Cesaretli Olmak Zorundayım..

Cizirti

Hala muhterem , pek muhterem
Kayıtlı Üye
20 Temmuz 2008
6.682
13.964
773
Diğer
Merhaba,
Kafamın içi öyle bulanık, öyle karmaşık ki.. Bu aralar tek yaptığım sigara içip düşünmek, konuşamıyorum pek kimseyle.
Birisi "nasılsın?" dese saatlece kafasını uyuşturana kadar konuşabilirim, bu sebeple iyiyim diyip gülümsüyorum.

Uzatmayayım. 37 yaşındayım. Eşimle 8 senedir birlikteyiz. (çocuk yok/asla istemiyorum) Artık gitmiyor, yürümüyor..

Sorun şu ki, somutlaştıracağım bir sebep yok. Yani illaki vardır ama bu sekiz senede ben bazı şeyleri o kadar normalleştirmişim ki, her ilişki böyle, her erkek böyle diye bir düşünceye kapılmışım.
Şu an ise içimde kocaman bir oyuk var.

Aramızda tutku yok. İlişkinin ilk ayları hariç hiç olmadı.
Bakıştığımızı hatırlamam. Ya da birbirimize nedensiz dokunduğumuzu.
Bunları dile getirdiğimde bi süre çabaladı sonra başa sardık.

Sohbet edemiyoruz. Benim muhabbetim onu sarmıyor..
Telefondan başını kaldırıp gözlerime bakarak beni dinlediği 8 senede 2-3 keredir, o da benim zorumla.
O da konuşkandır, ama olmuyor, birbirimize sıkıcı geliyoruz, bunu kabul etmek zor olsa da.
Oysa ki bakış açılarımız benzerdir, zevklerimiz uyumludur, bir dünya kitap okumuş insanlarız.
"Biz birbimizi ne güzel besleriz bu ilişkide" diyerek başladığım yerde en çok kurduğumuz cümleler "çayın altını yaksana, ışıkları söndür, kedilerin kumu bitmiş.."

Evde 2 ayrı dünya..
2 ayrı hayat yaşıyoruz..

O da çok yalnız.. ama ikimiz de ayrılmaya cesaret edemiyoruz.

Bu sekiz senede bir çiftin edebileceği en şiddetli kavgaları ettik.
Birbirimizi çok incittik. Aramızdaki savaş hiç bitmedi.
Ben yoruldum. Yenildim.
Artık çekilmek istiyorum..


Konuşmayı nasıl yapmalıyım. Bu süreci nasıl başlatmalıyım ?
Anlaşmalı boşanmak, el ele dostça ayrılmak istiyorum.
Araya avukat/aile katmadan nasıl ikimiz birlikte başlattıysak birlikte bitirelim istiyorum..
Ama eşim zor biridir, ve çirkefleşebilir.
Öfke kontrol problemi de var, Allah kahretsin ki her şeyin en büyük sebebi o siniri öfkesi zaten..
Her neyse, okuyanlara teşekkürler.
 
Merhaba,
Kafamın içi öyle bulanık, öyle karmaşık ki.. Bu aralar tek yaptığım sigara içip düşünmek, konuşamıyorum pek kimseyle.
Birisi "nasılsın?" dese saatlece kafasını uyuşturana kadar konuşabilirim, bu sebeple iyiyim diyip gülümsüyorum.

Uzatmayayım. 37 yaşındayım. Eşimle 8 senedir birlikteyiz. (çocuk yok/asla istemiyorum) Artık gitmiyor, yürümüyor..

Sorun şu ki, somutlaştıracağım bir sebep yok. Yani illaki vardır ama bu sekiz senede ben bazı şeyleri o kadar normalleştirmişim ki, her ilişki böyle, her erkek böyle diye bir düşünceye kapılmışım.
Şu an ise içimde kocaman bir oyuk var.

Aramızda tutku yok. İlişkinin ilk ayları hariç hiç olmadı.
Bakıştığımızı hatırlamam. Ya da birbirimize nedensiz dokunduğumuzu.
Bunları dile getirdiğimde bi süre çabaladı sonra başa sardık.

