?veya aldıgınız bır seyın fıyatını soruyor mu mesela veya gucunuze gıdıyor mu bu durum?keske calıssaydım dedıgınız oluyor mu?
ilk evlilikten olan sahizda dedi bana...benim hic bir seye söz hakkim yokmus..calis ondan sonra söz hakkin olsun diye..biraz para birakirdi onuda gida yiyecek evin eksiklerini alirdim..kendime özel birsey almazdim...orda bile hesap-kasa kagdini isterdi kontrol ederdi ne kadar harcanmis diye.....tabi bende ayrildim bu herifden hangi kadin dayanir böyle birisine..aynen dedigin gibi sonra hic hatirlamiyorlar o sözleri söyledigini..ne tuhaf deyilmi...zaten karekteri 5 kurus etmezdi..
canım elin işini yapmaktansa bence evinin işini yapman daha mantıklı arkadaşlar üzerlerine alınmasınlar lütfen. fakat maddi sıkıntın yoksa erkeğin kalbine giden yol mideden geçer düşünsene ev hayatı yok yemek anlayışlı değilse hep sen yapcan işten yorgun gelceksiniz oturup muhabbet edemiycen oturup batsın böle sosyal güvence kocanın kölesi ol demiyorum uğraşlar bulursun ama tanıdığım birsürü çalışan arkadaş mutsuz ayrılanlar var herkes öle olcak diye bişey yok ama bence iiiiiiiiiiiiiiiiiiii düşün ayrıca ben bi ev hanımıyım eşimin ağzına bakmam o bana her ay yetcek kadar fazlasıyla paramı verir yanlız bende ihtiyacımdan fazlasını almam
bizim adamlar aç...haliyle yakındır adamın beni boşaması..vah ki ne vah halime..
anlamadığım nokta biz evde oturanları "evde oturuyolar koca parası yiyolar ıyyhh ne kötü" diye aşağılamazken ev de oturanlar neden çalışan kadınlara " bir işten anlamayan kocasını mutlu edemeyen yemek yapamayan kadınlık yapamayan ve ayrılmaya kocaları tarafından bırakılmaya mahkum" olarak bi aşağılama olayına girliyor anlamıorm..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?