Sohbet edemiyoruz. Benim muhabbetim onu sarmıyor..
Telefondan başını kaldırıp gözlerime bakarak beni dinlediği 8 senede 2-3 keredir, o da benim zorumla.
O da konuşkandır, ama olmuyor, birbirimize sıkıcı geliyoruz, bunu kabul etmek zor olsa da.
Oysa ki bakış açılarımız benzerdir, zevklerimiz uyumludur, bir dünya kitap okumuş insanlarız.
"Biz birbimizi ne güzel besleriz bu ilişkide" diyerek başladığım yerde en çok kurduğumuz cümleler "çayın altını yaksana, ışıkları söndür, kedilerin kumu bitmiş.."

Evde 2 ayrı dünya..
2 ayrı hayat yaşıyoruz..

O da çok yalnız.. ama ikimiz de ayrılmaya cesaret edemiyoruz.

Bu sekiz senede bir çiftin edebileceği en şiddetli kavgaları ettik.
Birbirimizi çok incittik. Aramızdaki savaş hiç bitmedi.
Ben yoruldum. Yenildim.
Artık çekilmek istiyorum..


Konuşmayı nasıl yapmalıyım. Bu süreci nasıl başlatmalıyım ?
Anlaşmalı boşanmak, el ele dostça ayrılmak istiyorum.
Araya avukat/aile katmadan nasıl ikimiz birlikte başlattıysak birlikte bitirelim istiyorum..
Ama eşim zor biridir, ve çirkefleşebilir.
Öfke kontrol problemi de var, Allah kahretsin ki her şeyin en büyük sebebi o siniri öfkesi zaten..
Her neyse, okuyanlara teşekkürler.
Üzüldüm acikcasi ama olmayınca da geçen zamana yazık. Oda durumun farkindaysa zaten anlayışla karşılayacaktır. Buraya anlattığıniz gibi alıp karşınıza sakince konuşun. Belki de o da ilk adımı sizden bekliyor yada konunun açılmasını bekliyor. Kim böyle kangren olmuş bir evliliği sürdürmek ister ki. Ortak hiç bir nokta kalmamis.
 
“İkimiz için ilişki açısından yolun sonu gelmiş görünüyor. Acısıyla tatlısıyla geçen sekiz yılımızda yol arkadaşlığın için teşekkür ederim. İkimiz de yorulduk, çabaladık. Belki başaramadık, belki de ilişkimizin ömrü bu kadardı. Birbirimizi kötü hatırlayalım istemiyorum” gibi gibi.
Hakkınızda hayırlısı olsun 🫶
 
Çoktan bitmiş ilişki için yıllardır bu kadar sürdürme çabası nedir? Neyin cesaretsizliği? Yazık geçen giden yıllarınıza. Bari şimdi cesaret edin hayatınızı yaşamaya başlayın

Ayrılık kaygısı yaşıyorum
Genel olarak değişimi sevmeyen, konfor alanından çıkmaktan korkan biriyim
Hep iyi yönlerine odaklandim
Guvenilir, sadık bir adam dedim
Ama bu ilişkinin bir gün biteceğini sanki hep biliyordum
Bu sebeple çocuk asla istemedim
Bu da ayri bi kopma noktası oldu çünkü o baba olmak istiyor
Bunun için bu süreçte psikolojik destek almayı düşünüyorum
 
Hiç çift terapisi almayı düşündünüz mü? Genelde erkekler kendilerinde hata görmezler. Benim eşim de görmüyordu, terapiye başladık, yavaş yavaş görmeye başladı. Çünkü siz ne kadar söyleseniz de sizin söyledikleriniz işe yaramaz. Uzman biri söyleyince oturup düşünüyorlar. Madem okumuş insanlarsınız, profesyonel yardım almaktan çekinmeyin. En azından ayrılacaksanız da yardım da aldık kurtaramadık diyebilme rahatlığınız olur.
 
Merhaba,
Kafamın içi öyle bulanık, öyle karmaşık ki.. Bu aralar tek yaptığım sigara içip düşünmek, konuşamıyorum pek kimseyle.
Birisi "nasılsın?" dese saatlece kafasını uyuşturana kadar konuşabilirim, bu sebeple iyiyim diyip gülümsüyorum.

Uzatmayayım. 37 yaşındayım. Eşimle 8 senedir birlikteyiz. (çocuk yok/asla istemiyorum) Artık gitmiyor, yürümüyor..

Sorun şu ki, somutlaştıracağım bir sebep yok. Yani illaki vardır ama bu sekiz senede ben bazı şeyleri o kadar normalleştirmişim ki, her ilişki böyle, her erkek böyle diye bir düşünceye kapılmışım.
Şu an ise içimde kocaman bir oyuk var.

Aramızda tutku yok. İlişkinin ilk ayları hariç hiç olmadı.
Bakıştığımızı hatırlamam. Ya da birbirimize nedensiz dokunduğumuzu.
Bunları dile getirdiğimde bi süre çabaladı sonra başa sardık.

Sohbet edemiyoruz. Benim muhabbetim onu sarmıyor..
Telefondan başını kaldırıp gözlerime bakarak beni dinlediği 8 senede 2-3 keredir, o da benim zorumla.
O da konuşkandır, ama olmuyor, birbirimize sıkıcı geliyoruz, bunu kabul etmek zor olsa da.
Oysa ki bakış açılarımız benzerdir, zevklerimiz uyumludur, bir dünya kitap okumuş insanlarız.
"Biz birbimizi ne güzel besleriz bu ilişkide" diyerek başladığım yerde en çok kurduğumuz cümleler "çayın altını yaksana, ışıkları söndür, kedilerin kumu bitmiş.."

Evde 2 ayrı dünya..
2 ayrı hayat yaşıyoruz..

O da çok yalnız.. ama ikimiz de ayrılmaya cesaret edemiyoruz.

Bu sekiz senede bir çiftin edebileceği en şiddetli kavgaları ettik.
Birbirimizi çok incittik. Aramızdaki savaş hiç bitmedi.
Ben yoruldum. Yenildim.
Artık çekilmek istiyorum..


Konuşmayı nasıl yapmalıyım. Bu süreci nasıl başlatmalıyım ?
Anlaşmalı boşanmak, el ele dostça ayrılmak istiyorum.
Araya avukat/aile katmadan nasıl ikimiz birlikte başlattıysak birlikte bitirelim istiyorum..
Ama eşim zor biridir, ve çirkefleşebilir.
Öfke kontrol problemi de var, Allah kahretsin ki her şeyin en büyük sebebi o siniri öfkesi zaten..
Her neyse, okuyanlara teşekkürler.
Sadece şunu söyleyebilirim ileride hiç birsey değişmeyecek.Ortada şiddet,aldatma ya da başka sebepler olmadığı için insan bu kadar arafta kalıyor."Keşke beni aldatsa" diye icimden gecirdigim zamanlar oldu.Sizi o kadar iyi anlıyorum ki...O iletisimsizlik,aynı evde iki yabancı olmak o kadar zor ki...Geriye sadece boşuna geçen seneler ve dünya kadar hayal kırıklığı kalıyor.
Konuşun...Başka bir yol yok.Belki umdugunuzdan daha kolay olur.
 
Muhterem ben senin çok mutlu bir evliliğin var sanıyordum. Üzüldüm. :( Sakince ama ciddi bir şekilde dile getir ayrılık isteğini. Tepkisine göre yolunu çizersin...
 
Merhaba,
Kafamın içi öyle bulanık, öyle karmaşık ki.. Bu aralar tek yaptığım sigara içip düşünmek, konuşamıyorum pek kimseyle.
Birisi "nasılsın?" dese saatlece kafasını uyuşturana kadar konuşabilirim, bu sebeple iyiyim diyip gülümsüyorum.

Uzatmayayım. 37 yaşındayım. Eşimle 8 senedir birlikteyiz. (çocuk yok/asla istemiyorum) Artık gitmiyor, yürümüyor..

Sorun şu ki, somutlaştıracağım bir sebep yok. Yani illaki vardır ama bu sekiz senede ben bazı şeyleri o kadar normalleştirmişim ki, her ilişki böyle, her erkek böyle diye bir düşünceye kapılmışım.
Şu an ise içimde kocaman bir oyuk var.

Aramızda tutku yok. İlişkinin ilk ayları hariç hiç olmadı.
Bakıştığımızı hatırlamam. Ya da birbirimize nedensiz dokunduğumuzu.
Bunları dile getirdiğimde bi süre çabaladı sonra başa sardık.

Sohbet edemiyoruz. Benim muhabbetim onu sarmıyor..
Telefondan başını kaldırıp gözlerime bakarak beni dinlediği 8 senede 2-3 keredir, o da benim zorumla.
O da konuşkandır, ama olmuyor, birbirimize sıkıcı geliyoruz, bunu kabul etmek zor olsa da.
Oysa ki bakış açılarımız benzerdir, zevklerimiz uyumludur, bir dünya kitap okumuş insanlarız.
"Biz birbimizi ne güzel besleriz bu ilişkide" diyerek başladığım yerde en çok kurduğumuz cümleler "çayın altını yaksana, ışıkları söndür, kedilerin kumu bitmiş.."

Evde 2 ayrı dünya..
2 ayrı hayat yaşıyoruz..

O da çok yalnız.. ama ikimiz de ayrılmaya cesaret edemiyoruz.

Bu sekiz senede bir çiftin edebileceği en şiddetli kavgaları ettik.
Birbirimizi çok incittik. Aramızdaki savaş hiç bitmedi.
Ben yoruldum. Yenildim.
Artık çekilmek istiyorum..


Konuşmayı nasıl yapmalıyım. Bu süreci nasıl başlatmalıyım ?
Anlaşmalı boşanmak, el ele dostça ayrılmak istiyorum.
Araya avukat/aile katmadan nasıl ikimiz birlikte başlattıysak birlikte bitirelim istiyorum..
Ama eşim zor biridir, ve çirkefleşebilir.
Öfke kontrol problemi de var, Allah kahretsin ki her şeyin en büyük sebebi o siniri öfkesi zaten..
Her neyse, okuyanlara teşekkürler.
Suçlamadan konuşursanız bu kararı ikiniz içinde aldığınızı söylerseniz, çirkinleşmeden güzel hatırlamak istediğinizi belirtirsiniz. İyi bir insan olmak başka iyi bir eş olmak başka. Bu sorumluluğu aldığınızı belirtin. Çünkü erkekler boşanma sorumluluğu almaktan kaçıyor. Anlaşmalı rahatlıkla boşanırsınız.
 
Sanirim sizin esinizin sabit bir iste kalmama/issizlik gibi sorunlari da olmustu degil mi? Maddi, manevi bir katkisi olmayan, uzerine ofke patlamalari ile ugrastiginiz bir es hayatinizindan ciksa sizin yukunuz azalir.

Ben boyle durumlari soylemenin kolay bir yolu oldugunu dusunmuyorum. Dogrudan konusulmasi gerekiyor bence.
 
Güzel, yarasız, cesaretlendirici bir ayrılık için de çift terapisi iyidir.
Kendi başınıza altından kalkamadığınızı, hatta altında ezildiğinizi düşündüğünüz hususlarda profesyonel yardım almak, hayatın konforudur.
Çünkü esasen gerçekten de dostça ayrılmak diye bir şey var, böyle ayrılanlar var.

Sizin bir arabanız olsa, 50-60 km'de b,ir motoru stop ediyor, kasise yanlışlıkla hızlı girdiğinizde ön camı düşüyor, koltuğu sırtınızı, direksiyonu bileğinizi ağrıtıyor olsa; o arabaya güvenerek yolda gitmezsiniz, o arabayı muhafaza etmezsiniz. Çünkü amaca uygun değildir, size beklediğiniz gibi yardımcı olmamaktadır. Bu her ikiniz için de geçerli.

Evlilik, altı üstü bir kontrattır. İki insan; 'bir kişi olmaktansa iki kişi olarak bu hayat yolunda yürümek , daha güçlü daha kolay ve daha güvenli yürümektir 'diye düşünür, bunun için en uygun gördüğü insanı seçer, bu durumu tespit eden bir kontrat yapar, başlar. Bazen işler umulduğu gibi olmaz. Bu gayet normal.

Çocuğunuz yok, yani sadece kendinizi kollayarak hareket etmeniz yeterli. Olmuyorsa, yani bırakın daha güçlü, kolay, güvenli yürümek, yalnızken olacağından da daha fazla tökezleyerek yürünüyorsa, kontratı feshedersiniz. Senin yüzünden benim yüzümden manüpülasyonlarına girmeden, uzatmadan... Kendinizi bu konuda yetersiz ve güçsüz hissediyorsanız, bunu hem eşiniz hem siz için söylüyorum, terapi iyidir.
 
Bi süre ayrı yasayin irtibat halinde hic olmayin sonrasi sureci şekillendirir bence
 
iki kelimeyi bir araya getiremeyen bazı insanların evlilikleri sürüyor sizin cebinizde binlerce kelime var yürümüyor diyorsunuz. evlilik,aşk,hormonlar, insan doğası, bebek fikri, aile ne demek bu kavramlar üzerine çok okuma yapan insanların bu kavramları sorgulaması kaçınılmaz. sizin yazı kalitenizden de belli o felsefi bakış açısı. edebi eser gibi yazı diliniz.

tutkunun bitmesi uzun ilişkilerin kaderi. boşansanız ve yeni biriyle tanışsanız da belli süre sonra onunla da tutku bitecek. önemli olan yol arkadaşlığı. hayata benzer bakabilmek, ortak hayat görüşleri, benzer aileler, benzer hobiler. sizin sorununuz iletişimsizlik. birbirinizden sıkılmanız sevgi eksikliğinden olmayabilir. gün geliyor insan kendinden sıkılıyor. ev iş iş ev ev iş iş ev. sonsuz döngü. aynı arkadaş grubu bile kendini tekrar ediyor. o yüzden ayrı kalınca özlediğinizi fark edebilirsiniz.

yeni bir çevreye girin. ortak hobiyle uğraşın. ikinizin de en büyük isteklerini gerçekleştirmek için biri diğerine destek versin. üzerinizdeki ölü toprağını atın. gerekirse bir süre ayrı yaşayın. yurt dışına gidin, iki yıl yaşayın ,dil öğrenin dönün. bir süre daha denemeye değer. doğa tutkunu iseniz karavan yürüyüş kulüpleri var, eşiniz hız tutkunu ise motor kulüpleri var..oyun oynamayı seviyorsa sizi saracak kulüpler var. ..yani bir insanın telefonla çok zaman geçirmesi aslında can sıkıntısından. mutlaka onu o telefondan kaldıracak birşeyler vardır. iletişimsizlik sevgi eksikliğinden ise,kesinlikle onu hayatımda istemiyorum diyorsanız yolları medenice ayırırsınız. umarım her şey güzel olur. sevgiler.
 
Merhaba,
Kafamın içi öyle bulanık, öyle karmaşık ki.. Bu aralar tek yaptığım sigara içip düşünmek, konuşamıyorum pek kimseyle.
Birisi "nasılsın?" dese saatlece kafasını uyuşturana kadar konuşabilirim, bu sebeple iyiyim diyip gülümsüyorum.

Uzatmayayım. 37 yaşındayım. Eşimle 8 senedir birlikteyiz. (çocuk yok/asla istemiyorum) Artık gitmiyor, yürümüyor..

Sorun şu ki, somutlaştıracağım bir sebep yok. Yani illaki vardır ama bu sekiz senede ben bazı şeyleri o kadar normalleştirmişim ki, her ilişki böyle, her erkek böyle diye bir düşünceye kapılmışım.
Şu an ise içimde kocaman bir oyuk var.

Aramızda tutku yok. İlişkinin ilk ayları hariç hiç olmadı.
Bakıştığımızı hatırlamam. Ya da birbirimize nedensiz dokunduğumuzu.
Bunları dile getirdiğimde bi süre çabaladı sonra başa sardık.

Sohbet edemiyoruz. Benim muhabbetim onu sarmıyor..
Telefondan başını kaldırıp gözlerime bakarak beni dinlediği 8 senede 2-3 keredir, o da benim zorumla.
O da konuşkandır, ama olmuyor, birbirimize sıkıcı geliyoruz, bunu kabul etmek zor olsa da.
Oysa ki bakış açılarımız benzerdir, zevklerimiz uyumludur, bir dünya kitap okumuş insanlarız.
"Biz birbimizi ne güzel besleriz bu ilişkide" diyerek başladığım yerde en çok kurduğumuz cümleler "çayın altını yaksana, ışıkları söndür, kedilerin kumu bitmiş.."

Evde 2 ayrı dünya..
2 ayrı hayat yaşıyoruz..

O da çok yalnız.. ama ikimiz de ayrılmaya cesaret edemiyoruz.

Bu sekiz senede bir çiftin edebileceği en şiddetli kavgaları ettik.
Birbirimizi çok incittik. Aramızdaki savaş hiç bitmedi.
Ben yoruldum. Yenildim.
Artık çekilmek istiyorum..


Konuşmayı nasıl yapmalıyım. Bu süreci nasıl başlatmalıyım ?
Anlaşmalı boşanmak, el ele dostça ayrılmak istiyorum.
Araya avukat/aile katmadan nasıl ikimiz birlikte başlattıysak birlikte bitirelim istiyorum..
Ama eşim zor biridir, ve çirkefleşebilir.
Öfke kontrol problemi de var, Allah kahretsin ki her şeyin en büyük sebebi o siniri öfkesi zaten..
Her neyse, okuyanlara teşekkürler.
Bazı şeyler tukendiyse malesef gerisi depresif bir ruh haliyle zaman gecirmekten öteye gitmiyor. Belki o da bu konuda cesaret edemiyordur ?
 
...
"Ben bu ilişkinin bir yerinde tıkanıp kaldığımı, eklemem gereken çok şey varmış gibi, ekleyemiyormuşuz gibi hissediyorum. Bu süredeki yol arkadaşlığın için teşekkür ederim. Bununla beraber yolculuğumun sonuna gelmiş gibiyim. Kendimi daha fazla katamadığım bir ilişkide sana da haksızlık etmek istemiyorum. Seni hiçbir şey için suçlamıyorum. Sadece en başta ikimize de tam gelen ayakkabı zamanla ikimizin ayağına da olmamaya başladı. Bunu seninde hissettiğini düşünüyorum.

Sekiz senedir iyi günde kötü günde bana eşlik ettin. Arada bir uçurum oluşturarak ayrılmak beni çok incitir. Nasıl iki kişi başladıysak, yine araya kimseyi almadan beraber son verelim istiyorum. Bu süreçte göstereceğin her türlü anlayışa ihtiyaç duyuyorum ve aynısını senin için yapmaya hazırım. Kalan ömrümde son dönemlerimizi iyi hatıralarım arasına eklemek isterim."

Dostça ayrılmak istediğiniz için ben dili ile, suçlama ve ima içermeden duygularınızı ve onun duygularinı öne alarak konuşmak bana makul geliyor.

Hakkınızda hayırlısı olsun. Umarım süreci kolaylıkla atlatırsınız.
 
Kararınız kesin mi?

Sevginiz mi bitti yoksa umudunuz mu?

Siz tutku için aşk için aradığınız her ne ise onun için konuşmak dışında somut adımlar attınız mı?
 
Muhterem ben senin çok mutlu bir evliliğin var sanıyordum. Üzüldüm. :KK43: Sakince ama ciddi bir şekilde dile getir ayrılık isteğini. Tepkisine göre yolunu çizersin...

Ben de zaman zaman öyle hissediyordum.
Huzurlu, mutlu olduğumuz zamanlar elbette oldu..
Ben bireyselliğime ve bağımsızlığıma çok düşkünüm, eşimde en sevdiğim taraf bu yönümü beslemesi oldu.
Beni boğmadı, sıkmadı, kısıtlamadı, karışmadı..
Ama tüm bunlarla ilgisizlik / sevgisizlik arasında bi çizgi var.
Son zamanlarda aslında eşimin "umrunda" olmadığımı fark ettim..
Beni pek dinlemez..
Ben bi sohbet başlatırım, lafım bitince sohbet de biter. Laf lafı açmaz..
İkimiz de kendi köşemize çekiliriz, kendimizle baş başa kalırız.
E tamam bu da lazım ama artık ilişki içerisinde yalnız hissetmek çok koymaya başladı..
 
Sanirim sizin esinizin sabit bir iste kalmama/issizlik gibi sorunlari da olmustu degil mi? Maddi, manevi bir katkisi olmayan, uzerine ofke patlamalari ile ugrastiginiz bir es hayatinizindan ciksa sizin yukunuz azalir.

Ben boyle durumlari soylemenin kolay bir yolu oldugunu dusunmuyorum. Dogrudan konusulmasi gerekiyor bence.

Doğru hatırlıyorsunuz. Tanıştığımız günden beri sabit bir işi olmadı.
yeri geliyor iyi kazanıyor, o parayı da getirip elime veriyor ama işine güvenemediğim için bu yaşa kadar hiçbir mal mülk sahibi olamadık. Asgari ücretle de olsa bi işe gir, ne kazanacağını bilelim dediğim için kıyametler koptu. Kibri de var malesef..
şimdi çalışıyor ama ben çok havlu atmak üzereyim, yoruldum çok..
 
Back
X